Türkiye’nin Katıldığı Bölgesel Tercihli Ticaret Görüşmeleri

Ali Sait Akın (*)

I. GİRİŞ

Ülkeler arasında ticaretin serbestleştirilmesinin ekonomik büyümeyi hızlandırdığı ve herkesin yararına olduğu genel kabul görmektedir.

Bu çerçevede 1960’lı yıllardan itibaren serbest ticaretin önündeki engellerin giderilmesi amacıyla çok taraflı çalışmalar yapılmaktadır. 1960’lardaki Kennedy görüşmeleri, 1980’lerdeki  Tokyo görüşmeleri, 1990’lardaki Uruguay görüşmeleri ve 2001’de  başlayan Doha görüşmeleri bu bağlamda ilk akla gelenlerdir. Dünya Ticaret Örgütü ve GATT çerçevesinde yapılan bütün bu görüşmelerin amacı dünya ticareti önündeki tarife ve tarife-dışı engelleri gidermektir.

Türkiye’nin 1980’lerde  ekonomide serbestleşme ve  dışa açılmaya başlaması  ihracatın ülke ekonomisindeki önemini artırmıştır. Yeni elverişli pazar arayışları başlamıştır. Bu bağlamda tercihli ticaret ya da serbest ticaret  anlaşmaları akdedilmesinin yararı görülmeye başlanmıştır.

Avrupa Birliğine üyelik süreci  bağlamında  22 Aralık 1995 tarihinde akdettiğimiz Gümrük Birliği Anlaşması, hem AB’nin ortak gümrük tarifesini uygulamamız hem de  AB’nin tercihli ticaret  rejimine katılmamız sonucunu doğurmuştur. Ortak gümrük tarifesi nedeniyle bugün ithalatımızın % 78.2’sinde uygulanan  gümrük vergisi % 4’e çekilmiştir. Bu  oranın uygulandığı ithal mallarımızın tamamına yakın bölümü sanayi ürünleridir. AB mevzuatı elan cevaz verdiği cihetle tarım ürünlerinde yüksek tarifeler uygulamaya devam etmekteyiz.

Gümrük  Birliği’nin gereği olarak Türkiye, AB’nin tercihli ticaret anlaşması yaptığı ülke ya da ülkelerle benzer anlaşmaları yapmak durumundadır.

II. İKÖ, EİT ve D-8 BÜNYESİNDE TERCİHLİ TİCARET GÖRÜŞMELERİ:

Üyesi bulunduğumuz bölgesel ekonomik kuruluşlardan İslam Konferansı Örgütü (İKÖ),  Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve Gelişen Sekiz Ülke (D-8) bünyesinde tercihli ticaret rejimi oluşturmaya yönelik görüşmeler yapılmaktadır.

Son yıllarda dış ticaretimizde yaşanan gelişmeler ve bölge ülkeleriyle ilişkilerimizde görülen iyileşmeler bağlamında anılan tercihli ticaret görüşmelerine ilgimizin arttığı söylenebilir. Türkiye’nin yanı sıra İran, Pakistan ve Malezya’nın da bölgede tercihli ticaret rejimi kurulmasına etkin destek verdiği görülmektedir.

a. İKÖ

İKÖ üyesi ülkeler arasında tercihli ticaret sistemi kurulması, başkanlığını Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK)  1984 yılında İstanbul’da yapılan birinci toplantısında kararlaştırılmıştır. 1990 yılında gerçekleştirilen İSEDAK  altıncı toplantısında İKÖ Üyesi Ülkeler Arasında Tercihli Ticaret Sistemi Çerçeve Anlaşması (TIPSOIC) kabul edilmiştir.  Anlaşma 10 ülkenin  onayını müteakip 2002 yılında  yürürlüğe girmiştir. TIPSOIC bir çerçeve ve niyet anlaşmasıdır. Anlaşmayla taraflar tercihli ticaret sistemi oluşturmayı, bunun için müzakerelerde bulunmayı kabul etmişlerdir. Bunun nasıl  ve ne oranda olacağı devam etmekte olan ticaret müzakerelerinin sonucuna bağlıdır.

Çerçeve Anlaşması uyarınca, tarife indirim oranları, süreleri, ürün kapsamı ve anlaşma dışı kalacak  malların (negatif liste)  belirleneceği birinci tür ticaret  müzakereleri yapılmaktadır. Bugüne kadar 2004 yılı Nisan ve Eylül ayları  ile 2005 yılı Ocak    ayında Antalya’da 3 toplantı yapılmıştır. Birinci turun son toplantısı Mart ayında İstanbul’da yapılacaktır.

Çetin görüşmelerin ardından 5-8 Ocak 2005 tarihlerinde Antalya’da yapılan III. Toplantıda TIPSOIC çerçevesinde oluşturulacak tercihli ticaret sistemi için yapılacak tarife indirimleri ile negatif liste oranları  konusunda, Türkiye hariç, mutabakat sağlanmıştır. Ayrıca, Malezya’nın önerisiyle, hazır olan ülkelerin daha çok ve hızlı bir şekilde tarife indirimine gitmelerine  olanak sağlayan “hızlı yol” yaklaşımı benimsemiştir. Buna göre, TIPSOIC’de tarifelerin  aşamalı olarak %  10’a indirilmesi öngörülmektedir. Diğer ülkeler, Türkiye’nin   tarifelerinin büyük bir bölümünün % 10’un altında olduğunu, bu nedenle  anlaşma çerçevesinde esaslı bir gümrük indirimine gitmeyeceğini, bunun ikamesi olarak negatif liste hakkının daraltılması gerektiğini belirtmiştir. Ülkemiz buna karşı çıkmıştır.

İKÖ Tercihli Ticaret Sistemi Çerçeve Anlaşmasını onaylayarak  müzakerelere katılmaya hak kazanan ülkeler  Bangladeş, Kamerun, Mısır, İran, Ürdün, Lübnan, Libya, Malezya, Pakistan, Senegal, Tunus, Türkiye ve Uganda’dır.  Anlaşmayı  imzalamış ancak onay işlemlerini tamamlamamış  ülkeler ise Irak, Kuveyt, Nijerya, Katar, Suudi Arabistan, Sudan, Suriye, BAE’dir.

İmzacı ülkeler ve ilgi duyan diğer İKÖ üyesi ülkeler görüşmeler gözlemci olarak katılabilmektedirler.

b. EİT

Üye ülkeler arasında ticaretin geliştirilmesi merkezi Tahran’da bulunan Türkiye, İran, Pakistan, Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın üye olduğu  Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın başlıca amaçlarındandır. Ticaret, ulaştırma ve enerji  ile birlikte EİT’in öncelikli 3 alanını oluşturmaktadır.

EİT bünyesinde ticaretin geliştirilmesi ve serbestleştirilmesi bağlamında en çok üzerinde durulan tarifelerin indirilmesi ve tarife dışı engellerin giderilmesidir. 2003 yılında İslamabad’da Türkiye, Pakistan, İran, Afganistan ve Tacikistan tarafından EİT Ticaret  Anlaşmasının (ECOTA) imzasıyla bu alanda önemli bir mesafe alınmıştır. Anlaşmayla gümrük tarifelerinin 8 yılda % 15’e indirilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca hazır olan

ülkelerin tarifeleri 5 yılda % 10’a indirmelerinin yolunu açan hızlı yol (“fast track”) yaklaşımı da benimsenmiştir.

Anlaşma 5 ülkenin onayını müteakip yürürlüğe girecektir. Şu ana kadar sadece Tacikistan onay işlemini tamamlamıştır. Türkiye, İran ve Pakistan hızlı yol uygulamasına geçme konusunda anlaşmışlardır.

Anlaşmanın ekini oluşturacak menşe kurullarında henüz  uzlaşılamadığı için ECOTA’nın  onayı ve yürürlüğe girmesi gecikmiştir.  Ancak bu amaçla oluşturulan  Yüksek düzeyli Uzmanlar Grubu çalışmalarını sürdürmektedir. Grubun ikinci toplantısını 17-19 Mart 2004 tarihlerinde İslamabad’da yapması beklenmektedir.

13 Eylül 2004 tarihinde Duşanbe’de yapılan EİT Zirvesi bildirgesinde ECOTA’nın tüm üye ülkelerce biran öne imzalanıp onaylanması ve  2015 yılına kadar EİT Serbest Ticaret Alanı kurulması çağrısında bulunulmuştur.

c. D-8

D-8 ülkeleri arasındaki tarife-dışı engellerin kaldırılmasını ve tarifelerin giderek azaltılmasını öngören D-8 Tercihli Ticaret Anlaşması müzakerelerine 14-15 Şubat 2004 tarihlerinde Tahran’da yapılan Ticaret ve Ticarete İlişkin Konular Yüksek Düzeyli Uzmanlar Grubu 1. Toplantısı  ile başlamıştır. Sözkonusu Grubun ikinci Toplantısı 28-29 Haziran 2004 tarihlerinde İslamabad’da  ve III. Toplantı da 9-11 Ekim 2004 tarihlerinde Cakarta’da gerçekleştirilmiştir. Bir sonraki toplantının 2005 yılı ikinci çeyreğinde ülkemizde düzenlenmesi öngörülmektedir.

Halen anlaşma metni ve tarife indirimleri konusunda görüş alışverişinde bulunulmaktadır.  Bu görüşmelerde kaydadeğer  ilerleme sağlanmıştır.

III. AB YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ

AB ile yapmış olduğumuz  Gümrük Birliği diğer ülke ve kuruluşlarla tercihli ticaret sistemleri oluşturmamıza engel değildir. Esasen Gümrük Birliğine ilişkin  1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı uyarınca Türkiye’nin   mevzuatını tedricen AB tercihli ticaret rejimine uydurması gerekmektedir. Ülkemiz bu çerçevede AB’nin serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkelerle benzer anlaşmalar akdetmektedir.

Ancak  AB’nin bu yönde   bir düzenlemesi olmadığı ülkelerle (İran ve Pakistan bu gruptadır) ortak gümrük tarifeleri oranlarını aşacak indirimler öngören bir tercihli ticaret anlaşması yapılması caiz değildir.

AB Ortak gümrük tarifesi sanayi ürünlerinde % 4  civarındadır. Dolayısıyla  Türkiye bu oranın altına inmeyecek tercihli ticaret anlaşmalarını ilke olarak herhangi bir ülkeyle  serbestçe akdedebilir. TIPSOIC ve ECOTA’da   (fast-track grubu dahil)   öngörülen indirimler bu oranın çok üstündedir. Yalnız, EİT   Duşanbe Bildirgesinde ifade edilen 2015’e kadar   “serbest ticaret alanı” kurulmasından kastedilen sıfır gümrük ise, bunun AB yükümlülüğümüzle bağdaştırılması gerekecektir.

VI. DEĞERLENDİRME

Türkiye Avrupa Birliğiyle yaptığı Gümrük Birliği Anlaşması uyarınca, aralarında İKÖ, EİT ve D-8 üyelerinin de bulunduğu üçüncü ülkelere uyguladığı gümrük vergilerini 1996 yılından itibaren önemli oranda indirmiştir. İKÖ, EİT ve D-8 üyesi ülkelerin Türkiye’ye uyguladığı gümrük vergileri ise oldukça  yüksektir. Bu ülkelerle yapılabilecek bir tercihli ticaret anlaşmasıyla bu dengesizlik kısmen giderilebilecektir.

Ancak, sözkonusu ülkeler yapılacak böyle bir anlaşmayla elde edeceği avantaja karşılık Türkiye’nin de taviz vermesinde ısrarlıdırlar. Dolayısıyla ya sanayi ürünlerinde mevcut  düşük tarifelerimizi daha da indirmek ya da tarım pazarımıza bölge ülkelerinin rekabetine açmakla karşı karşı kalmaktayız.

(*) Daire Başkanı. Çok Taraflı Ekonomik İşler  Genel Müdür Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı