Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı Kapsamında Basına Yaptığı Açıklama, 4 Nisan 2024, Brüksel Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın Basına Yaptığı Açıklama, 10 Ocak 2024, Duşanbe Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın BM 78. Genel Kurulu Kapsamında Yaptığı Basın Toplantısı, 23 Eylül 2023, New York Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın Brüksel'de Yaptığı Basın Toplantısı, 6 Temmuz 2023, Brüksel Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 5 Nisan 2023, Brüksel Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşma, 7 Şubat 2023, Antalya Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD ziyareti kapsamında Basına Yaptığı Açıklama, 18 Ocak 2023, Washington Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basınla Yılsonu Değerlendirme Toplantısı, 29 Aralık 2022, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 26 Eylül 2022, Tokyo Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 23 Eylül 2022, New York Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Ekvator Ginesi Basınına Yaptığı Açıklama, 22 Temmuz 2020, Ekvator Ginesi Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Mensuplarının Sorularına Verdiği Yanıtlar, 20 Temmuz 2020, Lome Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Mensuplarına Yaptığı Açıklama, 5 Mayıs 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı Sonrası Yaptığı Açıklama, 2 Nisan 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Mensuplarına Yaptığı Açıklama, 15 Mart 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kızılcahamam’da Basın Mensuplarına Yaptığı Açıklama, 2 Şubat 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 17 Ekim 2019, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 27 Eylül 2019, New York Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun XI. Büyükelçiler Konferansı’nda Düzenlediği Basın Toplantısı, 8 Ağustos 2019, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına yaptığı açıklama, 10 Temmuz 2019, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun 18. Doha Forumu Sonrasında Basına Yaptığı Açıklama, 16 Aralık 2018, Doha Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 5 Aralık 2018, Brüksel Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 17 Ekim 2018, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 13 Ekim 2018, Londra Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 27 Eylül 2018, New York Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 3 Ağustos 2018, Singapur Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 18 Haziran 2018, Antalya Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Toplantısı, 5 Haziran 2018, Antalya Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Toplantısı, 4 Haziran 2018, Vaşington Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 15 Ocak 2018, Vancouver
Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basınla Yılsonu Değerlendirme Toplantısı, 29 Aralık 2022, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli diplomasi muhabirleri, geleneksel yılsonu değerlendirme toplantımıza hoş geldiniz. Katılımlarınızdan dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum.

Bugün sizlerle hem geride bıraktığımız yılı 2022’yi, hem de 2023’ü değerlendirme fırsatımız olacak.

2022’de küresel belirsizlikler arttı. Rusya-Ukrayna Savaşı ve akabinde patlak veren gıda ve enerji kriziyle küresel ekonomik durgunluk ve enflasyon yıla damgasını vurdu. Kronikleşmiş bazı sorunlar gündemimizi meşgul etmeye devam etti; Afrika, Balkanlar, Kafkasya’daki sorunlar, Afganistan, Libya, Suriye, Yemen, Lübnan, Filistin, iklim değişikliği ve küresel salgın, düzensiz göç, terörizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı bunlardan bazıları. Küresel sistem çoklu bir kriz dönemi yaşıyor. Bir yanda çok kutupluluk olarak adlandırdığımız bir küresel dönüşüm süreci var, diğer yanda ABD-Çin ayrışması ve batıya karşı Çin-Rusya yakınlaşmasıyla gevşek bir çift kutuplu sistem ihtimali söz konusu. Aslında bunlar yeni bir sistemin doğum sancıları. Sistemin ne yöne evrileceğini hep birlikte göreceğiz ve değerlendireceğiz.

Bu ortamda dış politikamızda şu temel ilkeleri benimsedik Türkiye olarak: Küresel ölçekte aktif tutum sergilemek, krizlerin çözümüne katkı sağlamak, krizlerle mücadele ederken fırsatları değerlendirmek. Sadece değişime ayak uydurmak değil, değişimi öngörmek ve şekillendirmek. Bu anlayışla 2022’de yoğun bir diplomasi trafiğimiz oldu. 267 telefon ve video konferans görüşmesi, 24’ü Sayın Cumhurbaşkanımıza refakaten olmak üzere 83 ziyaret gerçekleştirdik. 114 Dışişleri Bakanını ülkemizde ağırladık. Bu yıl toplam 240 ikili görüşme gerçekleştirdik. 2022’de El Salvador ve Gine Bissau’da Büyükelçilik, Almanya Kassel’de Başkonsolosluk ve Sırbistan Niş’te Konsolosluk Ofisi açarak misyon sayımızı 257’ye çıkardık.

2021’de açılışını yaptığımız Türkevi, Eylül’deki BM toplantılarında küresel bir diplomasi merkezi haline geldi. Gerçekten birçok katılımcı Türkevi’ni BM’nin ikinci bir binası olarak gördü. Belki aranızda katılanlar da var, kameraların bir kısmı BM’ye bakıyordu, bir kısmı Türkevi’ne bakıyordu, çünkü çok büyük bir hareketlilik vardı, birçok uluslararası toplantıya da ev sahipliği yaptık.

Normalleşme ve arabuluculuk, bu yıl iki önemli başlığımızdı. Hatırlarsanız geçen seneki görüşmemizde bunlara özel önem vereceğimizi söylemiştik. Normalleşme çalışmalarımız kapsamında Emirlikler ve Suudi Arabistan’la önemli mesafe aldık. İsrail’le Büyükelçileri karşılıklı olarak atadık. Mısır’la normalleşme süreci daha yavaş olsa da ilerliyor. Arabuluculuk alanında Rusya-Ukrayna dışında da aktif olduk; Bosna Hersek, Kosova-Sırbistan, Kırgızistan-Tacikistan, Etiyopya, Somali-Somaliland, Venezuela ve Filipinler gibi dosyalarda yıl boyunca gayret gösterdik.

Değerli arkadaşlar; bu yıl Ukrayna-Rusya savaşı küresel ve bölgesel güvenliğe en önemli tehdit haline geldi. Bugün savaşın 309. günü. Rusya-Ukrayna Savaşı bir paradigma değişimine işaret ediyor. Siper savaşlarıyla geçmişi, siber savaşla geleceği yaşıyoruz. Bu ortamda diplomatik inisiyatif üstünlüğüyle ilkeli ve aktif bir denge politikası izliyoruz; doğruya doğru, yanlışa yanlış diyoruz. Başından beri barış için çaba gösteriyoruz. Bakanları Antalya’da, müzakere heyetlerini İstanbul’da buluşturduk. Montrö Sözleşmesi’ni titizlikle uyguluyoruz. BM ile birlikte İstanbul Tahıl Anlaşması’nı hayata geçirdik, bilahare uzatılmasını sağladık. Böylece küresel gıda kriziyle mücadeleye önemli bir katkı sağlamış olduk, 15 milyon tondan fazla tahılın bugüne kadar taşındığını sizler de biliyorsunuz. Yine Zaporijya Nükleer Santrali’ne dair risklerin kontrol altında tutulmasına yardımcı olduk. Esir takasına aracılık ettik. Bunlara benzer gizli-açık çok sayıda girişimlerimiz de oldu.

Cumhurbaşkanımızın lider diplomasisi ve iki ülkeyle yıllara dayanan güven ilişkisi, Türkiye’yi merkezi bir konuma getirdi. Küresel sistemde önemli bir aktör haline geldik.

Kıymetli basın mensupları; terörle mücadele, gündemimizdeki en önemli konulardan. Yoğun gayretlerimizin sonucunda NATO Stratejik Konsepti, terörizmi ittifaka temel iki tehditten birisi olarak teyit etti Madrid’de. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri bağlamında teröre ilişkin kaygılarımızı müttefiklerin gündemine tekrar soktuk. PKK’nın yarı sıra PYD, YPG ve FETÖ’yü ismen belirten bir metne ilk kez Zirve Bildirisi’nde atıf yapıldı. İstanbul’daki hain saldırıdan sonra güvenlik güçlerimizin Pençe-Kılıç Harekâtıyla sahadaki mücadelesine biz de masada gerekli desteği veriyoruz. BM, ABD, Rusya, Irak ve rejimle temaslarımız devam ediyor. Hulusi Paşa ve Hakan Bey dün biliyorsunuz Moskova’daydı, ben de önümüzdeki süreçte Sayın Lavrov’la görüşeceğim.

Bölgede Yezidilerle, Süryanilerle, Kürtlerle, Türkmenlerle sürekli görüşüyoruz, herkesin söylediği şu: Bizi PKK’dan kurtarın. En son geçen hafta Ankara’da yaptığımız görüşmede de hem Yezidiler, hem de Süryaniler aynı şeyi söylediler. Müttefiklerimiz ise, maalesef destek değil, köstek olmaya devam ediyorlar. Paris’teki saldırılar, teröristle kol kola girmenin bedelini bir kez daha gösterdi. Hep söyledik; ateşle oynayan, bir gün kendini de yakar. Umarız müttefiklerimiz bundan gerekli dersleri çıkarır ve terörle mücadelede daha samimi davranır.

FETÖ’yle de mücadelemiz devam ediyor. Yıl içinde Liberya’daki FETÖ okulunu resmi makamlar devraldı. Arnavutluk’ta FETÖ iltisaklı kreş ve okul kapatıldı. Orta Afrika Cumhuriyeti, FETÖ okullarını Maarif’e devretme kararı aldı. Kolombiya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cezayir ve Filistin’le Maarif anlaşmaları imzaladık, Maarif okulları dünyanın her yerinde yayılıyor.

Değerli arkadaşlar; dış politika gündemimizin ne kadar yoğun olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. Burada tek-tek her konuya girsem, tüm gün benim konuşmam gerekiyor. O nedenle bugün sizlere sadece bazı önemli dosyalardaki gelişmeleri aktarmak isterim, daha sonra soru-cevap kısmında zaten sizin merak ettiğiniz konulara da inşallah cevap vereceğiz.

Libya’da 2019’dan bu yana ortaya koyduğumuz iradenin somut sonuçlarını almaya devam ettik. Libya’da Türkiye’nin rolünü oynayabilecek başka bir aktör de yok. Bizim kadar dengeli ve başka ajandası olmayan bir ülke yok. Ekim’deki ziyaretimizde imzaladığımız Hidrokarbonlar Mutabakat Muhtırası önemli bir kazanım oldu. Libya’nın tüm kesimlerinin, doğu-batı ayırmaksızın 2019 Deniz Yetki Alanları Mutabakat Muhtırasına sahip çıkması çok önemlidir. Ege ve Doğu Akdeniz’de hak ve çıkarlarımızı korumaya devam ediyoruz. Milli Savunma Bakanlığımız sahada, biz de diplomasi mecrasında haklarımızı kayda geçiriyoruz.

Yunanistan’la yılın başında diyalog kanallarını işlettik, işletmeye çalıştık. İstişari görüşmelerin altmış dördüncüsünü Şubat ayında gerçekleştirmiştik. Ancak daha sonra Miçotakis’in Türkiye aleyhine kampanya başlatması, Ege’deki tahrikler, soykırım iddiaları ve Batı Trakya Türklerine baskılar nedeniyle diyalogu askıya almıştık. Yunanistan’ın gayri askeri statüdeki adalarda yaptığı ihlaller konusunda BM’ye 2021 yılında iki mektup göndermiştik. Yunanistan’ın Lozan ve Paris Anlaşmalarından kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde, egemenlik haklarını ülkemize karşı öne süremeyeceğini kayda geçirdik bu mektuplarımızda. Yunanistan’ın bize cevaben BM’ye gönderdiği mektuplar, tamamen siyasi içerikli, hiçbir hukuki argüman yok. Her seferinde uzmanlarla birlikte hazırladığımız hukuki karşı argümanlarımızı kayda geçirdik. Yunanistan’ın ikinci mektubuna cevaben Eylül ayında üçüncü mektubumuzu Birleşmiş Milletler’e ilettik. Son günlerde Yunan basınında özellikle Girit’in çevresinde karasularının 12 mile çıkarılacağına dair haberler var. Bizim bu konudaki tutumumuz son derece nettir, değil 12, Ege’de 1 mil dahi karasuyu genişlemesine izin veremeyiz. Meclisimizin bu konuda 1995 yılında aldığı karar nettir ve halen geçerlidir.

Buradan Yunanistan’ı bir kere daha uyarmak isterim; arkana almaya çalıştıklarına güvenerek sahte kahramanlık peşinde koşma, maceraya atılma, bunun sonunun kötü olacağını sen de çok iyi biliyorsun.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti konusunda iki devletli çözüm politikamız güçlü şekilde devam etti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yıl içinde iki devletin iş birliğini temel alan bazı önerilerde bulundu, Türkiye olarak da güçlü bir şekilde bunları destekledik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olması tarihi bir kazanım oldu. Bu tabii Rum-Yunan ikilisini de çıldırttı.

Bu yıl Balkanlar’da kırılganlık daha da derinleşti. Bosna Hersek’te seçimler öncesi gerginlik artmıştı. Tüm kesimler ve yüksek temsilcilikle yoğun temas içinde olduk, tavsiyelerde bulunduk. Her kesimle görüşüyoruz, her kesimin de güvendiği tek lider Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, hepsinin eşit şekilde güvendiği ülke Türkiye’dir. Neticede seçim süreci suhuletle tamamlandı, bundan da memnuniyet duyduğumuzu yaptığımız bir açıklamada vurguladık.

Benzer şekilde Kosova-Sırbistan gerginliği de arttı. Bu konuda elektrik dağıtım konusu dahil barış için çabalarımızı sürdürüyoruz. Bölgeye yönelik objektif ve kapsayıcı tutumumuz devam ediyor. Tüm Balkan ülkelerinde Eylül’de yapılan bir ankette, International Republican Institute yapmıştı bu anketi, Sayın Cumhurbaşkanımız birçok ülkede en çok itibar edilen yabancı liderlerin başında yer aldı. Bu da aslında tüm ülkelerin en güven duyduğu ülkenin Türkiye olduğunu teyit ediyor.

Afganistan’da insani kriz maalesef derinleşti. Pek çok ülke gibi Taliban’la pratik angajman yürüttük, Maarif okullarımız, TİKA, şirketlerimiz, insani kuruluşlarımız faaliyetlerini sürdürdüler. Ancak Taliban’ın aldığı son kararlar kabul edilemez, kadınların ve kızların eğitim ve sosyal hayattan mahrum edilmelerine biz karşıyız. Bu ne İslamidir, ne de insanidir. Bu yasakların kaldırılması dahil siyasi konularda perde arkasında çabalarımızı sürdürüyoruz. Bu hususta, İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde de çalışmalarımız var.

Değerli arkadaşlar; bu yılki Büyükelçiler Konferansımızda “Türkiye Avrupa’dır” stratejimizi duyurduk. Kıtamızın içinden geçtiği bu zorlu günlerde, Türkiye olarak gerekli katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu açıkladık. Türkiye enerjiden gıdaya, güvenlikten göçe, üretimden tedarik zincirlerine kadar temel konularda Avrupa için anahtar ülke. Ancak Avrupa Birliği’nin içine düştüğü stratejik körlük, gerçekleri görmelerine engel oluyor. Avrupa Birliği, Rum-Yunan ikilisinin şımarıklıklarına teslim oluyor. Avrupa Birliği’nin bu körlüğü aşabilmesi, ancak ülkemizin tam üyeliği sayesinde gerçekleşebilir. ABD’yle ilişkilerde PKK, PYD, YPG’ye Suriye’de verilen destek, FETÖ, CAATSA yaptırımları gibi anlaşmazlıklara rağmen, Türkiye düşmanı lobilerin çabalarına rağmen 2022’de mesafe aldık. Stratejik Mekanizma’yı hayata geçirdik. Biri Bakan seviyesinde olmak üzere üç tur görüşme gerçekleştirdik, Ocak’ta Bakanlar düzeyinde ikinci toplantımızı gerçekleştireceğiz. F-16 tedarikinde girişimlerimiz sonucu, Kongre kısıtlayıcı şartları kaldırdı, şu anda süreç olumlu bir şekilde ilerliyor.

Kıymetli arkadaşlar; sorunlarla mücadele ederken fırsatlardan da istifade ettiğimizi sözlerimin başında söylemiştim. Türk dünyası, jeopolitik bir merkez halini alıyor. Giderek yükselen bir Türk dünyası gerçeği var. Hedefimiz; Türk dünyasının siyasi, ekonomik ve kültürel entegrasyonunu sağlamak. Dönem Başkanlığımızda Türk Devletleri Teşkilatı’nı uluslararası teşkilata dönüştürdük. Kasım’daki Semerkant Zirvesi’nde bunun hukuki altyapısını tamamladık, beş yıllık stratejik belgesini kabul ettik. TÜGVA, TÜRKSOY, Türk Akademisi, Türk Kültür Miras Vakfı’nın Teşkilat çatısı altında toplanmasını kararlaştırdık. Türk Yatırım Fonu’nun Başkanını atadık, şu anda kuruluş çalışmaları devam ediyor.

Azerbaycan’la birlikte Ticaret ve Ulaştırma Bakanlarımızın da katılımlarıyla üçlü formatlar oluşturduk. Bu yıl gerçekleştirdiğimiz Türkiye-Azerbaycan-Kazakistan, Türkiye-Azerbaycan-Özbekistan Bakanlar toplantıları ve Avaza’da yapılan Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Zirvesi tarihi gelişmeleri teşkil etti. Kazakistan’la ilişkilerimizi Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık, Özbekistan’la ise Kapsamlı Stratejik Ortaklık düzeyine çıkarttık, bağlarımızı güçlendirdik. Can Azerbaycan’la işbirliğimiz olabilecek en üst seviyede. Azerbaycan’la yakın eşgüdüm halinde Ermenistan’la normalleşme sürecini devam ettiriyoruz. Tabii Laçın Koridoru’ndaki son gelişmeler, Ermenistan için bir samimiyet testi olacak. Azerbaycan’ın kendi topraklarındaki zenginliklerin gasp edilmeye çalışılması kabul edilemez ve her konuda olduğu gibi bu konuda da Azerbaycan yalnız değildir.

Değerli arkadaşlar; küresel bir aktör olarak ortaklık ve açılım politikalarımız devam ediyor. Açılım politikaları, bisiklete binmeye benzer, pedalı çevirmeyi bırakırsanız düşersiniz. O yüzden tüm açılım politikalarımızı yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz. Bu yıl, Afrika’da Gine-Bissau’da yeni Büyükelçilik açtık, misyon sayımız Afrika’da 44’e ulaştı. Ticaret hacmimiz 40 milyar Doları aşacak, şu andaki hedefler onu gösteriyor, aslında hedef 45 milyar Dolardı, son üç ayda dünya ticaretinde biraz yavaşlama var, ama 40 milyar doları aşacak, geçen sene 34,5 milyar Dolar olmuştu.

Latin Amerika ve Karayipler’le ilişkilerimiz gelişmeye devam ediyor. Bu yıl açtığımız San Salvador Büyükelçiliğimizle misyon sayımızı 19’a çıkardık. Ticaret hacmimiz 17 milyar Doları geçti. 20 sene önce 800 milyon Dolar ticaret hacmimiz vardı tüm Latin Amerika kıtasıyla.

Kolombiya’yla ilişkilerimizi stratejik ortaklık düzeyine çıkardık. Böylece bölgede Brezilya ve Meksika’yla birlikte üç ülkeyle stratejik ortaklık tesis etmiş olduk. Önümüzdeki günlerde Latin Amerika ve Afrika’ya ziyaretlerimiz olacak.

Yeniden Asya Girişimimizi 1000’in üzerinde somut eylem unsuruyla yürütüyoruz. Bir önceki açıklamamızda 981 somut eylem planı demiştik, şimdi 1000’in üzerine çıktı. Hem ikili düzeyde, hem de ASEAN başta olmak üzere bölgesel örgütlerle yürüttüğümüz çalışmalardan bahsediyorum.

Malezya ile ilişkileri Kapsamlı Stratejik Ortaklığa çıkardık.

Endonezya ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurduk.

Değerli arkadaşlar, diplomaside yenilikçi uygulamalarımız bu yıl da devam etti. Bugünün ihtiyaçlarına yarının araçlarıyla da cevap vermeye çalışıyoruz. Konsolosluk hizmetleri ve siyaset analizinde yapay zekâdan ve büyük veriden yararlanıyoruz. Analiz ve değerlendirme kapasitemizi stratejik öngörü ve gelecek okur yazarlığı yöntemleriyle güçlendiriyoruz. Bu yıl konsolosluk hizmetlerinde yapay zekâ temelli Hızır isimli uygulamayı başlattık. Kasım’da Yapay Zekâ Küresel Ortaklığı’nın üyesi olduk.

Ankara Diplomasi Akademisi’nin de kuruluş çalışmalarını arkadaşlarımızla birlikte başlattık.

Antalya Diplomasi Forumu ikinci yılında diplomasinin fikir zeminini kuran bir platform haline geldi. Bu konuda da destekleriniz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Antalya Diplomasi Forumu’nun kurumsal yapıya kavuşturulması için ADF Vakfı’nın kuruluşunda son aşamaya geldik, yılbaşından sonra Meclisimizin ilk gündem maddesi olacağını gruplarımız bize de söylediler, kendilerine şimdiden çok teşekkür ediyoruz.

Antalya Diplomasi Forumu’nun üçüncüsü “Barış ve Düzen için Etkin Diplomasi” temasıyla 10-12 Mart’ta Antalya’da düzenleyeceğiz.

Sürdürülebilir kalkınma çabaları çerçevesinde Emine Erdoğan Hanımefendi’nin öncülük ettiği Sıfır Atık konulu karar tasarısının, BM’de 106 ülkenin sunuculuğu ve oybirliğiyle kabul edilmesini sağladık. Bu kararla, 30 Mart dünyanın her yerinde Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak kutlanacak. Dün akşam Genel Sekreterle görüştük, bir Danışma Kurulu da BM bünyesinde inşallah kurulmuş olacak.

Çok değerli arkadaşlar, bu yıl da vatandaş ve soydaşlarımızın huzuru önceliğimiz olmaya devam etti. Konsolosluk hizmetlerimizin kalitesi, çeşitliliği ve hızı her geçen gün artıyor. 74 farklı alanda konsolosluk hizmeti veriyoruz.

2022’de 3,4 milyon işlem gerçekleştirdik, geçen sene 3 milyona yakın işlem gerçekleştirmiştik, tabii Kovid’in yavaş yavaş etkisinin azalmasıyla bu işlem sayısı da daha da artmaya başladı.

Yine Konsolosluk Çağrı Merkezimize anlık erişim imkân sağladık. Her bir vatandaşımız ya da hizmet almak isteyen üçüncü ülkelerin, başka ülkelerin vatandaşları anlık bir şekilde Konsolosluk Çağrı Merkezimize ulaşabiliyor.

O da yetmez, işitme engelliler için de görüntülü çağrı alma hizmeti devreye girdi ve işitme engelli vatandaşlarımız ve yine başka ülkelerin vatandaşları bu hizmetimizden de son derece memnunlar.

178 vatandaşımızı ambulans uçakla ülkemize getirdik. Tahliye operasyonlarımız bu yıl da devam etti, Ukrayna’da savaşın başından beri 18 bin kişinin tahliyesini gerçekleştirdik ya da tahliyesine katkı sağladık, bazı kardeş ülkelerin vatandaşları, Afrika ülkelerinin vatandaşları, keza soydaşlarımız gibi değişik farklı grupların tahliyesine de önemli katkı sağladık. Tüm vatandaşlarımızı, Ahıska Türklerini ve ülkemize gelmek isteyen Kırım Tatarlarını da güvenli bir şekilde ülkemize çok şükür getirmiş olduk.

Seçimlerin yurt dışında sağlıklı ve güvenilir şekilde yapılması için de altyapımızı güçlendiriyoruz.

Balkanlar’dan Uygur Türklerine, Kırım Tatarlarından Irak ve Suriye Türkmenlerine, Batı Trakya’dan Ahıska Türklerine soydaşlarımızın yanında olmaya devam ettik.

Vatandaşlarımıza ayrımcı uygulamaları takip ediyor, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığıyla mücadele ediyoruz. İslam karşıtlığı, ırkçılık, yabancı düşmanlığı hakkında endişelerimizi tüm platformlarda dile getiriyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesindeki girişimlerimiz sayesinde Christchurch saldırılarının gerçekleştiği 15 Mart, İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü olarak BM’de kabul edildi. Her sene 15 Mart İslam düşmanlığıyla mücadele günü olarak tüm dünyada anılacak.

Büyükelçi İsmail Hakkı Musa AGİT Dönem Başkanı’nın Müslümanlara Karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele Özel Temsilcisi olarak atandı.

Değerli arkadaşlar, 2022 dış politikada etki alanımızın genişlediği bir yıl oldu. Artan krizler ve küresel kaos ortamına rağmen dış politikamızda hem milli refahımıza, hem de küresel istikrara katkı sağladık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu yıl attığımız adımlarla Türkiye küresel siyasetin önemli merkezlerinden biri olma konumunu pekiştirdi.

2023 ise önemli bir eşik. Gelecek yıl küresel jeopolitik açısından bir yol ayrımı yılı olacak, öyle görünüyor, ya mevcut kutuplaşmalar derinleşecek ya da çok taraflılığa dayalı yeni bir küresel sistem kurulacak. Bizim bir yandan en kötüsüne göre hazırlık yapıp, diğer yandan da aktif ve fırsatları değerlendiren politikamızı sürdürmemiz gerekiyor.

Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapmak için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kollarımızı sıvadık. Hariciyemizin temellerinin atılmasının 500. yılını idrak edeceğimiz 2023’te farklı kurumlarımızla Türkiye Yüzyılı vizyonumuz için birlikte çalışacağız. Ekonomi, turizm, sağlık diplomasisi, dijital diplomasi, savunma sanayii gibi alanlar önceliklerimiz olmaya devam edecek.

İlgili Bakanlıklarımız, TİKA, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Yunus Emre, Maarif, Diyanet, Türk Hava Yolları, Vakıflar ve sivil toplum kuruluşlarıyla oluşturduğumuz sinerjiden yararlanmaya 2023’te de devam edeceğiz.

Yeni misyonlarımızla diplomatik ayak izimizi daha da genişleteceğiz.

Hem adil bir sistemin kurulması için çalışacağız, hem de milletimizin güvenlik ve refahına katkıda bulunmayı sürdüreceğiz.

Değerli arkadaşlar, bu yıl kamu diplomasisi alanında İletişim Başkanlığımızla iş birliği halinde çalışmalarımız devam etti.

2022’de milli marka değerimiz bağlamında Türkiye adının kullanımını kabul ettirdik.

385 Bakanlık Açıklaması, 32 Soruya Cevap yayınladık.

Mevkidaşlarımızla yurt içinde ve yurt dışında 67 ortak basın toplantısı düzenledik.

Ulusal ve uluslararası basında 40’a yakın mülakat ve makalemiz yayınlandı.

Özetini vermeye çalıştığım tüm bu çalışmalarda sizlerin de katkıları çok ve sizler bu çalışmalarımıza da şahit oldunuz. Bizlerle beraber sizler de yoruldunuz. Sizlerin desteği gerçekten bizler için çok önemli, birlikte çalışmayı sürdüreceğiz, birlikte çalışmaya devam edeceğiz.

Hepinize verdiğiniz destekler için çok teşekkür ediyorum, bugünkü katılımınız için de ayrıca çok teşekkür ediyorum.

Şimdi sözü sizlere bırakıyorum, çok teşekkürler.

* Interpress deşifresidir.