Her şeyden önce bir Dışişleri Bakanına yakışmayacak bir şekilde bir tweet attı Wallström ve yanlış bilgi üzerinde yalan bir tweet attı. Biliyorsunuz çocuk istismarını engellemek için ya da bununla mücadele için Hükümetimiz son derece kararlıdır. 15 yaş altı çocukların istismarıyla ilgili verilecek cezayı da arttıran bir yasa Meclis tarafından kabul edildi, Anayasa Mahkemesi bunu orantısız bularak iptal etti ve Meclise de 6 ay bir süre verdi tekrar bir düzenleme yapılması için. Bu konuda Adalet Bakanlığı çalışıyor. Ama şu anda mevcut olan yasa zaten, yani ağırlaştıran yasadan önceki yasa zaten yürürlükte herhangi bir boşluk yok. Yani bu tür istismarların cezalandırılması konusunda bu kadar önemli adımlar atan Türkiye’ye, 15 yaş altı çocukların cinsel istismarına izin veriyor, müsaade ediyor şeklinde yaklaşmak gerçekten iyi niyetle bağdaşmaz. Bir Dışişleri Bakanının yanlış haber üzerinden ya da duyumlar üzerine böyle bir tweet atması skandal. Kendisiyle bugün Büyükelçimiz görüşecek. İsveç Büyükelçisini Bakanlığımıza çağırdık, benimle zaten bir görüşme talebi vardı, telefonda da bu yanlışını yüzüne söyleyeceğim. Bu kabul edilebilir bir şey değildir, bir Dışişleri Bakanı sorumlu olmalı, yalan söylememeli ve Türkiye’yi itham eden böyle bir anlayış içinde olmamalı. Eleştiri, evet, ama bu bir iftiradır, yalandır. Esasen son zamanlarda da söylüyoruz, Avrupa’daki ırkçılığın ve İslam karşıtlığının, Türkiye karşıtlığının da maalesef bir yansımadır. Irkçılığın ve İslam karşıtlığının başkenti Avusturya’da başlayan bu iftira kampanyası esasen insan hakları ve diğer konularda daha hassas olan İsveç’e de sıçraması endişe vericidir.