DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok kıymetli Valimiz, sevgili
Milletvekili arkadaşlarım, Bakan Yardımcım, Hatayımızın çok kıymetli
insanları, değerli konuklar, hanımefendiler, beyefendiler, bugün güzel ve
anlamlı bir törende sizlerle beraberiz. Hepinizi sevgiyle, saygıyla
selamlıyorum. Açılışımıza hoş geldiniz, şerefler getirdiniz.
Bugün Hatay Temsilciliğimizin açılışını birlikte yapıyoruz. Katılımınızdan
dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum. Bu Temsilciliğimizin açılış, kısa
açılış hikayesini biraz önce Milletvekillerimiz, Lütfü Bey ve Hüseyin Bey
kısaca anlattılar.
Arkadaşlarımız burada Dışişleri Bakanlığının Temsilciliğinin önemini
anlatınca ben de hemen en kısa sürede inşallah açacağız dedim. Ve bu
sözümüzü kısa süre içinde tuttuğumuz için gerçekten mutluyum.
Tabii ki bu Temsilciliği açmak sadece bizim çabalarımızla olmazdı. Burada
özellikle Valimiz Rahmi Beye, Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün buradaki
Temsilciliğine ve İl Müdürüne ve yöneticilerine ve emeği geçen herkese çok
teşekkür ediyorum. Ayrıca Bakan Yardımcıma bizzat ilgilendiği için ve
çalışma arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum.
Bu bizim Türkiye’de 6. Temsilciliğimiz. Yani Dışişleri Bakanlığımızın 6.
Temsilciliği oldu. Benim şehrim Antalya’da, Edirne’de, İzmir’de,
İstanbul’da ve Gaziantep’te Temsilciliklerimiz var. Ve inanıyorum ki bu
Temsilciliğimiz burada Hatay’ın tüm dünyada tanıtılması dahil çok önemli
görevler üstlenecektir.
Hatay, çünkü, stratejik konumuyla ve tarımıyla, kültürüyle, Medeniyetler
İttifakı olması hasebiyle ve sanayi alt yapısıyla aynı zamanda ve tarihi ve
medeniyetlere beşiklik yapmış bir şehir olarak Türkiye’nin göz bebeği bir
şehridir. O yüzden Hatay’a çok önem veriyoruz.
Binamız gerçekten çok güzel bir yerde. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün
kullandığı binanın bir kısmını aldık. Kiramızı ödüyoruz. Tabii ki Hatay
ekonomisine de katkı sağlamamız lazım. Ama bu tarihi mekan aynı zamanda
Habib-i Neccar Camii’nin hemen yanı başında. Peygamberimizden önce yaşamış
bir Hristiyandır Habib-i Neccar ve Yasin suresinde de adı geçiyor. Cami
Anadolu’da yapılmış ilk camilerden ve adını taşıdığı kişi Hristiyan. İşte
biz böyle bir medeniyetin mensuplarıyız, evlatlarıyız, bununla da gurur
duyuyoruz. Yani hoşgörü medeniyeti. Biz bu topraklarda komşumuza hangi
dinin mensubudur diye sormadık veya o gözle bakmadık. Yine arkadaşlarımızın
mezhebini hiçbir zaman sorgulamadık. Kimseyi etnik kökeniyle
değerlendirmedik. Ensar anlayışıyla yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevdik.
Bugün dünyada 242 Temsilciliğimiz var. 2002 yılından bu yana dünyadaki
temsilcilik sayımızı ikiye katladık, 242’ye ulaştık, dünyada 5. sıradayız.
Bazı bölgelerde Latin Amerika ve Afrika kıtasında bu sayı yani ikiye
katlanmadı çok daha farklı sayıda Büyükelçilik açtık. Örneğin, bundan 10
sene önce Afrika kıtasında sadece 12 tane Büyükelçiliğimiz vardı, bugün 42
tane Büyükelçiliğimiz var. Yine bundan yaklaşık 10 sene önce Latin Amerika
ve Karayipler bölgesinde 6 tane Temsilciliğimiz vardı, bugün 17
Temsilciliğimiz var, yaklaşık 3 katı artırmışız. Güneydoğu Asya olmak üzere
dünyanın her yerinde şanlı Türk bayrağımızı dalgalandırmak için
Misyonlarımızın sayısını artırmaya devam edeceğiz ve şimdi hedefimiz 270.
Ve resmi olarak prosedürleri tamamlamak üzere olduğumuz ülkeler var,
bittiği zaman Büyükelçiliklerimizi açacağız. Yine yanı başımızda komşumuz
Irak’ta biliyorsunuz Musul ve Basra Başkonsolosluklarımızı kapatmak
durumunda kalmıştık. Şimdi o Başkonsolosluklarımızı açtığımız gibi ilaveten
Necef’te Başkonsolosluk açacağız ve inşallah Kerkük’te de Başkonsolosluk
açacağız, açmak için başvuru yaptık. Ve Irak’ın tüm şehirlerinde,
bölgelerinde inşallah Misyon sayımızı artırarak kardeş Irak’ın da yeniden
inşasına katkı sağlayacağız.
Buraya çok kıymetli bir Büyükelçimizi atadık. Kendisini Ankara’da yanımda
değerlendirmeyi düşünüyordum. Ama bu Temsilciliğimizi açınca Hatay’a da
verdiğimiz önemden dolayı Büyükelçi Serdar Cengiz arkadaşımızı buraya
atadık. Serdar şöyle ayağa kalk da uzun boylusun zaten Hataylı
hemşehrilerimiz görsün. Kendisi gelir gelmez söyledi, kısa süre içinde
Hatay’ı çok sevmiş. Başka da seçenek var mı? Ben de çok seviyorum Hatay’ı.
Gerçekten Hatay benim çok sevdiğim ve gelince de çok mutlu olduğum bir
şehir. Büyükelçimiz sizleri sevdi, siz de Büyükelçimize ve buradaki
Temsilciliğimize sahip çıkın. Bundan zaten şüphemiz yok.
Biz bu Temsilciliği açarken tabii ki Hatay’daki, Suriye’deki gelişmelerden
dolayı, Hatay bölgesine yönelik dünyanın ilgisini görüyoruz. Ve burada
Sayın Valimizin, komutanlarımızın, yine ilgili kurumlarımızın gerek insani
olsun gerekse güvenlikle ilgili AFAD dahil, emniyet dahil, istihbaratımız
dahil arkadaşlarımızın çalışmalarını destek olsun diye bu çalışmaları
birlikte koordine edelim diye açtık. Ama amacımız ve hedefimiz sadece bu
değil. Biz bundan sonra Hatay’ı Antakya’yı, Hatay’ın tüm ilçelerini yani
tüm bütün olarak Hatay’ı inşallah tüm dünyada tanıtacağız, Hatay’ımızı ön
plana çıkaracağız. Çünkü bunu en fazla hak eden illerimizin başındadır,
bunu gönülden söylüyorum, siyaset olsun diye söylemiyorum.
Ve geçtiğimiz günlerde kıymetli Valimizin, Rahmi Bey’in de söylediği gibi,
NATO Akdeniz Diyaloğu’nun 25.yılı vesilesiyle NATO’nun en üst düzey karar
alma mekanizması dediğimiz Kuzey Atlantik Konseyi’ni burada Hatay’da
ağırladık. Genel Sekreterle beraber yaklaşık 90 kişilik bir heyetti. Önce
Ankara’ya geldiler, orada toplantılarımızı yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımız
da kendilerine hitap ettiler. Ve daha sonra buraya Hatay’a gönderdik.
Gerçekten Genel Sekreter bana telefonda söyledi, görüştüğümüz bazı
dostlarımız da söyledi, Bakan Yardımcımız da buradaydı, ve yine uçak
dönüşünde yolda Brüksel’e dönerken Büyükelçimize de her biri gelmiş,
buradan Hatay’dan çok etkilenmişler. Misafirperverliğiniz için sizlere çok
teşekkür ediyorum. Hatay’ın bir medeniyetler şehri olduğunu bu kadar
bilmiyorlarmış. Ve farklı dinlerden, farklı etnik gruplardan, farklı
mezheplerden vatandaşlarımızın burada huzur ve uyum içinde yaşadığını
görmekten de çok etkilenmişler. Ama Hatay’ın misafirperverliği ve
mutfağından da çok hoşlanmışlar. O yüzden Sayın Valimize ve tüm
arkadaşlarımıza gönülden çok teşekkür ediyorum. Bununla yetinmiyoruz,
bundan sonra bazı uluslararası toplantılarımızı zirveler dahil Hatay’da
gerçekleştireceğiz. Hatayımızı diplomasimizin önemli merkezlerinde bir
tanesi yapacağız, yani Ankara, İstanbul, Antalya gibi, yani sadece kendi
şehrime torpil yapmıyorum Antalya’ya gördüğünüz gibi önemli bir diplomasi
merkezi yapacağız, önemli uluslararası etkinlikleri de sizlerle beraber
burada gerçekleştireceğiz, beraber ev sahipliği yapacağız. Ve Misyonumuzun
yani bu Bakanlığımızın Hatay Temsilciliği’nin bir amacı, bir görevi de bu.
Serdar Bey’i de bu anlamda görevlendirdik. Sadece Serdar Bey değil başta
Bakan Yardımcım Yavuz Bey olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarımızı
görevlendirdik.
Gerçekten dünyanın en bilgili, en donanımlı ve en saygın diplomatlarıyla
çalışmanın da gururunu ve heyecanını yaşıyorum. O yüzden burada sizlerin
huzurunda tüm çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Dünyanın her
yerinde yaptıkları çalışmalarla bizim göğsümüzü kabartıyorlar.
Ve girişimci ve insani dış politika bizim iktidarımızın, Atatürk’ün
Cumhuriyeti kurduktan sonra “yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini
tamamlayıcı bir şekilde ön plana çıkardığımız bir anlayıştır. Bugün
girişimci olmalıyız, çünkü dünyanın her yerinde menfaatlerimiz var. O
menfaatlerimizi kazan-kazan anlayışıyla o ülke halkları ve ülkemizin ve
milletimizin çıkarları çerçevesinde aramalıyız, değerlendirmeliyiz. Ama
bugün değişen dünyada görüyorsunuz önümüze zorluklar da çıkıyor. Her türlü
zorluklar. Yani başımızdaki zorluklar ve dünyadaki zorluklar. Biz sadece
kendimize yönelik zorluklara ya da tehditlere ya da sınamalara duyarlı olan
bir ülke ve millet değiliz artık. Tüm dünyanın meseleleriyle yakından
ilgilenen ve dünya mazlumlarının umudu olan ve artık Türkiye ne diyor diye
herkesin dönüp baktığı bir ülke olduk. Bunun sorumluluğunu da yerine
getirmemiz lazım. Sorunların çözümü için, çatışmaların durdurulması için ve
zor şartlarda yaşayan insanlara yardım etmek için hem girişimci hem de
insani dış politikamızı başarılı bir şekilde sürdürmek durumundayız. Ve
bugün elimizden geleni yapıyoruz. Yine diğer taraftan bağımsız bir dış
politika izlemeye çalışıyoruz. Elbette bağımsız bir devletiz. Evet, NATO
üyesiyiz, müttefiklerimiz var. Evet, birçok uluslararası örgütte üyeyiz.
Avrupa Birliği’ne de üye olmak için stratejik bir hedef koyduk, zorlukları
da görüyoruz. Bizim uluslararası örgütlere üye olmamız ya da ülkelerle
ikili ilişkileri geliştirmemiz onların bizim dış politikamızı sorgulamasına
bir meşruiyet kazandırmıyor. Biz bağımsız bir devletiz, kararlarımızı
kendimiz alırız.
Bugün S-400’le ilgili Amerika’nın dayatmalarını kabul etmemiz mümkün değil.
Esasen Amerika’ya biz, eğer bu konularda endişeniz varsa gelin ortak bir
çalışma grubu oluşturalım dedik, NATO da içinde olsun. Bunu kabul etmeyip
de her şartta S-400 almayacaksınız diyen bir ülkenin dayatmasını biz kabul
etmiyoruz, reddediyoruz. Çünkü biz bağımsız bir devletiz, bağımsızlığına
önem veren bir milletiz.
İşte Hatay’ın da Türkiye Cumhuriyeti’ne dahil olması esasen Hataylıların da
bağımsızlık ve özgürlüğüne verdiği önemin bir neticesidir.
Biz tüm dünyayla ilişkilerimizi götürmek durumundayız. Bunun için çaba sarf
ediyoruz. Herkesle müzakere ederiz. Diplomatik kanalları her zaman açık
tutmak isteriz. Ama müzakere demek, diplomasi demek başkalarının istediğini
kabul etmek demek değildir. Uzlaşı kültürüyse ona da varız. Bizim karşı
olduğumuz tek taraflı politikalardır, dayatmalardır, tehdit dilidir. O
yüzden kendi inandığımız yolda yolumuza devam edeceğiz. Tam bağımsız olmak,
özgür olmak kolay bir süreç değildir. Ecdadımız da tarihten bu yana birçok
zorluğu göğüslemiştir. Kurtuluş Savaşını kolay mı verdi? Mustafa Kemal
Atatürk ve o günkü silah arkadaşları. O yüzden bundan sonraki süreçte de
zorluklar olabilir ama milletçe tam bağımsız bir devlet ve millet olmak
için, ülke olmak için o zorlukları da göğüslemeyi başarmamız lazım.
Engeller olabilir, zorluklar olabilir ama birlik ve beraberlik içinde
inşallah bunları hep beraber aşacağız.
İşte yanı başımızdaki Suriye, birlik ve beraberliğin bozulduğunda nelerin
olabileceğini yakından gördüğümüz ve bize de doğrudan yansımaları olan bir
komşumuz. Allah kimseyi, hiçbir ülkeyi Suriye’nin ve Yemen’in içine düştüğü
duruma düşürmesin. Toparlamak çok zor, çok çalışıyoruz, ateşkes için,
siyasi süreç için, Anayasa Komisyonunun kurulması için. Rejimle muhalifler
arasında güven artırıcı adımların atılması için özellikle bu zorla
alıkonulanların takası, değiştirilmesiyle ilgili ki 3 defa yapıldı, her
alanda çaba sarf ediyoruz. İnsani boyutunu ihmal etmedik. Evet, ülkemizde
bulunan 3.6 milyon Suriyeli göçmen bazen sosyal problemlere sebep olabilir,
toplumun olduğu insanın olduğu her yerde bu tür toplumsal sorunlar
olabilir. Ama bu sorunlardan ya da göç sorunundan en çok etkilenen illerden
bir tanesi Hatay’dır. Buna rağmen Hatay gerçekten dünyanın takdir ettiği
bir şekilde sadece bizlerin değil bu insanların neden gelmek zorunda
olduğunu unutmadan insani açıdan bakmayı tüm zorluklara rağmen devam
ettiren bir ilimizdir, o yüzden tüm Hataylılara huzurlarınızda çok teşekkür
ediyorum. Çünkü 2 bin yıl önce bu topraklara gelen insanlara nasıl insani
bir şekilde yaklaşıldıysa bugün Hataylı hemşehrilerimiz de aynı anlayış
içinde. Evet, şimdi geri dönüşler başladı. Hemen Hatay’ın da yanı başında
olan Afrin bölgesine ve Fırat Kalkanı’yla DEAŞ’tan temizlediğimiz bölgelere
şu ana kadar 330 bin Suriyeli döndü. Ve Suriyelilerin dönmek istediğini
buradan da görüyoruz yeter ki orası güvenli olsun. Bugün İdlib güvenli
olsun daha güvenli olsun İdlib’e de dönüşler hızlanır. Ama maalesef işte
yeniden Rejimin buralarda saldırılarını görüyoruz. Biz inşallah bu güvenli
bölgeyi de oluşturduktan sonra o bölgeye de oralarda destek vererek
Suriyelilerin dönüşlerine yardımcı olacağız. Ama Rejimin bu saldırganlığını
da kabullenmemiz mümkün değil. Ve Rusya’yla imzaladığımız İdlib
Muhtırası’na da aykırı. Ve burada Rejimi durdurmak da bugüne kadar Suriye
konusunda yakın işbirliği içinde çalıştığımız Rusya’nın ve İran’ın
sorumluluğudur. Çünkü her ikisi de Rejimin garantörüdür. Hem siyasi süreçte
hem de sahadaki bu tür vardığımız mutabakatlarda. Ve son günlerde Rejimin
de bizim gözlem noktalarına taciz atışları yaptığını görüyoruz. Tıpkı
geçmişte Afrin’den o teröristlerin yaptığı gibi, tıpkı şimdi ara sıra
Telafer’den yine orada PKK’lıların, YPG’lilerin yaptığı tacizler gibi.
Nasıl o tacizleri, o saldırıları tolere etmediysek, rejimin de askerimize
yönelik tacizlerini tolere etmemiz mümkün değil, haddini bildiririz, herkes
haddini bilsin.
Yani bu konularda neler yapabileceğimizi Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘bir gece
ansızın gelebiliriz’ sözleriyle kahraman askerlerimizin ve onları
destekleyen kahraman polis özel harekatımızın sahada neler yaptığını,
yapabileceğini gördük. Aynı şekilde Pençe Harekatıyla operasyonuyla
kahramanlarımız artık o teröristlere Irak dağlarını da dar ediyor ve onları
da inlerine, dağlarına gömmeye devam ediyor. Buradan tüm kahramanlarımıza,
askerlerimize ve polislerimize de selamlarımızı gönderiyoruz. Allah onlara
güç versin, derman versin.
Bugün yine 7 tane teröristi orada etkisiz hale getirdiler. Artık hedef
Kandil’dir neresi olursa olsun ister Kandil, ister Sincar, isterse kuzey
doğu Suriye olsun. Nerede olursa olsun ülkemize yönelik tehdit oluşturan
teröristlere hiç çekinmeden gerekeni yaptık, yapıyoruz ve yapmaya da devam
edeceğiz.
Çok kıymetli Hataylı hemşehrilerim, Atatürk, “Hatay benim namusumdur”
demiştir, Hatay bizim de namusumuzdur, gözbebeğimizdir. Gözbebeğimiz,
namusumuz olan Hatay’ı hep birlikte ihya etmeye devam edeceğiz. İşte
açtığımız bugün sizlerin de açılışına şeref verdiğiniz bu Temsilciliğimiz
de işte gözbebeğimiz, namusumuz olan Hatay’ın gelişimine, büyümesine ve
dünyanın her yerinde tanıtımına katkı sağlayacaktır. Temsilciliğimiz sizin
emrinizdedir, burada yaşayan herkesin evidir, tüm Hatay’da yaşayan hangi
dinden, hangi görüşten olursa olsun herkesin evidir, ama Temsilciliğimiz de
size emanettir. Bu emanetinize iyi bakacağınızdan şüphemiz yok. Ve sizlere
bugün katılımınız için Temsilciliğimize verdiğiniz destek için çok teşekkür
ediyorum. Dışişleri Bakanlığımızın Hatay Temsilciliği hayırlı uğurlu olsun.
Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.