Değerli basın mensupları,
Bugün 45. Münih Güvenlik Politikaları Konferansına katılmak üzere, biraz sonra heyetimizle beraber Münih’e yola çıkıyoruz. Biliyorsunuz bu konferans, güvenlik politikaları konferansı, uluslararası güvenlik ve savunma politikalarının ele alındığı önemli bir forum niteliğinde. 300’den fazla üst düzey devlet adamı ile parlamenter katılıyor ve güvelik konularında diğer uzmanların da yer alacağı bir konferans. Bu yıl ele alınacak konular, Avrupa Güvenliği’nin Geleceği, Silahsızlanma, Afganistan, Kafkasya, Balkanlar ve Ortadoğu. Bu konularla ilgili konuşmalar olacak, paneller düzenlenecek. Ben de yarın, yani Cumartesi günü, Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu’daki gelişmelerin ele alınacağı panelde konuşmacı olarak bu Konferansa iştirak edeceğim. Ayrıca, Konferans’a katılacak Bakanlarla ve diğer üst düzey yetkililerle, Konferans marjında çok sayıda ikili görüşmelerimiz gerçekleşecek.
Münih’ten sonra heyetimizle beraber Bakü’ye gideceğiz ve 9 Şubat Pazartesi günü Azerbaycan Dışişleri Bakanı Sayın Elmar Mamedyarov ile bir görüşme gerçekleştireceğim. Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev tarafından da kabul edileceğim. Bu görüşmede de hem ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkileri, hem de bölgesel konuları ele alma imkânını bulacağım.
Eğer sorularınız varsa birkaç soru alayım ondan sonra yola çıkacağız.
SORU : Efendim, Münih’te Ermenistan dahil, diğer Bakanlarla herhangi bir temasınız olacak mı?
SAYIN BAKANIMIZ: İkili görüşmelerimizin takvimi henüz netleşmedi. Benimle görüşmek isteyen oldukça çok sayıda Konferans katılımcısı var. Programı şu anda arkadaşlar çalışıyor. Bu görüşmelerin hangilerini gerçekleştireceğimiz daha sonra belli olacak. Ama Ermenistan Dışişleri Bakanıyla görüşmemizin saati teyit edilmiş durumda.
SORU: 1966’da NATO’nun Askeri Komuta Kanadı’ndan ayrılan Fransa’nın yeniden dönmek istediği yönünde bazı bilgiler var. Bazı haberlerde Türkiye’nin, böyle bir karar alınacaksa, Konseyde bunun onaylanmasını isteyeceği yönünde de bilgiler var. Acaba bu doğru mudur ? Türkiye, bunun NATO Konseyi’nde oylanmasını mı isteyecek ? Bir de; bunun gerekçesi olarak, Le Monde gazetesi dünkü haberinde, Türkiye’nin AB üyeliğine Fransa’nın olumsuz yaklaşımının etkili olduğu değerlendirmesini yaptı. Bununla ilgili görüşünüz nedir ?
SAYIN BAKANIMIZ: Biliyorsunuz, NATO’nun geçen yılki zirvesinde, yani geçen yıl Nisan ayı başındaki zirvesinde Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Fransa’nın NATO’nun askeri kanadına geri dönme niyetini ilan etti ve bu da pek çok NATO üyesi tarafından olumlu olarak karşılandı. Aslında Fransa’nın dönüşü, biliyorsunuz, başka ülkelerin dönüşüne pek benzemiyor. Oldukça kendine özel bir durum. Fransa, askeri kanat içerisinde bazı NATO operasyonlarında zaten yer alıyor. Örneğin, Afganistan’da Fransa zaten var. Dolayısıyla bu NATO içerisinde şu anda gayrıresmi şekilde görüşülen bir konu. İşin hukuki boyutu var, siyasi boyutu var. Ama siyasi boyut daha önde doğrusu. Bununla ilgili biz de değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Burada önemli olan NATO ittifakının güçlü olmasıdır. NATO’nun güçlü bir uluslararası kuruluş olarak varlığını sürdürmesidir. Ancak, Fransa’nın almış olduğu bu kararın nasıl uygulanacağı, modaliteleri de herhalde bu önümüzdeki dönemde, Fransa dönme niyetini resmiyete intikal ettirdiğinde görüşülecektir diye düşünüyorum.
SORU : Siz oylamadan mı yanasınız? Böyle bir kararın oylanması gerektiğini düşünüyor musunuz?
SAYIN BAKANIMIZ: Henüz, böyle bir karar oylanacak mı? Oylamaya gerek var mı? Yok mu? Bu konuda henüz hukuki değerlendirmeler NATO içerisinde yapılıyor. Ama dediğim gibi, işin ağırlığı hukuki olmaktan ziyade, siyasi bir konu. Ama NATO üyelerinin önemli bir bölümünde bu olumlu karşılanıyor. Ancak dediğim gibi, burada modaliteler önemli. Eminim ki Fransızlar, geri dönüşle alakalı modaliteleri de en kısa zamanda sunacaklardır.
SORU: Siz bunu nasıl karşılıyorsunuz? Yani, Türkiye nasıl değerlendiriyor?
SAYIN BAKANIMIZ: Biz değerlendiriyoruz şu anda. Önemli olan, dediğim gibi, bunun ne zaman, nasıl gerçekleştirileceğidir, modaliteleridir. Bunun üzerinde çalışıyoruz.
SORU: Aslında benzer bir soru. Fransa'nın NATO'ya dönüşü ile ilgili doğrudan bir itirazı yok Türkiye'nin ama, mesela hangi komutanlıkları üstleneceğiyle ilgili endişeleri var mı?
SAYIN BAKANIMIZ: Bütün bunlar, dediğim gibi, şu anda değerlendiriliyor. Önümüzdeki zirveye kadar bir şey çıkar mı bilemiyorum. Biliyorsunuz Nisan ayı başında bir zirve var. Bu çalışmalar zirveden sonraya da kalabilir. Ama, şu anda değerlendirmeye devam edeceğiz.
SORU: Hükümet Meclis’e bir tezkere gönderdi Somali’deki korsanlarla mücadele için, bildiğimiz kadarıyla, bir fırkateyn askerin gönderilmesi konusunda. Bu nasıl kararlaştırıldı, nasıl değerlendirildi? BM ile nasıl bir toplantı olacak ya da olmayacak ya da NATO’yla, bunu açıklar mısınız?
SAYIN BAKANIMIZ: Somali açıklarındaki bu deniz haydutluğuyla alakalı, ki bunun hukuki terimi olarak “deniz haydutluğu” terimini kullanmayı tercih ediyoruz; bu konuyla alakalı biliyorsunuz aylardır yoğun bir arayış var. Yani, uluslararası toplum buna nasıl cevap versin, bununla ilgili ne tür tedbirler alınsın diye. Burada birkaç grupta toplandı çalışmalar. Bu çalışmalardan bir tanesi ülkelerin münferiden donanmalarıyla alakalı; bazı gemileri o bölgeye göndermeleri ve bizzat güvenlikle ilgili münferiden çalışmalar yapmaları. Buna bazı örnekler sayabilirim, ülke ismi belki şu anda vermeye gerek yok. Bir başka girişim Avrupa Birliği’nin girişimi oldu ve “Atalanta” adlı bir gemiler topluluğu, farklı ülkelerin katıldığı bir savaş gemileri topluluğu oluşturulma aşamasında şu anda. Üçüncü ve son girişim de, BM Güvenlik Konseyi kararıyla, BM çerçevesinde ve çok daha geniş katılımla oluşacak bir deniz gücü. Biz, bunlardan üçüncüsünü tercih ettik. Yani, BM çerçevesinde oluşturulacak bir deniz gücünde Türkiye’nin de yer alabileceğini düşündük. Bunu ilgili tüm kurumlarımızla çok detaylı değerlendirdik. New York’ta bununla alakalı bir temas grubu oluşturuldu. Bu temas grubunun üyesi olarak çalışmalara katıldık ve tabii yurtdışına bir gemi göndermeyle alakalı nihai karar TBMM’nin. Dolayısıyla bununla ilgili tezkere taslağı hazırladık ve Başbakanlık’a gönderdik. Başbakanlık’tan da bu TBMM’ne sevkedildi. Bu Türkiye’nin münferiden değil, oldukça çok sayıda ülkenin katılacağı bir deniz gücünün içerisinde yer alacağı bir çalışma olacak.
Biliyorsunuz, Somali’de siyasi tablo son derece kaygı verici. Ciddi bir otorite boşluğu var. Bu da Somali açıklarındaki deniz güvenliğiyle ilgili ciddi sorunlar oluşturmakta. Bu sorunlara, bir bakıma, çözüm bulabilmek için, güvenlik konusunda o bölgede durumu iyileştirmek için önemlidir ve olumlu bir adımdır diye düşündük ve Hükümetimiz tüm kurumlarımız beraberce böyle bir karar aldılar. Ama tabii dediğim gibi, nihai karar Meclis’indir. Çünkü bu uygulamaya TBMM’nin bu Hükümet tezkeresini kabul etmesiyle ancak başlanacaktır.
SORU: Kaç gemi ile katılım öngörülüyor acaba?
SAYIN BAKANIMIZ: İlk etapta bir gemi. Bir fırkateyn ilk etapta.
SORU: Türkiye başından beri Ortadoğu sürecinin içinde, gerek gruplararası uzlaşma, gerek İsrail ile Filistinlilerin bir arada yaşaması için çaba gösteriyor. Ancak bu hafta içinde Abu Dhabi’de Arap Dışişleri Bakanları bir zirve gerçekleştirdi ve yayınladıkları ortak deklarasyonda Arap olmayan ülkelere karşı bir ortak tavır koymaya karar verdiler. Türkiye’nin üzerine alındığı bir durum var mı? Nasıl reaksiyon gösteriyorsunuz?
SAYIN BAKANIMIZ: Doğrusu, böyle bir söylemi üzerimize alınmamız mümkün değil. Çünkü son birkaç haftadır Arap ülkelerinde neler oluyor, Türkiye ile algılama nasıl, Türkiye’nin bölgedeki liderliği, bölgedeki etkinliği nasıl değerlendiriliyor, bunlara şöyle bakacak olursak, bu tür söylemleri üzerimize alınmanın ne kadar yersiz olduğunu göreceksiniz. Belki üzerine alınması gereken başka ülkeler olabilir. Bu her ülkenin kendi değerlendirmesidir. Dolayısıyla bu konularda yersiz korkulara, yersiz endişelere gerek yok. Türkiye’nin uygulamakta olduğu politikalar, ortaya koyduğu dış politika çizgisi bölgemizde, tüm Arap ülkelerinde takdir edilmekte. Bunu hem o ülkelerin halklarında görüyorsunuz, hem de bu ülkelerin birebir, sürekli temas halinde olduğunuz yönetimlerinde görüyorsunuz.
Evet, başka sorunuz yoksa biz yolumuza devam edelim.
Teşekkürler.