DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli arkadaşlar, Soçi öncesi Birleşmiş Milletlerin ve De Mistura’nın Soçi’ye gitmesi konusunda özellikle Rusya’yla da yakın iş birliği içinde çalışarak De Mistura’nın Soçi’ye gitmesini sağladık dolayısıyla, BM gözetiminde bir zirve oldu. Ve hazırlıkları yapıldı, arkadaşlarımız öncesinden de gittiler. Muhalefetin bazı tereddütleri vardı bu tereddütlerin giderilmesi için bizzat Lavrov’u da aramıştım. Fakat o gece muhalefetin bir kısmı zaten gitmemişti. Giden muhalefet havaalanına vardığı zaman rejimin bayraklarını, flamalarını ya da amblemlerini değişik yerlerde görünce gitmek istemediler. Daha sonra salondan ve diğer yerlerden kaldırıldı, ama esas hazırlıklarda özellikle bu logonun her yerde kullanıldığı görüldü her yerden kalkması da mümkün değildi dolayısıyla, muhalefet buraya katılmak istemedi. Ve katılmayınca da tüm yetkileri bize Türkiye’ye devretti garantör ülke olarak ve muhalefeti Soçi’de biz temsil ettik. Bu ufak tefek krizleri de yine istişare ederek aştık, formüller bulduk, diplomasiyi işlettik sorunu çözdük. Önemli olan sonuç elde etmektir, çünkü Suriye konusu zaten kolay bir konu değil, birçok zorluklar var 7 seneyi aşkın süredir sorun devam ediyor. Ama esas sonuç önemli, sonuç bildirgesi önemli. Bana göre sonuç çok başarılı neden? Sonuç bildirgesinde biz Türkiye olarak, yani garantör ülkelerden birisi olarak istediklerimizi buraya koyduk zaten beraber hazırladık dolayısıyla, burada bir sorun yok.

İkincisi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 nolu kararına atıfta bulunması önemli, Cenevre sürecine atıfta bulunması önemli. Biz her zaman şunu söylüyorduk: Astana ve Soçi’nin Cenevre’ye entegre edilmesi gerekiyor ve burada alınan kararlar Soçi’de Cenevre’ye entegre edilmiştir. Anayasa Komisyonu için 150 isim belirledik, üç garantör ülke 50’şer isim verdi, biz de muhalefet adına isimleri verdik. Ve De Mistura bu 150 kişi içinden Anayasa Komisyonu oluşturacak ve Anayasa Komisyonu Cenevre’de toplanacak, bundan sonraki toplantılar da Cenevre’de olacak. Burada Cenevre’yi tekrar bizim canlandırmamız gerekiyor ve özellikle de Cenevre’de rejimin anayasa, seçim, geçiş yönetimi gibi konularda gerçek anlamda müzakerelere başlaması gerekiyor. Muhalefet bugüne kadar bu konularda vizyonunu ortaya koydu, olgun bir oluşum olduğunu tüm dünyaya gösterdi, Suriye’nin geleceğiyle ilgili düşüncelerini açık bir şekilde paylaştı. Ama rejim bugüne kadar bu konuları tartışmaya ya da müzakere etmeye hiç yanaşmamıştı. Bence Soçi zirvesi her anlamda başarılı bir zirve oldu başlangıçta bazı sorunlar ya da aksaklıklar olsada başarılı bir zirve oldu.

Bu teröristin oraya katılmasıyla ilgili biz tabi hemen tepkimizi koyduk ve Rusya’dan izahat istedik ve bu şahsın bir an önce tutuklanıp Türkiye’ye iade edilmesini istedik, kendisi, bu terörist kırmızı bültenle de aranan bir teröristtir. Dün Sayın Cumhurbaşkanımız da Sayın Putin’le yaptığı telefon görüşmesinde bundan duyduğumuz rahatsızlığı iletti, açık net bir şekilde iletti. Esasen Rusya’nın bize verdiği listede de bu şahsın, bu teröristin ismi yoktu, olsaydı zaten itiraz ederdik. Öyle görünüyor ki sahte belgelerle, Sayın Putin de buna vurgu yaptı kendileri de bizzat ilgilenecekler, ülkeye girmiş ve orada değişik yerlerde fotoğraf çektirerek adeta şov yapmaya kalkmışlar. Bundan biz rahatsız olduk ve bir teröristin bizimle iş birliği yapan bir ülkede bu şekilde kolayca gelip gösteri yapması mümkün olmaması gerekiyor. Ama şimdi Rusya bizzat Putin de ilgileniyor, bu konuda Rusya çalışmaları yapıp bize dönecek, durum bundan ibarettir.

SORU- Efendim, Fransa Cumhurbaşkanı Macron operasyon Afrin Operasyonu işgale dönüşmemeli dedi, ama öncesinde HDP Milletvekili Garo Paylan’la bir görüşmesi olmuş, bundan sonra bu açıklamayı yapması dikkat çekti…

SORU- Birde ek olarak efendim, Fransa’da Ermeni soykırımı iddiaları yeniden gündeme getirilmesine dair iddialar da var.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Soçi’yi soracağız dediniz. Şimdi Fransa, Avusturya, odur, budur Ermeni konuları gündeme getirse ne olur, getirmese ne olur? Fransa’da hukuktan bahsediyorlar Fransa Anayasa Mahkemesi’nin çok açık net kararları var, iki defa kararı var. Eğer Fransa hukuka inanıyorsa bunları gündeme getirmemesi gerekiyor. Zaten soykırım tabiri jenerik siyasi bir tabir değildir, hukuki bir tabirdir ve Anayasa Mahkemesi de Fransa’nın bu konuda kararını vermiştir, bu bir.

İnsan Hakları Mahkemesinin de biliyorsunuz geçen sene Doğu Perinçek kararı İsviçre’ye karşı Doğu Perinçek kararında açık net bir şekilde vardır ve iç hukukun da üstündedir. Bunların tekrar gündeme getirilmesi iç siyasete yönelik bir popülizmdir, maalesef bu popülizmi Avrupa’da görüyoruz.
 
Afrin Operasyonuyla ilgili Fransa ya da başka hiçbir ülke bize ders veremez. Bu operasyonun amacının ne olduğunu çok iyi biliyorlar, kendilerine de net bir şekilde anlattık, bilgi de verdik, Dışişleri Bakanı’yla da görüştük, Cumhurbaşkanımız zaten Macron’la görüşüyor. Maalesef bu Avrupalıların şöyle bir iki yüzlülüğü var bunu genel söylüyorum: Yüzümüze karşı konuştukları zaman haklısınız tabi meşru müdafaa hakkınız güvenliğiniz önemli, sonra arkadan böyle değişik konuşmalar yapıyorlar. Biz Fransa değiliz gidip Cezayir’i işgal edelim, biz Fransa değiliz Mağrip ülkelerini veya Afrika’daki Fransa’nın yaptıkları ortada bunları hepsini biliyoruz. Yani Fransa gibi ülkeler, yani bize bu konularda, yani uluslararası hukuka uygun bir şekilde yaptığımız bir operasyonda bize ders vermemesi gerekiyor, hatırlatmada bulunmalarını bile hakaret sayarız, çünkü biz meşru müdafaa hakkımızı kullanıyoruz. Birleşmiş Milletler’in ilgili şartına ve kararlarına, Güvenlik Konseyi kararlarına uygundur ve tüm dünya da bunu kabul etmiştir; dolayısıyla, bu bir işgal değildir. Suriye topraklarının sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü biz herkesten daha fazla daha güçlü bir şekilde destekliyoruz. Bu operasyonun amacı da oradaki Arap, Türkmen, Kürt, yani Suriyeli kardeşlerimize yönelik değildir, Suriye’nin topraklarını teröristlerden temizlemeye yöneliktir, aynı şekilde bize yönelik bir tehdidi yok etmeye yöneliktir. Yani bir taraftan haklısınız deyip de diğer taraftan değişik yöntemlerle bazen sivilleri hatırlatarak, bazen işgale dönüşmesin diyerekten Türkiye’ye uyarıda bulunmasınlar, iki yüzlülük yapmasınlar.

SORU- Efendim, Tillerson görüşmeniz çok kritikti…

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Arkadaşlar, Cumhurbaşkanımız geldi. Tillerson’la da dün görüştük, Soçi’yi de konuştuk, Afrin’i de konuştuk, Münbiç’i de konuştuk.

Teşekkürler arkadaşlar.