Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı Kapsamında Basına Yaptığı Açıklama, 4 Nisan 2024, Brüksel Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın Basına Yaptığı Açıklama, 10 Ocak 2024, Duşanbe Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın BM 78. Genel Kurulu Kapsamında Yaptığı Basın Toplantısı, 23 Eylül 2023, New York Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın Brüksel'de Yaptığı Basın Toplantısı, 6 Temmuz 2023, Brüksel Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 5 Nisan 2023, Brüksel Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşma, 7 Şubat 2023, Antalya Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD ziyareti kapsamında Basına Yaptığı Açıklama, 18 Ocak 2023, Washington Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basınla Yılsonu Değerlendirme Toplantısı, 29 Aralık 2022, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 26 Eylül 2022, Tokyo Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 23 Eylül 2022, New York Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Ekvator Ginesi Basınına Yaptığı Açıklama, 22 Temmuz 2020, Ekvator Ginesi Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Mensuplarının Sorularına Verdiği Yanıtlar, 20 Temmuz 2020, Lome Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Mensuplarına Yaptığı Açıklama, 5 Mayıs 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı Sonrası Yaptığı Açıklama, 2 Nisan 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Mensuplarına Yaptığı Açıklama, 15 Mart 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kızılcahamam’da Basın Mensuplarına Yaptığı Açıklama, 2 Şubat 2020, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 17 Ekim 2019, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 27 Eylül 2019, New York Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun XI. Büyükelçiler Konferansı’nda Düzenlediği Basın Toplantısı, 8 Ağustos 2019, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına yaptığı açıklama, 10 Temmuz 2019, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun 18. Doha Forumu Sonrasında Basına Yaptığı Açıklama, 16 Aralık 2018, Doha Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 5 Aralık 2018, Brüksel Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 17 Ekim 2018, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 13 Ekim 2018, Londra Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 27 Eylül 2018, New York Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 3 Ağustos 2018, Singapur Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 18 Haziran 2018, Antalya Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Toplantısı, 5 Haziran 2018, Antalya Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basın Toplantısı, 4 Haziran 2018, Vaşington Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basına Yaptığı Açıklama, 15 Ocak 2018, Vancouver
Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'ın NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı Kapsamında Basına Yaptığı Açıklama, 4 Nisan 2024, Brüksel

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, hepiniz hoş geldiniz.

Bildiğiniz gibi iki gündür Brüksel’de NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılmak için bulunmaktayız. Bu yılın Dışişleri Bakanları Toplantısı aynı zamanda NATO’nun 75. Kuruluş Yıl Dönümüne denk geldi, bu nedenle de 75. Kuruluş Yıl Dönümüyle ilgili yapılan bazı törenler, kutlamalar var. Türkiye de 72 yıldır NATO’nun önemli bir üyesi, NATO topluluğu içerisinde 72 yıldır katkı vermekte ve NATO görevlerine Silahlı Kuvvetlerimiz aktif olarak katılmakta.

İki gün süren toplantılarımız toplam üç oturumda gerçekleştirildi. Birinci oturumda NATO üyesi ülkeler olarak bir araya geldik. İkinci oturumda NATO-Ukrayna Toplantısı yapıldı. Üçüncü oturumda ise NATO Dışişleri Bakanları olarak Asya-Pasifik ülkesi dört ülkenin Dışişleri Bakanlarıyla bir araya geldik.

Birinci oturumda, ilk gün yapılan oturumda, başta Ukrayna krizi olmak üzere, özellikle NATO’nun cari olarak gündemde tuttuğu güvenlik konuları gündeme geldi, NATO’nun Ukrayna’ya yönelik değerlendirmeleri dikkate alındı. Biz Türkiye olarak görüşlerimizi ortaya koyduk, aynı zamanda NATO üyesi ülkelerden Türkiye’nin güvenliğiyle ilgili beklentilerimizi de gündeme getirdik. Başlıca üç alanda bunu gündeme getiriyoruz biliyorsunuz arkadaşlar.

Birincisi, özellikle terörle mücadelede NATO üyesi ülkelerin tam ve koşulsuz olarak Türkiye’ye destek vermeleri, terörle mücadelede Türkiye’nin yanında olmaları. Özellikle Suriye’de olduğu gibi bazı NATO üyesi ülkelerin geçici maskesiyle de olsa terör örgütleriyle işbirliği yapmaması gerektiğinin altını çizdik, bunun NATO ittifakının ruhuna son derece aykırı olduğu konusundaki görüşlerimizi beyan ettik.

İkinci olarak, biliyorsunuz savunma sanayiinde belli konularda kısıtlamalar söz konusu, bu konunun da yine müttefiklik ruhuyla bağdaşmadığını, bu konudaki kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini ifade ettik. Bu bizim zaten sürekli üstünde durduğumuz konulardan birisi. Bu çerçevede üye ülkelerle yürüttüğümüz bazı müzakereler var. Çok şükür çoğuyla sorunlarımızı hallettik, birkaç ülkeyle yürüyen bazı konular var, onlar üzerinde de çalışıyoruz.

Üçüncü olarak da Avrupa Birliği’nin, NATO içerisinde giderek daha belirleyici bir pozisyona ulaşırken, Avrupa topluluğunun geri kalanını dışarıda bırakması, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin güvenlik ihtiyaçlarına ve stratejik perspektiflerine yeterli dikkati vermemesi hususu var. Bu giderek daha belirginleşen, daha fazla gündemimizi işgal eden bir konu haline dönüyor. Biz Türkiye olarak bu konuyu da artık son aylarda bir çerçeveye oturtarak stratejik toplantılarda gündeme getirmeye başladık.

Daha sonra ikinci gün NATO-Ukrayna Toplantısı yapıldı, Ukrayna Dışişleri Bakanı Sayın Kuleba araziyle ilgili bize gerekli bilgileri verdi, kendi ihtiyaçlarını anlattı. Biz Türkiye olarak Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ve egemenlik haklarının yanında olduğumuzu vurguladık. Aynı şekilde, var olan savaşın aslında bir doyum noktasına ulaştığını, bundan sonra savaşı durdurmak için alternatif yollar aranmalı tezini yine söyledik; barışa, ateşkese giden yolların aranması gerektiğinin altını çizdik.

İkinci gün yaptığımız toplantıların bir diğeri, NATO Dışişleri Bakanları ve Asya-Pasifik Ülkeleri Toplantısı oldu. Burada özellikle NATO’yla Asya-Pasifik’te bulunan dört ülke, Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda ve Avusturalya’yla işbirliği nasıl ilerletilebilir, iki pakt arasındaki alışveriş ve münasebetler nasıl gerçekleşebilir, bu konuda yoğunlaşma yapıldı. Biz de Türkiye olarak bu konudaki pozisyonumuzu Zirve’de gündeme getirdik.

İki gün süren toplantılar marjında aynı zamanda ikili görüşmelerde bulunduk. Yaptığımız görüşmeler İngiltere, Almanya, Yunanistan, Finlandiya, Bulgaristan, Hollanda, Güney Kore, Ukrayna ve Amerika Dışişleri Bakanıyla yaptığımız görüşmelerdi.

Bu görüşmelerde çok çeşitli konuları gündeme getirdik. İkili konular vardı, hepsiyle de ortak tartıştığımız konular vardı, bunların başında biliyorsunuz Gazze meselesi gelmekte. Bütün muhataplarımızla Gazze’yle ilgili endişelerimizi ve konunun artık taşınamayacağı noktaya geldiğini defaatle vurguladık. Aynı zamanda NATO’daki toplantılarda ve oturumlarda da Gazze’yle ilgili güvenlik endişelerimizi vurguladık; ama ikili görüşmelerde de özellikle ateşkese, acil insani yardıma ve iki devletli çözüm perspektifine olan ihtiyacı tekrar tekrar gündeme getirdik.

Yani iyi olan şu: Artık bütün muhataplarımız bu üç konuda hemen hemen bizlerle aynı fikirde. Süreç içerisinde uluslararası toplumun bu çerçeveye, bu anlayış birliğine ulaşmış olması tabii ki diplomatik kazanım açısından önemli. Ama arazide bir şeyi değiştirme adına daha fazla şeylerin yapılması gerekiyor, bu konudaki kararlığımız devam ediyor.

Benim buradaki iki günü kısa cümlelerle özetlemem gerekirse söyleyeceklerim bunlardı arkadaşlar.

Sorusu olan var mı?

SORU- Efendim, hoş geldiniz Brüksel’e.

Malumunuz Stoltenberg görevini devredecek, şu anda eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin ismi ön planda. Cumhurbaşkanı Erdoğan da geride bıraktığımız Pazar günü bir telefon görüşmesi yapmış ve beklentilerini ifade etmişti. Aynı zamanda bu temaslarınızda destek açıklayan ülkeler oldu. ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkeler destek açıkladı. Sizin dünkü temaslarınızda bu konu gündeme geldi mi? Türkiye’nin buradaki bakış açısı nedir? Bunu sormak istiyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Sayın Rutte’yle ilgili konuya geçmeden önce yine NATO’yla ilgili bir konu ifade etmek istiyorum arkadaşlar, az önce söylemeyi unuttum.

Biliyorsunuz NATO’nun bir resmi Dışişleri Bakanları Toplantısı oluyor her sene, bir de gayriresmi oluyor. Bu sene önümüzdeki ay gayriresmi toplantı Prag’da yapılacak. 2025’in gayriresmi toplantısı için de Türkiye’yi teklif ettik, bu karar kabul edildi. NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi 2025 Toplantısı Türkiye’de yapılacak, bu da bu toplantıdan çıkan önemli bir karardı, bunu ifade etmiş olayım.

NATO Genel Sekreterinin seçim sürecine gelince, bu süreç bildiğiniz gibi devam ediyor, şu anda iki aday var. Romanya Devlet Başkanı ile Hollanda Başbakanı Sayın Rutte. Sayın Rutte ile iki hafta önce Nükleer Enerji Zirvesi marjında bir araya gelişimiz oldu, daha sonra kendileri Sayın Cumhurbaşkanımızı telefonla aradılar, yakın zamanda da Türkiye’ye bir ziyaret yapması söz konusu. Şu anda tarih üzerinde çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın telefon görüşmelerinde, bizim de bugün Hollandalı meslektaşımla yaptığımız ikili görüşmede gündeme getirdiğimiz konular aynı. şimdiki NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg’le son iki yıldır yürüttüğümüz bir süreç var. Özellikle Madrid’de ve Vilnius'ta alınan Zirve kararları, Türkiye’nin terörle mücadelede hangi terör örgütleriyle nasıl mücadele ettiği konusundaki hassasiyeti, ve bu konuda NATO’nun ve bazı NATO ülkelerinin nerede durması gerektiği konusuyla, özellikle savunma sanayii işbirliğindeki kısıtlamaların kaldırılması yönündeki ortak anlayışın devam ettirilmesi konusunda bir iradenin yeni Genel Sekreter tarafından da ortaya konması konusundaki beklentimiz son derece kuvvetli bir şekilde ifade edildi. Bu beklentilerimiz, kim gelirse gelsin, yeni Genel Sekreterden beklemeye devam edeceğimiz önemli konular olacak.

Sayın Rutte ile de aynı konular konuşuldu, ben Hollandalı meslektaşımla da aynı konuları konuştum. Bu konudaki netleşme zannediyorum çok yakın bir zaman içerisinde olacak. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konudaki kararını açıklayacak diye düşünüyorum.

SORU- Sayın Bakanım, sizin de beyan ettiğiniz gibi dün Genel Sekreter Stoltenberg de terörle mücadele konusunun toplantıda görüşüldüğünü söyledi, bir de kendisinin talep ettiği bir uzman heyeti raporunun da ele alındığından bahsetti. Hem toplantıda hem de bu raporda hangi unsurlar yer alıyor bizimle paylaşabilir misiniz?

Bir de, terör örgütünün geçen hafta Belçika’da ve Avrupa’da diğer bazı başkentlerdeki provokasyonlarıyla ilgili başlıklar ele alındı mı? Müttefiklerin bu konudaki bakışı nedir?

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Biliyorsunuz özellikle Vilnius Zirvesi’nde alınan kararlarla, bir Terörle Mücadele Koordinatörünün atanması konusunda mutabık kalındı. NATO’nun terörle mücadeleye daha yapısal olarak bakması, sadece bir terör örgütüyle değil, Türkiye’nin de dahil olduğu NATO üyesi diğer ülkelere musallat olan diğer terör örgütleriyle de ilgilenmesi konusunda bir perspektif genişlemesine gidilmesi gerektiği konusunda hemfikir olunmuştu. Bu konudaki çalışmalar devam ediyor, Avrupa’daki terör eylemleriyle ilgili durumu biz kendi konuşmalarımızda da söyledik; hem muhataplarımıza hem de yaptığımız toplantı konuşmalarında gündeme getirdik. Burada onlar için aslında üzücü olan, yıllardır sessiz kaldıkları terör örgütünün kendi sokaklarında terör estirmesi. Şimdi bunu görüyor olmaları aslında bizim için bir sürpriz değil, biz bunun altını çizdik. Buradaki endişelerimizi, özellikle Avrupa’da yaşayan soydaşlarımıza, vatandaşlarımıza yönelik terör örgütünün şiddet eylemlerini sadece kınamakla kalmayıp çok ciddi tedbirler alınması gerektiği konusundaki beklentimizi de kendilerine ilettik.

Bu çerçevede, Belçika’da yaşanan olaylarda yaralanan genç kardeşimiz vardı, Efe Tapmaz, Sayın Cumhurbaşkanımız da kendisiyle görüşmüştü, ben de kendisiyle bir telefon görüşmesi yaptım. Sesi oldukça iyiydi, çok şükür şu anda atlatmış durumda. Ben yetkili makamların Avrupa’da giderek daha fazla hassasiyet oluşturduğunu görüyorum, bu aslında memnuniyet verici bir konu. PKK’ya karşı toleransın giderek azaldığını görüyorum, bu önemli.

SORU- Efendim, Amerikalı mevkidaşınız Antony Blinken ile bir araya geldiniz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak ABD Başkanı Joe Biden’ın Washington’a bir daveti var. Buna yönelik olarak hem tarih hem de Sayın Blinken’la gerek Gazze açısından, gerekse terör örgütüyle mücadele, YPG, PYD, PKK, bölücü terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı ve F-16’larla ilgili olarak acaba hangi konu başlıklarını ele aldınız?

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Sayın Blinken’la görüşmemizde çok çeşitli konulara değindik. Bunların arasında ifade ettiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti de vardı. Biliyorsunuz geçen ay Amerika ziyaretim esnasında Amerikalı mevkidaşımla ve muhataplarımla yaptığımız görüşmeler esnasında ziyaretin hem tarihi hem de zemini hakkında epey görüş alışverişinde bulunmuştuk. Şimdi ziyaret tarihinde bir netleşme oluyor. Cumhurbaşkanımız oraya gittiği zaman ikili ve bölgesel ilişkiler başta olmak üzere çok çeşitli konular gündeminde olacak. Bunların arasında bölgesel kriz olarak Gazze meselesi birinci sırada, aynı zamanda Ukrayna meselesi. Bu iki savaş, bölgemizi yakından etkiliyor ve küresel fay hatlarını da hem tetikliyor hem tetikleyeceği başka risk alanları da var. Cumhurbaşkanımız onlara dikkat çekmeye, bu konudaki hassasiyetlerimizi vurgulamaya devam edecek.

Diğer taraftan, iki ülke arasındaki ilişkilerin özellikle savunma sanayii alanında F-16 başta olmak üzere tıkanan noktaların açılması konusunda gelinen noktalar, zaten F-16 meselesi büyük ölçüde halloldu, daha başka alanların konuşulması, ilerletilmesi gündemde olacak. Aynı zamanda, biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın perspektifi, Türk-Amerikan ilişkilerini sadece güvenlik eksenli olmaktan çıkartıp bunun içerisine aynı zamanda ekonomiyi, teknolojiyi, ticareti, diğer alanları da dahil ederek daha dengeli, daha geniş çaplı bir ilişki kümesinin ortaya çıkması. Bu konuda Cumhurbaşkanımız gerekli görüşlerimizi gündeme getirecek.

* Interpress deşifresidir.