(Hava muhalefeti nedeniyle törenin iptali çerçevesinde, katılımcılar konuşmalarını yapamamışlardır.)
Genç Ailesinin Değerli Fertleri,
Almanya Federal Dışişleri Bakanı Sayın Heiko Maas,
Kuzey Ren Vestfalya Eyaletinin Saygıdeğer Yetkilileri,
Sayın Belediye Başkanı,
Değerli Basın Mensupları,
Sevgili Katılımcılar,
Bundan çeyrek asır önce, yabancı düşmanı ve ırkçı bir grubun Genç ailesinin
evini kundaklaması sonucunda, en küçüğü 5, en büyüğü 27 yaşında olan 5
canımızı kaybettik.
Saime Genç (5), Hülya Genç (9), Hatice Genç (18), Gürsün İnce (27) ile
Gülistan Öztürk (12) bu alçak saldırıda acılar içinde hayatlarını kaybetti.
Bekir Genç, Güldane İnce ile altı aylık Burhan Duran ise hala izlerini
taşıdıkları yaralarla kurtulabildiler.
Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Başta Mevlüde ve Durmuş
Genç olmak üzere, ailenin tüm fertlerine tekrar başsağlığı ve sabır
diliyorum. Üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, bu acıyı unutmak kolay
olmayacaktır.
Genç ailesi, o acı günde infial ve öfke içinde sokaklara çıkan Türk
toplumunun yatıştırılmasında büyük rol oynadı. Mevlüde Hanım, düşmanlık ve
nefret hislerine kapılmadan, metanetli ve sağduyulu bir yaklaşımla “dost
olalım” mesajı vererek örnek bir tavır sergiledi.
Bu acılı aile, Türklerin ve Almanların barış ve kardeşlik içinde yaşaması
gerektiği mesajını vererek, üzerine düşeni fazlasıyla yaptı.
Biz de Türk ve Alman Devletleri olarak, kendi üzerimize düşeni yapmaya, bu
faciayı unutturmamaya ve her zaman yüksek sesle bu tehlikeye dikkat çekmeye
kararlıyız.
Solingen’de yaşanan bu ırkçı saldırı, münferit bir olay değildi. Ne yazık
ki Almanya’daki ne ilk ne de son ırkçı saldırı oldu.
Bu bağlamda, 5 yıldır devam eden Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU)
davasının, bu ülkedeki başta Türk asıllılar olmak üzere herkes tarafından
dikkatle takip edilmekte olduğunu belirtmek istiyorum. Cinayetlerin arka
planının, zanlıların bağlantılarının tam olarak aydınlatılması hepimizin
ortak beklentisidir.
Mülteci krizinin de etkisiyle, Avrupa’da yabancı ve İslam düşmanlığının son
yıllarda arttığı bir gerçektir. Bunun üzerinden siyaset yapan bazı aşırı
sağ ve popülist akımlara karşı her vesileyle uyarılarımızı yapıyoruz.
Müslümanlar ve göçmenler üzerinden siyaset yapılmasını, ayrıştırıcı
ifadeler kullanılmasını doğru bulmadığımızı söylüyoruz.
Birlikte barış ve huzur içinde yaşama azminin, ırkçılık belasını yenecek
güçte olduğuna inanıyoruz.
Değerli Katılımcılar,
Ortak çıkarlarımızın ve tarihi dostluğumuzun bir gereği olarak, Türk-Alman
ilişkilerini layık olduğu seviyeye tekrar çıkarmak için yoğun çaba
sarfediyoruz. Eşitlik ve saygı temelinde, karşılıklı güveni yeniden inşa
etmeye çalışıyoruz. Bunda da son dönemde önemli yol kat ettik.
Almanya’nın bir parçası olarak gördüğümüz buradaki Türk toplumu, iki ülke
arasındaki ilişkilerin en önemli veçhesini, yani insani bağı oluşturuyor.
Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın huzuru, refahı ve mutluluğu temel
önceliğimiz olmaya devam ediyor.
Bu bağlamda, Solingen faciasının hepimize ders olmasını, Genç ailesinin
acısına saygı gösterilerek bu yıldönümünün hiçbir siyasi tartışmayla
gölgelenmesine izin verilmemesini temenni ediyorum.
Irkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadelenin, Türk ve Alman hepimizi
birleştiren ortak noktalardan önemli bir tanesi olduğunu burada tekrar
görmekten memnuniyet duyuyorum.
Solingen Belediyesine de bu mücadeledeki öncü rolünden dolayı teşekkür
ediyorum.