Değerli Basın Mensupları,
Brüksel ve Moskova’da gerçekleştirdiğimiz temaslardan sonra az evvel heyetimizle yurda döndük. Brüksel’de Sayın Cumhurbaşkanımızın temaslarında kendilerine eşlik ettim. Sayın Cumhurbaşkanımız, Avrupa Komisyonu’nu ziyareti çerçevesinde AB yetkilileriyle bazı temaslarda bulundu. Avrupa İşverenler Konfederasyonları ile Belçika Girişimciler Federasyonu tarafından düzenlenen “Avrupa İş Zirvesi”ne de şeref konuğu olarak katıldı. Dün aynı zamanda Belçika Kralını ziyaret etti, bir görüşmeleri oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Barroso ve Komiser Sayın Rehn ile görüşmelerine ben de katıldım. Avrupa Birliğine, özellikle katılım sürecimize devam ettiğimiz bu dönemde, Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti, son derece zamanlı ve son derece önemli bir ziyaret olmuştur ve hatta Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin tarihine bakacak olursak, Türkiye’den Komisyona yapılan ilk devlet başkanı ziyaretidir.
Ben, dün öğleden sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın heyetinden ayrıldım ve Moskova’ya geçtim. Çünkü Moskova’da Şanghay İşbirliği Örgütünün himayesinde Afganistan konulu bir özel konferans düzenlenmişti ve bu konferansa Şanghay İşbirliği Örgütüne üye olan 6 ülke haricinde Afganistan’a komşu olan ülkeler ve Afganistan’la yakından ilgilenen ülkeler katıldı ki toplam 20 ülke vardı. Ayrıca, BM İslam Konferansı Örgütü başta olmak üzere, çok sayıda uluslararası kuruluş da bu toplantıda temsil edildi.
Bu toplantı, özellikle Afganistan konusuna, Afganistan’la ilgili sorunlara bölgesel bir perspektiften bakılması açısından önemli bir toplantıdır ve aynı zamanda Şanghay İşbirliği örgütünün düzenlediği ve bizim de davet edildiğimiz bir ilk toplantıdır. O açıdan da önem taşımaktadır.
Bu toplantıda, Afganistan’la ilgili sorunların çözümüne ilişkin Türkiye’nin bakış açısını muhataplarımıza anlattık ve askeri unsurların yanısıra ekonomik unsurların, diplomatik girişimlerin, kültürel çalışmaların, kalkınma ve insani yardım programlarının son derece önemli olduğunu söyledik. Afganistan için nihai bir çözümün, ancak siyasi bir çözüm olacağı konusunda görüşlerimizi yine muhataplarımıza ilettik.
Ayrıca, 31 Mart’ta Lahey’de yine bir Afganistan konulu toplantı olacak. Bu, 70-80 ülkenin katılımıyla ve BM şemsiyesi altında yapılacak bir toplantı ve 3-4 Nisan tarihindeki NATO Zirvesi’nde de yine en önemli gündem maddelerimizden bir tanesi Afganistan olacak. Özellikle 2009 yılı Afganistan açısından son derece belirleyici bir yıl. 20 Ağustos’ta seçimlerin yapılacak oluşu ve aynı zamanda NATO’nun bundan sonraki dönemde Afganistan’la ilgili stratejisini bir bakıma gözden geçirme çalışması Türkiye’nin çok yakından ilgilendiği, takip ettiği konular.
Ayrıca biz, bugünkü Moskova toplantısından ve 31’ndeki Lahey toplantısından sonra, ancak NATO Zirvesinden önce, yani 1 Nisan tarihinde Türkiye-Afganistan-Pakistan Zirvesinin üçüncüsünü gerçekleştireceğiz. Bu, Ankara’da yapılacak. 3 Cumhurbaşkanı’nın katılımıyla olacak. Sayın Cumhurbaşkanımız Gül, muhatapları Sayın Karzai ve Sayın Zardari’yi davet etmişti bir süre önce ve bu üçlü zirveye aynı zamanda Dışişleri Bakanları, bu üç ülkenin Dışişleri Bakanları katılacak. 3 ülkenin Genelkurmay Başkanları katılacak ve üç ülkenin yine istihbarat ile ilgili birimlerinin başkanları katılacak. Özellikle güvenlik odaklı bir toplantı olacak bu. Biz, her iki ülkenin bu konularda daha yakın bir işbirliği yapabilmesi için bu zirveyi önemli gördük ve aynı zamanda üçlü olarak da, yani Türkiye-Afganistan ve Pakistan olarak da bu konularda üçlü bazı ortak projeler yapılabileceği kanaatindeyiz. Bununla ilgili de 1 Nisan’da yapacağımız Ankara’daki zirvede görüşmelerimiz olacak.
Ve bu zirve, NATO’nun en önemli gündem maddesi olan Afganistan konusunda NATO zirvesinden hemen birkaç gün öncesine denk gelmesi, daha doğrusu bizim o şekilde bir bakıma planlamamız sebebiyle önemlidir. Başta NATO üyeleri olmak üzere, pek çok ülkenin yakından takip edeceği bir zirvedir.
Bugün, Moskova’da ayrıca ikili temaslar yaptık. BM Genel Sekreteri Sayın Ban Ki Moon’la; İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Sayın İhsanoğlu’yla; Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sayın Lavrov’la, Pakistan Dışişleri Bakanı Sayın Kureyşi’yle, aynı zamanda Tacikistan ve Kırgızistan Dışişleri Bakanlarıyla da ikili görüşmeler gerçekleştirdim. Son derece verimli, faydalı bir toplantı oldu. Özellikle Şanghay İşbirliği Örgütünün Afganistan konusuna eğilmesi, Rusya Federasyonunun Afganistan konusuna eğilmesi bizim için önemli bir adımdır. Bizim önemli olarak gördüğümüz bir adımdır. Dolayısıyla, oradaki mevcudiyetimizle de bu girişime, bu konferansa destek vermiş olduk.
Sorularınız varsa, birkaç soru alayım.
SORU: Terör örgütü PKK’nın Avrupa sorumlularından Remzi Kartal’ın İspanya’da yakalandığı yönünde haberler var. Doğrulayabiliyor musunuz?
SAYIN BAKANIN CEVABI: Bu haber doğru. Bizim Madrid Büyükelçiliğimize İspanyol makamları bunu bildirdi. Ancak henüz hâkim önüne çıkarılmadı. Fakat, şu anda gözaltında bulunduğu haberi doğrudur.
SORU: İadesi ne zaman gerçekleştirilecek?
SAYIN BAKANIN CEVABI: O ancak hâkim önüne çıkarıldıktan sonra başlayacak bir süreç. Çok yakından takip ediyoruz.
SORU: Büyük Birlik Partisi Muhsin Yazıcıoğlu’nun içinde bulunduğu helikopterin enkazına ulaşma çabası sürüyor. Bu sürece acaba yurtdışından acaba herhangi bir destek talebi oldu mu? Bu konuda bilgi verebilir misiniz?
SAYIN BAKANIN CEVABI: Dışişleri Bakanlığımız kanalıyla başka bir ülkeden herhangi bir destek talebinde bulunulmadı. Ama biliyorsunuz, bizim zaten bu konuda kendi imkânlarımız, kendi donanımımız iyi, son derece yeterli. Ancak hava şartlarından ve ağır kış koşullarından özellikle ulaşılmada oldukça güçlük çekildi; ki biz Moskova’dan buraya gelirken bazı sivil vatandaşlarımızın enkaza ulaştığı yönünde haberler aldık. Ancak resmi yetkililer, henüz bu dakika itibariyle, enkaza ulaşmış değil. Yeri tespit edildiği için şu anda o yöne doğru hareket halindeler. Tabii bu olay gerçekten bizim son derece üzüldüğümüz bir olay. Biz, bu kazaya uğrayan 6 kişinin ailelerine sabır diliyoruz. Tabii henüz daha resmi hiçbir veri yok elimizde. Umarız ki en kısa zamanda enkaza ve 6 kişiye ulaşılır. Evet, teşekkür ederim.