Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sayın Burak Özügergin'in Olağan Basın Toplantısı, 7 Mayıs 2009

Öncelikle kısa bir açıklama duyurusu yapacağım. Ondan sonra her zaman olduğu gibi sorularınıza geçeriz. Açıklama duyurusu şudur: Avustralya’nın eyaletlerinden birinde 1915 olayları hakkında tahrif edilmiş bilgilere dayalı bir karar alınmıştır. Bu kararla ilgili bir açıklama sizlere gönderilmektedir. Özetle bu kararı hem esefle karşıladığımızı hem şiddetle kınadığımızı bildiriyoruz. Sözkonusu kararı ve Türkiye-Avustralya ikili ilişkilerinin ruhuna aykırı bulduğumuzu da, bunun bizleri hayal kırıklığına uğrattığını da ifade ediyoruz. Göreceksiniz açıklamamızda başka unsurlar da var. Bundan sonra sorularınıza geçebiliriz.

SORU  : Müsaade ederseniz, ben fazla soru soracağım. Birincisi Sayın Ahmet Davutoğlu’nun özgeçmişi Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinde hala yok. Bunun bir özel sebebi var mı? İkincisi Kıbrıs konusunda 2010’da referandum yapılması konusunda bir ilerleme kaydedildi mi, yani müzakereler hangi çerçevede ilerliyor? Kerkük konusunda BM raporu açıklandı. Türk Dışişleri Bakanlığı’nın Kerkük konusundaki resmi görüşü nedir? Bu bağlamda Sadr’in gelmesi de önemli bir ziyaretti. Bunu da değerlendirirseniz sevinirim. Son olarak da Azerbaycan ve Ermenistan meselesi. Azerbaycan ve Ermenistan arasında da istişarelerin, müzakerelerin başlayacağı söylenmişti. Buna dair bir gelişme var mı? Sağolun, teşekkürler.

CEVAP : Sayın Bakanımızın özgeçmişinin Web sitesine herhalde bugünlerde konması lazım. Yani, onda özel bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. İkinci sorunuz Kıbrıs’la ilgiliydi galiba. Dün biliyorsunuz, geleneksel olarak görevi devralan Dışişleri Bakanlarımızın her zaman yaptığı gibi, KKTC’ye bir ziyaretimiz oldu. Açıklamalar yapıldı, ama bir kez daha ben ifade edeyim. Son derece verimli geçti, sıcak bir havada geçti haliyle. Burada bir noktaya değinmek isterim. Bir gazetede gördüm bu sabah. Eski söylemde bir değişiklik olduğuna dair bir haber vardı. Tek bir gazetede gördüm, ama yine de burada hatırlatmakta fayda var. Dün Sayın Bakan da muhtelif vesilelerle tekrar etti. Kıbrıs’ta var olacak çözümün temel parametreleri hakkındaki görüşümüzde bir değişiklik yoktur. Bunlar nedir, iki kesimlilik, siyasi eşitlik, iki kurucu devleti içeren yeni bir ortaklık. Türkiye’nin Kıbrıs’ın tamamı üzerinde etkin ve fiili garantisinin devamı, varılacak çözümün AB içinde hukuki güvenlik ve kesinliliğin (legal certainty) teminat altına alınması ve kapsamlı çözüm dairesinde Anavatanlar Türkiye ve Yunanistan dengesinin muhafazası. Bu konularda herhangi bir değişiklik yoktur. Kapsamlı müzakereler sürmektedir. Önümüzdeki sene referandum yapılacak mı meselesi dahil, bütün bunlar muhtelif paketlerin içerisinde yer alıyor. Daha bugünden ne olacağını kestirmek mümkün değil. Burada önemli olan bizim Türkiye olarak kapsamlı çözüm müzakerelerinin tam olarak arkasında olduğumuzun ve KKTC’nin yanında olduğumuzun bilinmesidir. Kıbrıs konusunda başka soru varsa sırayla gidelim.

SORU   : Tekrar Kıbrıs konusunda, BM eliyle bir planın gündeme gelmesi söz konusu mu?

CEVAP : Biliyorsunuz BM, Genel Sekreter Özel Temsilcisi Downer yoluyla sürecin içerisinde yer almakta. Hani az mı yer almakta çok mu yer almakta. Bu taraflar arasında aslında konuşulan bir husus. Dolayısıyla bu konuda bir yorum yapmam mümkün değil. Çözümü iki taraf, kendi aralarında arıyorlar. Dolayısıyla ortada böyle bir BM planı şu anda benim bildiğim kadarıyla yok.

SORU   : ABD Başkanı Barack Obama Türkiye’ye geldiğinde bir Kıbrıs Özel Temsilcisi’nin Washington tarafından Adaya atanabileceği, yani KKTC tarafına sorunun çözümü için atanabileceği konuşulmuştu. Bu konuyla ilgili olarak herhangi bir gelişme var mı acaba? Çünkü verilen bir sözdü sanırım bu da?

CEVAP  : Amerikalıların böyle bir niyeti olduğuna dair işaretler gelmişti bize. Fakat henüz bir atama yok.

SORU    :  Türkiye-Ermenistan ilişkileri hakkında bir soru vardı…..

CEVAP  : Şimdi en son birkaç gün önce Sayın Babacan, Meclis’te bir konuşma yapmıştı hatırlarsanız. Türkiye’yle Ermenistan arasında teknik görüşmeler yapıldı. Amaç neydi, normalizasyon, her seferinde söylüyoruz. Her konunun ele alındığı teknik görüşmeler yapıldı ve mutabakata varıldı, bunu söyleyebiliyoruz. Buna göre muhtelif unsurların birbiriyle irtibatını ortaya koyan bir yol haritası belirlendi.

Müzakereler sürüyor, ortaya çıkan çerçeve nedir? Geniş kapsamlıdır ve iki ülke arasında her türlü konuyu içeren ve tekrar ediyorum birbiriyle bağlantılı konuları kapsamaktadır. Tabii bu konuya değinmişken bir hususa değinmemek yanlış olur, eksik olur. Her zaman ifade ediyoruz. Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalizasyon süreci ile Azerbaycan-Ermenistan ihtilafını ele alan Minsk sürecindeki gelişmeler arasında olumlu bir etkileşim, iki süreç arasında olumlu bir etkileşim sağlanacağını değerlendiriyoruz. Önümüzdeki günlerde müzakereler devam edecek. Ama ne zaman devam edecek sorusu geliyorsa, şu anda cevaplayamayacağım.

SORU   :   Yine konuyla ilgili ama başka bir şey soracağım. Şimdi üzerinde anlaşılan bir yol haritası var. Şu sonucu çıkarabilir miyiz? Bunun ne olduğunu açıklamadınız. Süreç sürdüğü sürece, tamamlanana ve tam bir mutabakat sağlanana kadar bu yol haritasını paylaşmayacak mısınız kamuoyuyla? Yani bu hep içeriği varsayılan ama resmen açıklanmamış bir yol haritası mı olacak.

CEVAP : Şimdi bakın trafik oldukça hızlanıyor. Biz bu öğleden sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın heyetinde yer alarak Prag’a gideceğiz. Orada hem Ermenistan Cumhurbaşkanı’yla hem Azerbaycan Cumhurbaşkanıyla Sayın Cumhurbaşkanımız görüşmelerde bulunacak. Bu arada siz sormadan ben söyleyeyim. Şu ana kadar bir üçlü yapılacağına dair işaret yok elimizde, ama Sayın Cumhurbaşkanımız en azından her iki Cumhurbaşkanı’yla da görüşecek.

Ayrıca bize gelen bilgiler doğru ise, Ermenistan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanları da kendi aralarında görüşecek, dolayısıyla o üçgenin yanları eksik kalmıyor. Şimdi önümüzdeki hafta Sayın Başbakan’ın Bakü’ye bir ziyareti söz konusu. Bu açıklandı geçtiğimiz günlerde. Burada da görüşmeler devam edecek. Dolayısıyla bu trafiğin sonunda ne olur, şu anda kestirmek zor. Ama en azından hareketlenme olduğunu hepimiz görüyoruz.

SORU   : Şunu sormak istiyorum size. Bizim Ermenistan-Türkiye sınır kapısını açmamız hala Karabağ sorununun çözümüne doğrudan bağlı mı, yol haritasında böyle bir unsur var mı?

CEVAP : Sayın Başbakan bu konuda gayet net konuşmuştu. Benim tekrarlamama sanırım gerek yok.

SORU : Burak bey, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Türkiye ile AB arasında ortak bir ekonomi ve güvenlik alanı oluşturulması önerisinde bulundu. Bakanlık olarak değerlendirdiniz mi bu öneriyi, görüşünüz nedir?

CEVAP :  İlgili birimlerimiz değerlendiriyordur şüphesiz, ben ancak bu sabah gördüm haberlerde. Şöyle bir tepki verebilirim. Bizim AB konusundaki tutumumuz nedir, AB üyeliği bizim için stratejik bir hedeftir. Bu hedef yerinde durmaya devam ediyor. Doğrudur zaman zaman Avrupa’da bazı liderlerden değişik fikirler ortaya atılıyor. Ama bu bizim ne azmimizi etkiler ne de işimize bakmamıza engel olur. Biz yolumuzda ilerlemeye devam ediyoruz. Ne yapıyoruz? Bir reform süreci devam ediyor. Sayın Sarkozy’nin önerileri incelenir; tabii ne olduğunu şu anda ben bulunduğum yerden tespit edecek durumda değilim, ama dediğim gibi biz yolumuzda ilerlemeye devam ediyoruz.

SORU  : Az önce biraz bahsettiniz, ama  Prag programının detaylarını almamız mümkün mü acaba? Bu görüşmeler ne zaman yapılacak hangi gün yapılacak. Sayın Bakanın temasları ne olacak. Onları öğrenebilir miyiz lütfen?

CEVAP : Sayın Cumhurbaşkanımız çok değil bir iki saat sonra muhtemelen havaalanında değerlendirmelerini sizlerle paylaşacaktır, dolayısıyla benim ayrıntıya girmem doğru olmaz. Bugün “Doğu Ortaklığı” konusunda bir zirve var. Biliyorsunuz Doğu Ortaklığı 6 ülkeyle - Ukrayna, Belarus, Moldova, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan- bunlarla AB’nin komşuluk politikası kapsamında ikili ilişkileri geliştirmek için ortaya attığı bir modeldir. Bir AB girişimidir. Türkiye de AB ile müzakere eden ülke sıfatıyla bu akşamki programın bir bölümüne katılacak. Sayın Bakanın bazı görüşmeleri olacak, ama bunu tespit ettikten, kesinleştirdikten sonra yerinde açıklamayı daha uygun buluyoruz.

SORU   : Burak bey, Kerkük meselesiyle ilgili bir soru vardı.

CEVAP : Doğru vardı. Başka Irak-Kerkük sorusu varsa onu da alayım…….

Şimdi raporu sordunuz, rapordan başlayalım. BM, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerle ilgili olarak bir rapor hazırladı, sizin de söylediğiniz gibi ve bu raporu Irak makamlarına sundu. Yalnız kamuoyuna henüz açıklanmadı. Bizim anlayışımız bu rapor tarafların görüşleri -yani Irak makamlarına sunuldu dedik- alındıktan sonra kamuoyuna açıklanacak ki çok uzak bir gelecekte olmayabilecek bu açıklama tarihi. Gerek hazırlanma sürecinde, gerek raporun Irak makamlarına sunulmadan önceki dönemde BM raporla ilgili olarak bizimle istişare etti. Raporla ilgili görüşlerimizi, tabii açıklandıktan sonra ortaya koyarız ama genel olarak Kerkük ve dediğim gibi diğer tartışmalı bölgelerle ilgili görüşlerimizle genel olarak uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. En azından bu şekliyle sözkonusu rapor, eğer işler yolunda giderse konuyla ilgili olarak sorunların çözümüne katkıda bulunabilir diye düşünüyoruz. Bu De Mistura raporuydu.

El Sadr’ın ziyaretini de sormuştunuz. Mukteda El Sadr önemli bir siyasi hareketin lideri konumundadır. Irak parlamentosunda Sadr grubuna mensup 30 milletvekili bulunmaktadır. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz haftaydı, 1-3 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da bir konferans düzenlendi ve Sayın Sadr’ın ziyareti bu konferans çerçevesinde oldu ve 70-80 kadar katılımcı olduğunu anlıyoruz. Ankara’yı ziyareti sırasında ise kendisini Sayın Başbakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız kabul etmiştir. Bunu da biliyoruz. Görüşmelerin olumlu bir havada geçtiği bize bildirildi ve faydalı olduğu tabiatıyla.

Biz her grupla görüşüyoruz. Bu görüşmeleri de o söylemin içerisine oturtmak doğru olur. Bu görüşmeleri niye yapıyoruz? Hep söylüyoruz, Irak’ta barış ve istikrarın tesisine katkıda bulunabileceğini düşündüğümüz için bu tür bir tutum içindeyiz. Bazı basın organlarımızda gördüm; bazı eleştiriler oldu. Efendim dışarıdan bize ne derler vs. tarzı eleştiriler oldu. Bizim değerlendirmemiz uluslararası toplum tarafından da takip edildi. Bu ziyaret genel olarak olumlu bir tepki aldı. Yani, Irak’taki siyasi sürecin sağlığına, biliyorsunuz önümüzdeki kış aylarında yanlış hatırlamıyorsam bir seçim yapılacak, bu sürecin sağlığına katkıda bulunabilecek bir faaliyet olarak değerlendiriyorum.

SORU   : … Dışarıdan tepkiler aldık derken kastettiğiniz belki ülkeler arasında ABD’de var mı? Çünkü hani Amerika’dan tepkiler gelebilir gibi basında yorumlar vardı?

CEVAP : Dışarıdan tepki aldık dediysem yanlış söyledim. Tepki gelebileceği yorumları yapıldı gazetelerde dedim. Gazetelerde bize ne derler gibi tepkiler oldu.

SORU  : Yani bu ziyaretle ilgili ABD’den herhangi bir feedback geldi mi ya da bir rahatsızlık yada memnuniyet ifadesi.

CEVAP : Dediğim gibi uluslararası toplum tarafından genel olarak olumlu karşılandı.

SORU   :  Kerkük’le ilgili BM raporu, bununla ilgili olarak Irak’ta başta Cumhurbaşkanı Talabani olmak üzere Kürt yönetimi liderlerinden oldukça sert değerlendirmeler geldi. Referandumun ertelenmesinin tavsiye bile edilemeyeceği yönünde. Bu tepkilerin Irak’ın istikrarı açısından ne gibi sonuçları olabilir, bu konuyla ilgili değerlendirmenizi alabilir miyim? Bir de bu rapor acaba BM Güvenlik Konseyi’nin gündemine gelecek mi? Teknik bir soru soruyorum? Gelirse Türkiye’nin bir üye olarak tavrı ne olur?

CEVAP  : Şimdi tabii, Irak makamları görüş ve değerlendirmelerini sunmaları için bu rapor kendilerine gitti zaten. Bu tepkilerin ne olduğunu ben bilmiyorum. Ama başta söylediğimi tekrar edeyim. Sonuçta Irak’ta bir siyasi süreç var. Mahalli seçimleri yaptılar Ocak’ta. Parlamento seçimleri olacak. Birtakım yasalar çıkıyor vs. Bu rapor da o sürecin bir parçasını ilgilendiriyor. O bakımdan cımbızla o ne dedi bu ne dedi tartışmasına girmek hatalı olur. Biz, sürecin sağlığı bakımından elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Raporla ilgilenmemiz bu yönde.

SORU  : Sayın Bakanın önümüzdeki dönem planlanan ziyaretleri var mıdır? Bizimle paylaşabileceğiniz ya da Ankara’ya beklediğiniz ziyaretçiler?

CEVAP : Yarın, Finlandiya Dışişleri Bakanını bekliyoruz. Bunu açıklamıştık galiba, dün akşam resmi açıklama yaptık. Bir iki ziyaretimiz daha olacak. Örneğin Sayın Bakan Sayın Başbakanın Bakü’ye ziyaretinin heyeti içerisinde var mı onu bilmiyorum. Varsa sizlerle şüphesiz paylaşırız. Bir iki ziyaretimiz daha olacak. Kesinleştiği zaman sizinle tekrar görüşelim.

Teşekkürler