Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 30 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 16 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 8 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Arka Plan Bilgilendirme Toplantısı, 28 Kasım 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 5 Kasım 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 9 Ekim 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Eylül 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 2 Eylül 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 27 Ağustos 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 7 Ağustos 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 31 Temmuz 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 29 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 3 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 26 Haziran 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 25 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 18 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 11 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Mayıs 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 8 Mayıs 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 17 Nisan 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 16 Nisan 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 9 Nisan 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 31 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 24 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 11 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 27 Şubat 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 17 Şubat 2015, Ankara Enformasyon Genel Müdür Yardımcılığı’nda Daire Başkanı Beliz Celasin-Rende’nin Background Bilgilendirme Toplantısı, 12 Şubat 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing,05 Şubat 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sayın Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 16 Aralık 2015

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Arkadaşlar, hepiniz hoş geldiniz.

Size bir özür borçluyum, geç kaldığım için özür diliyorum. Gerçekten çok yoğun bir gündü. Ben de size daha doğru bilgiler aktarabilmek açısından toplantıya biraz geç kaldım.

İsterseniz her zaman olduğu gibi, ben hızlıca Sayın Bakanımızın son basın toplantısından sonraki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi vereyim. Onlardan peyderpey haberdardınız zaten. Ardından Sayın Bakanımızın önümüzdeki döneme ilişkin programı hakkında size bilgiler vereyim, sonra da varsa sorularınızı yanıtlayayım ve basın toplantımızı bu şekilde sonlandıralım.

8 Aralık günü bir basın toplantısı yapmıştık, ardından Sayın Bakanımız Pakistan’a bir ziyarette bulundu. Afganistan’a ilişkin “Asya’nın Kalbi İstanbul Süreci 5. Bakanlar Konferansı Toplantısı” İslamabad’da yapıldı. Biliyorsunuz İstanbul Süreci 2011 yılında İstanbul’da yapılan bir toplantıyla hayata geçirildi. Bu toplantı Afganistan’ın istikrara ulaşması çabalarına mümkün mertebe bölge ülkelerinin ve uluslararası kuruluşlarının destek vermesini sağlamak açısından önem taşıyor. 13 bölge ülkesi bu toplantıya katıldı. Sayın Bakanımız da bu toplantı çerçevesinde bazı ikili görüşmeler yaptı. İslamabad’da Pakistan Başbakanı Navaz Şerif tarafından ve Pakistan Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi.

Sayın Bakanımız bilahare Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkmenistan ziyaretinde Sayın Cumhurbaşkanımıza refakat etti. Türkmenistan’ın Tarafsızlığının 20. Yıl Dönümü kutlamaları Aşkabat’ta gerçekleştirildi. Çok sayıda ülke ve uluslararası kuruluş temsilcisi de bu toplantılara katıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın ikili görüşmelerinde Sayın Bakanımız da hazır bulundu. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımızın Gürcistan Cumhurbaşkanıyla, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’le ve İran Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla yaptığı görüşmelere Sayın Bakanımız da iştirak etti.

Sayın Bakanımız daha sonra Türkmenistan’dan Roma’ya geçti. 13 Aralık Pazar günü Roma’da Libya konusunda Dışişleri Bakanları seviyesinde bir toplantı yapıldı. Bu toplantı aslında Libya’daki istikrarsızlığa son verilmesini amaçlayan önemli bir toplantı oldu. 17 ülkenin Dışişleri Bakanları ve 4 uluslararası kuruluşun temsilcisi bu toplantıda hazır bulundular.

Bizim toplantıdan beklentimiz, Libya siyasi anlaşmasının vakit kaybetmeksizin onaylanması idi. Bu yönde de zaten bir karar çıktı biliyorsunuz. Yarın Fas’ta siyasi anlaşma imzaya açılacak, Sayın Bakanımız ona katılacak.

Libya’ya ilişkin birkaç unsuru da burada söylemek istiyorum.

Libya’yla tarihi kardeşlik bağlarına sahibiz. Libya’nın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğü de bizim açımızdan çok önemli ve esastır. Baştan beri biz Libya’da dış müdahalelerin olmaması gerektiğini söyledik. Bizim temel hedefimiz Libya halkını, özellikle barış isteyen Libya halkını her koşulda desteklemektir.

Roma’daki toplantıda katılımcı tüm ülkeler 17 Aralık’ta, yani yarın Fas’ın Skhirat kentinde imzalanacak anlaşmayı desteklediklerini beyan ettiler. Biz de bu çerçevede her türlü desteği sağlayacağımızı ve bu amaçla ulusal mutabakat hükümetiyle yakın işbirliği içinde olacağımızı söyledik. Bu konuda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı çıkartılması hususunda da taraflar mutabık kaldılar. Anlaşmaya karşı çıkan unsurların da ikna edilmesi önemli. Bu konuya ilişkin olarak da gerekli desteği vereceğimizi vurguladık.

Toplantıda üzerinde durulan önemli bir husus da, başta Trablus olmak üzere Libya’da güvenliğin sağlanması oldu. Ulusal mutabakat hükümetinin en kısa zamanda Trablus’ta görev yapmasını beklediğimizi bildirdik, başkentin güvenliği de bu açıdan önemli.

Toplantıda özellikle DEAŞ terör tehdidinin Libya’daki mevcudiyeti de vurgulandı, bu konuya ilişkin olarak da taraflar arasında işbirliği yapılması gerektiği hususu yine toplantıda altı çizilen unsurlardan bir tanesi oldu.

Sayın Bakanımız 14 Aralık Pazartesi günü Brüksel’deydi. 17’nci faslın açılışına katıldı ve Dış İlişkiler Konseyi çerçevesinde yapılan bir çalışma yemeğine katıldı. AB Bakanımız Sayın Volkan Bozkır ve Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek de Sayın Bakanımızla birlikte Brüksel’delerdi.

Sayın Bakanımız Dış İlişkiler Konseyi Toplantısı’nda da muhataplarıyla görüştü. Suriye ve güvenlik özellikle gündeme gelen konular arasındaydı.

Sayın Bakanımız dün Sayın Başbakanımızın Bulgaristan ziyaretine katıldı. Bugün Sayın Bakanımız Ankara’da bazı programlara katılacak. Yarın itibariyle, biraz önce de söyledim, Fas’taki siyasi anlaşmanın imza törenine katılacak.

Ardından Sayın Bakanımızın New York’ta 18 Aralık tarihinde yapılacak Suriye konulu toplantıya katılması öngörülüyor.

Sayın Bakanımız daha sonra Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan Dışişleri Bakanları toplantısı için 22 Aralık tarihinde Gürcistan’a hareket edecek. Bu iki ayaklı bir ziyaret olacak. İlki Türkiye-Gürcistan toplantısı, ikincisi de Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı; bu da 23 Aralık’ta olacak.

Sayın Bakanımızın önümüzdeki dönemdeki programı bu şekilde gerçekleşecek.

Arkadaşlar, ben sizin sorularınızı alayım, sorularınız çerçevesinde daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde hareket edebiliriz.

Evet, şöyle başlayalım, Reuters Tülay Hanım.

SORU- Tanju Bey, Suudi Arabistan 34 Müslüman ülkenin katılımıyla, ki aralarında Türkiye de var, terörle mücadele konusunda bir ittifak oluşturulduğunu, operasyon merkezinin Riyad olacağını açıkladı. Bu oluşturulan ittifakın içeriğine, Türkiye’nin de destek verdiği söyleniyor. Bu ittifakın içeriğine ilişkin biraz bilgi verir misiniz? Temel hedefi hangi örgüt ya da örgütler olacak? Çünkü katılımcı ülkelerin terör örgütü tanımlarına ilişkin farklılık da söz konusu.

Ve bir operasyon merkezinden bahsediliyor, Türkiye’nin katılacağı askeri bir unsur olacak mı bu ittifak içinde?

Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Teşekkür ederim.

Arkadaşlar, sorduğunuz bu soruya ilişkin olarak bugün zaten yazılı basında pek çok haber var.

Her şeyden önce şunun altını çizmem gerekiyor. Türkiye terörden çok çekmiş bir ülke ve DEAŞ başta olmak üzere, PKK, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele ediyor. Türkiye özellikle DEAŞ’la mücadelede önemli bir oyuncu ve bu çerçevede kurulan uluslararası koalisyonun da bir parçası. Bugüne kadar Irak ve Suriye bağlamında DEAŞ’a karşı mücadelede aktif şekilde koalisyonun çabalarına katıldı. Bunun dışında Türkiye yine bu uluslararası koalisyon çerçevesinde Hollanda’yla beraber yabancı terörist savaşçılara ilişkin çalışma grubunun da eşbaşkanlığını yürütüyor. DEAŞ’la mücadele kapsamında üslerimiz koalisyon güçlerine açık.

DEAŞ’la mücadelede askeri ve istihbarat işbirliği önemli bir parçayı teşkil ediyor. Ama bunun dışında üçüncü bir önemli ayak da var. Terörle mücadelenin ideolojik bir boyutu var, özellikle İslam’ın terörle özdeşleştirilmemesi, İslam’ın terörle anılmaması için bu çabaların da koordine edilmesi gerekiyor. Bu çerçevede Suudi Arabistan’da yapılan toplantı aslında bu üç ayağı, yani askeri, istihbarat ve özellikle ideolojik boyutun terörle mücadelede koordine edilmesi açısından önemli. Sonuç olarak, bu toplantı bu üç önemli konudaki işbirliğini öne çıkaran bir toplantı oldu.

Detaylarına ben bu aşamada çok fazla giremeyeceğim ama şunu da vurgulamam gerekir. Terörle mücadelede özellikle İslam ülkelerinin birlikte ses vermeleri, terörle İslam’ı özdeşleştirme çabası içinde olanlara en güzel yanıtlardan bir tanesidir. Bu çerçevede özellikle terörle mücadele bağlamında nerede bir toplantı tertip edilirse, Türkiye orada bulunur ve elinden gelen katkıyı verir. Biz bu çerçevede zaten bu toplantının doğru yönde atılmış bir adım olduğunu düşünüyoruz. İslam ülkeleri arasında böyle bir işbirliğinin sağlanması da önemlidir.

Toplantının sonuçlarına ilişkin olarak benim burada operasyonel detaylara girmem çok doğru değil, ama bunlar önümüzdeki dönemde daha netleştikçe basın mensuplarıyla paylaşacağımız detaylardır.

Evet, Sevil Hanım.

SORU- Tanju Bey, Irak’a konuşlandırılan Türk askerlerinin kuzeydeki bölgeye çekilmesinin ardından Irak Yönetiminden gelen açıklamalar bu çekilmenin yeterli bulunmadığı yönünde bir tablo ortaya koyuyor. En son Ebadi’nin bürosundan dün yapılan açıklamada, askerlerin tamamının Irak topraklarından uluslararası sınırlara çekilmesi yönünde taleplerini dile getiriyorlar. Bu yönde Bağdat’ın çağrısına yeniden bir tanzimle karşılık verilecek mi acaba? Oradaki askerlerin Irak topraklarında Bamerni ve Sersing bölgelerindeki eğitim kamplarında eğitime devam edecekleri yönünde haberler de var. Hangi yönde kullanacaksınız tercihinizi?

Bir ikincisi; bir süredir 21 Aralık’ta Türkiye-Amerika ve Kuzey Irak’ın katılımıyla Erbil’de yapılacak üçlü bir toplantıdan bahsediliyor. Bu toplantının içeriğine ilişkin bilgi verir misiniz? 21 Aralık’ta yapılacak mı?

Ayrıca bu toplantıya aslında Bağdat Yönetiminin katılmasının da planlandığı, ancak son gelişmeler üzerine Bağdat karşı çıktığı için katılmaktan vazgeçtiği yönünde bir de iddia var; doğru mudur acaba?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Sevil Hanım, ilk sorunuzdan başlayacağım.

Bir defa, bu Başika’daki askeri mevcudiyetimiz konusunda geçtiğimiz günlerde çok detaylı açıklamalar yapıldı. Sayın Başbakanımız bir açıklama yaptı. Bizim Irak’ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini savunduğumuzu ve bunu desteklediğimizi benim burada söylememe gerek yok, bu zaten bilinen bir gerçek.

Türkiye her şeyden önce, biraz önce de söyledim, terörle mücadelede mümkün mertebe Irak merkezi makamlarına her türlü desteği vermeye çalışıyor. Türkiye’nin özellikle bu asker konuşlandırılmasında da iyi niyetinden kimsenin şüphe etmemesi gerekiyor.

Başika’daki mevcudiyetimiz de Irak’ın toprak bütünlüğüne herhangi bir tehdit değildir ve aslında Türkiye’nin terörizmle mücadelesinde bir kararlılığı temsil eder. Bu konuda zaten Başbakanlıkça bir açıklama yapılmış ve gerektiğinde bu güçlerimizin tanzim edileceği söylenmişti.

Bu alanda dinamik bir durumdan ve dinamik birtakım tehditlerden bahsetmemiz gerekir. Bu tehditler değiştiğinde, buna göre zaten bu güçler tanzim edilir. Gönül isterdi ki, aslında Irak kendi topraklarından PKK ve DEAŞ unsurlarını tam olarak temizlesin ve o zaman Türkiye’nin de böylece bir askeri risk almaya ve böyle askeri güç yerleştirmeye ihtiyacı olmasın, ama durum bu şekilde değil. Biraz önce de söylediğim temel hedefimiz, iyi niyetli bir şekilde Irak’ın terörle mücadeledeki çabalarına destek vermek. Türkiye olarak da bu konuda Irak’la işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu buradan tekrar yinelemek istiyorum. DEAŞ’a karşı mücadele bağlamında atılan bu adımları Türkiye’nin herhangi bir gizli gündemi olarak da takdim etmek doğru değil.

Bunun dışında, 21 Aralık’ta yapılan toplantı hakkında yazılı ve görsel basında bazı haberler vardı. Biliyorsunuz, terörle mücadelede biz bölge ülkeleriyle her türlü işbirliğini yapıyoruz; hem Amerikalılarla, hem, biraz önce de söyledim, Irak Merkezi Yönetimiyle, hem KBY’yle. Bu çerçevede toplantılar zaten oluyor. Önümüzdeki dönemde bu toplantıların olacağına ilişkin bazı haberler basında yer aldı. Ama bu çerçevede henüz bir tarihin belirlenmediğini söylemem gerekiyor. Tarih belirlendiğinde sizinle paylaşırız.

SORU- ... (Mikrofonsuz Konuşma)

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Biraz önce de söyledim, bu konuya ilişkin olarak henüz bir netlik yok, tarih belirlenmesine ilişkin de bir netlik yok.

SORU- Tanju Bey, Amerikan Savunma Bakanı dün İncirlik Üssü’ne bir ziyarette bulundu. Burada askerlere hitaben bir konuşma yaptı. O konuşmada Türkiye’ye yönelik bir kara operasyonu yönünde bir beklenti olduğu görüldü, gözlendi. Türkiye’nin DEAŞ’la mücadele çerçevesinde yürüttüğü havadan operasyonlar yeterli görülmüyor mu? Amerika’yla olan diyalogumuz bu çerçevede nasıl ilerliyor?

İkincisi de, yine Irak mevzuuyla ilgili Sayın Sinirlioğlu ve Sayın Hakan Fidan Bağdat Hükümetiyle birebir görüştüler. Acaba Bağdat Hükümetinin Türkiye’den farklı bir talebi ya da beklentisi oldu mu? Neden ikna edemiyoruz Bağdat Hükümetini?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- İlk sorunuzu biraz açar mısınız?

SORU- Carter'ın konuşmasında hem Rusya’ya yönelik eleştiriler vardı, ama aynı zamanda Türkiye’ye yönelik de askeri işbirliğini arttırma çağrısı vardı…

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Türkiye’yle Amerika’nın askeri işbirliğini artırması…

SORU- Evet, kara ifadesini kullandı ve kara operasyonuna yönelik bir beklentinin altını çizmiş oldu Türkiye’den Carter konuşmasında.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Sayın Carter bu açıklamayı İncirlik Üssü’nden yaptı değil mi?

SORU- Evet, dün yaptı.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- İncirlik Üssü’nden yaptığı açıklamada, Türkiye’yle daha fazla işbirliği yapmalıyız dedi. Bizim terörle mücadeledeki kararlılığımız tamdır. Türkiye terörden çok çekmiş bir ülkedir. Ben bunu defalarca söyledim, ama tekrar söylemek istiyorum: Türkiye terörle mücadelede her türlü adımı atmaya kararlıdır. Bu çerçevede uluslararası koalisyonun aktif bir parçasıdır. Uluslararası koalisyonun bazı üyelerinin uçakları İncirlik’te bulunmaktadır. Bu çerçevede ABD Savunma Bakanı Carter’ın Türkiye’de bulunması da memnuniyet vericidir. İşbirliğimiz belki arzu edilen seviyede değil ama devam etmektedir.

Tabiatıyla, biz Amerikalılarla operasyonel konuda her türlü konuyu görüşmeye hazırız. Terörle mücadelede ortak alınan her türlü kararı uygulayacağımızı buradan söyleyebilirim. Kara operasyonuna ilişkin olarak birtakım beklentilerden bahsettiniz. Bunlar operasyonel konular. Operasyonel konularda bu kürsüden yorum yapamayacağım.

Irak konusunda ise, biraz önce de soruya detaylı olarak yanıt verdim. Bizim Irak’taki mevcudiyetimiz tamamen DEAŞ’la mücadele çerçevesindeki mevcudiyettir. Askeri kuvvetlerimizin Irak’ta nasıl bulunduğuna ilişkin olarak geçtiğimiz hafta çok yoğun tartışmalar yapıldı. Irak makamlarının bilgisi dahilinde orada bulunduklarını söyledik.

Bizim temel hedefimiz, Irak’la koordinasyon ve işbirliği içinde DEAŞ’la mücadele etmek. Orada eğitim faaliyetlerini sürdüren bazı askeri güçlerimiz var. Bunların güvenliğini düşünmek zorundayız. Özellikle DEAŞ’ın hakim olduğu bölgeye çok yakında bulunan askerlerimiz ya da askeri kuvvetlerimizin güvenliğine ilişkin olarak tedbir de tabiatıyla tarafımızca alınır. Ama dediğim gibi, bu dinamik bir süreç. Bu çabuk değişebilen bir süreç. Bu çerçevede askeri birliklerimizin mevcudiyeti tanzim edilebilir ve düzenlenebilir. Sayın Fidan ve Sayın Sinirlioğlu bizim görüşlerimizi açık ve net bir şekilde Irak makamlarına aktarmışlardır. Burada önemli olan, konunun iki dost ülke, iki kardeş ülke tarafından karşılıklı müzakereler yoluyla çözülmesidir. Bu aşamada sadece bunları söyleyebilirim.

SORU- Biliyorsunuz Rusya ile derin bir kriz var ve derinleşmeye başladı herhalde. Rusya’nın Türklerin 5 gemisini alıkoymasından sonra Türkiye’de 27 Rus gemisini alıkoyuyor. Bu nedir, ne değildir? Sizin de bir bilginiz var mı bu konuda? Bir bilgi verir misiniz?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Her şeyden önce geçtiğimiz hafta hem Ege’de, hem Karadeniz’de bazı Türk gemilerinin Rus gemileriyle karşı karşıya geldiğine ilişkin haberler yansıdı. Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta bu konuya ilişkin olarak da Moskova’daki Türk Silahlı Kuvvetleri Ataşemiz Savunma Bakanlığına çağrıldı. Bunlar zaten basına yansıdı. Genel olarak şunu söyleyebilirim: Ülkemiz Rusya Federasyonu askeri unsurlarına karşı kışkırtıcı bir tutum içinde bulunmamaktadır. 24 Kasım’dan beri var olan bu gerginliği düşürmek amacıyla hem teenniyle, hem de dikkatle hareket ediyoruz. Rusya Federasyonu askeri unsurları bir süredir kendilerine yönelik bir tehdit algılaması varmış gibi hareket ediyorlar. Bu abartılı bir durum ve gerçekle ilgisi yok. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız ve Sayın Bakanımız da defalarca söylediler. Bu kürsüden ben de bir defa daha tekrarlayayım. Bizim krizi tırmandırmak gibi herhangi bir niyetimiz yok. Biz bu çerçevede de meydana gelen olayları herhangi bir abartı olmaksızın karşılamaya çalışıyoruz.

Spesifik olarak sorduğunuz soruya ilişkin olarak, kaç geminin alıkonulduğuna ilişkin bende herhangi bir bilgi bulunmuyor. Bu çok teknik ve sivil gemileri ilgilendiren bir konu. En doğru bilgi Ulaştırma Bakanlığından edinilebilir. Anladığım kadarıyla ticari gemilerin uymak zorunda oldukları bazı kuralların yerine getirilip, getirilmediği vardıkları limandaki yetkililer tarafından kontrol edilir. Bunlar yerine getirilir getirilmez de gemilerin açık sulara çıkmasına izin verilir. Söylediğiniz sayılara ilişkin olarak spesifik olarak bir bilgi yok. Bu da her an değişebilecek bir bilgi. Bugün gazetelerde 27 tane Rus gemisinin Türk limanlarında tutulduğuna ilişkin bir bilgi vardı. Bunun doğru olup olmadığını Ulaştırma Bakanlığından teyit edebilirsiniz.

SORU- Şimdi yeni bir haber, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı, Türkiye uçak düşürülmesi olayının tekrarlanmayacağını garanti etmeli diye bir açıklama yapmış. Bu açıklamayı nasıl yorumlarsınız?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Rusya Federasyonu da Türk hava sahasını ihlal etmemeyi eğer garanti ederse böyle bir hadiseyle karşılaşılmaz.

Biraz önce de söyledim: bu konuya ilişkin olarak bizim tutumumuz çok net ve açık. Rusya Federasyonunun savaş uçağı hava sahamızı ihlal etti. Angajman kurallarımız daha önce hatırlatılmıştı ve benzer hadiselerde nasıl tepki vereceğimizi Rusya Federasyonuna açık bir şekilde iletmiştik. Tabii bu olayların tekrarlanmaması için Rusya Federasyonunun uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmemesi gerekir. Böyle bir olay vuku bulmadığı zaman da tabiatıyla böyle üzücü hadiselerle karşılaşmamış oluruz. Ama biraz önce de söylediğim gibi, Türkiye Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu askeri hedeflerine herhangi bir hasmane tutum içinde yaklaşmamaktadır. Bunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Gerginliğin tırmanmaması ve iki ülke arasındaki ilişkilerin bundan daha fazla etkilenmemesi bizim temel dileğimiz. Ama bunu söylerken de gerçekleri açık bir şekilde ortaya koymak gerekir.

SORU- Tanju Bey, iki sorum olacak. İlki Cumhurbaşkanının Türkmenistan’a seyahatinde İran Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla görüntülenen sandalye krizi. Aslında kriz diyorum, İran basınında biraz farklı algılandı. Aşağılandığı şeklinde yorumlandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Çünkü gerekli görüldüğü takdirde karşı eylemde bulunacaktır şeklinde de bir açıklama var İran yetkilileri tarafından.

Diğer sorum da Birleşmiş Milletler listesinde yer alan El-Kaide’yle bağlantılı kişiler listesinde dört kişinin mal varlıklarının dondurulması kararının kandırıldığı yönünde. Bilginiz var mı, ne söylemek istersiniz?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- İlk sorunuzdan başlayayım. Türkmenistan ziyaretinde Sayın Cumhurbaşkanımızın İran Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla yaptığı görüşmede protokoler anlamda bir krizin yaşandığına ilişkin olarak basın haberlerini ben de okudum. Bu haberde özellikle bayrak konusu gündeme getiriliyordu. Şunu söylemem gerekir: Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmelerde protokol kuralları gayet açık ve nettir. Sayın Cumhurbaşkanımız eğer bir başka Cumhurbaşkanıyla görüşmüyorsa arkasında Cumhurbaşkanlığı Forsu ve Türk Bayrağı bulunur. Bunda herhangi bir protokol hatası yoktur. Uygulama da bu şekilde tecelli etmiştir. İran tarafına yönelik de herhangi bir kasıt aramamak gerekir. Kaldı ki, en son New York’ta yapılan BM Genel Kurulu toplantıları sırasında Sayın Başbakanımız, İran Cumhurbaşkanı Ruhani’yle görüşmüştür. Resimlere bakarsanız orada sadece İran bayrağı vardı. Bu bir protokol kuralı olduğu için o şekilde tecelli etmiştir. Orada herhangi bir art niyet aramamak gerekir.

İkinci sorunuzu tekrarlar mısınız?

SORU- Birleşmiş Milletler listesinde yer alan El-Kaide’yle bağlantılı kişiler listesinde dört kişinin mal varlıklarının dondurulması kararının kaldırıldığı yönünde bir bilgi var. Doğru mudur?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Eğer karar dondurulması kararı kaldırılmışsa ve bunlar Türk vatandaşlarıysa, tabii Türk vatandaşları açısından olumlu bir gelişme olur. Ama bir bilgim yok bu aşamada. Bunu inceleyeyim.

SORU- Tanju Bey, Palermo Belediyesi 14 Aralık’ta Belediye Sarayında düzenlenen bir törenle Abdullah Öcalan’a fahri vatandaşlık verdi. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Palermo Belediyesinin bir terör örgütü liderine fahri vatandaşlık vermesini anlamsız bir hareket ve kabul edilemez bir saygısızlık olarak değerlendiriyoruz. Bu terörle mücadele bağlamında yapılan işbirliğine de çok önemli bir sekte vuracaktır, Bunun çok olumsuz bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. Biraz önce terörle mücadelede nasıl işbirliği yapacağız, koordinasyonu nasıl sağlayacağız şeklinde sorular sordunuz. Türkiye’nin bu yönde çok aktif çaba gösterdiğini siz de görüyorsunuz ve biliyorsunuz. Tüm bunlar devam ederken ve tüm bunlar ortadayken, AB’nin ve uluslararası kuruluşların listesinde terör örgütü olarak tanımlanan bir örgütün liderine fahri vatandaşlık verilmesi bizim terörle yaptığımız mücadeleye çok büyük sekte vurur ve kendi içinde de bir çelişki barındırır. Terörle mücadelede topyekun bir şekilde hareket edilmesi gerekir. Terörle mücadelede koordinasyon içinde bulunulması gerekir. Bunu aslında bu kürsüden bir defa daha vurgulamak istiyorum. İşbirliği, istihbarat paylaşımı terörle mücadelede en önemli unsurlar. Palermo Belediyesi’nin attığı bu adım kendi içinde zaten bir çelişki barındırıyor ve bizim için kabul edilmesi mümkün değil. Bunu kabul edilmez bir saygısızlık olarak nitelendirdiğimizi buradan söyleyeyim.

SORU- Ben yine bu Suudi Arabistan ittifakıyla ilgili bir soru sormak istiyorum. İmzalanmış bir belge var mıdır acaba, yoksa bu bir toplantı ve sözlü bir dayanışma mesajı mıdır?

İkincisi, Müslüman ülkelerden oluşan bir ittifak İran’ın bu ittifakta yer almamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Tülay Hanım biraz önce de söyledim, bu konuya ilişkin olarak detayları önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde sizle paylaşabilirim. Yani operasyonel konulara ilişkin olarak şu aşamada herhangi bir bilgi vermem doğru değil. Bu toplantıda hangi ülkelerin olduğunu aslında belki Suudi yetkililere sorsanız daha yerinde olur, zira Suudi yetkililerin inisiyatifiyle zaten bu toplantı yapıldı.

SORU- Yine aynı soru olacak, ama anlamakta güçlük çektiğim için tekrar sormak istiyorum. Türkiye, Suudi Arabistan öncülüğünde teröre karşı mücadele verecek bu koalisyonun parçası mıdır? Bugün itibariyle böyle bir karar alınmış mıdır, yoksa ilkesel bir destekten mi bahsediyoruz? Sözkonusu toplantıdan çıkan genel bir tavır mıdır bu, yoksa imzalanmış bir belge var mıdır?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Arkadaşlar, Sayın Başbakanımız da ifade etti, yani teröre karşı mücadeleye Türkiye her türlü desteği verir dedi. Biz de bu desteği veriyoruz ve Suudi Arabistan girişimindeki mevcudiyetimiz de bu çerçevede değerlendirilmeli. Bunun birkaç ayağının olduğunu söyledim; askeri ve istihbari işbirliği. Bunun dışında aslında İslam ülkelerinin özellikle terörü İslam’la özdeşleştirmeye çalışan çevrelere karşı yaptığı bir girişim olarak da değerlendirebilirsiniz bu girişimi. Bunun bir ideolojik boyutu da var, bu çerçevede çok önemli. Biraz önce de söylediğim bu daha çok yeni bir toplantı ve teknik detayları önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. O zaman bu detayları sizinle paylaşabilirim, ama bu aşamada sizinle paylaşacağım hususlar bundan ibaret.

SORU- Şimdi orada oluşturulan bir askeri komiteden söz ediliyor, yani dediğiniz gibi herhalde askeri komite oluştuğuna göre bir parça ilerlemiş olmalı ve aynı askeri komitede Mısır ve Türkiye’de var. Öncelikle Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleriyle Türkiye ilişkilerini yeniden gözden geçirmeyi düşünüyor mu eğer böyle bir ittifakta yer alacaksa?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Arkadaşlar spesifik olarak şunu söyleyeyim: Bunun bir askeri güç olmadığını söylemem gerekir. Herhangi bir askeri güç oluşturulması gündemde değil. Ama dediğim gibi bu toplantının daha ilk aşaması. Bu çerçevede, toplantının detayları ve ortaya çıkabilecek sonuçları önümüzdeki günlerde netleşince sizinle burada paylaşacağım.

SORU- Efendim, yarın New York’ta Suriye konulu bir toplantı var. Sözkonusu toplantıya Lavrov’un da gideceği bugün açıklandı. Türkiye’den bir katılım olacak mı bu toplantıya ve herhangi bir görüşme planlanıyor mu? Bir de yine bugün yanılmıyorsam Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısının bir açıklaması oldu: “Türkiye uçağı düşürdüğü için tazminat ödemeli” diyor. Bu konuda bir girişim olacak mı veya bir haber var mı?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şimdi üç hususu netleştireyim. Biraz önce Sayın Bakanımızın programının üzerinden geçerken Sayın Bakanımızın 18 Aralık tarihinde New York’ta yapılacak toplantıya katılacağını söylemiştim. İkincisi, oradaki ikili görüşmelere ilişkin bu aşamada atılmış herhangi bir adım yok, yani eğer Lavrov’la görüşmeyi kastediyorsanız. Ama ikili görüşmeler olabilir, Sayın Bakanımız diğer bakanlarla görüşebilir. Zaten bu tür toplantılarda bakanlar ayaküstü de olsa bir araya gelirler.

Üçüncüsü, Rusya’ya ilişkin olarak tutumumuzu burada çok açık ve net bir şekilde ifade ettim. Rusya’ya ilişkin bizim tutumumuz çok net ve açık. Rus uçağı, Türk hava sahasını ihlal ettiği için uçaklarımızca düşürüldü. Hava sahamızın ihlali konusunda Rus tarafını çok kereler uyarmıştık. O nedenle Rus tarafının istediği, o sizin bahsettiğiniz tazminat tarzı unsurların karşılanması tarafımızca mümkün değil.

SORU- Sayın Cumhurbaşkanımızın İsrail-Türkiye ilişkilerine ilişkin açıklamalarından sonra bugün İsrail basınına yansıyan İsrail Dışişleri kaynaklı açıklamalar var. Bu açıklamalar hem İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Dore Gold, hem de İsrail Dışişleri kaynaklı olarak basına yansıdı. Her iki açıklamada da Türkiye’yle ilişkilerin normalleştirilmesinin İsrail tarafınca normalleştirilmesinin istendiği mesajı veriliyor, ancak Sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği Gazze’ye ablukanın kalkması meselesinde İsrail’in tutumunun değişmeyeceği vurgusu da var. Açıklamalarda, tazminat ödemeye hazırız mesajı da var. İsrail’le bir önümüzdeki günlerde bir görüşme trafiği var mı? Sayın Sinirlioğlu yürütmüştü daha önceki görüşmeleri. Planlanan bir görüşme var mı?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şu aşamada böyle bir planlamadan benim bir bilgim yok, ama İsrail konusundaki tutumumuz gayet açık ve net. Türkiye’nin talep ettiği unsurlar da gayet açık ve net. Bunlar yerine getirildiği takdirde İsrail’le ilişkilerimiz düzelebilir. Bunlar biliyorsunuz ilk önce özür, tazminat ve Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılması. Bunlarda herhangi bir değişiklik yok.

SORU- Daha önce Sayın Başbakanımız Irak Savunma Bakanının Irak’a bir ziyarette bulunacağını söylemişti. Bu ziyaretin tarihi netleşti mi acaba? Aynı zamanda Başbakan Davutoğlu’nun da Irak’a bir ziyareti söz konusuydu. O ziyarete ilişkin de bir tarih çalışması yapıldı mı?

Son olarak, Irak’ta en son konuşlandırılan Türk askerlerinin, daha doğrusu Irak’ta Türk askerlerinin eğitim verdiği kampların statüsünün değiştirilerek koalisyon güçlerinin yönetimi altında yeni bir tanımlamayla faaliyet göstermesine ilişkin bir öneri, bir formül vardı. Bu konu üzerinde çalışma yapılıyor mu hala ve bununla ilgili koalisyon güçlerinin görüşleri nedir acaba?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Ziyarete ilişkin olarak herhangi bir bilgi bende yok. Biliyorsunuz Irak Savunma Bakanının ülkemize gelmesi bekleniyordu, ama bu aşamada ziyaretin ne zaman yapılacağına ilişkin üzerinde mutabakata varılmış herhangi bir tarih yok bildiğim kadarıyla.

Bahsettiğiniz ikinci konuda malumatım bulunmuyor. O konuyu araştırıp size toplantıdan sonra döneyim.

Teşekkürler arkadaşlar, sağolun.

SORU- Peki ya Sayın Başbakanımızın Irak ziyareti?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Bu konuya ilişkin olarak Başbakanlık kaynaklarından belki daha net bilgi alabilirsiniz.

Teşekkür ederim, sağolun.