Birleşik, istikrarlı ve barışçıl bir Avrupa’nın 9 Mayıs 1950 tarihinde temelleri atılmış olup, bu tarih Avrupa’da 1985 yılından bu yana, ülkemizde ise Avrupa Birliğine adaylığımızın tescil edildiği 1999 yılından beri “Avrupa Günü” olarak kutlamaktadır.

AB projesi, barış, demokrasi ve ortak değerlere dayanan yeni bir başlangıcı temsil etmiş, egemen uluslar arasında dayanışma ve işbirliğinin başarılı bir örneği haline gelmiştir. Avrupa kıtasındaki bütünleşme günümüzde de ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

Türkiye ortak gelecek vizyonu ile bu projeyi desteklemekte, stratejik tercihi olan AB’ye katılım politikası yönünde çalışmalarını devam ettirmektedir. Birçok alanda gerçekleştirdiğimiz reformlar bu konudaki kararlılığımızın ve güçlü irademizin göstergesidir. Müzakere sürecimizde AB’den de aynı kararlılığı ve tutarlılığı beklemekteyiz.

Türkiye, karşı karşıya kalınan zorlukların üstesinden gelecek politikaların ve önlemlerin birlikte hareket edildiği takdirde hayata geçirilebileceğine inanmaktadır. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi, anti-semitizm, Hristiyanlık karşıtlığı ve terörizm gibi, günümüzde Avrupa’nın istikrarını ve değerlerini hedef alan tehditlere karşı ancak ortak bir mücadele yürütüldüğü takdirde başarı sağlanabilir.

Ülkemiz aktif dış politikasıyla Avrupa’nın siyasi istikrarına ve güçlü bir küresel aktör haline gelmesine katkı sağlayabilecek ülkelerin başında yer almaktadır. Dış politika ve bu alanda yürütülen faaliyetler konusunda da daha fazla işbirliği, uyum ve ortak eylem konusunda bir mutabakatın izlenmesi gerektiğine inanılmaktadır. Avrupa ile değer ve çıkarlar genelinde kuvvetlenen işbirliğimiz AB'nin daha etkin ve daha görünür bir dış politika izlemesini sağlayacaktır.

Türkiye ile AB arasında karşılıklı anlayış temelinde güçlendirilecek ilişkiler sadece iki tarafın değil, tüm bölgemizin istikrar ve refahı için büyük önemi haiz olacaktır.

Türk halkının ve tüm Avrupa halklarının Avrupa Günü kutlu olsun.