Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV’ye Verdiği Özel Röportaj, 3 Mayıs 2023 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TV 100'e Verdiği Mülakat, 24 Nisan 2023 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun A Haber’e Verdiği Özel Röportaj, 10 Nisan 2023 Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Yeni Şafak gazetesine Türkiye Yüzyılı Vizyon Eki kapsamında Verdiği Mülakat, 02 Ocak 2023 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TV Net’e Verdiği Özel Röportaj, 11 Ekim 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Haber Global’e Verdiği Özel Röportaj, 23 Ağustos 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TV 100’e Verdiği Özel Röportaj, 27 Temmuz 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TRT Haber'e Verdiği Özel Röportaj, 21 Temmuz 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV'ye Verdiği Özel Röportaj, 4 Temmuz 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Anadolu Ajansı Editör Masası'na Verdiği Özel Röportaj, 31 Mayıs 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun CNN Türk Tarafsız Bölge’de Verdiği Özel Röportaj, 20 Nisan 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV'ye Verdiği Özel Röportaj, 14 Nisan 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun A Haber'e Verdiği Özel Röportaj, 31 Mart 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TRT Haber'e Verdiği Özel Röportaj, 10 Şubat 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV’ye Verdiği Özel Röportaj, 7 Eylül 2021, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi‘ne Verdiği Özel Mülakat, 6 Mayıs 2021 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Oslobodenje Günlük Gazetesi‘ne Verdiği Özel Mülakat, 4 Mayıs 2021 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Nezavisne Novine Günlük Gazetesi‘ne Verdiği Özel Mülakat, 4 Mayıs 2021 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun KANAL 24 ‘e Verdiği Özel Mülakat, 17 Aralık 2020 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Anadolu Ajansı Editör Masası’na Verdiği Mülakat, 30 Eylül 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun CNN Türk “Tarafsız Bölge” Programına Verdiği Mülakat, 16 Eylül 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TRT Haber’e Verdiği Özel Röportaj, 13 Temmuz 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun CNN Türk “Gece Görüşü” Programına Verdiği Mülakat, 18 Haziran 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV’ye Verdiği Özel Röportaj, 11 Haziran 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun KANAL 24’e Verdiği Özel Röportaj, 3 Haziran 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun DİM TV “İğneli Fıçı Özel” Programına Verdiği Mülakat, 23 Mayıs 2020 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kanal V Yüksek Tansiyon Programına Verdiği Mülakat, 18 Mayıs 2020 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Akit TV Kanalına Verdiği Özel Röportaj, 12 Mayıs 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TV 100 Kanalına Verdiği Özel Röportaj, 6 Mayıs 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NTV’de Yaptığı Açıklama, 18 Nisan 2020
Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Russia 24 Devlet Haber Kanalına Verdiği Mülakat, 30 Ekim 2016, Antalya

(MÜLAKAT 30 EKİM 2016 TARİHİNDE ANTALYA’DA GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ, HABER KANALINDA 2 KASIM 2016 TARİHİNDE KISMEN YAYINLANMIŞTIR)

SORU: In the past few months several meetings between President Erdoğan and President Putin took place. We seem to have turned the negative page in our relations Russia and Turkey. What has made these meetings possible? And what are our common national interests?

Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Devlet Başkanı Putin arasında bazı görüşmeler yapıldı. İkili ilişkilerdeki olumsuzlukların aşıldığı görülüyor. Bu görüşmeleri olanaklı kılan şeyler nelerdi? Türkiye ve Rusya’nın ortak ulusal çıkarları nelerdir?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- 8 aylık bir aradan sonra bu açığı kapatmak için hem liderler, hem de biz değişik düzeyde, bakanlar düzeyinde, uzmanlar düzeyinde çok sayıda görüşmeler oldu. Bu arada ilişkilerimiz maalesef istediğimiz düzeyde değildi, bunu normalleştirmek için adımlar atmamız gerekiyordu. Her şeyden önce iki ülkenin halkına güven vermemiz gerekiyordu. Zaten Sayın Putin ve Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan bu mesajları herkesin önünde defalarca verdiler. Ama onun dışında ortak hedeflerimiz var büyük projelerimiz var, her şeyden önce ikili ticaret hacmimizi yine istediğimiz seviyeye yükseltmemiz lazım. Diğer taraftan enerji projelerimiz var, bunlardan bir tanesi Akkuyu Nükleer Santrali, diğeri yine Türk Akımı dediğimiz Rusya’dan Türkiye’ye gaz getirecek, hatta mümkünse Avrupa’ya, Rusya’nın satacağı gazın da geleceği boru hattının yapılması gibi, diğer taraftan uluslararası alanda da işbirliği çok önemli. Her konuda her zaman aynı fikirde olmayabiliriz, farklı düşüncelerde olabiliriz, ama aramızdaki diyalog çok önemli. Özellikle Suriye’de bir ateşkesin sağlanması için, siyasi çözüm için Rusya’yla Türkiye’nin rolü çok önemli. Biz burada pozisyonumuzu yakınlaştırmak için de çaba sarf ediyoruz. Bölgenin istikrarı, güvenliği için Rusya’yla Türkiye’nin diyalogu çok önemli. Diğer taraftan özellikle turizm, tarım, kültür gibi birçok alanda da işbirliğimiz var, daha da güçlendirmek istiyoruz bu irade var ve önümüzdeki zirvede de inşallah bunları detayıyla görüşeceğiz.

SORU: As you said Russia and Turkey have a lot of differences on Syria. But what are the main points where we have a common ground?

Sizin de dediğiniz gibi Türkiye ve Rusya’nın Suriye konusunda bazı görüş ayrılıkları var. Peki iki ülkenin Suriye konusunda ortak paydada buluştuğu ana noktalar nelerdir?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Her şeyden önce her iki ülkede burada ateşkesin bir an önce sağlanması için çaba sarf ediyor, hem ikili düzeyde bunları görüşüyoruz, hem de uluslararası Suriye destek grubu gibi ya da altılı gayri resmi format gibi toplantılarda ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması, diğer taraftan özellikle Halep ve bazı bölgelerde ılımlı muhalefetle, terörist gruplar arasında bir karışım varsa bunun da ayrıştırılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Ama sonuçta en iyi çözüm Suriye’de siyasi çözümdür bu konuda görüş ayrılığımız yok. Tabii siyasi dönüşüm Esad’la mı olur, Esad’sız mı olması gerekiyor bu konuda bazı görüş ayrılıklarımız var. Bize göre muhalefetin bundan sonra Esad’la birleşmesi mümkün değil, çünkü 500 binden fazla insanı öldüren bir rejimle birleşmek istemiyorlar.

Diğer taraftan, Esad’la birlikte gerçek siyasi dönüşüm olacağına da inanmıyoruz. Biz Türkiye olarak herkesin kabul edeceği, yani Esad’ın etrafında Esad’a destek veren halk dahil, herkesin kabul edeceği üçüncü kişi ya da kişiler üzerinde durmak lazım özellikle geçiş sürecinde. Ama ülke seçime hazırlanır, herkes yardım eder, daha sonra Suriye halkı kendi cumhurbaşkanını, başkanını, meclisini, başbakanını, onların isteyeceği rejim kim ise - o çerçevede demokrasiye inanıyorsak - demokratik seçimlerle istediğini işbaşına getirir. Ama biz burada siyasi bir dönüşümden bahsediyoruz ki bu savaş dursun, 6 yıldır devam eden bir savaş var. Yani bu Esad veya bazı konularda görüş ayrılığımız var, ama kendi aramızda oluşturduğumuz üçlü mekanizma var yani diplomatlardan, askerlerden ve istihbarattan oluşan heyetlerimiz var bunlar da tüm Suriye’deki gerçekler dahil, Irak ya da bölgesel konuları, askeri konuları, teknik konuları görüşmeye devam ediyor hem Türkiye’de hem Rusya’da. Önemli olan bu mekanizmaların oluşması, aramızdaki diyalog ve diplomasi yoluyla düşüncelerimizi ve Suriye’yle ilgili perspektifimizi paylaşabilmektir ve bunu yakınlaştırabilmektir.

SORU: Lavrov and Kerry agreed on separating the moderate opposition from the terrorists. While Al Nusra is recognized as a terrorist organization by the UN. Why is it so difficult, particularly for United States, to separate terrorists from the moderate opposition? And how does TR do that? How do you distinguish the two?

Lavrov ve Kerry ılımlı muhalifleri teröristlerden ayırmak konusunda anlaştılar. El Nusra BM tarafından bir terör örgütü olarak kabul ediliyor. Ilımlı muhalifleri teröristlerden ayırmak neden zor? Türkiye bu ayrımı nasıl yapıyor?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- El-Nusra, DEAŞ’la birlikte, bizim de terör listemizde.Halep içinde bazı ülkelere göre ya da istihbari kaynaklara göre 200, bazılarına göre 300, ama en fazla 900’e kadar El Nusra unsuru bulunduğu belirtiliyor. Değişik raporlar üzerinde çalışıyoruz. El-Nusra Halep’te bulunuyor. Tabii burada muhalefetle de birçok yerde içiçeler, esasen biz de El-Nusra’nın muhalefetten tamamen ayrılmasını istiyoruz. Çünkü terörist gruplarla, ılımlı muhalefeti bir tutamayız, ayrılmaları gerekiyor, ama burada nasıl ayrılacağı konusunda bazen görüş ayrılıkları oluyor. Önce bombalama dursun ateşkes sağlansın, çatışmalar dursun, ondan sonra makul bir süre vermek gerekiyor. Çatışmalar devam ederken, rejimin bombalaması devam ederken bu ayrışmayı yapmak, yani gerçekçi olmak lazım, zor.

İkinci konu, burada özellikle El-Nusra terör örgütü olduğu için tabii Birleşmiş Milletlerin temsilcilerinin ne kadar bunlara mesaj ulaştırabilir onu bilemeyiz, ama özellikle burada terör örgütü olduğu için ülkelerin doğrudan bir teması yok, ancak dolaylı yönden mesaj verebilirler. Ama ılımlı muhalefetle biz dahil birçok ülkenin doğrudan teması var Amerika da dahil. Burada esas itibariyle ılımlı muhalefete bu mesajı güçlü bir şekilde vermek lazım ki, kendilerini burada El-Nusra’dan tamamen ayırsınlar, ama bunun içinde ortamın uygun olması lazım, gerçekçi olmamız lazım, yani çatışmalar, savaş devam ederken bu ayrışmayı yapmak zor. İşte bunu nasıl yapacağımızı, nasıl yapılması gerektiğini, Lozan’dan sonra uzmanlarımız Cenevre’de bir araya geldiler. Türkiye, ABD, yine Rusya ve birçok yani bazı ülkelerin uzmanları da bir araya gelip esasen bir formül üzerinde uzlaşmaya yakın idiler en son. Burada önemli olan karar almak değil, bu kararı uygulayabilmek lazım. Ateşkes konusunda da defalarca karar aldık, ama bu kararları maalesef uygulayamadık, ihlal edildi. İnsani yardımlar konusunda karar aldık, uluslararası Suriye destek grubu olarak da aldık, Rusya’yla ABD arasındaki uzlaşıya biz de destek verdik, ama maalesef uygulanmadı. Burada özellikle Halep’te ateşkesi sağlayabilmemiz lazım, bu konuda samimi olmamız lazım ve Halep’teki ateşkesin esasen sağlanması demek bunun tüm ülke geneline, yani Suriye geneline yayılması ve siyasi çözüm için bir ortamın oluşması demektir, umutların tekrar yeşermesi anlamına gelir. O nedenle bu Halep’te ateşkesi sağlayıp ılımlı muhalefetle, El-Nusra’yı ayırmak lazım, insanı yardım götürmek lazım, sonra da siyasi çözüm için müzakerelere bir an evvel başlanılması gerekiyor.

SORU: Recently there have been many reports about terrorist attacks in Turkey so of which have been blamed on PKK, but part of them was claimed by ISIS, particularly the attack on Istanbul Airport. So, how serious is the ISIS threat to your national security? How do you plan to fight it?

Son zamanlarda Türkiye’de çok sayıda terör saldırısı gerçekleştirildi. Bazı saldırıların PKK tarafından, bazılarının da DEAŞ tarafından yapıldığı bildirildi. Türkiye’ye yönelik DEAŞ tehdidi ne kadar ciddi? Türkiye DEAŞ ile nasıl mücadele ediyor?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii Türkiye değişik terör örgütlerinin hedefinde. Bunlardan bir tanesi siz de söylediniz. PKK ve diğeri DAEŞ. PKK’nın içinde DHKP-C var ve Suriye’de de YPG var. Esasen YPG’yle PKK arasında hiçbir fark yok. İran’da PJAK, Irak ve Türkiye’de PKK, şimdi Suriye’de PKK/YPG: bunların hepsi aynı terör örgütleridir. Bunları diğer Kürtlerden de çok iyi ayırmak lazım, bunlarla da mücadelemiz bizim sürüyor.

Diğer taraftan DAEŞ neden Türkiye’yi hedef alıyor? Birincisi, DAEŞ’e karşı mücadelede koalisyonun içinde Türkiye çok önemli bir rol oynuyor ve birçok ülkenin uçakları, özellikle koalisyonun içindeki NATO ülkelerinin uçakları da bizim hava üssümüz İncirlik’ten DAEŞ’e karşı operasyon yürütüyorlar. Biz de bu DAEŞ’e karşı mücadeleye aktif katılıyoruz.

Başka bir konu özellikle Gaziantep’teki terör saldırısından sonra Suriye’de bir kara operasyonu başladı. Bizim sınırlarımızın DAEŞ’ten temizlenmesi gerekiyordu ve ılımlı muhalefete verdiğimiz destek sayesinde DAEŞ, Cerablus, Rai, Dabık gibi bölgelerde gerçekten önemli kayıplar yaşadı ve buraları terk ediyor. Biz Bab’a kadar gidip orada bu bölgeyi tamamen temizlemek istiyoruz. Bu operasyonun amacı da DAEŞ’i temizlemektir. Dolayısıyla DAEŞ bizi hedef alıyor. Ama diğer aldığımız tedbirler var ki esas DAEŞ bunlardan ya da attığımız adımdan rahatsız oluyor.

Birincisi, DAEŞ’in esas kaynağı nedir? Yabancı terörist savaşçılar. Dünyanın her yerinden, Rusya dahil 125 ülkeden yabancı terörist savaşçılar geliyor. Suriye’ye Irak’a geçip DAEŞ’e katılıyorlar. Biz havaalanlarında, sınır boyunda, ülke içinde aldığımız tedbirler sayesinde kaçakçılar ve onlara yardım eden kişiler dahil yabancı terörist savaşçı sayısı çok düştü. Bizim yakalayıp sınır dışı ettiğimiz yabancı savaşçılar var. Rusya’ya da iade ediyoruz, Avrupa ülkelerine de iade ediyoruz. Brüksel Havaalanına saldıran bizim esasen Belçika’ya iade ettiğimiz bir terörist savaşçıydı. Yine Paris’teki saldırıyı gerçekleştirenler de. Dolayısıyla biz DAEŞ’in kaynağını kuruttuk bu şekilde. Ama DAEŞ nasıl insan topluyor? Bir ideolojisi var. İşte İslam’ı kullanıyor. İslam’ı kullanarak ve suiistimal ederek tüm dünyada kampanya yapıyor. Etkili bir kampanya. Ve oralardan yabancı terörist savaşçı ithal ediyor ya da devşiriyor. Biz DAEŞ’in ideolojisinin de yok edilmesi için mücadele ediyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanımız Erdoğan çok güçlü mesajlar veriyor. Tüm dünyada ses getiriyor ve etkili oluyor: “Bu DAEŞ bir terör örgütüdür, bu İslam’ı temsil edemez. Barış dini İslam ile hiçbir ilgisi yoktur, çünkü İslam’ın anlamı barıştır. Bunlar insan bile değil, Müslüman olamaz. O yüzden bunlara kanmayın.” Bu sebepten dolayı DAEŞ Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanımızı hedef alıyor. Ama biz de onlara yönelik içeride ve dışarıda, Suriye’de çok güçlü mücadele ediyoruz. Irak’tan ve Suriye’den DAEŞ’in tamamen temizlenmesi için biz tüm çabalara destek vermeye devam edeceğiz, kendimiz de bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Terör örgütlerinden korkarsak o zaman onlara teslim oluruz. Terör örgütleriyle, teröristlerle hiç ayrım yapmaksızın mücadele etmemiz gerekiyor.

SORU: Turkey has announced that it intends to free Raqqa. You dont seem to have the official endorsement from Syrian government. Is Operation Euprahate and TR presence on Syrian territory legitimate at all?

Türkiye Rakka’yı kurtarmaya niyetli olduğunu açıkladı. Suriye hükümetinin bu konuda onayı yok. Fırat Kalkanı Operasyonu ve Türkiye’nin Suriye’deki mevcudiyeti meşru mudur?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Her şeyden önce biz şu anda DAEŞ’e karşı mücadelemizi uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kullanarak yapıyoruz. Çünkü buradan bize tehdit var. Irak’ta da PKK’dan kaynaklanan tehditler var. Uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kullanarak Meclisten de yetki aldık. Burada bir terör örgütüyle, bize saldıran bir terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Dolayısıyla bu da uluslararası hukuka uygundur. Ama Türkiye’nin Suriye, Irak gibi komşu ülkelerimiz ve hiçbir komşu ülkemizin topraklarında gözü yoktur. Biz başından beri Suriye’nin sınır bütünlüğünü ve toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Bu konuda da Rusya’yla hemfikiriz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bundan sonraki yönetimin seküler olması ve herkesi kapsayan, hiç kimseyi dışlamayan bir rejimin olması konusunda Rusya’yla da hemfikiriz. Bu yürüttüğümüz operasyon da uluslararası hukuka uygundur. Aynı şekilde Rakka’da da bir operasyon gündemde. Burada Türkiye tek başına değil. Amerika ve koalisyonun içindeki ülkeler DAEŞ’e yönelik bir operasyonda işbirliği yapıyor. DAEŞ’e yönelik operasyon konusunda zaten herkes, Rusya ve İran da dahil herkes hemfikir. Buradaki operasyon konusunda YPG gibi terör örgütlerini kullanmak yerine, oradaki yerel insanlar bu operasyonu yürütsünler. Rakka’nın insanları, Cerablus’ta, Rai’de ve Dabık’ta olduğu gibi, o bölgenin insanları DAEŞ’e karşı mücadele etsin. Bizler de onlara havadan ve karadan destek verelim.

Burada Türkiye’nin Rakka’da tek başına operasyon yapması söz konusu değildir. YPG gibi diğer terör örgütleriyle yapılmasın. Çünkü operasyon sonrasını da iyi planlamak lazım. DAEŞ’i yok ettin, sonra ne olacak? Musul’da DAEŞ’i yok ettiniz. Orası Sünni ağırlıklı bir şehir. Bugüne kadar Irak’ta olduğu gibi sonra Şiiler gelip Sünnilere saldırırsa bu sefer mezhepçi çatışmalar ve savaşlar…. İki ülkenin geleceği yok olur gider. Bizim iki komşu ülkemizde, Suriye ve Irak’ta arzumuz, istikrarın ve huzurun geri gelmesi. Biz bu konuda uyarılarımızı ABD başta olmak üzere müttefiklerimize yapıyoruz. Operasyonları terör örgütleriyle değil, doğru gruplarla ve yerel güçlerle yapmak lazım. Oraları da o şehirde yaşayan insanlara teslim etmek lazım. Tabii ki bu operasyonlar bittikten sonra başka ülkelerin de Suriye topraklarında kalmasının zaten gerekçesi de yok ve anlamı da olmaz.

SORU: So what do you say to those who say it is a military intervention because it is the Syrian territory?

Peki burası Suriye toprakları olduğu için bunun askeri bir müdahale olduğunu söyleyenlere ne diyorsunuz?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Uluslararası hukukta bir şey var: bir ülkeye yönelik bir tehdit geliyorsa, terör saldırısı varsa ve o terör örgütü de orada yaşıyorsa buna müdahale etmek ya da müdahale edenlere destek vermek en doğal hakkınızdır. Burada koalisyonun içinde Almanya var, Amerika var, diğer ülkeler var. Hepsi de Suriye’de terör örgütüyle mücadele etmek için gelmiştir. O nedenle bu uluslararası hukuka aykırı değildir. Keşke Suriye’de istikrar olsa, Irak yönetilebilen bir ülke olsa da bu terör örgütlerine karşı bunlar tek başına mücadele etse, biz de tehdit altında kalmasak.

Şimdi bizim Gaziantep’te ölen 56 vatandaşımız ne olacak? İstanbul’da havaalanında ölen vatandaşlarımızı kim koruyacak? Bu teröristler nereden geliyor? Suriye’den geliyor. Bu terör örgütü –Rusya da dahil- herkese ve Avrupa ülkelerine de tehdittir. Dolayısıyla bu terör örgütüne karşı nerede olursa olsun mücadele etmek bizim hukuki hakkımızdır. Ama bizim Suriye ve Irak’ın topraklarında hiçbir şekilde gözümüz yoktur, hiçbir zaman da olmamıştır. Biz -söylediğim gibi- onların toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunuyoruz. Kesinlikle tersi düşünülemez, ama oradan kaynaklanan bir terör varsa o teröre karşı da bizim müdahale hakkımız var.

SORU: Our countries leave the tragic event downing of plane behind. But Russian public is still remembers the incident and they would like to see TR authorities to move on with prosecution of Alparslan Çelik, the main suspect of killing the Russian pilot. What do you intend to do?

Türkiye ve Rusya uçak düşürülmesi hadisesi bağlamındaki trajik gelişmeleri geride bırakıyor. Ancak Rus halkı halen Türk makamlarından Rus pilotun öldürülmesinin ana şüphelisi olan Alparslan Çelik’in dava sürecinin ilerlemesini bekliyor. Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Alparslan Çelik şu anda hapiste tutuklu. Esasen kendisi birçok suça karışmış ve suça karışma ve suç işleme konusunda da istekli bir kişi gibi görünüyor. Ben kendisini takip ediyorum. Bunu daha önceki açıklamalarında da gördük ve düşen uçağın pilotunu kendilerinin öldürdüğünü de itiraf etti. Hukukta bunun ispatlanması gerekiyor, daha sonra bunu herhalde avukatların da yönlendirmesiyle inkâr etmeye başladı. Şu anda işlediği değişik suçlardan dolayı tutuklu. Biz düşen uçağın pilotuyla ilgili konuda soruşturmaları çok yönlü yürütüyoruz. Esasen o zaman biz pilotun bir an evvel Türkiye’ye gönderilmesi konusunda çok çaba sarf ettik, çünkü uçak düşürme hadisesi gerçekten bizi de üzen ve bizim de hiç istemediğimiz ve hepimizi o gün -o gün yeni Hükümet kuruluyordu- gerçekten etkileyen bir hadise oldu. Ondan sonra gerekli özellikle insani adımları da atmamız gerekiyordu ve pilotun gelmesi için çok çaba sarf ettik. Pilotu vermek isteyen gruplar da vardı, ama -bu Alparslan gibi- suç meraklısı ve rasyonel olmayan gruplar da vardı. Dolayısıyla, maalesef canlı olarak getiremediğimiz gibi 1 hafta geçtikten sonra alıp Rusya’ya teslim ettik. Ayrıca bu kişiyle, yani olayla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız da Putin’e bizzat söyledi, ben Sergey Lavrov’a söyledim. Rusya’nın elinde belgeler, deliller varsa savcılık bunları da istedi. Rusya bize belgeleri verirse biz savcılığa ileteceğiz ki tüm belgeler ortaya çıksın ve bu konuda hukuk kararını belgeler ve bilgiler doğrultusunda adaletli bir şekilde versin. Ama şahıs zaten işlediği birçok suçtan dolayı şu anda hapiste. Pilotla ilgili konuda da kapsamlı soruşturmayı savcılık yürütüyor. Biz de savcılığın istediği belge ve bilgilerin ulaştırılması konusunda üzerimize düşeni yapıyoruz.

SORU: There was a conversation that Russia will provide some document to add to the criminal case? Did Russia provide any documents?

Rusya’nın Alparslan Çelik davası için bazı belgeler sunacağı ifade ediliyordu. Rusya bu konuda size belge iletti mi?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şu ana kadar sanırım böyle bir çalışma var, ama henüz bu belgeler ve bilgiler resmi bir şekilde bize ulaştırılmadı.

Biz tabii pilotun ölen pilotun ailesine de bazı jestler de yapmak istedik. Sergey Lavrov Rusya’nın her şeyi yaptığını dolayısıyla, herhangi bir şey yapmaya gerek olmadığını söyledi.

Ben eşimle beraber pilotun eşini ziyaret edebileceğimi, tabii uygunsa, kabul ederlerse ziyaret edebileceğimi de söyledim.

Eşi açısından uygunsa, ben eşimle birlikte kendisini de ziyaret etmek isterim, üzüntülerimizi bir kere daha iletmek isterim işin doğrusu.

SORU: After the coup Russia showed its full support to Turkey. To what extend your relations with the United States will be affected on exradition of Gülen?

Darbe girişiminin ardından Rusya Türkiye’ye ve Türk halkına tam destek verdi. Gülen’in iadesi meselesi Türkiye-ABD ilişkilerini ne ölçüde etkileyecek?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Her şeyden önce Rusya’ya, Sayın Putin’e ve Rus halkına çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten zor günlerde gerçek dostun kim olduğu belli olur derler ve Rusya Türkiye’nin zor gününde gerçek dost olduğunu samimi bir şekilde gösterdi. Daha sonra bilgi paylaşımı dâhil her konuda destek verme önerisinde de bulundu Sayın Putin.

Dolayısıyla Sayın Putin başta olmak üzere, Rus yönetimine ve Rus halkına bu dostlukları için teşekkür ediyoruz ve bizler ve Türk halkı bunu hiçbir zaman unutmayacağız. Bunu özellikle vurgulamak isterim.

Bu darbe girişiminden FETÖ terör örgütü sorumlu ve bunun lideri de Pensilvanya’da, Amerika’da yaşıyor. Biz kendisinin Türkiye’ye iade edilmesi konusunda gerekli belgeleri, bilgileri, delilleri ABD makamlarına ulaştırdık. Geçici tutuklama talebinde de bulunduk, çünkü oradan halen Türkiye ve Türkiye dışındaki mensuplarına, bu terör örgütlerinin üyelerine mesajlar veriyor, yönlendirmeler yapıyor. Buna müsaade edilmemesi gerekiyor. Bu kişinin Türkiye’ye iade edilmesi çok önemli. Ortada deliller de var. Zaten dünyada herkes biliyor, ama biz resmi delilleri de verdik.

Şu anda halkımızın ABD’ye bakışı negatif. Biz bunu da arzu etmeyiz, çünkü ABD ile NATO’da beraberiz, birçok konuda işbirliği yapıyoruz ve müttefikiz. Ama Fethullah Gülen Türkiye’ye iade edilmediği sürece halkımızın bu bakışı da değişmeyecek, çünkü halkımız çok büyük acılar çekti. 241 vatandaşımız bombalarla, tanklarla katledildi, 2194 vatandaşımız ağır yaralandı ve birçoğu değişik organlarını kaybetti.

Bizim bu acıyı unutmamız mümkün değil. Biz halkımıza da bunlarla mücadele edeceğiz, hesabını soracağız diye söz verdik. Bunun elebaşı Amerika’da yaşıyorsa, o zaman bizim halkımızın duygusunun değişmesi de mümkün değil. Bunu ABD’li dostlarımıza da, muhataplarımıza da, Obama’ya, aynı şekilde yine Dışişleri Başkanı John Kerry ve muhataplarına da açıkça söylüyoruz. Adalet Bakanımız geçen hafta yeni delillerle, bilgilerle Washington’a gitti ve orada temaslarda bulundu. Arzumuz, bir an evvel bunun iade edilmesi. Ama iade edilmezse, açıkça söylüyoruz -bu bir tehdit değil ve şu anda da zaten böyle bir atmosfer var- ilişkilerimizi çok olumsuz bir şekilde etkiler. Çünkü bize karşı bir darbe girişiminde bulunan kişinin, bir hainin Amerika’da müttefik bir ülkede yaşaması bizim için kabul edilemez.

SORU: Are the Americans still upset about what happened in İncirlik? Are they a reliable partner?

Amerikalılar İncirlik’te yaşananlar konusunda hala üzgünler mi? ABD güvenilir bir ortak mı?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- 15 Temmuz darbe girişimi gecesi İncirlik Hava Üssü’ndeki bazı askerler ve Generaller darbe girişiminin içindeydi ve aktif bir şekilde katıldılar, oradan da değişik şehirlere uçaklar kalktı ve özellikle Ankara’da bombalama dâhil her türlü faaliyete katıldılar. Dolayısıyla İncirlik Üssü’ndeki aldığımız tedbirler esasen darbeye karışan bizim Silahlı Kuvvetlerimiz içindeki kişileri tespit etmek, tutuklamak ve ayıklamaktı. Tedbir almak bizim de hakkımızdı.

Tabii Amerikalılar DEAŞ’a karşı operasyonu etkilediğini söyleyerek bize biran evvel uçuşa açılması konusunda taleplerini ilettiler. DEAŞ’a karşı 3 senedir toplanıyoruz; 65 ülkeyiz, dolayısıyla 2-3 günlük alınan tedbirlerin hayati olmaması gerekiyor. Ancak darbe girişimi bizim için hayati bir meseleydi. Ama gerekli tedbirleri aldıktan sonra İncirlik’i tekrar açtık ve uçuşlar başladı.

Şimdi ABD bizim müttefikimiz ve birçok alanda işbirliği yapıyoruz. Ama Rusya da bizim çok iyi dostumuz ve komşumuz, iki ülkeyi birbirine alternatif olarak görmüyoruz, tam tersine tamamlayıcı olarak görüyoruz. Biz Batılılar gibi ‘o ya da bu’ demiyoruz. Ukrayna’da, Rusya ya da Avrupa Birliği denmesine de karşıyız, sözkonusu durum başka bölgeler için de geçerli. Bizim coğrafyamızda yaşayan ülkeler kendi ilişkilerinde ve özellikle dış politikalarında dengeyi iyi sağlamalıdır. Mesela Kazakistan Çin ve Türkiye ile iyi ilişkilerine ilaveten Rusya’yla çok iyi ilişkileri bulunmakta ve Batı’yla da ilişkilerini bir dengede götürüyor. Bu tür ülkeler ilişkilerini dengede götürebilmelidir.

Ama burada bizim ilişkilerimizde biraz önce de söyledim; Fethullah Gülen, yani terör örgütünün lideri, FETÖ’nün lideri Fethullah Gülen’in bize iade edilmesi çok önemli.

Diğer taraftan, ABD’ye şunu söylüyoruz: PKK ile YPG arasında bir fark yok. DEAŞ’a karşı mücadele ediyor diye bir terör örgütüyle yakın işbirliği içinde olmak doğru değildir. ABD’nin YPG’ye verdiği silahlar PKK’nın eline geçiyor, zaten aralarında fark yok; aynı kampı ve kadroları kullanıyorlar. Sonra o silahları biz Türkiye’de yakalıyoruz ve o silahları bize karşı kullanıyorlar. Tabii bunu ABD’ye de söylemek durumundayız. Bir terör örgütüne silah verirseniz o silahın nereye gideceği, kimi hedef alacağı belli olmaz ya da bizim bölgemizde belli, bizim gibi ülkelere geliyor. Bu konularda ABD’nin daha dikkatli davranması konusunda, özellikle de YPG gibi bir terör örgütüyle işbirliği yapmaması konusunda çok net bir şekilde uyarılarımızı yapıyoruz. İkili görüşmelerimizde de yapıyoruz, defalarca benim televizyon programlarımı ya da basın toplantılarımı izlediyseniz, oralarda da yapıyoruz. Aynı şekilde Cumhurbaşkanımız ve Hükümetimiz de bu uyarıları yapıyor. Eğer ABD bizim müttefikimiz ise, bizi hedef alan bir terör örgütüyle işbirliği yapmamalı ve onlara da silah vermemeli.

SORU: Turkey has recently announced that it would tear up the agreement on migrants with the EU, if the Europeans will not provide visa free travel to Turkish citizens. The deadline is end of this year. You have just got back from Brussels. Has there been any movement? Do they still want you to change your anti-terror laws?

Türkiye, Türk vatandaşlarına vize serbestisi getirilmediği takdirde göçmenler konusunda AB ile yaptığı mutabakatı iptal edeceğini açıkladı. Bunun için son tarih yılsonu. Siz Brüksel’den yeni döndünüz. Bu konuda bir gelişme oldu mu? AB halen terörle mücadele yasalarınızın değişmesini istiyor mu?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi biz üç anlaşma imzaladık; geri kabul anlaşması, vize serbestisi ve göç anlaşması. Bu üç anlaşmanın birbiriyle ilintili olduğunu, bağlantılı olduğunu da teyit ettik. Şimdi göç anlaşması başarılı bir şekilde uygulanıyor. Geri kabul anlaşması ve vize serbestisinin uygulanması gecikti. AB beş tane kriterden bahsediyor, bunun dört tanesi problem değil. Ama terörle ilgili kanunumuzda da şu anda değişiklik yapmamızı istiyor. Biz bu kadar terör örgütüyle mücadele ederken DEAŞ, PKK ve YPG’ye yönelik ve terörle ilgili kanunumuzda bir değişiklik yapamayız. Gerçekçi olmak lazım. Bu konunun Avrupa Konseyi’ne bırakılmasını istedik ve önerdik. Avrupa Konseyi ile aramızda bir çalışma grubu var. Eğer buraya bırakırlarsa bu konu da çözülmüş olur. Ama burada özellikle Avrupa Birliği kendi işine gelen anlaşmayı uygulayıp, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının işine gelen ya da yararına olan anlaşmaları uzatıp, askıya alalım, zaten içimizde de ırkçılık, yabancı düşmanlığı, göç karşıtlığı, İslamofobi var, popülizm yapalım derse o zaman olmaz. Biz de, o zaman deriz ki, başta anlaştığımız gibi 3 tane anlaşma var, ya üçünü de uygulayalım, ya üçünü de bir kenara bırakalım. Şimdi Avrupa Birliği yetkililerinden ve Timmermans’tan cevap bekliyoruz. Somut ve tarihi belli bir yol haritası üzerinde ya uzlaşalım ya da anlaşmaları bir kenara bırakalım diyoruz. Buna tehdit diyorlar ama tehditle ilgisi yok, anlaşmanın kendisidir. Şimdi Avrupa Birliği’nden son nihai cevaplarını bekliyoruz, eğer cevap da gelmezse biz göç anlaşmasını da askıya almak durumunda kalacağız.

SORU: Two countries decided to go ahead with Turkish Stream Project. What is the future of this Project? Can Russia expect a reliable and consistent partnership from Turkey on this subject?

Türk Akımı projesinin geleceğinden beklentiler nelerdir? Rusya bu alanda Türkiye’den güvenilir ve istikrarlı bir ortaklık bekleyebilir mi?


DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Türkiye her zaman imzaladığı anlaşmaların ve vardığı prensip anlaşmalarının gereğini yapmıştır. Bu konuda zaten Rusya’yla Türkiye arasında ve Erdoğan’la Putin arasında herhangi bir güven bunalımı yok, bu konuda bir mutabakat zaptı da imzaladık. Ve uçak düşürme hadisesinden önce de zaten önemli bir mesafe kat etmiştik.

Birinci boru hattı Türkiye piyasasını hedefliyor. Biz Batı Akım’dan aldığımız gaz yerine Türk Akımı’ndan gaz alacağız. Türkiye’de ekonomi büyüyor, gaza yönelik talep de artıyor ve biz kullandığımız gazın yüzde 50’sini Rusya’dan alıyoruz.

Türkiye herhangi bir petrol ya da gaz kaynağı olmamasına rağmen enerjide güvenilir bir transit ülke oldu, bir ‘hub’ oldu. O bakımdan da Türkiye bugün İsrail’in de, çözüm olduğu takdirde Kıbrıs’ın da, doğudaki ve güneydeki ülkelerin de, Irak’ın da gerçekten güvendiği bir ‘hub’ ve transit ülke.

Rusya Avrupa’ya da gaz ihraç etmek istiyor. Eğer bu konuda bir piyasa oluşursa, yani alıcı ülkeler ya da şirketler bulunursa o zaman ikinci boru hattı Türk Akımı çerçevesinde inşa edilecek ve o gaz Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine satılacak. Şimdi hedefimiz birinci boru hattının inşa edilmesidir. Bu konuda da hiçbir sıkıntımız yok. Dünya Enerji Forumu Kongresi çerçevesinde Sayın Putin de gelmişti. O gün hep birlikte mutabakat zaptını da imzaladık. Daha doğrusu enerji bakanlarımız bizlerin huzurunda imzaladı. Şimdi adımlar atılıyor. Elbette birbirine güvenen iki ülke bu tür önemli projeleri hukuki çerçeveye oturtmalı ve hukuki çerçeve bakımından da bir sıkıntı görmüyoruz.

SORU: Turkey has seen a significant drop in the number of Russian tourists here after the crisis. The Turkish farmers have suffered from the sanctions. We are slowly getting back on track. But what can Turkey do to return back to the pre-crisis level?

İki ülke arasındaki kriz nedeniyle Türkiye’ye gelen Rus turistlerin sayısında ciddi bir düşüş oldu. Türk çiftçileri yaptırımlardan olumsuz etkilendiler. Bu sorunlar yavaş yavaş aşılıyor. Peki kriz öncesi seviyeye ulaşılabilmesi için Türkiye neler yapabilir?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Her şeyden önce, biz bu 8 aylık dönemde Rusya’ya ekonomik yaptırımlar dahil herhangi bir yaptırım uygulamadık. Avrupa Birliği ve Batı’nın benimsediği yaptırımları uygulamadık, hatta Rusya bazı kararlar almış olmasına rağmen NATO içinde de Rusya’ya karşı yaptırımlara katılmayan tek ülkeyiz.

Onun dışında, Rus turistler Türkiye’ye gelmekten çok mutlular, belki siz de onlarla sohbet etme imkanı bulursunuz. Geçtiğimiz sene gelemedikleri için çok üzüldüler, beni de arayan çok sayıda dostumuz oldu. Gittikleri ülkelerde Türkiye’deki otel ve hizmet kalitesini, Türkiye’deki iklimi, misafirperverliği ve dostluğu göremediler. Yasak kalkar kalmaz ülkemize gelmeye başladılar, ama bu sene “charter” uçakların planlaması ve diğer adımların atılması için biraz geç oldu. Önümüzdeki sene çok daha fazla Rus turistin ülkemizi ziyaret edeceğine inanıyoruz, nitekim şimdiden çok büyük bir ilgi var. Bunun göre planlama yapılıyor.

Biz Rusya vatandaşlarının ülkemize pasaporta gerek kalmadan kimlikle gelebilmesini arzu ediyoruz. Bunun için tabiatıyla güvenlikle ilgili bazı tedbirlerin alınması gerekiyor, uçak düşürme hadisesinden önce de Rusya’nın bu konuda muhtelif tereddütleri vardı. O zaman biz diğer ülkelerle uygulamalarımızı da anlatmıştık, şimdi bu konu tekrar gündemde. Biz Rusya vatandaşlarının pasaporta ihtiyaç duymadan ülkemize gelip sorunsuz şekilde tatillerini geçirmesini arzu ediyoruz ve buna hazırız. Umarım uzmanlarımız bu konuda da anlaşırlar ve bir yol haritası belirler.

Bunun dışında, kültürel çalışmalarımıza da çok önem vermemiz lazım. Moskova’da Yunus Emre Kültür Merkezi açılması için çalışmaları sürdürüyoruz. Her görüşmemizde Rus mevkidaşım Sergey Lavrov’un bu konuyu takip ettiğini ve bana bilgi verdiğini görünce, gerçekten çok etkileniyorum. Halklarımız arasındaki bağları tekrar güçlendirmemiz lazım. Uçak düşürme hadisesinden dolayı ister istemez bir güven bunalımı oldu. Bunu gidermemiz ve karşılıklı atılacak adımlarla güven tesis etmemiz lazım. İki dost halk ve birbirini seven iki halk duygu olarak kopuk olmamalı.

Ben aynı zamanda Antalya’yı temsil ediyorum, Antalya milletvekilliğim dolayısıyla bundan çok büyük bir mutluluk duydum. Burada yaşayan, Türklerle evli olan ya da iş sahibi Ruslar var, onlar da ilişkilerin normalleşmesinden büyük bir mutluluk duydular. O dönemde bile EXPO 2016 Antalya’da, dernek üzerinden Rusya’nın da milli bahçesinin temsil edilmesini istedik ve birlikte bunu başardık, bu kalıcı olacak. Burada yaşayan Ruslarla da temasımız iyi.

Antalya ve Türkiye için sadece turizm değil, tarım da çok önemli. Ben aynı zamanda bir çiftçi çocuğuyum, ailemin çiftliği var, burada da tarımla iştigal ediyoruz, burada büyüdüm, çalıştım. Tarım ürünlerinin önündeki engelin kalkması da önemli oldu hem Rusya için, hem bizim için. Ürünlerimizin kalitesi, doğallığı ortada ve yasaklar nedeniyle de maalesef Rusya’da fiyatlar yükseldiği için Rus halkı birçok sebzeyi, meyveyi daha pahalı almak durumunda kaldı. Şimdi bu konuda da adımlar atıyoruz ve bunu Lozan’da da ikili görüşmede de Rus mevkidaşım Sergey’le görüştük. Umarım her alanda ilişkilerimiz eskisine kıyasla daha da iyi olur. Devlet Başkanı Sayın Putin’le Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Saint Petersburg’da gerçekleşen ilk buluşmalarında, ilişkilerin sadece normalleştirmesinin yetmeyeceği, ilişkilerimizin öncekinden daha da iyi bir noktaya getirilmesi konusunda hemfikir kaldılar. Bize düşen de buna yönelik adımları atmak.