SUNUCU- Evet, 24 Haziran seçimlerine artık sayılı günler kaldı. Hem içeride
hem dışarıda yoğun bir gündem var ve bugün Antalya’dayız işte bu yoğun
gündemi Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’yla Dışişleri Bakanımızla değerlendireceğiz.
Öncelikle hemen şunu bahsedelim: Seçime artık çok kısa bir süre kaldı ve
yoğun bir gündem özellikle dışarıda yaşanan gelişmeler var. Suriye’nin
kuzeyinde aynı zamanda Irak’ın kuzeyindeki bir harekat işte bunların
cevabını Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’ndan alacağız.
Sayın Bakan, yayına hoş geldiniz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum, siz de Antalyamıza
hoş geldiniz.
SUNUCU- Teşekkür ederiz. Öncelikle şuradan sıcaklığına göre olayların ve
gelişmelerin gidecek olursak Münbiç kısa bir süre önce zaten açıkladınız
Amerika dönüşünde de bunun sinyali gelmişti, son durum nedir? Birde biraz
daha önceye gidecek olursak nasıldı ve şu anda da durum ne?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Münbiç konusunda esasen Suriye’nin geri
kalan kısmı YPG’nin kontrol ettiği alanlar için söylüyorum geri kalan kısmı
için de bir örnek olacak, bir yol haritası konusunda mutabakatımızı
sağlamıştık, onayına vermiştik ve şimdi uygulama safhasına geçiyoruz dedik
ve aşama aşama takvim tıkır tıkır işliyor birlikte çalışıyoruz. Önce hep
beraber iki taraftan askerler, Genelkurmay, yine Milli Savunma Bakanlığı,
Milli İstihbarat Teşkilatımız ve Dışişleri Bakanlığımız bu işi birlikte
yürüttü bizim koordinasyonumuzda ve karşı tarafta da aynı kurumlardan
muhataplarımız vardı şimdi sahada uygulama safhasına da geçtik ön
hazırlıklar yapıldı toplantılar yapıldı ve askerlerimiz de devreye gezmeye
başladılar. Amaca nedir? YPG’yi, PKK’yı Münbiç’ten çıkarmak, bunların
gittiğinden de herkes emin olacak süreç şeffaf olacak, silahlar elinden
alınacak ve burada güvenlik boşluğu oluşmaması için birlikte devriye
gezeceğiz ve bu süreçte de yine güvenlik birimlerini ve bu Münbiç’i
yönetecek kişileri birlikte tayin edeceğiz, yani yerel halka teslim
edeceğiz onları da eğiteceğiz ve Münbiç’i istikrara kavuşturacağız. Ve
Münbiç’i terk etmek zorunda kalan göçmenleri Türkiye’deki Suriyeli
kardeşlerimizle bu bölgeye döndüreceğiz, yani onların dönmesine yardımcı
olacağız gelip de ihtiyaçlarını da karşılayacağız. Amaç bu bölgeyi
istikrara kavuşturmak, yani Münbiç ve Fırat’ın doğusu ve Münbiç modelini
diğer şehirlerde de uygulayıp tamamen bu bölgeyi istikrara ve güvenliğe
kavuşturacağız. Bu Suriye’nin geleceği bakımından da çok önemli, bizim
güvenliğimiz bakımından da çok önemli.
SUNUCU- Sayın Bakanım, diğer şehirler demişken hemen onu soralım, şu anda
bahsi geçen noktalar var mıdır Suriye’de ABD’yle görüşmelerde bir sonraki
belki aşamalarda ve ikinci bir soruyu da hemen yöneltmek istiyorum. Daha
önce Türkiye zaten bu durumun buradaki bu gelişmenin olması gerektiğini çok
önceden söylemişti ABD bunun karşısındaydı. Belki de sorundan çözüme doğru
bir politikaya geçti, kökten bir değişiklik var mı ABD’nin Suriye
politikasında?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- ABD bize başından beri söz veriyordu bu
sözünü tutmuyordu. Yani karşısında değil, ama bir oyalama vardı. Tamam
çıkaracağız Obama’da böyle söyledi, Kerry’de böyle söyledi. Ondan gitti,
ama Dunford halen görev başında o defaatle söylemişti, Trump’ta söyledi,
yeni yönetimdeki arkadaşlarda söyledi, ama fiiliyatta bir şey göremiyorduk.
Biz de ne dedik? Burası bize yönelik bir tehdit oluşturuyor Afrin gibi.
Dolayısıyla, siz bunları çıkarmayacaksınız, biz gerekli müdahalede
bulunacağız başka çaremiz yok. Ve sonuçta o zaman birlikte çalışalım
önerisi geldi ABD’den zaten ilişkilerimizde çok gerilmişti. Bizde bu
öneriyi değerlendirdik ve ne yapacağımızı oturup konuştuk. Sadece Münbiç
değil, başka meselelerde vardı o konularda da yine bir çalışma grubu
oluşturma kararı aldık üç tane çalışma grubu. Ve artık bu söz tutulsun ve
birlikte çalışarak bundan emin olalım böyle oldu, yani değişiklik budur.
ABD sözünü tutamamıştır ve şu ana kadar da yol haritası güzel bir şekilde
herhangi bir problem çıkmadan uygulanıyor, biz de bunu arzu ediyoruz. Yani
biz tesadüfen buradaki gelişmenin özeti şu: Biz bu konularda çok kararlıyız
ve kararlı olduğumuzu da herkese gösterdik. Dost da gördü, düşman da gördü,
komşularımız da müttefiklerimiz de gördü. Kararlılığımızı Fırat Kalkanında
gösterdik DEAŞ’a karşı. Kararlılığımızı Afrin’de Zeytin Dalı Operasyonuyla
harekatıyla gösterdik. Ve Münbiç konusunda da kararlıydık ve bu
kararlılığımız esasen bu konularda önemli gelişmelere sebep oldu. Yani
bazen sahada, bazen masada kazanımlarımız oldu. Her zaman illa sahada
olması gerekmiyor. Sahada olacak, sonra masada yani diplomasiyle o sahadaki
kazanımlarımızı kaybetmememiz gerekiyor. Bazen de önce oturursunuz masada
kararları alırsınız, masada yol haritasını onaylarsanız, ondan sonra sahada
uygulama safhası uygulama safhası olur, Münbiç’te de aynen böyle oldu. Önce
masada diplomasi yoluyla biz bu sonuçları elde ettik, şimdi ise sahada
uygulama zamanı.
SUNUCU- Sayın Bakanım, hemen Suriye’nin kuzeyinden Irak’ın kuzeyine doğru
geçecek olursak bir harekat devam eden bir harekat söz konusu. Son durum
nedir harekattaki son durumumuz nedir? Şunu da öğrenmek istiyorum İran ve
Irak burada bir rol üstlendi mi, bir bilgi alışverişi ya da istihbarati bir
alışveriş var mı ya da daha etkin bir rolü var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şu anda Irak’ın ya da İran’ın herhangi
bir rolü yok. İran’dan bir iki açıklama geldi, ama alt düzeyden açıklama
geldi. Esasen buradaki yapılanma İran’ın güvenliği, ulusal güvenliği ve
yine sınır bütünlüğü bakımından da ciddi bir risk, tehdit. Zaten Irak için
keza çok büyük bir tehdit DEAŞ neyse PKK o, Bağdat yönetimi de bunu
biliyor, Erbil yönetimi de bunu biliyor. Erbil derken Süleymaniye’deki işte
KYB ve Goran’ı kast etmiyorum. Onlar PKK’yla iş birliği içine girdiler
şimdi bedelini ödüyorlar. Kendileri bize söylüyor bizim parti içinde bazı
gruplar bunları destekledi şimdi bizim partilerimizi de baskı altında
tutuyor onlar yönetmeye başladı dedi. PKK bir terör örgütüdür ve Türkiye’de
daha önce Kürt kardeşlerimize yönelik kurduğu baskıyı şimdi Süleymaniye
bölgesinde şehirlerde oradaki Kürt kardeşlerimize, ama oradaki bazı Kürt
partileri de bunlara adeta çanak tuttu, onların şehre inmesini destekledi.
Bağdat tabii karşı buna Bağdat ülke kendi sınırları içinde terör ister mi?
İstemez. Fakat şu anda tabii Bağdat seçimlerden sonra hükümet kurma
çabasında. Bağdat şunu çok iyi biliyor: Biz Irak’ın toprak bütünlüğünü
herkesten fazla destekliyoruz ve referandumda da bunu gösterdik. Ve DEAŞ’a
karşı mücadelede de destek verdik şimdi Irak’ın yeniden inşası için her
türlü desteği veriyoruz, herkesten fazla 5 milyar dolar kredi taahhüdünde
bulunduk. Elbette bizim iş adamlarımız yatırımlar yaparken ve Bağdat’ta
projeleri üstlenirken bundan faydalanacak, onları faydalandıracağız, onları
vereceğiz, ama aynı şekilde Irak’a verdiğimiz bir destek. Fakat bizim
ABD’yle kurduğumuz çalışma grubunun içinde Türkiye, ABD, Bağdat ve Erbil
yönetimiyle, merkezi hükümet ve Erbil yönetimiyle birlikte PKK’ya ve
PKK’nın yöneticilerine yönelik birlikte çalışacağız ve etkisiz hale
getireceğiz. Çünkü PKK hem Erbil’e, hem Türkiye’ye, hem de Bağdat’a ciddi
bir şekilde tehdittir ve bizim ulusal güvenliğimize bir tehdittir,
zararlıdır. Ve bu konuda iş birliğimizi tabi ileride arttıracağız, ama şu
anda Kandil’e doğru ilerleyen operasyonumuz, harekatımız, Türkiye’nin tek
başına kendi imkanlarıyla, kendi gücüyle yaptığı bir harekattır, amacı da
bellidir, teröristleri bu bölgeden de temizlemektir.
SUNUCU- Bir ilerleme zaten mevcut bir ilerleme var bu harekatta. Peki, bir
direnç var mı hem sahada hem masada ülkelerden bir direnç göstergesi var
mı, yani yapmayın, ne yapıyorsunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok açık açık söyleyen yok şu ana kadar.
Rahatsız olanlar vardır mutlaka, ama zaten böyle bir.
SUNUCU- Rahatsız olan ülkeler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Vardır mutlaka vardır. Afrin’de ve diğer
yerlerde orada direkt PKK/YPG diyemiyorlar da Kürtlere yönelik diyorlar bu
harekatınız doğru değil. Suriye’den kaçan YPG’nin sürgüne gönderdiği 400
bin Kürt’ün hakkını niye sormuyorsun da illa PKK’yı, YPG’yi soruyorsun,
onun hakkını niye savunmuyorsun yani normal Kürtlerin? O zaman tabi biz
cevabını veriyoruz. Bu harekatımıza yönelik herhangi bir eleştiri ya da
herhangi bir uyarı da gelmedi zaten böyle bir şeyi biz reddederiz. Çünkü
biz meşru hakkımızı kullanıyoruz. Birleşmiş Milletlerin Şartının 51’nci
maddesini uyguluyoruz. Uluslararası hukuka uygun Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi kararlarına uygun meşru müdafaa hakkımızı kullanıyoruz.
Uluslararası hukuka uygun davranıyoruz ve her zaman da şunu söylüyoruz biz
komşumuz Irak’ın toprak bütünlüğünü ihlal etmek için değil, teröristleri
temizlemek için buradayız ve bu esasen Irak’ın toprak bütünlüğü için de
onlara ciddi bir desteğimizdir.
SUNUCU- Peki, bir süre var mıdır öngördüğünüz? Tabii şu an kesin bir süre
yoktur, ama öngördüğünüz bir süre var mıdır?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sahada ilerlemeye bağlı. Afrin’le ilgili
yine bir yurt dışına giderken gazeteci arkadaşlar Mayıs’a kadar biter mi
dediler? Ben biter tabii dedim Mayıs’a da kalmasını istemeyiz dedim, ertesi
gün manşetler Mayıs’ta bitecek 4 gün sonra bitti Afrin operasyonu. O yüzden
şimdi sahadaki ilerlemeye bağlı. Biraz önce söylediğiniz direnç var mı? Bu
kalleşler, teröristler hiçbir zaman mertçe zaten bizim askerimizin, bizim
polis özel harekatımızın, komandomuzun karşısına çıkamaz, bunlar kalleş
terör örgütüdür. Dolayısıyla, tabii nereye gidiyorlar? İnlerine. Nereye
gidiyorlar? Dağlara kaçıyorlar, biz de peşinde. Türkiye’de hiçbir zaman
askerlerimizin karşısına, güvenlik güçlerimizin karşısına mertçe çıkamamış,
hep kalleşçe tuzaklar kurmuşlardır sinsice ya uyurken gelip şehit
etmişlerdir ya da el yapımı tuzaklar kuruyorlar vesaire vesaire. Zaten
çukur kazdıkları zaman da ne yaptılar? Eteklerle dışarıya kaçmaya
çalıştılar, ama onlar da yakalandılar bunlar kalleş terör örgütüdür. O
yüzden bunlar bizim askerimizin ve ordumuzun aynı şekilde komandomuzun,
polis özel harekatımızın, jandarmamızın karşısında duramazlar. Tabii ne
kadar süre alacağını bu sahada operasyonu yürüten arkadaşlarımız ve
askerlerimiz ve ilgili arkadaşlarımız daha iyi bilirler. Bunu göreceğiz,
ama kararlıyız, emin adımlarla ilerliyoruz ve Kandil’i temizleyeceğiz,
hedef bu.
SUNUCU- Hemen içeriye gelecek olursak 24 Haziran artık günler kaldı, siz
yoğun da bir diplomasi trafiğinin içindesiniz, aynı zamanda da seçim
bölgenizde sürekli buradasınız. Nasıl görüyorsunuz seçimin gidişatı,
seçimin matematiği nasıldır, yani bir çıkan bir öngörünüz oluştu mu şu
anda?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Seçim çalışmalarımız gayet güzel
gidiyor. Eskiden yurt dışında yoğun diplomasi içinde Antalya’daki
çalışmaları yine telefonla yakından takip ediyorduk ilk fırsatta da
Antalya’ya geliyorduk. Bu zaten bizim Cumhurbaşkanımızın da talimatı,
Partimizin de anlayışı. Şimdi ise tabii kampanya zamanı üç ziyaretim oldu
Almanya’ya, Vaşington’a ve Pekin’e, bunlar da birbirinden önemli
ziyaretlerdi ve Münbiç yol haritası dâhil. Ve tabii biz seçim çalışmasını
yaparken Türkiye’nin gelecekte atması gereken adımlarla ilgili çalışmaları
da sürdürüyoruz her anlamda. Dolayısıyla, o ziyaretlerin dışında genellikle
sahadayız. Daha önce gelmemizin bir faydası var, şimdi seçim zamanı
geldiğiniz zaman vatandaş sadece seçim zamanı buradasın demiyor. Vatandaşın
huzuruna çıktığımız zaman gayet böyle başımız dik bir şekilde çıkıyoruz.
Neden? Antalya’ya 16 senede çok hizmet ettik Türkiye’nin her yerinde olduğu
gibi. Antalyalılar da bunun kıymetini biliyorlar gerçekten biliyorlar ve
her seçimde bizim oyumuzu arttırdılar. Cumhurbaşkanımıza verilen destek
arttı, bizlere verilen destek arttı. 21’den 42’ye çıktık biz 2002 de yüzde
21 almıştık, kolay bir bölge değil.
SUNUCU- Antalya’daki oy oranı 21’di, 42.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- 42’ye çıkardık. Bu neden Antalyalılar
kadirşinastır, bir de demokrasinin kalesidir ve hizmet edeni bilir.
Özellikle Antalya’nın kalkınmasında Sayın Cumhurbaşkanımızın gerçekten
liderliğinde çok önemli şeyler yaptık Antalya’mız için. Ve şimdi de
vatandaşımızın teveccühü var, yine Antalya’da birinci açık ara birinci
parti olacağız AK Parti olarak ve Cumhurbaşkanımıza da yine Türkiye
ortalamasında inşallah buradan bir destek göndereceğiz. Daha önceki
referandumdan daha fazla oy görüyoruz, ciddi bir destek görüyoruz. Sosyal
demokrat arkadaşlarımız var, yine toplumun değişik kesimlerinden daha önce
bize oy vermemiş arkadaşlar var, HDP’ye oy vermiş arkadaşlar var.
Türkiye’nin geleceği için bir. İkincisi, Antalya’ya hizmeti kimin getirip,
kimin getirmeyeceğini biliyor. Biz de projelerimizle çıktık, projelerimizi
anlatıyoruz. Yaptıklarımız hangi aşamadayız, bir de ilave neler yapacağız
onları anlatıyoruz, somut şeyler konuşuyoruz.
SUNUCU- Sayın Bakanım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel de bir ilgisinden
bahsettiniz, 2002’den bu yana Antalya’da büyük yaptırımlar yaptı dediniz.
Bu yatırımlara değinecek olursak hemen faaliyet yine AK Türkiye genelindeki
yatırımları, söylemlerinden bahsedecek olursak?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Antalya’ya geldiğiniz zaman 3 milyon
turist geliyordu, 3,5 milyona yakın. Şimdi 14 milyona gidiyoruz bu
altyapısız, üstyapısız olmaz. Antalya kolay ulaşılır şehir olması lazım ve
Antalya içindeki ulaşım ağları ilk defa raylı sistemle tanıştı ve
Antalya’mızın her yerine kolay ulaşılır olmak için havaalanı iki tane hava
alanımız oldu sadece bir pist, bir terminal vardı Antalya’da. Merkezde 3
terminal 4 pistimiz oldu ve Alanya Gazipaşa. Şimdi ise Gazipaşa’dan sonra
Batı Antalya Hava Alanını açıyoruz üç tane havaalanımız var.
SUNUCU- Yani İstanbul’dan sonra…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İstanbul’dan sonra üç tane havaalanı
olacak.
SUNUCU- Antalya üç hava limanı olan şehir oluyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İstanbul’daki hava alanı Atatürk
Havaalanı millet bahçesi olacak belki bir pist özel jetler için kalabilir,
o ayrı bir şey. Diğer taraftan yani hep gerçekten ulaşım konusunda müthiş
çevre yollarıyla, Mersin yolu aynı şekilde, Burdur yolu, şimdi Denizli,
Afyon, Burdur, Antalya Alanya otobanı, Eskişehir’den gelecek hızlı tren
projesi. Kayseri’den Konya üzerinden gelecek hızlı tren projesi bunların
hepsini Antalya gördü turizmi çeşitlendirdik. Ve şimdi ise spor turizminden
sonra bildiğimiz klasik turizmden spor turizmi dedik, şimdi sağlık turizmi.
İki sene içinde Antalya Türkiye de beşincilik ikinciliğe çıktı.
SUNUCU- Bunlar 12 aya da turizmi yayacaklar…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabi 12 aya tabi ve uzun vadeli
tedaviler. Otellerle hastanelerin bu entegre edilmesi tabi bu konuda
düzenlemeler de yapıyoruz şimdi. İki senedir her süreçte bir HETEX diye bir
fuar düzenliyoruz ağlık ve alternatif turizm spor ve alternatif turizm. Ve
dünyanın bu sene Cumhurbaşkanımızın himayesinde oldu, 165 ülkesinden 5200
alım heyeti geldi, yani dünyanın 5200 alım heyeti yani dünyanın 165
ülkesinden Türkiye’ye, tedavi için ve spor için ve alternatif turizm için
insan getirecek kurumlar. Yani acenteler, sigorta şirketleri vesaire
vesaire ve 7,5 milyar dolar geçen sene para kazandık sağlık turizminde bu
geleceğimiz için çok önemli.
50 milyar dolar turizmden gelir diyoruz, 2023 Cumhurbaşkanımızın hedefidir
adımlarla ilerliyoruz. Ama 2023’e kadar bu ivmeyi arttırarak devam
ettirirsek ki kararlıyız. İlave 50 milyar dolar da sağlık turizmden para
kazanacağız inşallah. Geçen sene 7,5 milyar bu sene daha artacak ve bu
önemli.
Tabi…
SUNUCU- Devamı gelecek mi bu yatırımların?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii.
SUNUCU- Mesela ilk aklınıza gelen gerçekten bunun olması gerekiyor, belki
de geç kalındı.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Olması gerekiyor, altyapısını bizim
kurmamız lazım. Bugüne kadar çok önemli yatırımlar yaptık. İki tane tıp
fakültemiz var, tıp fakülte hastaneleri var, 19 tane hastane yaptık, şimdi
ise şehir hastanesinin ihalesini Temmuz’da yapacağız.
SUNUCU- Şehir hastanesi de Antalya’da yapılıyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Antalya da 1000 yataklı yer problemi
diğer kısmı da çözüldüğü zaman ileride 1500 yatağa çıkacak bu. Çünkü yerle
ilgili biraz zaman aldı, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Kepez Belediye
Başkanımız, Hakan kardeşimiz, Menderes kardeşimiz ilgilendiler sağ
olsunlar. O yüzden biraz geciktik, ama Temmuz ayında ihaleye çıkıyoruz.
Haziran da yetiştiremediler. Temmuz ayında çıkacağız. Tabii ki devamı
gelecek, çünkü dünya değişiyor, Antalya değişiyor. Antalya’ya şimdi bir
teknoloji şehri kuruyoruz. Beş üniversitemiz vardı eğitime çok önem
veriyoruz ikinci olarak Antalya’da beş üniversitemiz oldu. Üçü vakıf, ikisi
devlet 10 üniversiteye çıkacağız, bir tanesi de teknoloji üniversiteleri
olacak. Teknoloji kentiyle inşallah üniversitemizi de entegre ederek
Akdeniz Üniversitesi de bu konuda çok iyi. Antalya’da yeni bir şehir
kuracağız. Yani yaptıklarımızla övünelim. Geçmişle kıyaslayalım. Ama
gelecek vizyonunu ortaya koymazsak, geleceğimizi planlamazsak hedeflerimiz
olmazsa, sadece yaptık diye övünürsek olmaz. Biz de Antalya için ve Türkiye
için bunu yapıyoruz. Ve tüm Türkiye’yi 16 sene de her alanda adalette,
sağlıkta, eğitimde ve yolda, ulaşımda havacılıkta, karacılık ulaşımında ve
hızlı tren dahil her alanda Türkiye gerçekten çağ atladı. Ama bununla
yetinemeyiz ki şimdi ne diyoruz? Edirne-Kars hızlı tren projesi. Ama
Edirne-Kars hızlı tren projesi düz bir hat değil ki Antalya’ya gelecek
hatlar da var. İzmir bağlantısı da var. Samsun bağlantısı da olacak,
Trabzon bağlantısı da olacak ve Çukurova bağlantısı olacak, Diyarbakır
bağlantısı olacak. Yani tüm Türkiye’yi başka şehirlerde elbette olacak ağ
gibi adeta hızlı tren raylı sistemle göreceğiz.
Bunu kimle yapıyoruz, kimle görüşüyoruz? Çin’le. İşte Çin’e gittik, bunları
görüştük geleceği planlıyoruz. Nükleer enerji santrali bir tanesini
başlattık, ama hedefimiz dört tane yapmak. İkincisini Japonlarla ve
Fransızlarla yapıyoruz. Üçüncüsünü de Çinlilerle yapacağız. Şimdi yer
teslimi konusunda Enerji Bakanımız ve Bakanlığımız çalışıyor Berat Bey’le
de görüştük ve Çin’de bunların hepsinin müzakeresini yaptık. Kanal İstanbul
Cumhurbaşkanımızın rüyası, gecikti, bunu yapmamız lazım. Biz bugüne kadar
ki yaptıklarımız gerçekten, yani 79 yılla kıyasladığı zaman dört kat beş
kat, ama 2023 hedefine Türkiye’yi ulaştırmamız lazım. Bir de 2053 ve 2071
vizyonumuz var. Bunların da alt yapısını şimdiden oluşturmamız lazım. Bizim
16 senede yaptıklarımız esasen Türkiye’nin geleceği için sağlam bir altyapı
niteliğindedir. Daha yolumuzun başındayız yeni başladık. O yüzden işte
şimdi Türkiye vakti diyoruz, o yüzden şimdi Antalya vakti diyoruz.
Bugüne kadar bir şey yapılmadığından değil, bugüne kadar yapılanları sağlam
bir temeli olarak görelim. Bundan sonra şahlanma vakti başlıyor, ama bunlar
hamasetle olmaz. Tamam milliyetçilik yapıyoruz güzel, ama ırkçılık
yapmıyoruz. Orta Asya’yla bağlarımız güçlü, ama hamasetle olmaz. Şimdi
Bakü-Tiflis-Kars TANAP projesini açtık. Şimdi tarihi ipek yolunu yani
Pekin’den Londra’ya kadar tarihi ipek yolu demir yoluyla canlandırılıyor
burada orta koridorun sahibi biziz. Azerbaycan ve Gürcistan’la beraber.
Türkiye yani küresel projelerin de merkezinde oldu. Eskiden transit bir
ülkeydik, şimdi hub merkez olduk. Enerji dağıtımında da böyle, ulaşımda da
böyle ve deniz ulaşımında da aynı şekilde hub olmak için çok ciddi
yatırımlarımız var. Üçüncü havaalanı bittiği zaman dünyada hava ulaşımı
bakımından Türkiye merkez olacak. Olmaya başladı zaten şu andaki havaalanı
yetmiyor.
SUNUCU- Belki de o sektörde yeni bir sayfa açacak üçüncü hava limanı. Şunu
hemen sormak istiyorum: İlla ki seçim var ve rakipler de var, yatırımları
düşündükleriniz vaatleri evet. Peki, muhalefeti nasıl yorumluyorsunuz?
Özellikle İnce yeri geldiği zaman sizinle ilgili de eleştiriler yapıyordu
dış siyaset üzerinden size de atıfta bulunduğu oluyor. Nasıl
yorumluyorsunuz Muhalefetin durumunu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii İnce tabi konuşur rahat konuşur.
Nasıl olsa iktidar olamayacak. Onun derdi burada biraz daha popülaritesini
arttırıp CHP’nin başına geçmek. Kılıçdaroğlu’nun derdi de İnce’yi harcamak.
Ama öyle görünüyor ki İnce bu konuda herhalde Kılıçdaroğlu’na da galip
gelecek. Çünkü, tam böyle bir planlar tutmadı ciddi bir de çekişme var.
Bunların konuştukları önemli değil. Şimdi milletimiz neye bakar? Bugüne
kadar kim yaptı, gelecekte kim yapabilir? Biz milletimizin önüne bunları
yapacağız dediğimiz zaman hadi ya diyen hiç olmadı. Ama ben 16 sene önce
Alanya’dan Kuşyuvası yolu üzerinde yine Hadim, Bozkurt, Karaman tarafına
tünel yapacağız dediğim zaman bizim arkadaşlar dönüp bana garip garip
bakıyordu, bizim milletvekili de o zaman milletvekiliydik eski siyasetçiler
gibi sallamaya başladı diyorlardı. Ama şimdi hiç kimse siz yapamazsınız
demiyor, herkes yaparız diyor millet buna bakacak. Kim projelerle çıkıyor?
Yaptık yapacağız. Soruyoruz Antalya’da bizden başka Antalya’yla ilgili yani
bir çeşme dahi yani bir basit proje ortaya koyan başka parti ve adaylar
yok. CHP’lilere soruyorum var mı diyorum? Yok diyorlar, herkes. O yüzden
milletimiz kimin ne dediğine değil, kimin ne yapabileceğine, yaptığına
bakar. Bu seçim kimler arasında geçecek? Millet görüyor milli ve yerli
olanlarla başkasının güdümü arasında geçecek. Bu kadar zıt partileri
dördünü bir araya getiren kim? Başka çabalarda oldu tutmadı biliyorsunuz.
Kim bir araya getirdi, hangi? Ve bu adayların hepsinin birden Demirtaş’ı
hapisten çıkartmaya çalışmaları tesadüf değildir. Dolayısıyla, milletimiz
şuna bakıyor: Kim ülkeyi yönetebilir, geleceği kim taşıyabilir? Kim yerli
milli? Kim teröristle mücadele eder? Kim teröristlerin çıkmasını ister?
Bunları milletimiz çok iyi değerlendiriyor ve buna göre kararını verecek ve
en sonunda da şunu soruyor: Bu ülkenin diyor Milli Eğitimini kime teslim
edebilirim? Bu ülkenin sağlık politikalarını, sosyal politikalarını,
yaşlıyı, dulu, yetimi, öğrenciyi, engelliyi kime teslim edebilirim? Bu
ülkenin dış politikasını kime teslim edebilirim? Kim dik durabilir, kim
kısa sürede teslim olur? Milleti bunları soruyor, cevabını da zaten
veriyor. Muhalefet adaylarının da bu kalibrede olmadığını zaten milletimiz
de söylüyor. Oy verecekler bile bunu söylüyor yalnız o bize kızgındır ya da
ideolojik sebeple size vermem ama söylediklerinizde haklısınız diyorum.
SUNUCU- Sayın Bakanım, çok teşekkür ederiz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ben teşekkür ederim.
SUNUCU- Yayın konuğumuz oldunuz bu özel yayını gerçekleştirdik, çok sağ
olun. Evet, Antalya’daydık işte dediğimiz gibi hem ülke içinde hem
dışarıdaki gelişmeleri, oluşan yeni durumları Dışişleri Bakanı Sayın
Çavuşoğlu’ndan dinledik diyelim ve Antalya’dan tekrar sözü İstanbul’a
bırakalım.