Bugün, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün
72. Yıldönümü.
Küresel ölçekte karşı karşıya kalınan en zor sınamalardan biri olan ve
başta sağlık ve yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri tüm
dünyada tehdit eden COVID-19 salgını, İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi’nin önemini bir kez daha açıkça ortaya koymaktadır.
İçinden geçmekte olduğumuz bu zorlu salgın sürecinde ülkemiz, insan hakları
odaklı adımlarını kararlılıkla atmaya devam ediyor. Vatandaşlarımız ve
evsahipliği yaptığımız sığınmacılar için hayata geçirdiğimiz politikalara
ilaveten, insani ve girişimci dış politikamız ışığında Birleşmiş Milletler
başta olmak üzere uluslararası platformlarda salgınla mücadelede temel
insan haklarını korumayı ve güçlendirmeyi hedefleyen karar ve girişimleri
destekliyoruz.
Mirasçısı olduğumuz köklü diplomasi geleneğiyle masada önemli girişimlerin
şekillenmesine öncülük ederken, medeniyetimizin üzerinde yükseldiği
değerlerimizin verdiği güçle dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç
sahiplerine de sahada hızlı ve etkin bir şekilde ulaşıyoruz. Küresel
dayanışmanın salgınla mücadeledeki öneminin bilinciyle, hem tıbbi malzemeye
erişim hem tahliyeler bakımından dünyada öncü ülkeler arasında yer aldık.
COVID-19 salgınının yaratmış olduğu zor şartlara rağmen, uluslararası
toplumun somut adımlar atmakta zorlandığı mülteci krizi karşısında örnek
bir rol üstlenmeye devam ettik. Zulüm ve şiddetten kaçanlara dil, din,
kültür, köken ayrımı yapmaksızın yardım eli uzatmayı sürdürdük. Suriyeli
kardeşlerimizin ülkelerine güvenli ve gönüllü geri dönüşlerini sağlamak
için çalışmalarımıza devam ettik.
Dünya genelinde toplumsal barışı ve huzuru tehdit eden yabancı düşmanlığı,
İslam karşıtlığı, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık ve nefret söylemlerinin
COVID-19 salgınıyla birlikte daha da arttığını gözlemliyoruz. Bu bağlamda,
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’yle güvence altına alınan din ve vicdan
hürriyeti ile ayrımcılık yasağına riayet edilmesi amacıyla, barış ve huzuru
tehdit eden eğilimlerle mücadele etmeye yönelik girişimlere küresel düzeyde
öncülük etmeye, bu sorunları ve mücadelemizi uluslararası toplumun
gündemine taşımaya devam edeceğiz.
Birleşmiş Milletler’in kuruluşunun 75.Yıldönümüne de tekabül eden bu zorlu
sene uluslararası işbirliği ve yardımlaşmanın önemini bir kez daha ortaya
koymuştur. İnsan haklarına saygıyı uluslararası düzeyde tesis etmek ancak
uluslararası toplumun ortak sorumluluk bilinciyle hareket etmesi halinde
mümkündür.
COVID-19 salgını, terör, aşırıcılık, ırkçılık gibi dünyanın karşı karşıya
bulunduğu tehditlerin üstesinden gelmenin ancak ülkelerin işbirliği ruhuyla
bağdaşan, samimi ve kararlı adımlar atmaları halinde mümkün olabileceğine
inanıyoruz. Ülkemizde insan haklarını üst düzeyde korumayı sürdürürken,
dünyada hakları ihlal edilen tüm mağdurlar için mücadelemize kararlılıkla
devam edeceğiz.
İnsan haklarının ve insani değerlerin daima üstün tutulması temennisiyle,
milletimizin ve tüm insanlığın İnsan Hakları Günü’nü en içten dileklerimle
kutluyorum.