1995 yılında Srebrenica’da işlenen soykırım nedeniyle kurbanların yakınları ile ailelerinin acılarını derinden paylaşıyor ve 8 binden fazla Boşnak kardeşimizin katledilmesiyle sonuçlanan bu vahim insanlık suçunu bir kez daha şiddetle kınıyoruz.

Uluslararası toplumun ve bölge ülkelerinin, Srebrenica’da yaşananlardan gerekli dersleri çıkararak, tarih boyunca aşırı milliyetçilik ve etnik nefretin malolduğu acı ve yıkımların bir daha tekerrür etmemesi için her türlü gayreti göstereceğine ve gerekli önlemleri alacağına inanıyoruz.

Son dönemde Balkanlarda sağduyulu bölge liderlerinin öncülük ettiği barış ve uzlaşma çabalarını memnuniyet ve takdirle izliyoruz. Bölgede kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasının yolunun geçmişte yaşanan düşmanlıklara son vermek ve daha müreffeh ortak bir geleceği ortak bir akılla birlikte inşa etmekten geçtiğini düşünüyoruz.

Türkiye, dış politikasında Balkanlar’a özel bir önem ve öncelik atfetmekte; bölgenin istikrarı açısından kalbi olarak gördüğü Bosna-Hersek’in bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve egemenliğini kuvvetle desteklemektedir.