Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 30 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 16 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 8 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Arka Plan Bilgilendirme Toplantısı, 28 Kasım 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 5 Kasım 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 9 Ekim 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Eylül 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 2 Eylül 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 27 Ağustos 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 7 Ağustos 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 31 Temmuz 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 29 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 3 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 26 Haziran 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 25 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 18 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 11 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Mayıs 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 8 Mayıs 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 17 Nisan 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 16 Nisan 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 9 Nisan 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 31 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 24 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 11 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 27 Şubat 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 17 Şubat 2015, Ankara Enformasyon Genel Müdür Yardımcılığı’nda Daire Başkanı Beliz Celasin-Rende’nin Background Bilgilendirme Toplantısı, 12 Şubat 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing,05 Şubat 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 11 Mart 2015, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Ben her zaman olduğu gibi Sayın Bakanımızın, son basın toplantısından itibaren yaptığı temaslar hakkında kısaca bilgi vererek basın toplantımıza başlayayım, ondan sonra da her zaman olduğu gibi eğer sorularınız varsa sorularınıza yanıt vermeye çalışayım.

Tabii sözlerime başlamadan önce bir hususu da vurgulamak istiyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü geçtiğimiz Pazar günüydü ondan sonra hiçbir basın toplantısı yapmadık, bende burada Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü olarak başta bütün kadın diplomasi muhabirleri olmak üzere sizin ve Bakanlığımızdaki tüm kadın memurların Kadınlar Gününü kutluyorum. Tabii Dışişleri Bakanlığı olarak özellikle daha önce de söylemiştim kadına karşı şiddet konusunda biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Özellikle Avrupa Konseyi çerçevesinde İstanbul Sözleşmesi kadına karşı şiddetin engellenmesine yönelik önemli bir sözleşme bunu ilk imzalayan ve onaylayan ülkelerden bir tanesi biz olduk. Bakanlığımızda bugüne kadar 48 tane kadın büyükelçi olmuş, önümüzdeki dönemde de bu sayı muhtemelen artacak ve Bakanlığımızın iç ve dış teşkilatında da 2175 kadın memur halen görev yapmakta, bu da toplam memurlarımızın yüzde 37’sine tekabül ediyor.

Malumunuz en son Sayın Bakanımız, Sayın Başbakanımızın Portekiz ziyareti çerçevesinde Sayın Başbakanımıza 3 Mart Salı günü yapılan temaslar çerçevesinde refakat etmişti. Bu ziyaret sırasında Sayın Bakanımız, Portekizli mevkidaşı Machete’yle görüştü. Sayın Başbakanımız, Lizbon’da özellikle Ermeniler tarafından 1982 yılında şehit edilen Lizbon Büyükelçimiz İdari Ataşesi Erkut Akbay ve eşi Nadide Akbay anısına yapılmış olan anıta da bir çelenk koydu, Sayın Bakanımızda tabiatıyla oradaydı.

Portekiz’in ardından Sayın Bakanımız Lizbon temaslarının ardından 4 Mart Çarşamba günü ve 5 Mart Perşembe günü Almanya’da bazı temaslarda bulundu, Berlin’de Berlin Turizm Fuarına katıldı bu basında da geniş şekilde işlendi siz de görmüşsünüzdür. Frankfurt’ta ve Berlin’de de Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi, Türk sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi, onların sorularını yanıtladı. Tabiatıyla soruların önemli bir kısmı önümüzdeki dönemde yapılacak seçimlere ilişkin oldu. Fakat bunun dışında Türk dış politikasının her konusuna ilişkin olarak vatandaşlarımız Sayın Bakanımıza sorular yönelttiler. Vize serbestisinden, Türk Hava Yolları biletlerine, seçimlere katılımdan, güncel dış politika konularına ilişkin olarak Sayın Bakanımız soruları yanıtladı.

Aynı gün Perşembe akşamı Sayın Bakanımız Fransa’ya geçti, Fransa’da yine Türk vatandaşlarıyla ve Türk sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi. Sayın Bakanımızın Berlin, Frankfurt, Stuttgart ve Paris ziyaretlerine AK Parti Milletvekili Harun Çiftçi ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kudret Bülbül de eşlik ettiler. Tabii özellikle Avrupa’daki yükselen ırkçılık, özellikle Türk vatandaşlarına karşı zenofobik yaklaşımlarda bu görüşmelerde gündeme geldi.

Sayın Bakanımız, Cuma akşamı Gmynich toplantısı çerçevesinde Letonya’nın Başkenti Riga’ya geçti. Cuma ve Cumartesi günü 6-7 Mart tarihlerinde Letonya’nın Başkenti Riga’daydı. Gmynich toplantıları AB Dönem Başkanları tarafından 6 ayda bir defa olmak üzere düzenlenen gayri resmi dışişleri bakanları toplantıları. Sayın Bakanımız, hem akşam yemeğinde, hem de sabah çalışma kahvaltısında bir konuşma yaptı. Toplantıda pek çok önemli husus gündeme geldi, özellikle bölgesel konular, Irak, Suriye, DEAŞ’la mücadele konuları, göç konuları da gündeme geldi. Enerji işbirliği gündeme gelen önemli konulardan bir tanesiydi.

Tabii Türkiye’nin AB’yle üyelik müzakereleri gündeme geldi. Sayın Bakanımız, Riga’da Cuma ve Cumartesi günleri pek çok ikili görüşmede gerçekleştirdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini’yle bir araya geldi. Bunun dışında Sayın Bakanımız Avusturya, İngiltere, Almanya, İsveç, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Estonya Dışişleri Bakanlarıyla da görüşme imkanı buldu.

Sayın Bakanımız en son 9-10 Mart tarihlerinde Malta’yı ziyaret etti. Malta ziyareti aslında önemli bir ziyaretti, çünkü resmen ilk Dışişleri Bakanlığı ziyareti oldu, bu açıdan tabii önemli ve tarihi bir ziyaretti. Malta’da bir Büyükelçiliğimiz var, yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz var bunun arttırılması için neler yapılması gerekir bunlar tartışıldı. Sayın Bakanımız, Malta Başbakanı tarafından da kabul edildi. Aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi ve bunun muadili olan Malta kuruluşuyla bir işbirliği anlaşması da bu ziyaret sırasında imzalandı. Malta ziyaretinde Sayın Bakanımız ayrıca Türk şehitliğine de bir ziyarette bulundu Malta’da. Türk Hava Yolları’nın haftalık 10 olan uçuş sayısının 13’e çıkartılması yine gündemdeydi, bu konuda zaten bir karar alınmış. Ve ilginç bir rakam, mesela Türkiye’nin uluslararası gemi filosunun yüzde 30’u Malta bandıralı, bu konularda da özellikle ulaştırma konularında da yine görüşmelerde bulunuldu.

Bunun dışında, bu hafta Makedonya Dışişleri Bakanı Nikola Poposki, Cuma günü Ankara’da olacak. Sayın Bakanımız Poposki’yle tekrar yine temaslarda bulunacak onun programını da zaten size duyuracağız, muhtemelen bir basın toplantısı olacak yine.

Bunun dışında tabii önümüzdeki dönemde Sayın Bakanımızın bir Uzak Doğu ziyareti olacak Kamboçya, Vietnam ve Tayland’ı da içeren tam tarihler netleştiğinde zaten bunu bir basın duyurusuyla sizlere ileteceğiz. Ben izninizle bu noktada durayım ve sizin sorularınızı alayım, sorularınız çerçevesinde tekrar devam edelim.

Sevil Hanım, buyurun.

SORU- Tanju Bey, basında çıkan muhtelif haberlere göre Nisan ayı civarında Musul’a koalisyon güçlerinin katkısıyla IŞİD’e karşı bir operasyon gerçekleştirileceğine ilişkin iddialar var. Bu kapsamda hem olası Musul harekatı, hem de daha kapsamlı değerlendirirseniz Türkiye’nin mevcut IŞİD’e karşı mücadelede mevcut desteğinin yanı sıra önümüzdeki dönemde artı ne gibi katkılar yapılacağına dair değerlendirme netleşti mi acaba Ankara’nın değerlendirmesi? Örneğin, İncirlik’in askeri amaçlı kullanımı buna dahil edilecek mi, ona dahil somut bir gelişme var mı, karar var mı?

Yine Musul’la ilgili, yani Irak’la ilgili geçtiğimiz günlerde Başbakan Davutoğlu’nun da benzer bir uyarısı vardı IŞİD’e karşı mücadele de İran’ın da desteğiyle Irak’ta Şii milislerin görevlendirilmesinin sakıncalarına dikkat çekmiştim. Türkiye’nin bu konudaki pozisyonu tam olarak nedir ve bununla ilgili endişeler İran’a bir şekilde iletildi mi acaba?

Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şimdi her şeyden önce DEAŞ’ı hem ülkemize, hem de bölge istikrarına yönelik bir tehdit olarak gördüğümüzü söylemekle başlayayım ve krizin yani bu DEAŞ tehdidinin ortaya çıkmasından itibaren Türkiye zaten Uluslararası Koalisyonun bir parçası olarak DEAŞ’la mücadele ediyor. Bugüne kadar Uluslararası Koalisyonun pek çok toplantısı oldu, Galler’de, Cidde’de, Paris’te, ayrıca New York’ta, Brüksel’de, NATO Zirvesi çerçevesinde ve en son Londra’da toplantılar oldu. Türkiye bunların hepsine katıldı ve görüşlerini dile getirdi. Tabiatıyla biz ayrıca dost ve kardeş ülke olan Irak’a bu konuda yani özellikle DEAŞ tehdidi karşısındaki çabaları çerçevesinde, çalışmaları çerçevesinde desteğimizi her zaman ifade ediyoruz. Sizin de söylediğiniz gibi bugün basında da vardı, özellikle Tikrit’te Irak Ordusu ve milis güçleri tarafından bir saldırı başlatıldığı yönünde birtakım haberler var. Bölgede yoğun çatışmaların devam ettiğini biz de görüyoruz ve takip ediyoruz. Tabii burada önemli olan zaten en başında da biz söylemiştik, DEAŞ’ı ortaya çıkaran sebeplerden bir tanesi kapsayıcı bir hükümetin olmamasıydı hem Suriye’de, hem de Irak’ta kapsayıcı bir hükümetin olmaması ve bazı unsurların dışlanması DEAŞ’ın ortaya çıkmasında önemli sebeplerden bir tanesi. Sayın Başbakanımızın söylediği de aslında bu yaklaşımın bir yansıması. DEAŞ’la mücadele ederken özellikle bölgedeki unsurları, yani bölge halkını ve bölgedeki unsurları dışlayıcı bazı yaklaşımlarda bulunmamak gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle bu tarz bir yaklaşım tabii DEAŞ’ı ortaya çıkaran temel sebeplerin ortadan kalkmasını engelleyecek bir nitelik taşır. Tabiatıyla Türkiye önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak gelişmelere bağlı olarak uluslararası koalisyona yapacağı yardımı değerlendirecektir, ama Irak’a bazı yardımlarımız var, özellikle hem siyasi, hem de insani boyutta. Bugüne kadar Peşmerge eğittiğimizi biliyorsunuz, 1511 tane Peşmerge’yi eğittik, bölgeye 15 tır dolusu askeri malzeme gönderdik. Bu çerçevede en son Sayın Milli Savunma Bakanımız yine Irak’taydı, hem muadiliyle, karşıtıyla görüştü, hem Irak Başbakanı, Meclis Başkanı tarafından kabul edildi, burada DEAŞ’la mücadelede istihbarat ve lojistik desteği sağlayacağımızı da zaten kendisi açıkça ifade etti.

Bu çerçevede önümüzdeki dönemde, biraz önce de söylediğim gibi, olabilecek gelişmeler çerçevesinde tabiatıyla Türkiye’nin tutumu da değerlendirilir. Ama önemli olan, kalıcı çözüm sağlamak ve kalıcı çözüm de ancak siyasi bir çözümle olur, yani sadece askeri bir yaklaşımla başarı sağlamak oldukça güç. Biz her zaman kapsamlı bir hükümetin DEAŞ’la mücadelede fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Önemli olan, tabi özellikle bölge halkının bir önceki hükümet döneminde kaybettiği veya hükümete kaybettiği güven ve bağlılığın da yeniden test edilmesi; bunun da altını çiziyorum.

İncirlik’in kullanılmasına gelindiğinde, tabii İncirlik’in kullanılması belki kapsamlı bir sürecin bir parçası olabilir, ama şu aşamada İncirlik’in kullanılması gibi bir durum söz konusu değil.

Evet, buyurun.

SORU- Efendim, ABD Ordusu Merkez Genel Komutanı Lloyd Austin bugün Türkiye’de, ilk başta Necdet Özel’le görüşmesi bekleniyor. Bakanlık nezdinde de bir kabul olacak mı?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Bildiğim kadarıyla hayır, zaten Sayın Bakanımız programında yok, Sayın Müsteşarımız da Ankara’da değil.

SORU- Eğit-donat masada olacak, İncirlik masada olacak deniyor, bununla ilgili herhangi bir…

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Dışişleri Bakanlığı’yla herhangi bir temasta bulunmayacak.

Evet arkadaşlar, buyurun.

SORU- New York Times’ta yer alan haberi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye sınırdan geçişler konusunda tedbir almakta biraz gönülsüz görünüyor yönündeki haberi.

Bir diğer yandan da, 16 Endonezyalının Türkiye sınırında kaybolduğu, Türkiye’ye geldikten sonra kendilerinden haber alınamadığı, muhtemelen de DEAŞ’a katılmak için Türkiye’ye geldikleri yönünde haberler var. Endonezyalı makamlarla herhangi bir görüşme oldu mu, onlar Türkiye’yle iletişime geçti mi acaba bu konuda?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şimdi herşeyden önce, bu yabancı terörist savaşçıların ülkemizden geçişine ilişkin olarak daha önce de pek çok iddia dile getirilmişti, bu iddialar dile getirilmeye devam ediyor. Biz de bu iddiaları başından beri yalandık, yalanlamaya da devam edeceğiz, çünkü hiçbiri doğru değil, mesnetsiz birtakım gerçeği yansıtmayan iddialar.

Tabiatıyla Türkiye’nin Irak’la ve Suriye’yle çok uzun bir sınırı var, bu sınır kontrol edilmesi o kadar kolay bir şey değil. Yani bir örnek verilmesi gerekirse, pek çok mülteci deniz yollarını kullanarak Avrupa’ya ulaşıyorlar, onların hepsi engellenebiliyor mu? Tabiatıyla engellenemiyor. Yalnız burada biz en başından beri şu hususu söyledik: Eğer bu konuya ilişkin olarak elinizde istihbarat, bazı bulgular varsa bunları bizle paylaşın, biz gereğini yapalım; bütün müttefiklerimize bunu şekilde söyledik.

Öte yandan, bu konuya ilişkin olarak istihbarat paylaşımının öneminin altını çizdik en baştan beri. Yavaş da olsa istihbarat paylaşımı konusunda bazı adımların atıldığını görüyoruz, yani bugüne kadar yaklaşık 12 bin civarında kişiyi kapsayan girişi yasak kişilerin listesi oluşturuldu, bu tabii ilgili ülkelerden aldığımız isimlerin biraraya gelmesiyle oluşuyor. Yaklaşık 1100 kişi civarında yabancı savaşçıyı yakalayıp sınır dışı ettik, bunlar tabii aldığımız istihbaratın kullanılmasıyla gerçekleşen önemli adımlar.

Tabii bizim burada baştan beri söylediğimiz, bizim tek başına tedbir almamız burada yeterli olmaz, yani Türkiye tek başına tebrik alarak bu yabancı savaşçıların geçişini engelleyemez, bu konuda istihbarat paylaşımı önemli, ama kaynak ülkeler özellikle daha dikkatli ve daha etkili davranmalılar. Özellikle kaynak ülkeden Suriye’ye geçmek üzere çıkan kişilerin kaynak ülkeden çıkmadan engellenmesi de hayati önemde. Bu konuya ilişkin olarak biliyorsunuz 3 İngiliz kızın Türkiye üzerinden Suriye’ye gittiğine ilişkin birtakım iddialar vardı. Bu çerçevede zaten istihbarat paylaşımının ne kadar önemli olduğu daha önce de ortaya çıktı.

Bunların dışında, yine benzer şekilde Fransa’daki eylemlere katılan bir bayanın Türkiye üzerinden yine Suriye’ye geçtiği iddiaları gündeme geldi. Ama burada asıl olan, istihbarat paylaşımının ve istihbarat işbirliğinin mümkün mertebe en üst düzeyde ilgili ülkelerle tesis edilmesi. Bu tesis edildiği takdirde bunlar da tabiatıyla azalacaktır.

Bir son sorunuz daha vardı galiba Endonezyalılara ilişkin olarak. Maalesef bu konuya ilişkin olarak bende bu aşamada bir bilgi yok, yani bunu araştırıp tabii size dönebilirim.

Evet Sevil Hanım, buyurun.

SORU- Az önce bahsettiğiniz istihbarat paylaşımı konusunda İngiltere’yle yaşanan enteresan bir örnek var, en son Türk Büyükelçisinin açıklamaları da medyaya yansımıştı. Bu istihbarat paylaşımı e-mail yoluyla mı yapılıyor? Bu kadar hassas bir konunun bu şekilde yürütülmesini sağlıklı buluyor musunuz? Bununla ilgili yeni tedbirler ya da yeni kanallar oluşturulması planlanıyor mu?

Bir ikincisi, az önceki konu eğit-donatla ilgili, Mart ayında başlaması öngörülüyordu, netleşen bir tarih var mı? Başlaması için beklenen gelişme nedir? Onunla ilgili detay verirseniz sevinirim.

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Son sorunuzdan başlayayım.

Eğit-donata ilişkin olarak teknik çalışmalar halen devam ediyor, yani teknik çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz eğit-donat da başlayacak.

İstihbarat paylaşımına ilişkin olarak e-mail yoluyla bu istihbarat paylaşımı olur mu diye sordunuz. Aslında bu çok önemli bir soru, çünkü özellikle bu üç İngiliz kızın Türkiye’ye geçişine ilişkin olarak bildirimin nasıl yapıldığı konusunda hem İngiliz basınında, hem Türk basınında bazı spekülasyonlar yapıldı. Her şeyden önce tabii önemli olan, istihbaratın paylaşılması, ama zamanlıca paylaşılması. Yani özelikle bu üç İngiliz kızın Türkiye’ye hareket etmesi 17 Şubat tarihinde, bundan tam 1 gün sonra, yaklaşık 25-26 saat sonra e-maille bizim Londra Büyükelçimize, Emniyet Müşavirliğine bir e-mail gönderilerek şüpheli kişilerin Türkiye’ye geçtiği bilgisi veriliyor. Tabii 1 gün çok geç, yani Türkiye’ye geldikten sonra 1 günde insanlar başka uçağa binebilir, çok uzaklara seyahat edebilir ve bunların tabii tespit edilip yakalanması zor.

Bu çerçevede asıl söylemek istediğimiz; tabii İngiliz makamları daha sonra Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi nezdinde de bu bildirimde bulundular, ayrıca İnterpol kayıp şahıs veri tabanına da bazı bildirimde bulundular ama bunun mümkün mertebe zamanlıca yapılması ve zamanlıca yapıldıktan sonra gerekli tedbirlerin alınmasının beklenmesi en doğru yaklaşım. Bu zamanlıca yapılmadıktan sonra, geç yapıldıktan sonra tabiatıyla insanların yakalanıp engellenmesi çok zor. Bunu söylerken İngiliz makamlarıyla aslında çok iyi bir işbirliğimizin olduğunu da söylemeliyim, ama bu küçük olaylar aslında daha pek çok şeyi düzeltmemiz gerektiğinin altını çiziyor. Bu konuya ilişkin olarak da dün zaten İngiliz Parlamentosunda Sayın Londra Büyükelçimiz Abdurrahman Bilgiç bilgi verdi, yani kendi görüşlerimizi İngiliz makamlarına böylece aktardık, aktarma fırsatı bulduk. Zaten bugün basında da benzer haberler var.

Buyurun.

SORU- Tekrar aynı konuya ilişkin soracağım ama dün İngiltere İçişleri Komisyonunda Londra Büyükelçimiz Abdurrahman Bilgiç’e de yöneltildi bu soru, bu üç kıza ilişkin Türk makamların ve İngiliz makamların işte bulunmasına ilişkin daha doğrusu bir çalışması olacak mı önümüzdeki dönemde?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Tabiatıyla işbirliği çerçevesinde bu çalışmalar devam ediyor, devam ettiğini biliyorum. Ama önümüzdeki dönemdeki işbirliğine ilişkin olarak tabii şu anda benim söyleyeceğim pek fazla bir şey yok. Ama bu kişilerin tespit edilip bulunmasına ilişkin olarak iki ülke makamları arasında işbirliği devam ediyor.

Evet arkadaşlar, teşekkür ediyorum, sağ olun.