Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 30 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 16 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 8 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Arka Plan Bilgilendirme Toplantısı, 28 Kasım 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 5 Kasım 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 9 Ekim 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Eylül 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 2 Eylül 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 27 Ağustos 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 7 Ağustos 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 31 Temmuz 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 29 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 3 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 26 Haziran 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 25 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 18 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 11 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Mayıs 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 8 Mayıs 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 17 Nisan 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 16 Nisan 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 9 Nisan 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 31 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 24 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 11 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 27 Şubat 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 17 Şubat 2015, Ankara Enformasyon Genel Müdür Yardımcılığı’nda Daire Başkanı Beliz Celasin-Rende’nin Background Bilgilendirme Toplantısı, 12 Şubat 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing,05 Şubat 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 5 Kasım 2015, Ankara




DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Arkadaşlar, hoş geldiniz. Seçimler nedeniyle basın toplantılarımıza bir süre ara vermiştik; hepinize tekrar hoş geldiniz demek istiyorum. 26. dönem milletvekili genel seçimleri barışçıl ve demokratik bir ortamda gerçekleşti. Vatandaşlarımız demokratik haklarını kullandılar. Seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize ve tabiatıyla bölgemize hayırlı olmasını diliyorum. Tabii Dışişleri Bakanlığı olarak biz bu seçim sürecine aktif olarak katıldık. Biliyorsunuz yurt dışındaki vatandaşlarımız bu seçim sürecinde oy kullandılar. Bakanlığımız büyük bir özveri göstererek, bu sürecin mükemmel şekilde düzenlenmesine ve organize edilmesine katkıda bulundu. 8-25 Ekim tarihlerinde ilgili misyonlarımızda oy kullanma işlemleri devam etti. 1 Kasım’a kadar da gümrüklerde oy kullanıldı. Bu çerçevede seçmen sayısı 500’ü geçen ülkelerdeki misyonlarımızda, yani toplam 54 ülkede bulunan 113 temsilciliğimizde oy kullanılmış oldu. Sözkonusu 113 temsilciliğimizin 102’si kendi binasında, 11’i ise kiralanan mekanlarda sandık açtı. Bu oylar daha sonra diplomatik kuryeyle ülkemize geldi. Bu seçim döneminde Dışişleri Bakanlığımızın özellikle seçimlerin düzenlenmesine ilişkin yaptığı katkıyı dile getirmek amacıyla bunları size özetledim. Tekrar seçimlerimizin tüm ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Bunun dışında seçimler uluslararası gözlemciler tarafından da takip edildi. AGİT Parlamenterler Asamblesi ve AKPM’nin tayin ettiği uluslararası gözlemciler seçimimizi izlediler. AK ve AGİT üyesi 34 farklı ülkeden toplam 112 gözlemci ülkemizdeydi. Ayrıca Türk Konseyinden ve İslam İşbirliği Teşkilatından da uluslararası gözlemciler seçimi izlediler. Bu gözlemci heyetlerin daha sonra bazı açıklamaları oldu. Bunları zaten biliyorsunuz ben detaya girmeyeceğim.

Bunun dışında, son düzenlediğimiz basın toplantısından itibaren Sayın Bakanımızın yaptığı temasları size kısaca özetleyeyim. Biliyorsunuz Sayın Bakanımız, 14-16 Ekim tarihlerinde İstanbul’da Küresel Göç ve Kalkınma Forumu Zirvesine ev sahipliği yaptı. Bu zirve sırasında pek çok ikili temas da gerçekleştirdi. Bunları takip ettiniz, hem görsel hem yazılı basına bu temaslar zaten yansıdı. 15 Ekim Perşembe günü Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr Ankara’daydı. Başbaşa ve heyetlerarası görüşmeler oldu. Görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Ardından Macar Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto 20 Ekim Salı günü Ankara’ya geldi, yine Sayın Bakanımızla başbaşa ve heyetlerarası bir görüşme gerçekleştirdi. Ardından Sayın Bakanımız hem Viyana’da hem Paris’te Suriye’ye ilişkin toplantılara katıldı. 23 Ekim tarihinde Viyana’da, 27 Ekim tarihinde Paris’te ve ondan sonra da 30 Ekim tarihinde tekrar Viyana’da Suriye’ye ilişkin toplantılara katıldı. 23 Ekim tarihinde Viyana’da yapılan toplantıda ilk olarak ABD, Rusya Federasyonu, Suudi Arabistan ve Türkiye Dışişleri Bakanları bir araya geldiler. Viyana’daki bu toplantının ardından Fransa’da daha geniş katılımlı bir toplantı oldu. 30 Ekim tarihinde yine Viyana’da Suriye’ye ilişkin bir toplantı oldu. Bu toplantıyı yine basından takip ettiniz. Önümüzdeki dönemde de Suriye’ye ilişkin birkaç haftalık süreç içinde bir toplantının daha düzenlenmesi bekleniyor. Bu toplantılar sırasında Sayın Bakanımız muhataplarıyla bazı ikili görüşmeler de gerçekleştirdi. Bu görüşmeler sırasında temel olarak Suriye’deki durum ele alındı. 28 Ekim Çarşamba günü ise, Özdil Nami Türkiye’ye bir ziyarette bulundu ve Sayın Bakanımızla da görüştü.

Sayın Bakanımız dün Erbil’deydi. Bu konuya ilişkin olarak size daha detaylı bilgi vereyim, çünkü konu çok güncel. Sayın Bakanımız, dün Erbil’deki Ortadoğu Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen MERI Forumuna katıldı. Ortadoğu’nun geleceği başlıklı oturuma IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani’yle birlikte katılarak, burada bir konuşma yaptı. Konuşmayı zaten dün sizlere ilettik. Bu konuşma aynı zamanda bizim web sitemizde de yer alıyor, oradan da ulaşabilirsiniz. Sözkonusu ziyaret vesilesiyle Sayın Bakanımız bazı ikili görüşmeler de gerçekleştirdi. Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Selim Cuburi, IKBY Başkanı Mesut Barzani, IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, yine IKBY Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani, IKBY eski Başbakanı ve IKBY Genel Sekreter Yardımcısı Behram Salih ile dün ikili görüşmeler gerçekleştirildi. IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani’yle yapılan görüşmede IKBY İçişleri Bakanı Kerim Sincari, Doğal Kaynaklar Bakanı Ashti Hawrami ve Hükümet Sözcüsü Safin Dizayi de hazır bulundu. Görüşmelerde Türkiye- IKB ilişkileri, Irak ve IKB’deki son durum ve DEAŞ’la mücadele konuları ele alındı. Bu bölgeyle uzun yıllara dayanan ilişkilerimiz var. Ayrıca benzer ziyaretler daha önce de gerçekleştirilmişti.

Biz bu ziyaret sırasında Irak’ın ve IKBY’nin huzur ve istikrarına atfettiğimiz önemi vurguladık. DEAŞ’a karşı mevcut siyasi, askeri ve insani desteğimizi yineledik ve bu desteğin sürdürülmesine yönelik olarak kararlılığımızı vurguladık. Biliyorsunuz Türk Silahlı Kuvvetleri Peşmerge güçlerine eğitim desteği sağlıyor. Bugüne kadar 2300’den fazla Peşmergeye askeri eğitim verdik. Ayrıca AFAD ve Türk Kızılay’ı başta olmak üzere ilgili kurumlarımız da yerlerinden edilmiş Iraklılara düzenli olarak yardım götürüyorlar. IKB’de kurduğumuz üç kamptan 40 bine yakın yerlerinden edilmiş Iraklı da yararlanıyor. Bunların dışında dün Sayın Neçirvan Barzani’nin Sayın Başbakanımıza seçimler dolayısıyla telefon edip tebrik mesajı ilettiğini de biliyoruz. Bunu da bu vesileyle aktarayım.

Arkadaşlar, bunun dışında ben geçtiğimiz birkaç hafta içinde meydana gelen gündemdeki olaylara ilişkin bazı hususlara dikkatinizi çekmek istiyorum. 26 Ekim günü bir gazetemizde “çok gizli mobilya” başlıklı Bakanlığımızı ilgilendiren bir haber yayınlanmıştı. Bu habere ilişkin olarak birkaç cümleyle bir hususun altını çizmek istiyorum. Biliyorsunuz Bakanlığımızda arşiv otomasyon projesi başlatıldı. Geçtiğimiz sene sözkonusu arşiv otomasyon projesini yerinde incelemek üzere sizi arşive davet etmiştik. 2014 yılında başlatılan bu proje çerçevesinde 2016 yılının sonuna kadar yaklaşık 65 milyon sayfa belgeyi dijital hale getireceğiz. Önümüzdeki günlerde de bu projenin safahatı hakkında size arşiv binamızda bir sunum yapmayı planlamaktayız. Bu arşiv projesi çok hassas bir proje. Bakanlığımız arşivinin dijital ortama aktarılması sırasındaki iş akışı, her aşamada gizlilik arzediyor ve bu proje gizlilik ve güvenlik tedbirleri çerçevesinde yürütülüyor. Proje bütünlük arzettiği için dijital malzemelerin yanısıra diğer malzemeler de gerekli, İhale Kanunu şartlarına ve yürürlükteki mevzuata göre satın alınıyor. Bunu da burada vurgulamak istedim. Biraz önce de söylediğim gibi önümüzdeki haftalarda bu projeyi size daha iyi anlatabilmek için arşiv binamıza düzenleyeceğimiz ziyarette sizlere bir sunum yapacağız.

Bunun dışında dikkatinize getirmek istediğim bir başka husus daha var. Biliyorsunuz Türkiye’nin güneydoğusunda muhtelif güvenlik tehditleri bulunuyor. Sözkonusu tehditler nedeniyle NATO Dışişleri Bakanlarının 4 Aralık 2012 tarihinde aldığı karar çerçevesinde, NATO müttefiklerimizin ülkemizin savunmasına ilişkin birtakım taahhütleri var. Bu taahhütler güvenliğin bölünmezliği ve ittifak dayanışması zemininde müttefiklerimiz tarafından muhtelif vesilelerle teyit ediliyor. Bu desteğin bir ayağı balistik füze savunması bataryaları, bir diğer ayağı da müttefik ülke uçak ve gemilerinin ülkemize yapacakları ziyaretler ve ülkemize konuşlandırılması. Bu çerçevede balistik füze savunma yeteneğini haiz USS Donald Cook isimli ABD Destroyeri 30 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında Marmaris Aksaz Deniz Üssü’müzü ziyaret etti. Bu geminin Aksaz Üssü’ne intikalinden önce su üstü ve denizaltı harbiyle hava savunma dahil pek çok hususta tatbikatlar gerçekleştirildi. Aynı zamanda bu gemi Doğu Akdeniz 2015 Tatbikatı’na iştirak etmek üzere 2 Kasım’da Aksaz Limanı’ndan ayrıldı. 30 Ekim-6 Kasım tarihlerinde Antalya açıklarında icra edilecek olan Doğu Akdeniz 2015 Tatbikatı’na katılacak ve ardından Aksaz Limanı’na geri dönecek gemi için bir basın günü de tertip edilecek. NATO balistik füze savunması yeteneği kapsamındaki bu geminin ve ABD’nin diğer gemilerinin önümüzdeki dönemde ülkemizin savunmasının takviyesi kapsamında Akdeniz’in doğusunda daimi mevcudiyetleri de sürecek.

Bunun dışında arkadaşlar, geçtiğimiz günlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Perinçek davasıyla ilgili bir kararı vardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi Perinçek-İsviçre davasında 15 Ekim Perşembe günü bir karar açıkladı ve 1915 olaylarıyla ilgili beyanlarından dolayı İsviçre tarafından soykırımı inkâr ettiği gerekçesiyle mahkûm edilen Doğu Perinçek’in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.

Bu kararı detaylı olarak siz de biliyorsunuz, ama kayda geçirmek için burada bazı hususların altını çizmek istiyorum. Soykırım kavramı üzerinde aksi görüş beyanını yasaklayacak, cezalandıracak şekilde ısrar edilmesi ne hukukla ne demokrasiyle bağdaşmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu görüşü de aslında bizim görüşümüzün ne kadar haklı olduğunu ortaya koymuştur. Kararla soykırım söyleminin mutlak gerçeği yansıtmadığı açıkça ortaya konulmuştur.

Karara göre, 1915 olayları meşru bir tartışma konusudur. Konuyla ilgili Türk anlatısının dillendirilmesi demokratik bir haktır ve ifade özgürlüğünün koruması altındadır.

Arkadaşlar, bir diğer husus da Bükreş’teki bir eğlence mekânındaki patlama ve yangın. 30 Ekim 2015 tarihinde bir eğlence mekânında çıkan yangında 27 kişi hayatını kaybetti ve 184 kişi yaralandı. Bu yangında maalesef iki Türk vatandaşımız zarar gördü. Vatandaşlarımızın bir tanesi ağır, diğeri ise daha hafif yaralı durumda. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız ve Sayın Bakanımız mevkidaşlarına taziyelerini ilettiler.

Biraz önce de söyledim. Bir vatandaşımız hala yoğun bakımda, diğer vatandaşımız ise hastaneden taburcu edilmiş durumda.

Romen makamlarının talebi üzerine Sağlık Bakanlığımıza bağlı bir profesör, 2 uzman doktor 4 Kasım’da yaralıların tedavisine yardımcı olmak amacıyla Bükreş’e gitti. Aynı zamanda, yarın itibariyle GATA’dan yanık tedavisi uzmanı iki doktorumuz büyük ihtimalle Bükreş’e gidecek. Bu doktorlarımız sadece Türk vatandaşları için değil, diğer hastaların da tedavisine destek olmak amacıyla Bükreş’e gidecekler.

Dikkatinize getirmek istediğim bir diğer husus da arkadaşlar, G-20 Dönem Başkanlığımız çerçevesinde 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya’da yapılacak Liderler Zirvesi. Biliyorsunuz, 1 Aralık 2014 tarihinde Avustralya’dan G-20 Dönem Başkanlığını devraldık, bugüne kadar G-20 Dönem Başkanlığı çerçevesinde çok sayıda bakan toplantısı ve farklı etkinlikler gerçekleştirdik. G-20 Dönem Başkanlığımızca kurulan Açılım Grubu, Kadın-20 Zirvesi 16-17 Ekim 2015 tarihinde İstanbul’da yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız söz konusu zirvesinde açılışında katılımcılara hitap etti.

Çok sayıda devlet ve hükümet başkanının zirveye katılmasını bekliyoruz. Ayrıca, uluslararası kuruluşların başkanları da zirveye katılacak. G-20, Türkiye’nin temsili ve görünürlüğü açısından çok önemli bir zirve. Zirvenin yapılmasına ilişkin olarak görev gücümüz, ilgili kurumlarımızla işbirliği halinde zirvenin en iyi şekilde yapılabilmesini teminen gerekli çalışmaları sürdürüyor.

Zirvenin medya düzenlemelerine ilişkin olarak da çok kısa bazı şeyler söyleyeyim. Bugüne kadar yaklaşık 2500’e yakın medya mensubu zirveye akredite oldu. Zirveye toplam olarak yaklaşık 25 bin kişinin katılması bekleniyor. 10-17 Kasım 2015 tarihleri arasında zirvenin yapılacağı yerde bölgenin tamamı yaka kartı ve kontrollü geçişe tabi olacak. Bu zirve çerçevesinde yaklaşık 3 bin kişilik bir medya merkezi kuruluyor. Bizim de temel hedefimiz, bu zirvenin sıkıntısız ve sorunsuz bir şekilde yapılması ve aynı zamanda Türkiye’nin görünürlüğüne mümkün mertebe en iyi şekilde katkı sağlamak.

Geçtiğimiz hafta Şerpamız Sayın Ayşe Sinirlioğlu G-20 Zirvesine ilişkin olarak size detaylı bilgi verdi. Zirve 15 Kasım Pazar günü ve 16 Kasım Pazartesi günü yapılacak. Program 15 Kasım Pazar günü sabah saatlerinde başlıyor, 16 Kasım Pazartesi günü öğle saatlerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın basın toplantısıyla sona eriyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok sayıda ikili görüşme yapması da bekleniyor. Dün Cumhurbaşkanlığı Sözcümüz Sayın İbrahim Kalın da bu konuya ilişkin olarak yine basın mensuplarına detaylı bilgi verdi.

Arkadaşlar, ben şu aşamada isterseniz durayım ve sizin sorularınızı yanıtlayayım.

Sevil Hanım, buradan başlayalım.

SORU- Tanju Bey, Amerikalı yetkililer YPG’ye yapılan silah yardımının artık devam etmeyeceğine yönelik bir açıklama yaptılar. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Geçtiğimiz dönemde Amerikalı yetkililerle yapılan görüşmelerde bu konu gündeme gelmiş miydi? Acaba hangi gerekçeyle YPG’ye yardımı durduruyorlar? Daha doğrusu, YPG’ye direkt yardım yerine Arap Suriyeli muhaliflerin önderliğindeki gruplara yardımı vermeyi tercih ettiklerini söylüyorlar.

Bir ikinci sorum da, Bakan Sinirlioğlu dünkü açıklamasında Kuzey Irak temasları kapsamında terörle mücadeleyi de ele aldığını söylemişti. Hem IŞİD, hem PKK’ya karşı yapılan operasyonlarda yeni unsurlar olacak mı acaba? Kuzey Iraklı yetkililerle yapılan görüşmelerde yeni unsurlar görüşüldü mü? Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Buyurun.

SORU- Ayrıca basında bugün bazı haberler çıktı, Sayın Bakanın dün yaptığı açıklamalar sırasında yakın zamanda DEAŞ’a karşı askeri operasyonlarımız olacak gibi bir ifade kullandığı belirtiliyor. Sayın Bakanın böyle bir ifadesi oldu mu? Sayın Bakan bu askeri operasyonla şu ana kadar koalisyon çerçevesinde süren operasyonları mı kastetti, yoksa Türkiye’nin tek taraflı yapacağı başka bir operasyon mu kastedildi acaba? Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şimdi arkadaşlar, YPG’den başlayayım. Amerikalıların bu açıklamasını dün ben de gördüm, bunu memnuniyetle not ettik. Biz, kaygılarımızı zaten Amerikalı yetkililere daha önce de iletmiştik. Bu açıklama bizim açımızdan memnuniyet vericidir, ama bunun sahada nasıl uygulanacağı konusunu da kararlılıkla takip edeceğiz.

Dün Sayın Bakan MERI Konferansında yaptığı konuşmada bazı sorulara da yanıt verdi. Her şeyden önce DEAŞ bizim için bir terör örgütüdür. Terör örgütüyle de Türkiye kararlılıkla mücadele ediyor, bunu buradan ben de defalarca söyledim. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Sayın Bakanımız da aynı şeyi söyledi. Biz bugüne kadar DEAŞ terör örgütüne yönelik olarak her türlü tedbiri kararlılıkla aldık, hala da almaktayız. Önümüzdeki dönemde de bu tedbirleri alacağız ve DEAŞ terör örgütüyle kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.

Sayın Bakanımızın spesifik olarak kara harekatı ifadesini kullandığını ben hatırlamıyorum. Ama biraz önce de söylediğim gibi DEAŞ terör örgütüne karşı gerekli tüm tedbirler, uygun bulunduğu zaman, kararlılıkla uygulamaya konabilir, bunda hiçbir şüphe yok.

Duygu Hanım…

SORU- Tanju Bey, Warren açıklamalarının bir bölümünde diyor ki, Türkiye’de eğitilen bazı Suriyeli muhaliflerle beraber yaptığımız işbirliğinden memnunuz. Her birimiz anımsıyoruz ki, eğit-donat programı bittikten sonra Türkiye kararlılıkla bu sürece devam edeceğini söylemişti. Warren’ın söz ettiği gruplar hangileridir, ne ölçüde içerideler? Bir de daha önceki o 50 ton silah yardımını siz teyit edebildiniz mi? Yardımın Arap güçlere gittiğine dair birçok haber de çıktı ve bu haberler söylenenlerin tam tersiydi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Warren’in söylediklerini tam olarak okumadım, onun için spesifik olarak üzerinde yorum yapmam zor. Ama şunu söyleyebilirim: Eğit-donat çerçevesinde eğitilen bazı kişiler vardı. Bu kişilerin zamanında Suriye’ye geçtiklerini de biliyoruz. Belki orada bahsedilen unsurlardır. Tam olarak bilemiyorum bakıp size dönerim.

Bu 50 ton yardıma ilişkin olarak da Amerikalılarla yaptığımız görüşmelerin içeriğini burada söylemem doğru olmaz. Doğrusunu söylemek gerekirse buna bir yanıtım yok, belki bunu daha sonra teyit edip size dönerim.
Buyurun.

SORU- ABD gemilerinin önümüzdeki günlerde DEAŞ’la mücadelede takviye amaçlı Akdeniz’e geleceğini söylediniz. Biraz açar mısınız, kaç gemi gelecek, ne kadar gelmesi planlandı, nasıl bir savunma ya da nasıl bir destek planlanıyor, bu konuyu biraz açar mısınız?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Türkiye’nin özellikle güneyinde istikrarsız bir alan var. Esad’ın yarattığı Suriye’de akan kan hala durmuş değil. Esad’ın oradaki mevcudiyeti ve yanlış politikaları nedeniyle DEAŞ denen terör örgütü hem Suriye’de, hem Irak’ta önemli bir kara parçasını hala kontrol altında tutuyor. Bu başka sonuçlara da yol açıyor. Bunları defalarca söyledik. 350 binden fazla insan hayatını kaybetti. 12 milyon insan Suriye içinde yerlerinden edilmiş durumda. 2.2 milyon Suriyeliyi biz şu anda misafir ediyoruz, bunun dışında ayrıca 200 bine yakın Iraklı da var. Açık kapı politikamızı bu vicdani gerekçelerle sürdürüyoruz. Fakat buradaki istikrarsızlığın Türkiye’ye yansımasının önlenmesi açısından NATO’nun da bazı taahhütleri var. NATO müttefikleri 2012 yılında Dışişleri Bakanları’nın aldığı bir karar çerçevesinde bu taahhütlerini yerine getiriyor. Bunlar farklı farklı şeyler olabilir. Bunlardan bir tanesi, dikkatinizi çekmek için söylüyorum, bu Amerikan gemisinin Aksaz’a yaptığı ziyaret ve önümüzdeki dönemde de bu ziyaretler artacak. Ama hangi geminin ne zaman geleceği operasyonel bir detay. İleride operasyonel detayları sizlerle paylaşmayı uygun görürsek, spesifik olarak bunları paylaşabilirim.

Evet arkadaşlar, Duygu Hanım.

SORU- Efendim, son açıklamanıza bir devam olarak, hangi gemi ne zaman gelecek, operasyonel detay dediniz, ama bu Amerikan gemisinin 30 Kasım’da oraya geri döneceğini söylediniz, orada konuşlu bir şekilde devam edecek mi? Bir de tüm tedbirler kararlılıkla alınır dediniz DEAŞ’a karşı, buna kara harekatı da dahil mi, bu anlamda planlanan yeni bir operasyon söz konusu mu?

Bir diğer sorum da, Suriye’ye yönelik toplantıların bir yenisi Viyana’da yapılacak önümüzdeki günlerde. Katılımcılar netleşti mi? Hem Amerika’nın, hem İran’ın katılabileceği konuşuluyordu, başka ülkeler de olacak, nasıl bir kapsamda gerçekleşecek?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Bu gemilerin birtakım özellikleri var. NATO balistik füze savunması yeteneğine sahip gemiler bunlar ve aslında İspanya’nın Rota Limanında konuşlandırılmış gemiler. 4 tane benzer gemi var ve Türkiye’yi ziyaret eden Donald Cook gemisiyle diğer ABD gemileri önümüzdeki dönemde Akdeniz’in doğusunda ülkemizin savunmasının takviyesi kapsamında daimi mevcudiyetlerini sürdürecekler. Yani dediğim gibi, kimin ne zaman geleceği, hangi geminin ne zaman ülkemize geleceği, bu operasyonel bir detay, gerekli görülmesi halinde önümüzdeki dönemde paylaşırım.

Şimdi biraz önce de söyledim, onu netleştirmek için tekrar söylüyorum. DEAŞ bir terör örgütüdür, terör örgütüne yönelik olarak gerekli görülen ve siyasi iradenin karar verdiği her türlü tedbir kararlılıkla uygulanır. Bu çerçevede gerekli görülen her türlü tedbir olduğuna göre, yani her türlü opsiyonun kullanabileceğini söyleyebilirim, ama spesifik olarak şu tarihte şu olacak, böyle bir şey şu anda benim bilgim dahilinde değil.

Biliyorsunuz Viyana Toplantısından sonra 30 Ekim tarihinde bir bildiri kabul edildi, bildiri zaten basına da yansıdı. İki hafta içinde tekrar bir toplantı yapılması hususu zaten o bildirgede de yer aldı. Bu çerçevede benzer bir toplantı önümüzdeki günlerde yapılacak, ama bunun tarihi şu aşamada tam net değil, ne zaman olacağı konusunda da şu aşamada benim net bir bilgim yok, şu aşamada üzerinde anlaşılmış bir tarih yok, onu söyleyebilirim.

Katılımcılar konusunda da muhtemelen yine diğer toplantının katılımcıları olur, yine aynısının olacağını tahmin ediyorum, ama dediğim gibi bu organizasyonel bir soru. Şu aşamada spesifik olarak bu ülkeler olur, bu ülkeler olmaz diyemiyorum.

Sevil Hanım.

SORU- Özgür Suriye Ordusunun Rus Savunma Bakanlığı yetkilileriyle önümüzdeki günlerde Abu Dabi’de bir görüşme gerçekleştireceği açıklandı. Bu görüşmeyi nasıl değerlendirirsiniz? Aynı zamanda Rusya’nın bir önerisi vardı Suriyeli muhalif gruplarla Suriye rejim yetkililerinin Moskova’da bir araya getirilmesine yönelik… Bu teklifi nasıl değerlendirirsiniz acaba?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ - Arkadaşlar, benzer toplantıların daha önce yapıldığını biliyoruz, yani Almatı’da, Kahire’de, Moskova’da yine benzer toplantılar, rejimle muhalefeti bir araya getirmeye çalışan toplantılar oldu. Biz bunları takip ediyoruz, ama Suriye’de meşru muhalefet 114 ülke tarafından tanınan Suriye Ulusal Koalisyonu’dur. Keza Cenevre’de de meşru muhalefet olarak Suriye Ulusal Koalisyonu masada oturmuştu. Rejimle, muhalefetin bir araya gelmesi yönündeki inisiyatiflerde asıl olması gereken Esad’ın yakınındaki sözde muhaliflerin değil, gerçek Suriye muhalefetinin rejimle bir araya gelmesidir. Önümüzdeki dönemde böyle toplantılar olursa biz de bunları takip edeceğiz.

SORU- Tanju Bey, Rusya Türkiye’yle iletişim kanalını açmak istiyor, Rusya’nın Ankara’daki ataşesine Genelkurmay’a bir talep iletildiği yönünde haberler yer aldı dün, bu konuyla ilgili bir gelişme var mı sizde?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Arkadaşlar, biliyorsunuz Rus uçaklarının uçaklarımızı taciz etmesinden sonra bir askeri heyet Türkiye’ye gelmiş ve bu yapılan ihlallerin neden gerçekleştiği konusunda izahatta bulunmuştu. Bu konuda basında yer alan bazı bilgilerde, bir komisyonun, komitenin, bu tarz bir kurumun ihdas edildiğine yönelik olarak bazı iddialar yer aldı, bunlar doğru değil. Kurumsal bir askeri iletişim kanalının kurulduğu doğru değil, ama gerektiği takdirde bilgi alışverişi yapılabilecek kanallar var. Bu çerçevede spesifik olarak askeri makamlarımızın son günlerde yaptığı temaslar hakkında bir bilgi sahibi değilim, onun için detaylı bilgi veremeyeceğim.

SORU- Çekilen patriot bataryaları yerine, sadece İspanyolların kalmıştı yanlış hatırlamıyorsam, yeni bir konuşlandırma gündemde mi acaba? Bir onu sormak istiyorum.

Bir de G-20’yle ilgili, dün Sayın Kalın da söyledi, biz Türkiye olarak özellikle mülteci konusunu ve Suriye konusunu, bir de terörle mücadeleyi gündeme getirmek istiyoruz, dedi. Bu zirvede Türkiye’nin gündeme getireceği somut bir öneri olacak mı bu konularda? Nasıl bir gündemle gidiyor Türkiye G-20 Zirvesine?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Patriotlar konusunda bu aşamada herhangi bir gelişme olduğunu söylemem zor, ama bunu tekrar teyit edip size dönebilirim.

Şerpamızın geçtiğimiz hafta Bakanlığımızda yaptığı toplantıda bu konu gündeme gelmişti. Özellikle bu zirve sırasında yapılacak çalışma yemeklerinden bir tanesinin mülteci krizi ve terör konusunda küresel tehditler bağlamında değinmesini biz öngörüyoruz. Tabiatıyla bu konu aslında sadece Türkiye’nin değil, uluslararası toplumun dikkatini çeken önemli sorunlardan bir tanesi. Suriye’deki istikrarsızlık, Suriye’de akan kan sadece Suriye’de yaşayanlara ya da Suriye’nin çevresindeki ülkelere zarar vermiyor. Mülteci krizi nedeniyle Avrupa ülkeleri dahil bölgedeki tüm ülkeler bundan olumsuz şekilde etkileniyor. Bu çerçevede G-20 liderlerinin biraraya gelmesinde, özellikle bu çapta büyük bir uluslararası sorunu gündeme almaları gayet normal.

Bizim hem Suriye konusunda, hem de mülteciler konusundaki görüşlerimiz gayet açık ve net. Suriye konusunda baştan beri yaklaşımımız net. Biz Suriye’de akan kanın durdurulmasını istiyoruz, durmasını istiyoruz, terörün bitirilmesi ve terör örgütlerinin ortadan kalkmasını istiyoruz. Suriye’nin toprak birliğinin ve bütünlüğünün korunması gerektiğini, Suriye’de mezhepsel bir siyaset izlenmemesi gerektiğini düşünüyoruz. 2012 Cenevre Bildirgesi temelinde Suriye’nin çok kültürlü, seküler ve demokratik olması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, devlet kurumlarının da korunması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de kontrollü bir geçiş gerektiğini düşünüyoruz. Bu görüşlerimiz hem Viyana’da, hem Paris’te yapılan toplantılarda muhataplarımızın dikkatine getirildi. Bu liderler zirvesinde de başta Suriye krizinden kaynaklanan terör tehditleri, ama diğer tüm terör konuları ve mülteci konuları olmak üzere ele alınacak.

Buradaki önemli husus, her ülkenin en üst düzey karar alıcılarının bu konuyu beraberce tartışacak olmaları. Spesifik olarak bu konuda G-20 Zirvesine yaklaşık 10 gün var, nasıl bir karar çıkar, bunu buradan tahmin etmek zor, ama liderler seviyesinde bu konuların ilk elden ve birebir tartışılacak olması bile bence önemli bir husus.

Evet, Duygu Hanım.

SORU- Tanju Bey, dün Brüksel’de IŞİD’e karşı koalisyonun küçük bir toplantısı yapıldı; biz katıldık mı oraya?

Bir de, sizin sözlerinizden hem Erdoğan’ın istediği özel terör gündemli toplantıyla beraber acaba biz Viyana görüşmelerinin bir devamını veya bir küçük grubunu Antalya’da bekleyebilir miyiz? Çünkü birçok ülke aynı zamanda IŞİD karşıtı koalisyonun üyesi.

Bir de, yine seçimler sırasında Hollanda ve Belçika’da Başbakanın yolladığı mektuplarla ilgili girişimler olmuştu. Burada Dışişleri’nin rolü var mıdır ve yapılan bu girişimlere siz nasıl yanıt verdiniz?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şimdi teker teker gidelim.

Belçika’da yapılan toplantıya bizden katılım olduğuna ilişkin bir bilgi bende yok, ama onu teyit etmem lazım, size teyit edeceğim, ama şu aşamada bu yönde bir bilgi yok.

İkincisi; hem terör, hem mülteci sorunu dediğim gibi küresel bir sorun ve sadece bu bölgedeki, bu coğrafyadaki insanları, ülkeleri ilgilendirmiyor, pek çok ülkeyi ilgilendiriyor. Bununla birlikte Viyana’daki toplantıya katılan ülkeler ile G-20 Liderler Zirvesine gelecek ülkeler arasında bir farklılık var doğal olarak. Ortak ülkeler var, ama bunun dışında farklı farklı ülkeler de var. G-20 ülkeleri dünya ekonomisine yön veren, çok büyük ekonomiye sahip ülkeler, ekonomik büyüklük olarak neredeyse dünya ekonomisinin yüzde 85’ine hükmeden ülkeler ve dünya ticaretinin de yüzde 75’ine hükmediyorlar. Dünya nüfusunun yüzde 65’ini temsil ediyorlar. Bu aşamada, yani Viyana görüşmelerinin buraya yansıması, yansır mı-yansımaz mı, bunu söylemek tabiatıyla zor. Ama liderler burada ikili görüşmeler de yapacaklar. Ve özellikle Türkiye’de, Suriye’ye komşu olan bir ülkede, 911 kilometre sınırı olan bir ülkede, 2.2 milyon Suriyeliyi misafir eden bir ülkede bu konular da tabiatıyla gündeme gelir. Ama spesifik olarak bu konuya ilişkin olarak Antalya’da bir karar alınabilir mi, bu aşamada benim herhangi bir tahmin yapmam zor.

Bir diğer sorunuz vardı, Hollanda’da Büyükelçimiz Dışişleri Bakanlığı’na giderek bu konuya ilişkin olarak bilgi verdi. Bunun dışında benim aktarabileceğim bir hususum yok. Belçika’da bu konuya ilişkin neler yapıldı, bu konuyu bilmiyorum. Ama Hollanda’da bu konuya ilişkin Büyükelçimizin Dışişleri Bakanıyla bir görüşme yaptığını ve Türk mevzuatı hakkında bilgi verdiğini biliyorum.

SORU- Tanju Bey, benim iki sorum olacak.

Birincisi Kırım Tatarlarına ilişkin, Kırım Tatarlarının televizyon yöneticilerinin evlerine baskın düzenlendiğine ilişkin haberler var, bu konuda bir açıklamanız olacak mı?

Bir konu da Azerbaycan’daki seçimlere ilişkin, 1 Kasım seçimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Arkadaşlar, Kırım Tatarlarının durumuna ilişkin olarak Türkiye’nin her zaman bu konuyu yakından takip ettiğini söylemek istiyorum. Özellikle Kırım’da insan hakları ve temel özgürlüklerin son günlerde yine ihlal edilmeye başlandığını ve maalesef Kırım’daki soydaşlarımıza karşı baskıların sürdüğünü görüyoruz. Biliyorsunuz Haziran 2015’de bir heyetimiz Kırım’a giderek buradaki insan hakları ihlallerine ilişkin bir rapor hazırlamıştı. Bu ihlaller de zaten bu raporda geniş şekilde yer almıştı. Geçtiğimiz günlerde Kırım Tatar Televizyon Kanalı ATR’nin sahibi ve yöneticilerinin evlerinde yapılan aramaları da bu çerçevede, ihlaller çerçevesinde değerlendiriyoruz ve bunları kabul etmiyoruz. Özellikle Kırım’daki insan hakları ihlallerini hem ikili görüşmelerimizde, hem de uluslararası platformlarda gündeme getireceğiz.

Azerbaycan da biraz önce söylediğiniz gibi bizimle aynı gün bir genel seçim geçirdi. Bu seçimlerin sakin ve demokratik bir ortamda gerçekleştirilmesinden biz memnuniyet duyduk. Sözkonusu seçimlerden iktidardaki Yeni Azerbaycan Partisi ilk parti olarak çıktı, sonuçların o şekilde tecelli ettiğini öğrendik. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız, aynı zamanda YAP Başkanı olan İlham Aliyev’e birer tebrik mesajı gönderdiler.

SORU- Teşekkür ederim Sayın Bilgiç. İki sorum olacaktı.

Birincisi; dün Pentagon’un yaptığı açıklama burada da bir soruya konu oldu ama, aynı açıklamayı ben de dinledim, sizin cevabınızdan da şunu anlıyorum: YPG’ye Amerikalılar daha fazla yardım etmeyecek anlayışı Dışişleri’nde de hakim mi? Çünkü benim izlediğim kadarıyla açıklamada böyle bir şey yoktu. Nasıl Türk basınında defaatle böyle bir şey çıktı anlayabilmiş değilim. Defalarca dinledim, biz YPG’ye yardım etmeyeceğiz gibi bir şey yok. Dışişleri böyle mi yorumladı onun açıklamasını?

İkincisi de, Donald Cook dediniz galiba bu Amerikan gemisine. Tarihleri kaçırdım, 2 Kasım’dan 6 Kasım’a kadar Doğu Akdeniz’de…

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Sonra 6 Kasım’da dönecek.

SORU- Donald Cook’un ne zamana kadar kalacağı belli mi?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- O konuda bende şu anda bilgi yok. Dediğim gibi arkadaşlar, 6 Kasım’da bir basın günü yapılacak orada, zaten orada da netleşir.

ABD Savunma Bakanlığı açıklamasına metni okuduktan sonra bakmak lazım. Onun için tam metni görmedim ve de okumadım. Metni önüme alayım, o şekilde sizinle toplantıdan sonra bu konuyu konuşalım.

SORU- YPG’ye silah yardımı yapmayacağız şeklinde, doğrudan bir teyit yok o zaman?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Arkadaşlar, bu konuya ilişkin Amerikalıların yaptığı bir açıklama var, bu konuyu biz de kararlılıkla takip edeceğimizi söyledik. Açıklamaya ilişkin farklı farklı görüşler var, arkadaşlar söylediler. O görüşleri de, açıklamaya ben tekrar baktıktan sonra, sizinle özel olarak konuşurum gerekirse.

Var mı başka bir soru? Teşekkür ediyorum arkadaşlar, sağolun.