DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- … insanları hunharca öldürmeye devam ediyor. İnsanları öldürürken kimyasal silah kullanıyor, varil bombaları kullanıyor, onları kuşatarak, bir kasabayı, bir köyü kuşatarak açlıktan, açlığa terk ederek öldürüyor, hepsi insanlık dışı. Daha önce kimyasal silah kullandı. Efendim, işte kimyasal silahları temizleyelim, bir fırsat verelim gibi girişimde bulunan ülkeler oldu. Fakat daha sonra kimyasal silah kullanmadan bu rejim insanları öldürmeye devam etti. Okullarda, hastanelerde, evlerinde çoluk çocuk kadın ve birçoğunu da göçe zorladı. Sonra Halep süreci gelişince, biliyorsunuz biz Rusya’ya, daha sonra İran’ı da işin içine katarak bir çözüm sürecini de başlattık, ateşkesi yaydık. O süreçte bile ihlallere baktığımız zaman hepsi rejim ya da rejimi destekleyen ve İran’ın da desteklediği bazı Şii grup, Hizbullah, bunlardan kaynaklanıyor. Biz özellikle Rusya’yı defalarca da uyardık, "bak bunların garantörü sizsiniz", daha sonra Astana’da, üçüncü Astana toplantısında İran’ı da resmi olarak garantör yaptık. Rejimin ve destekçilerinin ateşkes ihlallerini engelleyecekler, bunları rapor etmek bir sonuç getirmez. Fakat rejim tekrar daha da ileri giderek kimyasal silah kullandı. Daha önce kullandığı zaman da kırmızı çizgi aşılmıştı. Ama maalesef o zaman gereken yapılmadığı için rejim öldürmeye devam etti.
Son zamanlarda özellikle bazı ülkeler ABD dahil rejimin geleceğine Suriye halkı karar versin demeye başladı, bu Esad’ı daha da cesaretlendirdi. Suriye halkı karar verecekse, kendisine karşı olan kimse kalmasın, yaşamasın, sadece kendisini destekleyen gruplar kalsın, dolayısıyla kendisi tek kalsın. Bu kadar insanı öldüren, insanlık suçu ve savaş suçu işleyen bir rejimi meşrulaştırmaya çalışırsanız, o zaman o rejim öldürmeye devam eder. Hele hele işte bir tarafta DAEŞ, bir tarafta rejim alternatifi yok gibi düşünürseniz, rejim de der ki beni tercih edecek herkes, ama öyle değil. Ama öyle değil, iki şeytandan birisini tercih etmek zorunda değil Suriyeliler. Pekala DAEŞ’i hep birlikte yok edebiliriz, pekala bu rejim gidebilir. Bu rejimin gitmesi gerekiyor, o yüzden söyledim, sadece bir saldırı yetmez. Geçiş sürecinin başlaması gerekiyor. Geçiş sürecinde de herkesin kabul edeceği bir yönetim, geçici yönetim olması lazım, Esad’ın devam etmemesi lazım. Bu geçiş hükümetinin ülkeyi seçime hazırlaması lazım. Anayasayı hazırlayacak, yine seçim kanunları ve diğer gerekli hazırlıkları yapacak. Terörle mücadelede de aynı zamanda devam edecek ve ondan sonra sandık milletin önüne gelecek, o zaman millet istediği kararı verecek. Ama sadece bu saldırılar yetmez. Şu anda bu rejimin bırakması gerekiyor. Tabii ki siyasi çözüm en iyi çözüm, illa askeri çözüm olsun demiyoruz. Ama Esad rejiminin yerine bir geçiş hükümetinin gelmesi için tüm dünya artık kararlı bir şekilde baskı yapmalı, gerekeni yapmalıyız hep birlikte. Benim söylemeye çalıştığım bu.
SORU- Sizin de Amerika’nın saldırısının ardından Dışişleri Bakanlarıyla görüşmeleriniz oldu. Dün Rusya’yla … biliyoruz. Bu konuda ne söyleyeceksiniz, görüşmeleriniz …
Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii biz tüm görüşmelerimizde, ikili görüşmelerde önce ABD’nin bu yaptığı müdahaleye destek verdik. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la görüşmemizde de, yani biz sizinle bu kadar yatırım yaptık, bu kadar çaba sarf ettik, ama ateşkes ihlallerine karşı gerekli adımları siz atmadınız ve şimdi de kimyasal silah kullandılar. Dolayısıyla Türkiye olarak biz birlikte yürüttüğümüz bu sürece bağlıyız elbette, siyasi çözüm önemli, ama böylesine bir vahşete de sessiz kalamayız. O yüzden artık siz de şu Esad inadınızı bırakın ve geçiş hükümeti başlasın. Ateşkesin de bundan sonra ihlal edilmemesi gerekiyor.
Yine diğer ülkelerin Dışişleri Bakanlarıyla görüşürken, Almanya, Fransa, Suudi Arabistan, birçok arkadaşımızla görüştük, bundan sonraki çabalarımızı daha koordineli bir şekilde götürelim. En kısa zamanda fikirdaş ülkeler toplantısını tekrar yapalım ve burada özellikle fikirdaş ülkeler olarak ortak bir strateji belirleyelim siyasi geçiş ve diğer adımlar için. Bunun için ülkelerle temastayız şu anda. Rex Tillerson, Rusya’ya gidecek mi-gitmeyecek mi ondan emin değiliz. İngiltere Dışişleri Bakanı seyahatini iptal etti. Eğer Rex Tillerson Rusya’ya giderse, öncesi veya sonrası, büyük olasılıkla da sonrası belki bir fikirdaş ülkeler toplantısı da yaparız, bunları değerlendirdik. Ama hepimizin ortak fikri, artık Esad’ın burada kalmaması, kalırsa barışın da olmayacağı. Suriye’nin istikrarı için bir an evvel bu adımları bizim atmamız gerekiyor.
SORU- Teşekkürler Sayın Bakanım. Bildiğiniz üzere Rusya ile olan ilişkilerimiz önceden çok kötüydü, sonra düzeldi. Ancak son zamanlarda biliyorsunuz … Bu anlamda Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bundan sonraki sürecinde … olabilir mi?
Teşekkür ediyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum, güzel bir soru. Biz her iki ülkeyle ilişkilerimizi geliştirmek için her zaman çaba sarf ettik. Uçak düşürme hadisesinden önce de Rusya’yla ilişkilerimiz çok iyi noktadaydı, hatta bugünkü durumdan çok daha iyiydi. Çünkü henüz Rusya bazı tarım ürünleri dahil, vize serbestisi dahil bu konularda aldıkları kararlardan geri adım atmadı.
Diğer taraftan, biz iki ülke ile olan ilişkilerimizi birbirine alternatif olarak da görmedik. Her iki ülkeyle ilişkilerimizi iyi sürdürürken, o iki ülkenin değişik konulardaki yanlış politikalarına da hayır dedik veya yanlış dedik, katılmadık. Rusya’yla ilişkilerimiz çok iyiyken de Kırım konusunda farklı düşündük, Ukrayna’nın sınır bütünlüğü konusunda farklı düşündük, Esad konusunda özellikle de hep farklı düşündük.
Şu anda, biz Rusya-Amerika arasında tercih yapmak zorunda olan bir ülke değiliz, ilişkilerimizi dengeli bir şekilde götürmek durumundayız. Bu son olayda ABD’nin rejime yönelik müdahalesini destekledik. İki ülke arasında bir taraf tutma diye bir şey yok. Diğer taraftan, Rusya’yla Astana sürecini de ve güven artırıcı tedbirler bakımından da, ateşkesin tesis edilmesi bakımından da çabalarımızı sürdürmek isteriz. Burada bir çelişki yok, yani ilişkilerimizi de geliştirmek istiyoruz. Turizmi de etkileyecek bir durum yok. Ama Esad konusunda zaten ta başından beri biz Rusya’yla farklı düşünüyoruz, ikimiz de farklı düşündüğümüzü biliyoruz. Ara ara birbirimizi ikna etmek için çaba sarf ettik. Ama neticede bu farklılık başından beri devam ediyor. Böylesine bir kimyasal silah kullanıldığı zaman, insanlık suçu işlendiği zaman, acaba şu ülkeyle ilişkilerimiz ne olur diye eğer tutum sergilersek, o zaman prensiplerimizden de taviz veririz, bu konuda bir sıkıntı yok.
Teşekkürler.