Mısır Arap Cumhuriyeti’nin evsahipliğinde yarın Şarm El Şeyh şehrinde Gazze’nin yeniden imarı için yapılacak konferansa katılmak üzere az sonra beraberimde heyetle birlikte Mısır’a hareket edeceğim.

Sözkonusu konferansta gerek batı ülkelerinden, gerek Arap dünyasından pek çok ülkenin temsil edilmesi bekleniyor ve bu konferans, Gazze şeridinde yaşanan trajedinin açtığı yaraların sarılmasına yönelik olarak uluslararası toplumun sorumluluk üstlenmesi açısından da önem arzediyor. İçinde bulunduğumuz aşamada Gazze Şeridi’nin yeniden inşasına ve buradaki hayatın normale döndürülmesi çalışmalarına vakit kaybetmeksizin başlamanın elzem olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda ilerlemenin hızlandırılması açısından bu toplantının yararlı olmasını umuyoruz. Türkiye, Filistin’in haklı davasını başından beri desteklemiştir ve Filistin halkının her zaman yanında yer almıştır. Gazze Şeridi’ndeki durumun biran önce normale döndürülmesi amacıyla insani ve diplomatik alandaki çabaların da hız kesmeksizin sürdürülmesi gerektiğine de inanıyoruz. Konferans vesilesiyle taraf ülkelerden meslektaşlarımla ikili görüşmeler yapmayı öngörüyorum.

Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi, Gazze’yle alakalı şu anda ilan edilmiş olan iki ayrı, tek taraflı ateşkes var. Ortada henüz bir ateşkes anlaşması yok. Bu hem bir yandan İsrail’deki hükümet kurma çalışmalarının devam etmesiyle bağlantılı olan bir konu, hem de Filistinlilerin henüz kendi aralarındaki uyumu, birliği, beraberliği sağlayamamaları ile ilgili bir konu.

Biliyorsunuz, bir süredir Mısır’ın arabuluculuğu ile ateşkes anlaşması için çabalar sürüyordu. Heyetler Kahire’ye gidip geliyorlardı. Ancak bu çalışmalardan bu güne kadar maalesef bir sonuç alınamadı. Ayrıca Filistinli grupların, Filistinli farklı grupların bir araya getirilmesi, Filistinliler arasındaki farklılıkların giderilmesine ilişkin olarak da geçen hafta yine Kahire’de görüşmeler başladı. Farklı gruplar bir araya getirildi. Ayrı ayrı komisyonlar kuruldu. Umarız ki bu çabalar da yakın bir zamanda sonuç verir. Filistinlilerin kendi aralarında birlik, beraberliği bulamadıktan sonra Filistin sorununa kalıcı bir çözüm bulunabileceğine inanmıyoruz. Bunun son derece nitelikli bir konu olduğunu düşünüyorum. Ortak bir paydada, ortak bir zeminde buluşup en azından genel seçimlere ve başkanlık seçimlerine kadar devam edecek bir ara geçiş dönemi yapılandırılması ve hemen arkasından da yapılacak seçimlerin önemli olacağını düşünüyoruz. Bu seçimlerin sonucunda da herkesin, seçim sonuçlarına saygı göstermesi ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkının da mutlaka yine Filistin halkında olduğunu bilmesi gerekiyor, anlaması gerekiyor. Türkiye’nin bu yöndeki çabaları ve desteği bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da devam edecektir. Varsa birkaç soru alalım.

SORU: Türkiye, Gazze’nin imarına ne kadar katkıda bulunacak? Bir miktar söylemek mümkün mü?

SAYIN BAKAN: Biliyorsunuz, biz Aralık 2007’de Paris’te düzenlenen Donörler Konferansında 150 milyon dolarlık bir rakam açıklamış idik. Bu da gerek Batı Şeria’da gerekse Gazze’de özellikle insani amaçlı yeniden yapılandırmayla, kalkınmayla ilgili projelerde kullanılmaktadır. Yine Filistin’de bir devletin yeniden yapılanması sözkonusu, bir devlet inşası sözkonusu. Bunun için de olabilecek farklı projelerin desteklendiğini söylemiştik. Tabii, bu Gazze’de meydana gelen savaş, çok ciddi bir yıkıma sebep oldu. Yaklaşık şu anda 50 bin kişi evsiz. 1300’ün üzerinde insan hayatını kaybetti, bunların çoğu sivil, kadın ve çocuk. Altyapı, üst yapı tamamen neredeyse yok edildi. Dolayısıyla Gazze’nin çok ciddi miktarlarda desteğe ihtiyacı var. Gazze’nin yeniden inşası için desteğe ihtiyacı var. Bununla alakalı biliyorsunuz, farklı ülkeler bugüne kadar farklı açıklamalar yaptı. Ancak, pek çok ülke de henüz yapacağı bağış miktarını açıklamadı. Biz de, tabii ilan etmiş olduğumuz 150 milyon doların üzerine bir miktar daha destek sağlayacağız. Ancak bu desteği yarınki konferansta yapacağım konuşmada açıklayacağım.

Biz imkanlarımız ölçüsünde, ülkemizin imkan sınırları içerisinde elimizden gelen ne varsa Filistin halkı için katkıya hazırız. Filistin halkının yaralarına merhem olmak için, onların yaralarını sarmak için elimizden gelen her türlü katkıyı vermeye çalışıyoruz. Burada kuşkusuz, bu yardımların kullanılacağı mekanizmalar da önemlidir. Filistinliler kendi aralarında bir uzlaşı sağlamadan Filistinliler için Gazze’nin yeniden imarıyla ilgili bu paranın harcanmasını da biz mümkün görmüyoruz doğrusu.

Çünkü bunlar, yeniden yapılandırma, yeniden inşa için mutlaka bir ortak anlayış ve ortak mekanizma kurulması gerekiyor. Bunu ne Hamas tek başına yapabilir, ne de Filistin Ulusal Yönetimi tek başına yapabilir. Ne de herhangi bir uluslararası kuruluş tek başına yapabilir. Dolayısıyla burada bir mekanizma kurulması gerekiyor. Bunun en kısa zamanda kurulmasını arzu ediyoruz. Tabii bunun kurulmasının da belki, Filistinlilerin kendi aralarındaki uzlaşı sağlanmasına paralel bir şekilde yapılabileceğini düşünüyorum. Ancak biz, ne olursa olsun bu rakamı yarın açıklayacağız. Ne zaman ki şartlar uygun olursa, ne zaman bu mekanizmalar kurulursa direkt projeler yapmak suretiyle, bu yarın açıklayacağım yardım miktarlarını kullanmaya başlayabileceğiz.

Başka sorunuz yoksa, teşekkür ediyorum