Evrensel değerleri benimsemiş, Batı yönelimli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye’nin dış politikasının temel halkalarından birini komşularıyla ilişkileri oluşturmaktadır.

Kara sınırımız bulunmasa da Karadeniz üzerinden komşuluk bağlarına sahip olduğumuz Romanya, Türkiye’nin dış politikasında büyük önem atfettiği bir ülkedir.

Türkiye ile Romanya arasındaki diplomatik ilişkiler 1878 yılında kurulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Türk milletinin ulu önderi M. Kemal Atatürk, Balkan ülkeleriyle yakın ilişkiler geliştirilmesinin önemine inanmıştı. Bu çerçevede, 1923 yılında Türkiye’nin Bükreş Büyükelçiliği yeniden faaliyete geçirilmiştir.

Bugün, Romanya ile mükemmel olarak tanımlayabileceğimiz ilişkilerimiz mevcuttur. Sadece ikili alanda değil, bölgesel ve uluslararası platformlarda da Romanya ile birçok meselede görüşlerimiz örtüşmektedir.

Romanya’nın Türkiye’nin AB üyelik sürecine verdiği samimi ve vurgulu destek de, ikili ilişkilerimizi güçlendirici rol oynamaktadır. Romanya’nın üyeliğimize desteğini takdirle karşılıyoruz. Önümüzdeki dönem de bu desteğin süreceğinden emin bulunmaktayız.

Karadeniz gerek Türkiye, gerek Romanya açısından jeo-stratejik ve jeo-politik önemi haiz bir bölgedir. Türkiye ve Romanya Karadeniz’de aynı ortak hedefi paylaşmaktadırlar: güvenlik ve istikrarı korumak. Bölgesel sahiplenme ve mevcut işbirliği mekanizmalarının etkin şekilde kullanılması bu amaca yönelik olarak kuşkusuz önemli rol oynamaktadır ve oynamaya da devam edecektir.

Türkiye, Romanya’nın bölgedeki en büyük ticaret ortağı konumundadır. 2008 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi, küresel ekonomik krizin mevcudiyetine rağmen 7.5 milyar Doları aşmıştır. Ekonomik krizin etkilerine rağmen sözkonusu rakamın daha da yüksek seviyelere taşınmasına dair gayretlerimiz sürmektedir.

Bölgede Türk yatırımcıların en çok ilgi gösterdiği ülke olan Romanya’daki Türk yatırımlarının bugünkü toplam değeri üçüncü ülkeler kanalıyla gelen yatırımlar da dahil olmak üzere 5 milyar Doları aşmıştır.

Romanya ile ilişkilerimizde gelecek vaadeden bir diğer işbirliği alanı da enerji konusudur. NABUCCO projesi, işbirliğinin önemli bir veçhesini oluştururken, ikili planda da hayata geçirilebilecek pek çok proje bulunmaktadır.

Romanya ile asırlar öncesine dayanan ortak tarihimiz, iki toplumun kültürel hayatında da derin izler bırakmıştır. Osmanlı müzik hayatına yeni bir soluk getiren Dimitrie Cantemir’in, Türk müziğine ve Türk kültürüne yaptığı katkılar, değerli Devlet Başkanı Sayın Traian Basescu’nun 2007 tarihinde ülkemizi ziyareti sırasında açılışını yaptığı İstanbul’daki Dimitrie Cantemir Müzesiyle genç kuşaklara tanıtılmaktadır.

15. yüzyılda yaşamış Boğdan Kralı Büyük Stefan’ın Topkapı Müzesinde bulunan paha biçilmez kılıcı ve Sinan Paşa’nın Bükreş Müzesi’nde sergilenen kıymetli kılıcı, halklarımız arasındaki ebedi dostluk ilişkisini yansıtan çok önemli örneklerdir.

Romanya’ya gerçekleştirme olduğum bu ziyaretin, aramızdaki güçlü ilişki zincirine yeni bir halka eklemesini temenni ediyorum. 

Orijinal Kesit için tıklayınız