Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 30 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 16 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 8 Aralık 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Arka Plan Bilgilendirme Toplantısı, 28 Kasım 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 5 Kasım 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 9 Ekim 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Eylül 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 2 Eylül 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 27 Ağustos 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 7 Ağustos 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 31 Temmuz 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 29 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 3 Temmuz 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 26 Haziran 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 25 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 18 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 11 Haziran 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Mayıs 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 8 Mayıs 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing, 17 Nisan 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 16 Nisan 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 9 Nisan 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 31 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 24 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 11 Mart 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 27 Şubat 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 17 Şubat 2015, Ankara Enformasyon Genel Müdür Yardımcılığı’nda Daire Başkanı Beliz Celasin-Rende’nin Background Bilgilendirme Toplantısı, 12 Şubat 2015, Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in İstanbul’da Yerleşik Yabancı Muhabirlere Verdiği Background Brifing,05 Şubat 2015, Hilton Harbiye Oteli, İstanbul
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 15 Mayıs 2015, Ankara


DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- En son geçtiğimiz hafta Cuma günü biraraya gelmiştik, burada güncel dış politika gelişmelerini, Sayın Bakanımızın programını konuşmuştuk. Yaklaşık 1 hafta geçti, ama çok yoğun bir diplomasi trafiği yaşadık aslında. Dün zaten diplomasi muhabirlerinin büyük bir kısmıyla Antalya’daydık, onlarla da orada buluştuk, pek çok arkadaş zaten henüz dönemedi, öyle olduğunu anlıyorum. Ama yine de güncel gelişmeleri tekrar beraberce değerlendirelim istedim, çünkü gündemde bazı konular var, Sayın Bakanın önümüzdeki döneme ilişkin programları hakkında yine sizi bazı bilgiler vereyim.

Geçtiğimiz hafta Cuma günü yaptığımız toplantının hemen akabinde de söylemiştim, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Dışişleri Bakanları Hazırlık Toplantısı yine Antalya’da gerçekleştirilmişti. Bu toplantıda Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve Katar Dışişleri Bakanı önümüzdeki dönemde yapılacak Yüksek Stratejik Komite’nin Hazırlık Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Aslında temel olarak bu toplantıda neler ele alınacak, hangi belgeler imzalanacak, bu konu üzerinde yoğunlaşıldı, hangi konulardaki belgeler ele alınacak, imzalanacak, bu konularda detaylı olarak görüş alışverişinde bulunuldu. Tabii, bölgesel gelişmelerde Katar’la çok yakın işbirliğimiz var, siz de biliyorsunuz, bu bölgesel gelişmeler de değerlendirildi.

Ardından Yunanistan’ın yeni Dışişleri Bakanı Kotzias Türkiye’ye geldi, 12 Mayıs tarihinde, Ankara Palas’ta bir toplantı oldu, ardından bir basın toplantısı da oldu, onu siz de takip ettiniz. Yeni hükümetin göreve başlamasından sonra ilk Dışişleri Bakanı ziyareti oldu bu, bu açıdan da önemliydi. Zaten bu ziyaretin hemen akabinde Kotzias NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı çerçevesinde Antalya’daydı, oradaki toplantıya da katıldı, beraber basına da görüntü verdiler, bunlar basına da yansıdı. Tabii bu görüşmeler sırasında Türk-Yunan ilişkilerinin hem ekonomik veçhesi, hem diğer unsurları detaylı bir şekilde ele alındı, güven arttırıcı önlemler konusu görüşüldü, bir dizi yeni önlem konusunda mutabakat sağlandı. Aynı zamanda, Kıbrıs konusundaki müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin olarak hem tarafımızca, hem de Yunan tarafınca verilen destek burada ifade edildi.

Ardından Sayın Bakanımız NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı için Antalya’ya geçti. Antalya’da aslında çok yoğun bir program vardı, pek çok Dışişleri Bakanı oradaydı. Sayın Bakanımız NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı başlamadan önce Vişegrad ülkelerinin Dışişleri Bakanlarıyla biraraya geldi akşam yemeğinde. Vişegrad ülkeleri Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakya’dan oluşuyor. Özellikle Türkiye’nin AB üyelik perspektifi, enerji konusundaki işbirliği konuları bu toplantıda detaylı şekilde tartışıldı. Ardından NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı oldu.

NATO bizim için çok önemli bir kolektif savunma örgütü. 1949 yılında NATO’nun kurulmasının akabinde Türkiye 1952 yılında NATO’ya Yunanistan’la beraber üye oluyor, daha sonra 1955 yılında Batı Almanya ve 1982 yılında İspanya NATO’ya üye oluyor. NATO daha sonra soğuk savaşın bitmesi ve asimetrik tehditlerin ortaya çıkması nedeniyle de genişlemesini sürdürüyor, daha sonra üç farklı fasılalarla genişliyor, en son Hırvatistan ve Arnavutluk’un da üye olmasıyla 28 üye ülkeye ulaşıyor.

NATO denince sadece ittifakın 28 üyesini anlamamak lazım, NATO’nun içinde NATO’nun işbirliği yaptığı pek çok oluşum var, pek çok inisiyatif var. Bunlardan bir tanesi mesela 1994 yılında kurulan Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi Süreci, buraya üye 22 ülke var. Keza Akdeniz İşbirliği Diyaloğunda yine 7 Akdeniz ülkesi var. Aynı zamanda Körfez ülkeleriyle işbirliği çerçevesinde 4 ülkeyle işbirliğini devam ettirdiğimiz İstanbul Süreci var. Ayrıca, Küresel Ortaklıklar denen bir süreç var, Avustralya’dan Yeni Zelanda’ya, Pakistan’dan Moğolistan’a kadar pek çok ülkeyi içine alıyor. Aslında NATO dediğimizde sadece ittifakın üye ülkeleri değil, bunun dışında pek çok ülkenin de biraraya geldiği, özellikle kolektif savunma konularının tartışıldığı önemli bir örgüt.

Bu nedenle, Antalya Zirvesi’nde çok sayıda davetli vardı, yani sadece 28 üye ülkenin Dışişleri Bakanları değil, 50’ye yakın ülkeden pek çoğu Dışişleri Bakanı olmak üzere pek çok üst düzey yetkili katıldı, uluslararası örgütlerin temsilcileri de vardı.

Tabii bu toplantının Türkiye’de düzenlenmiş olması da aslında önemli bir husus; çünkü bu gibi toplantılara evsahipliği yapmak hem o ülkenin NATO’ya verdiği öneme, hem de o kolektif savunma sistemi içindeki öncülüğüne işaret ediyor. Türkiye bundan önce üç defa NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na evsahipliği yapmış, 1960, 1980’de ve 1994’te, bu dördüncü oldu. Daha önce NATO Savunma Bakanları Toplantısı’na da evsahipliği yapmış 1967’de ve 2010 yılında, 2004 yılında İstanbul Zirvesi’ne biliyorsunuz Liderler Zirvesi’ne evsahipliği yaptı. Ayrıca 2010 yılında da gayrıresmi Atlantik Konsey Toplantısı’na İzmir’de evsahipliği yaptı. Yani aslında Antalya Türk şehirleri arasında NATO Zirveleri ve NATO Toplantıları’na evsahipliği yapan dördüncü şehir oldu.

Tabii NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda pek çok önemli konu gündeme geldi, ama temel olarak gündeme gelen konular Afganistan ve Ukrayna konuları oldu. Biliyorsunuz bizim Afganistan’la çok önemli ilişkilerimiz var, tarihi ilişkilerimiz var, kültürel ilişkilerimiz var, ta 1920’lere giden ilişkilerimiz var. Sayın Bakan zaten Antalya zirvesi sırasında Afganistan Dışişleri Bakanı’yla da biraraya geldi ve orada Afgan halkı istediği sürece biz Afganistan’ın yanındayız mesajını Afgan tarafına açıklıkla ifade etti.

Afganistan, ISAF, NATO’nun kendi çevresi dışında yaptığı en uzun muharip operasyonlardan bir tanesi. ISAF aslında bitti ve onun dışında muharip olmayan Kararlı Destek Misyonu adı altında yeni bir misyon başladı, bunun da ilk Dışişleri Bakanları Toplantısı Antalya’da gerçekleştirildi. Biz yine Türkiye olarak Afganistan’a verdiğimiz desteği burada da ifade ettik.

Türkiye’nin Afganistan’da yaklaşık bin personeli bulunuyor, Afganistan’da hem Kabil’in, hem de Kabil Uluslararası Havalimanı’nın işletmesini üstleniyoruz. Kabil’de de Çerçeve Ülke Anlaşması çerçevesinde Kabil’de de önemli roller oynuyor. Biliyorsunuz, NATO’nun Sivil Kıdemli Temsilcisi de bir Büyükelçimiz, İsmail Aramaz. Yani Afganistan’a her şekilde destek vermeye devam ediyoruz.

Ukrayna konusu tabii ki NATO Toplantısı’nın önemli gündem maddelerinden bir tanesiydi. Dün Ukrayna konusunda zaten bir açıklama oldu, onu hepiniz okumuşsunuzdur. Biz Ukrayna politikamızı her zaman açık yüreklilikle dile getirdik, bunu her platformda her şekilde yapıyoruz. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini tanıdığımızı ve desteklediğimizi söyledik. Kırım’ın yasadışı ilhakını hiçbir şekilde tanımayacağımızı da yine kuvvetli ifadelerle vurguladık. Kırım sorununun özellikle uluslararası hukuk ilkeleri çerçevesinde taraflar arasında ikili bir şekilde çözülmesi gerektiğini de zaten söylüyoruz. Bunları da ifade ettik.

Tabii Kırım konusu bizim özellikle gündeme getirdiğimiz konulardan bir tanesi, onun unutulmaması lazım. Çünkü Kırım Tatar soydaşlarımız var, onların huzuru, refahı, huzur içinde yaşaması bizim için önemli, bunlar da yine toplantılar sırasında dikkate getirdiğimiz konular oldu.

Bir önemli konu da tabii, bu toplantı sırasında 2016 Varşova Zirvesi sırasında neler gündeme gelecek, hangi konular tartışılacak, bu konularda da görüş alışverişinde bulunuldu. NATO Atlantik Konseyi Toplantısı sırasında sadece Avrupa’nın doğusundan değil, güneyden gelen asimetrik tehditler, yasa dışı göç, DEAŞ terör örgütü, bunların hepsi de gündeme geldi ve tartışıldı.

Kısaca, biraz önce de söyledim, isterseniz tekrar özetleyeyim; 50 civarında Dışişleri Bakanı ve yüksek temsilci katıldı. Toplantı’nın birinci günü ABD Dışişleri Bakanı Kerry nükleer müzakereler ve Ukrayna krizi konusunda müttefiklere bilgi verdi. Kararlı Destek Misyonu oturumuna Sayın Başbakanımız katıldı. Bir önemli husus da tabii, Sayın Başbakanımızın açıkladığı 2016 Varşova Zirvesi sonrasında Türkiye’nin bir zirveye evsahipliği etmek istediği hususu da böylece dile getirilmiş oldu.

Bunun dışında, bizim savunduğumuz bir başka husus da tabii NATO’nun genişlemesi, 4 ülkenin, Bosna Hersek, Makedonya, Gürcistan ve Karadağ’ın teşvik edilmesi gerektiğini savunduk, hazır olan ülkelere NATO’ya üye olma davetinin yapılması gerektiğini bildirdik. Aynı zamanda, çok yüksek hazırlık seviyeli müşterek görev gücüne 2021 yılında çerçeve ülke sorumluluğu alma önerisinde de bulunduk.

Tabii bunun dışında kısaca özetlemem gerekirse, Toplantı’nın Antalya’da düzenlenmiş olması bizim açımızdan önemli. Varşova Zirvesi’nden sonra bir NATO zirvesine aday olmamız tabiatıyla kendisi açısından önemli. Yüksek hazırlık seviyeli müşterek görev gücüne katılmamıza ilişkin irade beyanı da önemli, bunu zaten dün NATO Genel Sekreteri de açıkladı.

Bunun dışında, savunma kapasitesi inşası ortaklarının kendi savunma ve güvenlik kapasitelerinin güçlendirilmesi için oluşturulan fona 800 bin Avroluk bir katkı yaptık, katkı yapan İngiltere’den sonra ikinci ülke olduk; bu da öne çıkan hususlardan bir tanesi.

NATO Zirvesinin çok taraflı bölümünü bir yana bırakayım isterseniz, daha sonra sorularınız olursa bu konuya ilişkin olarak da size bilgi verebilirim.

Bunun dışında, ikili görüşmeler oldu çok sayıda. Aslında bu tarz uluslararası toplantılar katılımcıların birbirleriyle ikili bazda biraraya gelmesi ve gündemdeki sorunları tartışması açısından da çok önemli. Sayın Bakanımız da pek çok ikili görüşme yaptı, 15 ikili görüşme yaptı; Kanada, Afganistan, Makedonya, İngiltere, İtalya, Gürcistan, Bosna Hersek, Ukrayna, İzlanda, Hollanda, Almanya, Norveç, Danimarka, Lüksemburg ve Macaristan Dışişleri Bakanları’yla görüştü, aynı zamanda NATO Genel Sekreteriyle de biraraya geldi, yaklaşık 16 tane ikili görüşme gerçekleştirmiş oldu. Tabi NATO çerçevesinde düzenlenen çalışma toplantılarına da, çalışma yemeklerini de Sayın Bakan katıldı.

Arkadaşlar, bunun dışında da NATO Toplantısı’na ilişkin olarak söylediğim gibi sorularınız varsa yanıtlarım biraz sonra.

Önümüzdeki döneme ilişkin olarak önemli bir husus var, bugün Kıbrıs’ta müzakereler tekrar başladı, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Lider Anastasiadis geçen yıl Ekim ayından beri Rum tarafının masadan kalkmasıyla askıda olan Kıbrıs müzakerelerini bugün başlattılar, şu anda hala toplantı devam ediyor, sabah 10 itibariyle toplantı başladı. Toplantı ara bölgedeki BM İyi Niyet Misyonu Ofisi’nde yapılıyor, aynı zamanda BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Barth Eide de toplantıda hazır. Bu toplantıda büyük bir ihtimalle müzakerelerin yapısı ve sıklığı konusunda bir görüş alışverişinde bulunulacak, bu konuda belki bir karara varılacak.

Sayın Bakanımız Yunan Dışişleri Bakanıyla yaptığı basın toplantısında da dile getirmişti, biz Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunmasını istiyoruz ve bu konudaki kararlılığımız halen devam ediyor. Bizim önceliğimiz, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini teminat altına alacak şekilde kapsamlı bir çözüme kavuşturulması. Birleşmiş Milletler’in bu yöndeki çabalarına destek verdiğimizi zaten daha önce söylemiştik, her fırsatta bunu dile getiriyoruz. Tabii müzakerelerin çerçevesi de belli, 11 Şubat Ortak
Açıklaması’ndaki ilkeler çerçevesinde müzakerelerin sürdürülmesini destekliyoruz.

Sayın Bakanın önümüzdeki döneme ilişkin olarak da programı hakkında hemen kısaca bilgi vereyim. Pazartesi günü Türkiye AB 53. Ortaklık Konseyine katılmak üzere Brüksel’e gidiyor Sayın Bakanımız, aynı zamanda 19 Mayıs Salı günü de Brüksel’de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Toplantısı’na katılıyor.

Özellikle Avrupa Konseyi açısından geçtiğimiz hafta bir basın açıklaması yaptık, bunu da okumuşsunuzdur, ama Türkiye Avrupa Konseyi bütçesine en fazla katkı veren ülkelerden bir tanesi oldu. Bu tabii bizim açımızdan önemli, çünkü Türkiye’nin özellikle insan hakları, demokratikleşme, hukukun üstünlüğü çerçevesinde Avrupa’daki en önemli kuruluşlardan bir tanesi olan norm oluşturucu, kural koyucu kuruluşlardan bir tanesi olan Avrupa Konseyi’ndeki etkinliğimizin artması anlamına gelecek uzun vadede; bunu da sizin dikkatinize getirmiş olayım.

Bunun dışında arkadaşlar, son bir husus hakkında da size bazı bilgiler vermek istiyorum. Biliyorsunuz, Tuna-1 gemisi Libya açıklarında bir saldırıya uğramıştı, buna ilişkin olarak pek çok iddia ve basın haberi ortaya atıldı. Her şeyden önce şunu söyleyeyim: Sayın Bakanımız hayatını kaybeden üçüncü kaptanın ailesiyle görüştü geçtiğimiz günlerde ve başsağlığı diledi.

Gemi İspanya’dan Tobruk’a alçıpan taşımaktaydı, İspanya’dan varış noktası Tobruk Limanı’na en kısa rotayı izlerken saldırıya uğradı. Geminin varış limanlarının sırasıyla Tobruk ve Beyrut olduğuna dair İspanya’dan çıkarken aldığı belgeler mevcut, çünkü bazı basın yayın organlarında başka bir limana gittiğine ilişkin birtakım iddialar ortaya atılmıştı, bunun doğru olmadığını söyleyebilirim.

Saldırı sonrası Libya kıyılarından uzaklaşan gemi Türkiye’ye yöneldi ve en son 12 Mayıs 17:30 itibariyle Fethiye’ye ulaştı. Hem Cumhuriyet Savcılığı, hem Sahil Güvenlik Komutanlığı ve gümrük makamları gerekli incelemeleri yaptılar, yaralılar hastaneye kaldırıldı. Yapılan incelemeler sonunda gemide beyana aykırı herhangi bir yük tespit edilmedi, bu yönde, geminin farklı yükler taşıdığına ilişkin olarak da bazı iddialar vardı, bunların da doğru olmadığı ortaya çıktı.

Tabii saldırıya ilişkin olarak ilgili makamlarımızca adli ve idari soruşturma devam ediyor. Buna ilişkin olarak yaptığımız uluslararası girişimler hakkında daha önce de size bilgi vermiştim. Ama Tobruk’tan ve oraya bağlı olduğu söylenen ordudan yapılan açıklamalarla saldırının haklı gösterilmeye çalıştığını görüyoruz, bu yaklaşımı kabul etmiyoruz. Terörle mücadele bahanesiyle sivil gemilere karadan ve havadan saldırılması kabul edilemez.

Libya’da terörle samimi olarak mücadelenin yolu hukuk tanımazlıktan değil, kapsayıcı bir uluslararası birlik hükümetinin kurulmasından geçmektedir. Biz bu istikamette BM sürecini desteklemeye zaten devam ediyoruz. Bu konuya ilişkin olarak da daha önce bir basın açıklaması yapmıştık, ama bu çerçevede bu hususları da sizin dikkatinize getirmek istedim.

Arkadaşlar, isterseniz ben burada bir ara vereyim, varsa sizin sorularınızı hemen yanıtlamaya çalışayım.

SORU- Kıbrıs’taki müzakerelerle ilgili olacak ilk sorum. Bugün müzakerelerin başladığını söylediniz, bu müzakereler kapsamında Ankara’nın takvim beklentisi nedir? Sayın Bakan geçtiğimiz gün 2015 önemli bir fırsat dedi. Nasıl bir takvim beklentisi var Ankara’nın? Ayrıca, müzakereler kapsamında kapalı Maraş bölgesi ya da Ercan Havalimanı’yla ilgili bu kalıcı bir kapsamlı barışı kolaylaştırıcı, güven arttırıcı adım, önlem gündeme gelirse Ankara’nın bu tarz adımlara yaklaşımı nedir? KKTC’de yeni bir Cumhurbaşkanı var Sayın Akıncı, Ankara ve KKTC arasında nasıl bir diyalog öngörülüyor bu süreçte?

Teşekkür ediyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Her şeyden önce, siz de zaten söylediniz, Yunan Dışişleri Bakanı’nın ziyareti sırasında Sayın Bakanımız konuya ilişkin olarak bir soruya zaten açıklıkla yanıt vermişti, biz bu Kıbrıs sorununun bir an evvel BM çerçevesinde yapılan müzakerelerle sonuçlanmasını istiyoruz. 2015 yılının bir çözüm yılı olması gerektiğine ilişkin bir beklentimiz mevcut, çünkü çok uzun bir zamandan beri BM çeşitli defalar bu konuya ilişkin olarak müzakereleri yürüttü, en son Annan planı çözüme en yakın noktada, Rum tarafının kabul etmemesi nedeniyle zaten akim kalmıştı, sonuçsuz kalmıştı. Tabii bizim hedefimiz, mümkün mertebe en kısa zamanda bu sorunun çözülmesi, BM’nin çabalarını da destekliyoruz, bunu da daha önce söylemiştim.

Tabii şu aşamada iki tarafın, hem Sayın Akıncı’nın, hem Anastasiadis’in müzakere sürecine ilişkin olarak yapacağı adımları izleyeceğiz ve atılacak adımlar çerçevesinde biz de gerekli desteği her zaman sürdürmeye devam edeceğiz.

Evet arkadaşlar, buyurun.

SORU- Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry de Antalya’daydı, onun özellikle NATO Zirvesinde verdiği mesaj IŞİD’le mücadele oldu. Şubat ayında imzalanmış bir anlaşma var Türkiye’yle ABD arasında, en son Pentagon Sözcüsü Steve Warren yaptığı açıklamada 2 gün önce, eğit-donat programında teknik nedenlere gecikme yok dedi ama, biz biliyoruz ki en son Kara Kuvvetleri Komutanı Hulusi Akar pası size atmıştı, Dışişleri Bakanlığı’na, Dışişleri Bakanlığımız yürütüyor bütün stratejiyi demişti. Gerçekten tam olarak eğit-donat’ta neredeyiz, ne oluyor, kaç kişi eğiteceğiz? Bir parça bunu anlatır mısınız?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Bu konuya ilişkin olarak daha önce de basın toplantılarında pek çok soru soruldu. Aslında benim verdiğim yanıt çok açık ve net. Bir defa operasyonel konulara ilişkin olarak detay vermiyoruz, bunu zaten siz de net bir şekilde biliyorsunuz. Ama bunun dışında şunu söylemem gerekir: 19 Şubat’ta imzalanan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarımız Sayın Feridun Sinirlioğlu ve Amerika Büyükelçisi John Bass arasında imzalanan bir mutabakat var, siyaseten ve irade olarak bunda herhangi bir sıkıntı yok. Tabiatıyla böyle kapsamlı bir projenin hayata geçirilmesinde bazı teknik sıkıntılar olabilir, bu teknik sıkıntıların da büyük bir kısmının ortadan kalktığını biliyorum. Şu aşamada öngörülen çalışmalar planlanan şekilde devam ediyor, bunu söyleyebilirim.

Başka soru arkadaşlar?

SORU- Amerika Birleşik Devletleri’nin Rusya’ya Ukrayna konusundaki yaptırım tutumu biliniyor. Acaba Antalya’daki Zirvede Sayın Kerry’nin Sayın Çavuşoğlu’na özellikle Ukrayna konusunda Rusya’yla ilişkiler anlamında Türkiye’ye bir sitemi, Türkiye’den beklentisi oldu mu? Bir parça Kerry-Çavuşoğlu görüşmeleri hakkında bir açıklama yaparsanız sevinirim.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Ukrayna konusunda bizim görüşlerimiz aslında çok net, Ukrayna konusundaki görüşlerimizi açık yüreklilikle her zaman dile getiriyoruz, açık bir şekilde dile getiriyoruz. Sadece böyle uluslararası toplantılarda değil, Rus tarafıyla da yaptığımız görüşmelerde Ukrayna konusunda ne düşündüğümüzü söylüyoruz. Biraz önce de tekrarladım, söyledim, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini, hiçbir zaman Kırım’ın ilhakını tanımayacağımızı zaten söylüyoruz, bunu Rus tarafına da söylüyoruz yaptığımız toplantılarda.

Ama tabiatıyla yaptırımlar konusu bizim için farklı, her ülkenin farklı yaklaşımları olabilir, biz şu aşamada yaptırım uygulanmasına gerek olmadığı düşüncesindeyiz. Tabiatıyla Ukrayna konusu, diğer konularda olduğu gibi her zaman müttefikimiz olan Amerika’yla da yapılan toplantılarda günde geliyor. Ama spesifik olarak NATO Zirvesi sırasında ikili bazda bu konu gündeme gelindi mi, o konuya ilişkin bir malumatım yok.

Arkadaşlar, teşekkür ediyorum, sağolun.