Uyuşmazlıkların Çözümü ve Arabuluculuk

Faal, donmuş, potansiyel çatışmaların yaşandığı bir coğrafyada bulunan Türkiye, bölgesi ve ötesinde kalıcı barış, istikrar ve refah ortamının tesisi için uluslararası sorunların barışçı çözüm yöntemlerinden biri olan arabuluculuk konusunda küresel ölçekte farkındalık ve kapasite yaratılması çalışmalarında öncü rol oynamaktadır.

Türkiye sözkonusu öncü rolünü, sahadaki arabuluculuk faaliyetleri, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) çerçevesinde başlattığı müstakil girişimlerdeki eş-başkan konumu; evsahipliği yaptığı uluslararası Arabuluculuk Konferansları serisi; Arabuluculuk Sertifika Programı dahil katmanlı ve çeşitli bir girişim mimarisiyle yürütmektedir.

Sahada Arabuluculuk Faaliyetlerimiz

Türkiye, önleyici diplomasi ve arabuluculuğa atfettiği önem çerçevesinde, mevcut ihtilafların barışçı yollardan çözülmesi yönünde etkin çaba sarfetmiş ve geniş bir coğrafyada çok sayıda girişime öncülük etmiştir.

Irak, Lübnan ve Kırgızistan’da iç uzlaşının sağlanmasına yönelik gayretlerimiz, Balkanlar’ın kalıcı barış ve istikrar ortamına kavuşması için Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’ın katılımıyla başlattığımız iki ayrı üçlü işbirliği süreci, aynı şekilde Afganistan’da barış ve güvenliğin temini bakımından önemli bir role sahip Pakistan’la birlikte hayata geçirdiğimiz üçlü işbirliği mekanizması ile bölgesel sahiplenme ilkesi temelinde hayata geçirdiğimiz “Asya’nın Kalbi – İstanbul Süreci”, İsrail ile Suriye arasındaki dolaylı görüşmelerde oynadığımız rol, İran’ın nükleer programına ilişkin sorunun barışçı şekilde ve diyalog yoluyla çözümlenmesi için gayretlerimiz, Somali ve Somaliland arasındaki görüşmelerdeki rolümüz,   Güney Filipinler barış sürecine desteğimiz ve Ukrayna ile Rusya Federasyonu arasındaki temasları kolaylaştırmaya yönelik adımlarımız bu çabalarımızın somut örneklerindendir.

Bu süreçlerde edindiğimiz önemli bir tecrübe, her sorunun kendine has dinamikleri ve koşulları bulunduğu ve buna bağlı olarak arabuluculuk çabalarının da bu farklılıkları gözetebilen, yeknesaklıktan uzak esnek bir anlayışla yönetilmesi gerektiğidir. Ancak, önleyici diplomasinin bazı altın kurallarının bulunduğu ve ihtilafın niteliği ne olursa olsun uyulması gereken kimi ilkelerin olduğu da unutulmamalıdır. Örneğin herhangi bir aktörün başarılı bir arabuluculuk yapabilmesi için sorunun tüm dinamiklerine vakıf olması ve kalıcı çözümün gerektirebileceği uzun vadeli taahhüdü en başından ortaya koyabilmesi gerekmektedir. Keza, arabulucunun sürecin en başından itibaren esnek ama değerlere dayalı bir strateji ortaya koyabilmesi,ihtilafın taraflarına ortak bir vizyon sunabilmesi ve güvenlerini kazanmış olması yarar sağlayabilmektedir.

Türkiye de sahadaki arabuluculuk faaliyetlerini bu genel ilkeler çerçevesinde sürdürmekte ve sağlayacağı katma değere bağlı olarak, sorunun tüm taraflarıyla karşılıklı güven ilişkisi içinde ve belli değerler temelinde hareket etmektedir.

Birleşmiş Milletler’deki Faaliyetlerimiz

Türkiye, arabuluculuğun önleyici diplomasi ve uyuşmazlıkların çözümü bakımından sahip olduğu önemi uluslararası toplum nezdinde daha görünür kılmak ve arabuluculuk çabalarına daha fazla emek ve kaynak ayrılmasını sağlamak amacıyla, Finlandiya ile birlikte 24 Eylül 2010 tarihinde New York’ta BM bünyesinde “Barış için Arabuluculuk” girişimini başlatmıştır.

Girişimin bu ilke ve hedefleri doğrultusunda 22 Haziran 2011 tarihinde BM Genel Kurulu’nda oydaşma ile kabul edilen karar (A/65/283), arabuluculuk konusunda BM’de kabul edilen ilk karar olması bakımından özel bir önem taşımaktadır. BM Genel Sekreteri’nin Haziran 2012’de hazırladığı “Etkin Arabuluculuk Rehberi” (A/66/811) ve Eylül 2012’de arabuluculuk konusunda çıkarılan müteakip Genel Kurul kararı (A/66/291) bu alanda kaydedilen ivmenin muhafaza edilmesini sağlamıştır. “Etkin Arabuluculuk Rehberi”nin Bakanlığımızın girişimleriyle dilimize çevrilmesi neticesinde, bahsekonu rehberin BM dilleri dışında tercüme edilerek basıldığı ilk dil Türkçe olmuştur.

(“Etkin Arabuluculuk Rehberi”) (EK1-TR)

Temmuz 2014’te bölgesel ve alt-bölgesel teşkilatların arabuluculuktaki rolü ve önemi konulu, 86 üye ülke tarafından desteklenen karar (A/68/303) BM Genel Kurulu’nda oydaşmayla kabul edilmiştir. Grubun çalışmalarına sağlanan destekteki artış, arabuluculuğun önemine dair bilincin de giderek arttığının açık bir göstergesidir. Bilahare, BM Genel Kurulu’nda Eylül 2016’da 69 ülkenin eş-sunucu olduğu, “Anlaşmazlıkların Barışçı Yollardan Çözümü, İhtilafların Önlenmesi ve Çözümünde Arabuluculuğun Rolünün Güçlendirilmesi” başlıklı karar (A/70/304) ile Dostlar Grubu’nun girişimiyle arabuluculuk konusunda kabul edilen Genel Kurul kararı sayısı 4’e ulaşmıştır.

Gelinen aşamada, bahsekonu girişim arabuluculuk konusuna kaydadeğer bir ilgi ve destek sağlamış, bu kapsamda teşkil edilen “Arabuluculuk Dostlar Grubu”nun (ADG) üye sayısı 53 ülke ve BM dahil 8 uluslararası/bölgesel kuruluş olmak üzere 61'e ulaşmıştır.

BM Arabuluculuk Dostlar Grubu Bakanlar toplantılarının 11.’si “Barışçı yollardan çatışma çözümünde bir araç olarak arabuluculuk: İlk BM kararının 10. yılında bir değerlendirme ve geleceğe bakış” temasıyla 2 Şubat 2022 tarihinde ilk kez çevrimiçi olarak gerçekleştirilmiştir. Toplantıda sekiz Dışişleri Bakanı, bir Genel Sekreter, bir Genel Sekreter Yardımcısı, bir Devlet Bakanı ve dokuz Bakan Yardımcısı olmak üzere toplam 20 üst düzeyli konuk konuşma yapmıştır. Toplam 45 ülke/uluslararası örgüt etkinlikte temsil edilmiştir. Toplantının özet raporuna buradan erişilebilir.

Arabuluculuk konulu temel BM metinlerine ilaveten, BM ADG ile ilgili ayrıntılı bilgiye buradan erişilebilir. 

AGİT Bünyesindeki Faaliyetlerimiz

BM’dekine benzer nitelikte bir “Arabuluculuk Dostlar Grubu”, AGİT bünyesinde Türkiye, Finlandiya ve zamanın Dönem Başkanı İsviçre’nin öncülüğünde 2014 yılında tesis edilmiştir. Anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözümü ve arabuluculuk konularının AGİT nezdindeki görünürlüğünün artırılmasını ve tecrübe paylaşımını hedefleyen bahsekonu grup, ilk kez 6 Mart 2014 tarihinde Viyana’da düzenlenen toplantıyla biraraya gelmiştir.

AGİT ADG, yaklaşık iki yıllık bir aradan sonra son olarak 27 Ekim 2021’de, Finlandiya’nın evsahipliğinde, eş-başkan Türkiye, Finlandiya ve İsviçre’nin arabuluculuktan sorumlu Genel Müdür düzeyindeki yetkililerinin katılımıyla Viyana’da toplanmıştır. Toplantıda, AGİT coğrafyasında arabuluculuğun önemi ve AGİT’in bu konuda nasıl daha etkin hale getirilebileceği tartışılmıştır. AGİT’in uzun bir aradan sonra Viyana’da tertip edilen ilk fiziki etkinliklerinden biri olan ve Genel Sekreter Schmid’in de videmoesaj yoluyla desteklediği toplantı, grubun çalışmalarına ilave görünürlük sağlamıştır. 

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Bünyesindeki Faaliyetlerimiz

Dünyadaki çatışmaların yarıdan fazlası İİT coğrafyasında cereyan etmektedir. Bu gerçekten hareketle ülkemiz, İİT’in Zirve Dönem Başkanı ve İcra Komitesi Başkanı olduğu dönemden itibaren arabuluculuk alanında kapasite inşa çalışmalarına katkıda bulunma arzusuyla çaba sarfetmektedir.  Bu çerçevede, ülkemizce sunulan “İİT’nin Arabuluculuk Kapasitesinin Güçlendirilmesi” başlıklı kararlar 2018 yılından beri düzenlenen 45. (53/45-POL), 46. (56/46-POL),47. (55/47-POL) ve 48.(54/48) İİT Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK) tarafından kabul edilmiştir.

Sözkonusu kararlarla İİT’nin arabuluculuk alanındaki kapasite inşa çalışmalarına katkıda bulunmak üzere, İİT Arabuluculuk Temas Grubu teşkil edilmiştir. Grup kurulduktan kısa süre sonra İİT içindeki en büyük ikinci temas grubu haline gelmiştir. Grubun eş-başkanlığını, Türkiye ile birlikte İİT Genel Sekreterliği, Suudi Arabistan ve Gambiya üstlenmiştir. Grubun kurucu toplantısı, 73. BM Genel Kurulu üst düzey haftası marjında 24 Eylül 2018 tarihinde New York’ta Bakanlar seviyesinde düzenlenmiştir.

İİT Arabuluculuk Temas Grubu arabulucular için kültürel, yerel hassasiyetleri gözeten bir rehberin hazırlanması ve üye ülkelerce aday gösterilen İİT uzman, arabulucu ve özel temsilcileri arasında bir ağ kurulması konularını ele almaya devam etmektedir.

İstanbul Arabuluculuk Konferansları

Ülkemiz, arabuluculuk alanındaki öncü rolü çerçevesinde, Sayın Bakanımızın himayesinde uluslararası katılımlı “İstanbul Arabuluculuk Konferansları”na da evsahipliği yapmaktadır. İstanbul Arabuluculuk Konferansları, konusunda uzman yerli ve yabancı katılımcıları biraraya getirmekte ve arabuluculuk alanında yenilikçi bir gündem üzerinden bilgi ve tecrübe paylaşımı için önemli bir platform teşkil etmektedir.

8. İstanbul Arabuluculuk Konferansı, 10 Mart 2022 tarihinde İkinci Antalya Diplomasi Forumu’ndan (ADF) önce, “Spotlight on Mediation in a Changing Peace Landscape” temasıyla gerçekleştirilmiştir. 40’tan fazla ülkeden 200’den fazla katılımcının iştirak ettiği konferansın Sayın Bakanımızın evsahipliğindeki yüksek düzeyli açılış oturumunda Sayın Bakanımıza ilaveten Kuveyt ve Filistin Dışişleri Bakanları da konuşmuş, AGİT GS Helga Schmid ve BMGS António Guterres ise Konferans’a videomesaj yoluyla hitap etmiştir.

Konferansın ilk paneli “Masters’ Stage”de arabuluculuk alanında tecrübesi olan kıdemli şahsiyetler deneyimlerini paylaşmış, başarılı bir arabuluculuk süreci ile arabulucuların sahip olması gereken temel özelliklerden söz etmiş, erken uyarının ve çatışmaların önlenmesinin öneminden bahsetmişlerdir.

Kadınların ve gençlerin arabuluculuk süreçlerine katılımlarını ele alan “Women and Youth in Peace Mediation” panelinde ise kapsayıcılık bağlamında karşılaşılan engellerden ve bunlarla nasıl mücadele edilmesi gerektiğinden bahsedilmiş, geleneksel olarak az temsil edilen bu grupların dahil oldukları arabuluculuk süreçlerinde başarı oranının daha yüksek olduğu vurgulanmıştır.

Yapılan beyanlar, barışa yönelen tehditlerin arttığı ve çeşitlendiği bir dönemde ülkemizin çabalarının önemine işaret etmiş, Ukrayna ve RF Dışişleri Bakanları’nın Sayın Bakanımızın kolaylaştırıcılığında Konferans’tan hemen önce bir araya gelmeleri, arabuluculuk alanında teori ile pratiği biraraya getiren yaklaşımımızın göstergesi olmuştur.

Konferansın kaydına, buradan erişilebilir.

Geçmiş İstanbul Arabuluculuk Konferansları hakkında detaylı bilgi ve sonuç raporları, www.istanbulmediation.org adresinde mevcuttur.

 İİT Üyesi Ülkeler Arabuluculuk Konferansları

Arabuluculuğa yönelik farkındalık ve kapasite inşası çalışmalarımız kapsamında bir diğer konferans serisi İİT ülkelerine odaklanacak şekilde 2017 yılında başlatılmıştır. 2019 yılına kadar üç kez ülkemizin evsahipliğinde düzenlenen “İİT Üyesi Ülkeler Arabuluculuk Konferansları”nın dördüncüsü 5-7 Haziran 2022 tarihlerinde Suudi Arabistan’ın evsahipliğinde Cidde’de düzenlenmiştir.

İlk üç İİT Üyesi Ülkeler Arabuluculuk Konferanslarına dair bilgilere de www.istanbulmediation.org adresinden erişilebilmektedir.

Barış için Arabuluculuk Sertifika Programı

İİT bünyesinde ve üye ülkelerinde arabuluculuk kapasitesinin geliştirilmesi çalışmalarımız çerçevesinde, 3-7 Eylül 2018 tarihlerinde Ankara’da, İİT üyesi ülkelerden genç diplomatlarının katılımıyla “Barış İçin Arabuluculuk Sertifika Programı” gerçekleştirilmiştir. Bu şekilde gerek ülkemiz gerek diğer İİT üyesi ülkelerin genç diplomatlarının arabuluculuk yöntemleri konusunda eğitimi için imkân yaratılmıştır.

Sözkonusu programın ikincisi, 9-13 Eylül 2019 tarihlerinde yine Bakanlığımızda düzenlenmiş olup Bakanlığımızdan, İİT üyesi ülkelerden ve İİT Sekretaryasından genç diplomatlara uluslararası teşkilat temsilciler ve arabuluculuk alanında çalışan akademisyenlerden arabuluculuk alanında eğitim alma imkânı sağlamıştır. Bugüne kadar, sertifika programıyla, İİT Sekretaryası ve 16 üye ülkeden toplam 34 genç diplomat arabuluculuk konusunda eğitim alma imkânı bulmuş olup, bir sonraki eğitimin Eylül 2022’de Ankara’da düzenlenmesi öngörülmektedir.

Diğer Faaliyetler

ADF ile New York’ta kain öndegelen düşünce kuruluşu Uluslararası Barış Enstitüsü’nün (IPI) işbirliğiyle 19 Mayıs 2020 tarihinde “How the Coronavirus Pandemic Affects Conflict Dynamics and Mediation: New Challenges to Peace and Security” başlıklı bir webinar etkinliği düzenlenmiştir. Sayın Bakanımızın evsahipliğinde düzenlenen etkinliğe, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ve İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis ile BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo katılmışlardır. ADF tarafından düzenlenen ilk çevrimiçi etkinliği teşkil eden webinar’da salgının arabuluculuk süreçlerine etkisi kapsamlı biçimde ele alınmıştır.

ADF, İstanbul Arabuluculuk Konferansları ve Birleşmiş Milletler Siyasi Konular ve Barışı İnşa İşleri Bölümü bünyesinde Ocak 2020’de kurulan “Innovation Cell” işbirliğiyle 27 Mayıs 2021 tarihinde “Leveraging New Technologies for Peace in an Increasingly Digital World” başlıklı bir webinar düzenlenmiştir.   

Türkiye’nin arabuluculuk alanında yukarıda özetlenen ve çeşitlendirilmekte olan çabaları uluslararası çatışmaların barışçı çözümüne daha fazla katkıda bulunma anlayışıyla devam edecektir.