DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Hazır mıyız?

Ben her zaman olduğu gibi bugünkü basın toplantımıza Sayın Bakanın geçtiğimiz haftalardaki programı hakkında bilgi vererek başlayayım. Önümüzdeki döneme ilişkin Sayın Bakanımızın programı hakkında yine bilgi vereyim. Ondan sonra varsa sorularınızı alayım.

Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta Sayın Cumhurbaşkanımızın Çin ve Endonezya ziyaretleri vardı. Sayın Bakanımız bu programlara katıldı. Bu programlar hakkında zaten detaylı bilgileri edindiniz.

Sayın Bakanımız Çin ve Endonezya’dan sonra 48. ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı için Malezya’ya geçti. ASEAN bizim için aslında çok önemli bir uluslararası kuruluş, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği tam açılımı. Çok büyük bir coğrafi alanı, 4.4 milyon kilometrekarelik bir coğrafi alanı kapsıyor. Yaklaşık 620 milyonluk bir pazar, gayrisafi yurt içi hasılası 2.4 trilyon dolar civarında. ASEAN uluslararası toplumun da gündeminde olan bir kuruluş. Hem ekonomik büyüklüğü, hem de coğrafi olarak bulunduğu yer ASEAN’ı dünyanın ilgilendiği önemli bir kuruluş haline getiriyor. Biz de bu 48. Dönem Başkanı Malezya’nın özel davetlisi olarak bu toplantıya katıldık. Toplantıya 10 ASEAN ülkesinin yanı sıra, 10 ASEAN diyalog ortağı ülke ve 27 ülkenin de dışişleri bakanları katıldı. 2013 yılından beri biz sözkonusu toplantılara katılıyoruz. 2010 yılında ASEAN’la Dostluk ve İşbirliği Anlaşması imzaladık. 1999 yılında da ASEAN’la diyalog ortağı olma konusunda bir irademizi gündeme getirmiştik. Tabii diyalog ortağı olmaya ilişkin olarak ASEAN ülkelerinin kabul ettiği bir moratoryum var, moratoryumun kalkması lazım diyalog ortağı olunması için. Sayın Bakan hem açılışında, hem kapanışında mevcuttu ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısının. Ama ASEAN toplantısının her uluslararası toplantıda olduğu gibi bir başka önemi de, dışişleri bakanlarının bir araya gelerek ikili görüşmeler yapmasıydı. Bu çerçevede çok sayıda ikili görüşme gerçekleşti. Sayın Bakan her şeyden önce Malezya Başbakanı tarafından kabul edildi, Malezya Dışişleri Bakanı, Malezya Savunma Bakanı, Malezya Ticaret ve Sanayi Bakanı’yla bir araya geldi, her biriyle ayrı ayrı görüşmeler yaptı. Tabii Malezya’yla bir serbest ticaret anlaşmamız var, bu serbest ticaret anlaşması 1 Ağustos tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Bu anlaşmanın da yürürlüğe girdiğini orada her iki bakan ortak bir basın toplantısıyla açıkladılar. Bunların dışında Sayın Bakan aynı zamanda Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’nde “Türk dış politikasının fırsatları ve zorlukları” başlıklı bir konuşma yaptı. Türk öğrencilerle bir araya geldi. Bunun dışında da pek çok ikili görüşme oldu. Tayland, Filipinler, Pakistan, Norveç, Myanmar, Yeni Zelanda ve Brunei Dışişleri Bakanıyla bir araya geldi. Basından da takip ettiniz, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Kerry ve Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Lavrov’la da biraraya gelerek ikili görüşmeler yaptı. Zaten bu görüşmelerin içerikleri hakkında da basına görüşmelerin yapıldığı gün bilgi verdik.

Sayın Bakanımız bugün İstanbul’da Türkmen Cumhurbaşkanı Berdimuhamedov Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşecek, Sayın Bakanımız da görüşmelere katılacak. Eşzamanlı olarak Türkmen Dışişleri Bakanı Meredov da İstanbul’da olacak. Sayın Bakanın son 3 ayda aslında bu üçüncü görüşmesi olacak, Meredov’la biraraya gelecek. Sayın Bakan, Türkmen Dışişleri Bakanı ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı daha önce Kuveyt’te bir üçlü toplantı yapmışlardı. Ayrıca Bakü’deki Avrupa Oyunları sırasında yine bir görüşme yapmışlardı. Azerbaycan, Türkmenistan ve Türkiye arasında üçlü bir işbirliği mekanizması var. Bunun bir sonraki toplantısının ne zaman olacağı da yine bu toplantıda gündeme gelecek ve görüşülecek.

Önümüzdeki hafta siz de biliyorsunuz İran Dışişleri Bakanı Salı günü burada olacak, Sayın Bakanımızla ikili görüşme yapacak, ortak basın toplantısı yapılacak. Yani ikili ve bölgesel konular gündeme gelecek.

Aynı zamanda haftaya Perşembe günü Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide de yine Ankara’da olacak, Sayın Bakanımız tarafından kabul edilecek ve Sayın Müsteşarımızla da bir görüşme yapacak.

Son olarak Afganistan’da hem bir bombalı intihar saldırısı, hem de bir helikopter kazası oldu. Ben bu kazaya ilişkin olarak da taziyelerimizi Afgan makamlarına iletmek istiyorum bu kürsüden. Ayrıca terör saldırılarını da zaten kınıyoruz, teröre karşı topyekûn ortak mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunu da bu kürsüden tekrar vurgulayayım. Bu konuya ilişkin olarak da bir basın açıklamasını zaten bugün içinde yapacağız.

Ben çok fazla uzatmadan sorularınızı alayım. Evet, buyurun Zeynep Hanım.

SORU: ABD Başkanı Barack Obama’nın bir açıklaması oldu Türkiye’nin PKK ve IŞİD’e başlattığı hava harekâtlarına ilişkin. O açıklamada da şöyle bir ifadesi yer aldı: Operasyonlarda odaklandığı hedefin PKK değil IŞİD olması gerekiyor. Ankara Obama’nın bu değerlendirmesine nasıl bakıyor?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Bu haberi siz detaylıca okudunuz mu Amerikan kaynaklarından? Bu haberi ben de gördüm dün akşam. Dün akşam bu haberi görünce hemen haberin kaynağına baktım. Bir Amerikan internet sitesi. Aslında haberin içeriğine bakınca, haberin içeriğiyle haberin başlığı arasında herhangi bir ilginin olmadığı görülüyor. Metnin içinde Obama açıkça Türkiye’nin PKK’ya karşı yaptığı operasyonlar meşru savunma hakkıdır, diyor. Fakat atılan başlık tamamen metinle alakasız bir başlık. Anlaşılan Obama’nın söyledikleri -ki 10 tane gazeteciye bir toplantı sırasında ifade ettiği söyleniyor bunları- haberde ve başlıkta farklı şekilde yansıtılmış ve PKK’ya yönelik hava harekâtı Kürtleri bombalamak olarak yansıtılmış başlıkta. Her şeyden önce metinle başlık arasında bir ayrım, bir farklılık olduğunu söylemem lazım. Ve açıkça Obama metnin içinde Türkiye’nin PKK’ya karşı yaptığı operasyonlar meşru savunma hakkıdır, demiş.

Bundan bağımsız olarak ben genel olarak bazı hususların altını çizmek istiyorum. PKK, her şeyden önce bizim için bir terör örgütüdür, ABD için de bir terör örgütüdür. Terörün iyisi-kötüsü olmaz, terör örgütleri arasında herhangi bir ayrım yapmak doğru değildir. Bunu zaten her platformda söyledik. BM Genel Sekreteri dahil pek çok lider Türkiye’nin özellikle PKK’ya yönelik olarak yaptığı operasyonların kendini savunma hakkı olduğunu söyledi. Türkiye terörden çok çekmiş bir ülke olarak terörün her türlüsüyle kararlılıkla mücadele etmektedir. Türkiye, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla mücadele edecek ve gereken tüm tedbirleri kararlılıkla alacaktır. Bu tedbirleri alırken de tabiatıyla kimseden icazet almasına gerek yoktur. Bizim beklentimiz sadece ABD’den değil tüm uluslararası kuruluşlardan, devletlerden, örgütlerden; teröre karşı topyekûn ve ortak bir şekilde mücadelenin sağlanması ve bu konuda destek verilmesidir.

Evet.

SORU: Tanju Bey, üslerin açılmasına ilişkin mutabakatın ardından Amerika’nın insansız hava araçları Suriye’ye ilk saldırıyı düzenledi. Sayın Bakan geçtiğimiz gün Malezya’da üslere insanlı ve insansız Amerikan hava araçlarının gelmeye başladığını söyledi. Şu ana kadar kaç tane hava aracı İncirlik veya başka üsse geldi acaba? Birlikte kaç tane yabancı personel Türkiye’deki üslere geldi?

İkinci olarak da; bugün basına bir Batılı diplomatın ifadeleri, Ankara’daki Batılı bir diplomatın ifadeleri yansıdı. Kuzey Suriye’de IŞİD’den temizlenen bölgelere PYD dahil yerel unsurların yerleşmesine herhangi bir itirazları olmadığını ifade ediyor. Ankara’nın görüşü de bu şekilde midir? IŞİD’den temizlenen bölgelere PYD’nin yerleşmesine Ankara nasıl bakıyor acaba?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Şimdi birinci sorunuzdan başlayayım. Daha önceki basın toplantısında yine bu kürsüden Amerika Birleşik Devletleri’yle bir mutabakata varıldığını ve bu çerçevede operasyonel konularda her an adım atılabileceğini söylemiştim. Nitekim Sayın Bakanımız da Malezya’da bir açıklama yaparak zaten insansız hava araçlarının üslerimizi kullandığını söyledi. Bu konuya ilişkin olarak aslında operasyonel nitelikteki bilgileri buradan vermiyorum, bunu biliyorsunuz. Yani hangi uçak ne zaman nereden kalktı, nereye gidecek; bunları sizinle burada paylaşamayacağım, bundan sonra da paylaşmayacağım. Ama bu konuya ilişkin bir mutabakatımızın olduğu doğru, her an kullanılabilir. Bu mutabakat çerçevesinde askeri makamlarımız gerekli eşgüdümü sağlıyorlar; sadece bunu söyleyebilirim.

Sabahki haberleri ben de okudum. Yani bu sabah yazılı basında buna ilişkin olarak, Batılı diplomata ilişkin olarak bazı hususlar vardı. Sadece bu husus değil pek çok husus vardı. Tabii yani bu diplomatın kimliği ve kim olduğu çok belli değil. Ama biz, bu konuda özellikle Amerika Birleşik Devletleri’yle vardığımız mutabakat çerçevesinde koordineli bir şekilde hareket ediyoruz. PYD’ye yönelik olarak da daha önceden bu kürsüden bizim görüşlerimizi açıkça ifade ettim, bunun dışında eklenecek herhangi bir şey bu aşamada yok.

Evet, Petek Hanım.

SORU: Tanju Bey, özellikle son dönemde basına da yansıdı ve hepimiz de biliyoruz, ama Suriyeli muhaliflerin eğitimi, Türkmenler konusunda Amerika Birleşik Devletleri’yle eğit-donat kapsamında yürütülen çalışmalar devam ediyor. Bununla ilgili genel bir bilgilendirme yapabilir misiniz? Eğit-donatın şu anki devam eden çalışmaları ne yönde ilerliyor? Şu soruyu sormak istiyorum aslında biraz da bununla bağlantılı olarak: El-Nusra çok sayıda Suriyeli muhalifi öldürdü, kaçırdı. Acaba eğit-donat’ta gereken verim elde edilemedi mi, bunun bir kriteri yapıldı mı ya da Amerika Birleşik Devletleri’yle bu yönde son dönemde bir irtibat kuruldu mu?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Şimdi arkadaşlar, yine bu eğit-donat konusuna geçtiğimiz toplantılarda çokça değindik. Biliyorsunuz 19 Şubat tarihinde burada Sayın Müsteşarımızın Amerikan Büyükelçisiyle imzaladığı mutabakat çerçevesinde bu program aslında yürürlüğe konuldu ve öngörüldüğü şekliyle de devam ediyor. Eğit-donat konusu tabii operasyonel bir konu, ben böyle çok teknik detaylarına burada girmeyeceğim ve detay veremeyeceğim. Yalnız şunu söylemem lazım: Bu öngörüldüğü şekliyle yürüyor. Lojistik nedenlerden dolayı bazı sıkıntılarla karşılaşıldığını daha önce de söylemiştim. Ama tabii bu uzun soluklu ve uzun vadeli bir süreç. Onun için uzun dönemde eğit-donatın özellikle terörle mücadele alanında ve DEAŞ’la mücadele alanında Suriye’de önemli katkılar yapacağına inanıyoruz.

Evet.

SORU: Teşekkür Sayın Bilgiç, müsaadenizle iki kısa sorum olacaktı.

Bir tanesi; Sayın Bakan Malezya’da yaptığı açıklamada ABD uçaklarına ek olarak Ürdün, Katar, Suudi Arabistan, İngiltere ve Fransa -benim hatırladığım bunlar- bir grup ülkeden bahsetmişti. Bu ülkelerin de yine uçaklarının İncirlik veyahut diğer hava fasilitelerine Türkiye’nin air base’lerine gelmesi planlanan bir şey midir, böyle plan var mıdır ya da gelmeye başladılar mı?

İkinci sorum da; Türkmen Bakanla bizim Bakanımızın kısa sürede üçüncü görüşmesi olacağından bahsettiniz. Genel bir işbirliği çerçevesinden bahsettiniz ki bunu zaten biliyoruz, ama spesifik olarak ajandada ne var? Özellikle yani bu kadar arka arkaya görüşmelerini gerektiren şu anda konuşulan ticari ya da enerjiyle ilgili bir proje var mıdır?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Birinci sorunuzla ilgili olarak Amerika Birleşik Devletleri’yle bir mutabakata vardık, bu mutabakat çerçevesinde üsler kullanılacak. Aynı zamanda bu üslerin koalisyon güçlerine de açılabileceğini söyledik. Bu aşamada Sayın Bakanımızın ifade ettiği ülkeler gündemde. Ama spesifik olarak daha detaylı bilgi bende bu aşamada yok. Ama Amerika Birleşik Devletleri’yle mutabakata varıldığı takdirde üsler üçüncü ülkeler tarafınca da kullanılabilir, bunda herhangi bir sıkıntı yok.

Türkmenistan, bizim için kardeş ülke, çok önemli bir ülke, özellikle enerji alanında önemli bir işbirliğimiz var. Türkmenistan aynı zamanda uluslararası kuruluşlardaki adaylıklarımız destek, ticaret, inşaat faaliyetleri, ekonomik ilişkiler, bütün konularda hem Sayın Cumhurbaşkanımızın, hem Sayın Bakanımızın muhataplarıyla yapılan görüşmelerde zaten gündeme geliyor.

Türkmenistan tarafsız bir ülke, önümüzdeki sene galiba tarafsızlıklarının da 25. yılını kutlayacaklar. Bu çerçevede genel olarak yani ikili olarak gündemde yer alan tüm konular tabiatıyla bütün görüşmelerde gündeme geliyor.

SORU: …

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Hayır, ortak olarak bunlara karar verilecek, ortaklaşa karar verilecek, onu söylüyorum, yani mutabakat zaten var.

Buyurun.

SORU: Zergele Kampına yönelik hava saldırısında sivil kayıpların olduğu gündeme gelmişti, Genelkurmay bunu yalanladı. Bakanlık da son yaptığı açıklamada bu konunun araştırılacağını söylemişti. Bu konuda herhangi bulguya ulaşıldı mı acaba?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Şimdi arkadaşlar; bu konuya ilişkin olarak bugün de zaten yazılı basında bazı bilgiler var. Biz bu sivil hedeflerin vurulduğuna ilişkin iddialar üzerine zaten bir açıklama yaptık ve bu konuya ilişkin olarak tamamlayıcı bilgilerin verileceğini söyledik. Bizim açıklamamızın ardından zaten Genelkurmay Başkanlığı da herhangi bir sivilin burada bulunmadığını, bu vurulan yerlerin özellikle PKK’nın yuvalandığı yerler, kamplar olduğunu açıkça söyledi. Bunun dışında biz IKBY yetkilileriyle de temas halindeyiz, bu konuya ilişkin olarak zaten bir bilgi alışverişi var. Ön bazı bilgiler geldi. Bu bilgiler olgunlaştığı zaman bizim bilgilerle de karşılaştırılacak, bunları da gerekirse kamuoyuyla paylaşacağız. Ama bu aşamada zaten hem bizim açıklamamız, hem Genelkurmay Başkanlığımızın açıklaması var, bunlar da açıkça durumu ortaya koyuyor.

Buyurun.

SORU: Bakanın Malezya’daki ikili temasları arasında Lavrov’la da görüştüğünü biliyoruz. Rusya’nın son günlerde gündeme getirdiği Suriye’ye ilişkin yeni çözüm planı bu görüşmede gündeme geldi mi, Ankara nasıl değerlendiriyor acaba?

Ve ikinci sorum da; Türkiye’nin sınırındaki bazı köylerden, Suriye tarafındaki bazı köylerden El-Nusra cephesinin militanlarının Halep’e doğru çekildiği ve bu köyleri boşalttığı ve bunun yerine de bu köylerin muhalifler arasında Türkmen tugaylarının bu köylere yerleştiğine ilişkin haberler var. Siz de bu yönde bilgi var mı acaba?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: İkinci sorunuzdan başlayayım; bu konuda herhangi bir bilgi yok, yani yorum yapacak bir bilgim yok bu aşamada.

Sayın Bakan, Lavrov’la Malezya’da bir görüşme gerçekleştirdi, biraz önce de söyledim. Görüşmede, tabii Rusya bizim için önemli bir ortak, önemli bir ülke. Önümüzdeki dönemde üst düzey işbirliği konsey toplantıları yapılıyor yılda bir defa, o toplantılar, onun hazırlık toplantıları bakanlar seviyesinde yapılıyor. O toplantılara ilişkin ayrıntılar gündeme geldi. Enerji konusu yine gündeme geldi tabii, tabiatıyla Türk Akımı konusu. Kırım Tatarlarının durumu yine gündeme geldi. Tabii Suriye konusu da gündeme geldi. Bu konuda zaten basında da yer aldı, DEAŞ’la mücadele hakkında Rusya’nın önerdiği bir plan var. Ama şunu söylemem lazım: Halen DEAŞ’a karşı uluslararası camianın yürüttüğü kolektif bir mücadele zaten devam ediyor. Türkiye uluslararası koalisyonun bir parçası ve bu çabalara somut katkı sağlıyor. Bunun dışında bizim gündemimizde DEAŞ’la mücadeleye yönelik başka bir yöntem ya da plan halen gündemde değil, onu söyleyebilirim.

Ebru Hanım.

SORU: Sayın Bakanın geçtiğimiz günlerde Avusturyalı mevkidaşıyla bir görüşmesi olmuştu, sizin buna ilişkin yaptığınız açıklamada Avusturyalı Bakanın Çavuşoğlu’na ilişkilerin ne zaman normalleşeceği ve Viyana Büyükelçisi’nin ne zaman döneceğini sorduğunu söylemiştiniz. Bu konuda Avusturya’dan ve elçilerimizi çektiğimiz ülkelerden ne bekliyoruz ve elçilerin dönüşüne ilişkin yeni bir gelişme var mı?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Şu aşamada kabul edilen kararlar sonrası bazı ülkelerden büyükelçilerimizi çektik. Şu aşamada bu büyükelçilerimizin geri dönmesi öngörülmüyor. Bu konuya ilişkin olarak istişare mekanizması devam ediyor. Ne gibi tedbirler alınacak, ne gibi önlemler alınacak; bu konuya ilişkin hem Bakanlığımız, hem de ilgili kurumlar hâlâ çalışmalarını devam ettiriyorlar. Avusturya konusuna ilişkin olarak yaptığımız açıklamada, bu soruya cevaptır sanırım; orada da açık bir şekilde zaten bu hususu ben de ifade ettim, Sayın Bakan da zaten bunu Avusturyalı muhatabına açık bir şekilde söyledi.

Evet arkadaşlar, Tülay Hanım.

SORU: Tanju Bey, Nusra Cephesi tarafından kaçırılan eğit-donat unsurlarının serbest bırakılması için Türkiye’nin herhangi bir girişimi oldu mu ya da olacak mı acaba?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Çok operasyonel bir konu, buna bir yanıtım yok, bilmiyorum.

Sümeyye Hanım.

SORU: Geçtiğimiz hafta Feridun Sinirlioğlu’nun bir Erbil ziyareti oldu, ona ilişkin bir ayrıntı paylaşabilir misiniz?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Çok kısa şunları söyleyebilirim: Özellikle teröre karşı mücadele çerçevesinde Türkiye’nin hem DEAŞ’a Suriye’de, hem de PKK’ya karşı Irak’ta yürüttüğü bazı operasyonlar oldu. Bu konuya ilişkin olarak Sayın Müsteşarımız IKB makamlarına bilgi verdi. Bunun dışında diğer tüm ikili ilişkileri ilgilendiren konular da gündeme geldi.

Petek Hanım.

SORU: Tanju Bey, çok yoğun bir diplomasi de yürüyor bir yandan, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Obama arasında da görüşme yapıldı. Acaba önümüzdeki günlere ya da aylara yönelik bir görüşme planlaması var mı sizin bizimle paylaşabileceğiniz?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Yani Sayın Cumhurbaşkanımızla Obama arasında mı?

SORU: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ABD Başkanı Obama’nın bir görüşmesi olacak mı?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Bunu Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına sormanız daha doğru olur.

SORU: HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın Birleşmiş Milletler’e bir başvurusu oldu. Bununla ilgili size bir bilgi ulaştı mı?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ: Şahsen bu konuya ilişkin olarak bir bilgim yok, yani Bakanlığa herhangi bir bilgi ulaştı mı-ulaşmadı mı bunu bilmiyorum. Ama hem Birleşmiş Milletler çerçevesinde, hem Avrupa Konseyi çerçevesinde birçok insan hakları mekanizması var, kontrol mekanizmaları var, herkes bu mekanizmalara başvurabilir, buna ilave edecek herhangi bir husus yok.

Arkadaşlar, teşekkür ediyorum, sağ olun.

Son olarak şunu da söyleyeyim: Bu toplantıyı niye bu saatte yaptık, 09:15’te? Biraz önce söyledim Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul’da Türkmen Cumhurbaşkanıyla görüşecek, Sayın Bakanımız da orada. Ben de oraya gideceğim için bu erken saatte yaptık, yoksa normal olarak saatimiz daha geçti, 11 olacaktı.