Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Dışişleri Sempozyumunda Yaptığı Konuşma, 13 Nisan 2023, İstanbul Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Dışişleri Sempozyumunda Yaptığı Konuşma, 13 Nisan 2023, İstanbul Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Soydaşlarımızla İftar Programında Yaptığı Konuşma, 12 Nisan 2023, Şumnu/Bulgaristan Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Keçiören İftar Programında Yaptığı Konuşma, 10 Nisan 2023, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Afyonkarahisar İftar Programında Yaptığı Konuşma, 9 Nisan 2023, Afyonkarahisar Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Antalya İftar Programında Yaptığı Konuşma, 8 Nisan 2023, Antalya Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Eskişehir İftar Programında Yaptığı Konuşma, 7 Nisan 2023, Eskişehir Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Altındağ İftar Programında Yaptığı Konuşma, 5 Nisan 2023, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun 4 Nisan 2023 tarihinde Uluslararası Demokratlar Birliği tarafından düzenlenen iftar programında yaptığı konuşma, 4 Nisan 2023, Brüksel Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kahramanmaraş Çadır Kenti Ziyaretinde yaptığı konuşma, 26 Şubat 2023, Kahramanmaraş Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Basını Bilgilendirme Toplantısında Yaptığı Konuşma, 26 Şubat 2023, Adıyaman Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Yunanistan Dışişleri Bakanı ile ilgili yaptığı konuşma, 12 Şubat 2023 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Yunanistan Dışişleri Bakanı Sayın Nikos Dendias ile basına yaptıkları konuşma, 12 Şubat 2023 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Azerbaycan Dışişleri Bakanı Sayın Jeyhun Bayramov ile basına yaptıkları konuşma, 11 Şubat 2023, Kahramanmaraş Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun 7. Tematik Kış Kampları etkinliğinde yaptığı konuşma, 2 Şubat 2023, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Antalya Diplomasi Forumu ve IFAT İşbirliğiyle Budapeşte’de düzenlenen panelde yaptığı konuşma, 31 Ocak 2023, Budapeşte Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye Gençlik Vakfı 8. Genç Diplomat Akademisinde yaptığı konuşma, 30 Ocak 2023, İstanbul Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Azerbaycan’ın Tahran Büyükelçiliği’ne yapılan saldırı hakkındaki Açıklaması, 27 Ocak 2023, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Stokholm Büyükelçiliğimiz Önünde Gerçekleştirilen Çirkin Eyleme Dair Açıklaması, 21 Ocak 2023, Antalya Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Houston’da Vatandaşlarla Buluşma Sırasında Yaptığı Açıklama, 19 Ocak 2023, Houston Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Gerçekleştirdiği Görüşme Öncesinde Yaptığı Açıklama, 18 Ocak 2023, Washington Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Cape Town Başkonsolosluğu Resmi Açılış Töreninde Yaptığı Konuşma, 9 Ocak 2023, Cape Town / Güney Afrika Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun TBMM Bütçe Görüşmelerinde Yaptığı Konuşma, 12 Aralık 2022, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun İTÜ'de yaptığı konuşma, 9 Aralık 2022, İstanbul Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde Yaptığı Konuşma, 5 Aralık 2022, Ankara Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun Lodz Fahri Başkonsolosluğumuzun Açılış Töreninde Yaptığı Konuşma, 30 Kasım 2022 Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye-Azerbaycan-Kazakistan Üçlü Dışişleri ve Ulaştırma Bakanları İkinci Toplantısı Sonrası Basını Bilgilendirme Toplantısı, 25 Kasım 2022, Aktau Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde Yaptığı Konuşma, 25 Kasım 2022, Van Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Dostlar Grubu Bakanlar Toplantısı Hitabı, 22 Kasım 2022, Fes Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Girişimi’nin 9. Küresel Forumu Açılış Konuşması, 22 Kasım 2022, Fes
Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Hatay'da STK ve İş İnsanları Buluşmasında Yaptığı Konuşma, 22 Ekim 2022, Hatay

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Sivil Toplum Örgütlerimizin ve iş dünyamızın çok kıymetli temsilcileri bu akşam sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Medeniyetlerin buluştuğu Hatay’ımızda sizlerle beraber olmak bizim için ayrıca mutluluk verici. Çok değerli Valimize bu organizasyonu düzenledikleri için, sizlerle bizi buluşturdukları için huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

Bu akşam İl Başkanımız ve kıymetli milletvekillerimizle beraber sizlerle bu sofrayı paylaşmanın da ayrıca onurunu yaşıyoruz. Hepinize Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın selamlarını, en iyi dileklerini getirdim. Perşembe günü birlikte Karabağ’daydık. Azerbaycan’ın vatan muharebesinden sonra azat edilen Karabağ’daki çalışmaların ne kadar başarılı olduğunu yerinde gördük. Zengilan Havaalanının açılışını yaptık. Demir yolu projelerinin değişik seferlerin temellerini attık. Tarım ve ormancılıkla ilgili projelerin açılışlarını ve temel atma törenlerini de gerçekleştirdik.

Ülkemizin her köşesi ayrı bir güzel, ancak medeniyetimiz beşiği Hatay’ımız bir başka güzel. Hatay deyince sadece bir dünya markası olan arkeoloji müzesi veya her biri sanat eseri olan güzel Hatay yemekleri akla gelmiyor. Elbette gastro diplomasi de bizim için önemli ve bugün yine Altınözü’ndeki zeytin, zeytinyağı ve gastronomi festivaline de bunu önem verdiğimiz için katıldık. Ama Hatay’ımızın ekonomisiyle, artan ihracatıyla her geçen gün güçlenmesinden biz gurur duyuyoruz ve bu sizler sayesinde gerçekleşiyor. Geçen yıl Hatay’ın tarihindeki en büyük ihracat rakamına ulaştığını öğrendim. İhracatta rekor kıran 5 ilimiz arasında yer aldı. İşte TİM kaynaklarına baktığımız zaman yine Kocaeli, Adana, Kütahya ve Kırşehir’den sonra Hatay toplamda 4 milyar dolarlık ihracat geliştirdi. Tabi diğer illerde üretilen ürünlerin ihracatını da buna eklersek Hatay üzerinden gerçekleştirdiğimiz ihracat toplamı 7 milyar doları aşıyor.

Hatay’ın bu başarısında elbette sizlerin rolü büyük. Biz de gücümüze güç katabilmek, Hatay’ımızı daha da zenginleştirmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çalışmaya devam edeceğiz. Hatay Bakanlığım için de stratejik önemi sahip bir ilimiz. Türkiye’deki toplam 7 yurt içi temsilciliğimizden bir tanesini de Hatay’a açtık. Biliyorsunuz büyükelçi temsilci olarak büyükelçimiz, yeni büyükelçimiz, yeni temsilcimiz de göreve başladı. Çok değerli Büyükelçimiz Devrim Öztürk bizim Hatay Temsilcimiz oldu. Devrim Bey herkes tanıyor mu seni? Devrim Bey’i de bir görmenizi rica ediyoruz. Ve kendisi bizim çok değer verdiğimiz bir çalışma arkadaşımız. Daha önce Bangladeş’te Büyükelçimizdi ve Hatay’a en güzel hizmetleri verecektir. Siz de tabi Büyükelçiliğimize ve Büyükelçimizin kendisine ve temsilciliğimize elinizden gelen desteği esirgemeyin, birbirinizi inşallah destekleyeceksiniz.

Çok kıymetli hemşerilerim, iş dünyamızın ve sivil toplum örgütlerimizin değerli temsilcileri, bir sınır ilinde yaşayan sizler bölgedeki gelişmelerin bizleri nasıl etkilediğini belki herkesten çok daha iyi biliyorsunuz. İran-Irak savaşı, Irak’a müdahaleler, Suriye iç savaşı derken yıllardır etrafımızda krizler ve savaşlarla birlikte yaşamak zorunda kaldık. Krizler ve savaşlar ve çatışmaların toplamına baktığımız zaman maalesef yüzde 60’ı kriz ve savaşların, çatışmaların bizim bölgemizde. Hemen etrafımızda ve yine bizim yakın coğrafyamızda. Biz etrafımızdaki bu krizlere rağmen büyüyen, gelişen ve de güçlenen bir ülke olduk çok şükür. Milletimizin girişimciliği, çalışkanlığı ile devletimizin feraseti ve derinliği en güçlü yanlarımızdır bizim. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dünyadaki krizlerin çözümünde öncü rol oynamamız kesinlikle bir tesadüf değil. Bakın Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta sonuç veren diplomatik adımlar sadece Türkiye tarafından atılabildi. Dünyanın en güçlü ülkesi biz değiliz, ama Türkiye’nin izlediği ilkeli, dengeli, girişimci politikalar sayesinde. İstanbul Tahıl Anlaşması biz olmasaydık mümkün olmazdı. Ama bu anlaşmayla başta Afrika olmak üzere gıda krizinin eşiğindeki ülkeler nefes alabildi ve 2008’den sonra ilk defa hububat fiyatlarında bir düşüş de görüldü. Bugün hem Rusya hem Ukrayna Devlet Başkanlarıyla diyalog kanalını açık tutabilen tek lider Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Kıymetli Hataylı hemşerilerim, diplomasi artık hayatın her alanında. Nasıl iç politikadaki her şey diplomasiyi etkiliyor, dünyadaki her gelişmede bizi doğrudan etkiliyor dolayısıyla, diplomasi hayatın her alanında, biz buna topyekun diplomasi diyoruz. Ticaret, turizm, kültür, sağlık, savunma, enerji diplomasisi dış politikamızın ayrılmaz parçaları haline geldi ve biz bundan çok faydalanıyoruz Dışişleri Bakanlığı olarak, diplomatlar olarak. Hem merkezde hem de tüm dünyadaki misyonlarımızla. Bunları aynı denize akan aslında farklı nehirler gibi düşünmek lazım. Her biri milletimizin refahı, birliği, dirliği ve güvenliğine katkı sağlıyor. Salgın ve Ukrayna’daki savaşın etkisiyle bugün küresel ekonomide gerçekten bir buhran dönemi içindeyiz, tüm dünyada ciddi krizler var. Bütün ülkeler ekonomik daralmayı yavaşlatma derdinde. Bırakın büyümeyi arttırmayı, daralmayı şu anda durdurmak, yavaşlatma derdinde. Dünya ekonomisinin 2022 büyüme beklentisi yüzde 3’ler seviyesine geriledi. Yani IMF’nin tahminlerine bakıyoruz Türkiye’yle ilgili Türkiye ve birkaç sadece birkaç ülkenin büyüme tahminlerini yükseltti OECD ve IMF gibi kuruluşlar. Artan gıda ve enerji fiyatları küresel enflasyonu tüm dünyada arttırıyor, büyütüyor.

Türkiye salgın sırasında da, sonrasında da ekonominin çarklarının durmasına izin vermediği için olumlu ayrışan ülkeler arasında. Bugün ihracatımızın bu kadar artmasının sebebi de o. O salgın döneminde ve sonrasında çarkların durmaması için aldığımız tedbirler sebebiyle. Yurt dışındaki 255 temsilciliğimizle ihracatçımızın, iş insanlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin emrindeyiz, hizmetindeyiz. Biliyorsunuz dünyada diplomatik ağ bakımından ilk 5’teyiz 250 misyonumuzla beraber.

Merkez Bankamızın yurt dışındaki temsilciliklerin önemini anlatmak için bu örneği veriyorum, bir çalışmasında yeni büyükelçilik açtığımız 39 ülkeyle ticaret hacmimizin yaklaşık yüzde 26 arttığını görüyoruz. Yani diğer sebeplerden dolayı artışlar elbette var üretim kapasitemiz, ama büyükelçiliklerimizi açtıktan hemen sonra ticaretimizin arttığını görüyoruz. Çünkü iş insanlarımıza da güven geliyor, oraya gittiği zaman kendileriyle ilgilenecek bir büyükelçiliğin, büyükelçinin, ticaret müşavirinin olduğunu bilmek iş insanlarımıza, girişimci insanlarımıza da güven veriyor. Diplomasi ağımız genişledikçe sizlere yeni kapıların açılmasına elbette destek olmaya devam edeceğiz.

Afrika’yla son 20 yılda ticaretimiz yaklaşık 6,5 kat arttı. Yani 4 milyar dolarda olan Afrika’yla ticaretimiz bugün 35 milyar dolara yaklaştı geçen yıl rakamları. Yine Latin Amerika’yla 1 milyar doların altında toplam tüm Latin Amerika ülkeleriyle ticaretimiz vardı ve bu ticaret hacmimiz bugün 15 milyar dolara çıktı. Bu sene 20 milyar dolara da çıkacağını son rakamlardan görebiliyoruz, takip edebiliyoruz. Küresel ekonominin ağırlık merkezi Asya’ya kaydıkça biz de Asya’ya açılım politikalarımızı güncelliyoruz. İşte 2019’da ilan ettiğimiz yeniden Asya Girişimimiz de binden fazla eylem alanında somut adımlar atıyoruz. Asya bölgesindeki ülkeler ve uluslararası ya da bölgesel örgütlerle iş birliğiyle ilgili binden fazla eylem alanında somut adımlar atıyoruz. Yeniden Asya dedik, çünkü ekonominin güç merkezi Asya’ya kayıyor, buna duyarsız kalamayız. Neden yeniden Asya dedik? Çünkü köklerimiz orada, oraya böyle bütüncül bir şekilde iş insanlarımızla, eğitimle, kültürle ve tüm kurumlarımızla oraya dönmemizde fayda gördüğümüz için yeniden Asya dedik. Bunları hayata geçirdikçe tabi Asya’da bir taraftan siyasi gücümüzü artıracağız, ama aynı zamanda Asya’yla ekonomik ilişkilerimiz de büyümeye devam edecek ve bu açılımla birlikte zaten büyüdüğünü de görüyoruz.

Tüm dış temaslarımızda iş insanlarımızın, sivil toplumumuzun önünü açacak hususları gündeme getiriyoruz ve bizim için ekonomi diplomasisi çok önemli. Ve tüm ülkelerle karma ekonomik komisyonu kurulması için ekonomik iş birliği anlaşması imzalıyoruz. Karma ekonomik komisyonunun faydasını görüyoruz. Aynı zamanda serbest ticaret anlaşmaları, diğer taraftan serbest ticaret anlaşması mümkün değilse tercihli ticaret anlaşması. Bazı ürünler dışarıda kalıyor, tercihli ticaret anlaşmalarını imzalıyoruz. Yine ticarette vergi çok önemli, ticarette ve yatırımda çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması. Elbette yurt dışında yatırım yapan, proje üstlenen firmalara güvence olacak yatırımların karşılıklı teşviki ve yine korunması anlaşmalarını da her ülkeyle imzalayama çalışıyoruz.

Diğer taraftan, milli parayla, yani yerel parayla ticaret önemli. Diğer taraftan Türk Hava Yollarının da daha fazla destinasyonlara uçması için çaba sarf ediyoruz. Ayrıca bugün bildiğimiz klasik turizme ilaveten sağlık turizmi gibi, kültür turizmi gibi alanlarda da potansiyelleri değerlendiriyoruz, ülkemiz sağlık turizminde şu anda dünyada üçüncü sıraya geldi. Pandemiyle birlikte, salgınla birlikte ülkemizin sağlık sisteminin ne kadar güçlü olduğu tüm dünyaca da görüldü ve Avrupa ülkelerinde pandemi başlayınca hastaları kapı dışı edilen tüm ülkeler şimdi hastalarını Türkiye’ye göndermeye başladı. Bu kadar yatırım yapıyoruz, şehir hastaneleri, özel sektörün yatırımları var, elbette bundan da gelir de elde etmemiz akıllıca bir harekettir. Vatandaşlarımızın tabi aldığı hizmeti hiç aksatmadan ilave kapasitelerimizi bu anlamda da özel sektör ve devlet olarak kullanmamız ülke ekonomisi için faydalıdır. Tabi uluslararası platformlarda iş dünyamızın önünü açacak adımlara liderlik ediyoruz. İşte ulaşımın ve gümrük tarifeleriyle ilgili ticaretin önündeki engellerin kaldırılması için çalışıyoruz.

Diğer taraftan, taşımacılıkta izinlerin kolaylaştırılması, ek kotaların alınması gibi her alanda ticaretin önündeki tüm engelleri kaldırmak için gece-gündüz çalışıyoruz. Örneğin, geçtiğimiz yıl İstanbul Zirvesinde bir uluslararası teşkilata dönüşen Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde şimdi yatırım fonu kuruyoruz ki, yatırımcılara bu Türk dünyası içindeki yatırımcılara da fon sağlayalım ki gitsinler, yatırım yapsınlar, ticaret yapsınlar, özellikle orta koridorun canlandırılması için gerekli projelere de kaynak aktaralım diye bir fon oluşturuyoruz. Gelecek haftalarda 11 Kasım’da Semerkant’ta düzenleyeceğimiz Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesinde inşallah bu fonun kurulmasıyla ilgili kararı alacağız. Üye devletler de Türkiye artık yatırımın, finansın merkezi İstanbul Merkez İstanbul’da olmasını istiyor. Belki Kırgızistan’da da bunun bir şubesini açarız, o gün Dışişleri Bakanları Toplantısında bunu teklif ettim.

Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan’la kurduğumuz üçlü ve dörtlü mekanizmalarla enerji, ulaştırma ve ticaret alanlarındaki iş birliğimizi derinleştiriyoruz. Çünkü Ukrayna Savaşıyla birlikte kuzey koridor artık Rusya’dan geçen kuzey koridor alternatif değil, tüm Asya’yla, Avrupa arasındaki ticarette ana güzergah doğu-batı orta koridor, Hazar geçişli orta koridor. Bu güzergahta kimler var? Yine Orta Asya ülkeleri var, Azerbaycan var, Gürcistan var ve Türkiye var. Ermenistan, Azerbaycan’la bu imzaladıkları anlaşma gereği bu projeleri hayata geçirirse Ermenistan’da burada önemli bir aktör olacak, onların da faydasına olacak. Dolayısıyla, bu koridorların veya geçiş yollarının hayata geçmesi herkesin yararına olacaktır. Ermenistan yıllarca kendisini izole etti Azerbaycan topraklarını işgal ederek. Şimdi Azerbaycan topraklarını Karabağ zaferiyle geri aldıktan sonra bir fırsat ortaya çıktı barış fırsatı bunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Derdimiz bizim insanımızın önünü açmak, ülkemizin daha fazla zenginleşmesine katkı sağlamaktır, diplomasinin de zaten temel amaçlarından bir tanesi budur.

Saygıdeğer konuklar, hanımefendiler, beyefendiler …(Video Kesintisi) … bir ülkenin yumuşak gücüdür, yani bir ülkenin itibarı sadece yani sert güçle, savunmayla, savunma gücüyle olmaz. İnsanlara yardım ederseniz adalet dağıtırsanız, mağdurların, mazlumların yanında olursanız, güçlünün değil de haklının yanında olursanız size olan güven daha da artar ve kalıcı olur. Çünkü biz hiç kimseyi hor görmüyoruz, kimseye tepeden bakmıyoruz. Yunus’un dediği gibi, yaratılanı Yaratandan dolayı seviyoruz. Ve ama bize de tepeden bakanlara haddini bildiriyoruz, bizimle göz seviyesinde konuşmaları için gerekli terbiyeyi de yapıyoruz. Yani Türkiye’yle, Türk milletiyle nasıl konuşulacağını da herkese itinayla öğretiyoruz.

Sorunlar var dedik, çatışmalar var dedik, işte yanı başımızda Suriye’de 11 yıldır yaşanan dram ortada, bunu en çok siz hissediyorsunuz. Benzer dramlar Libya’da var, Irak’ta var ve buralarda bunlar daha da derinleşmesin diye ve Suriye’deki bu iç savaş 11 yıldır devam ediyor. Diğer ülkeler de bu duruma düşmesin diye canla, başka çaba sarf ediyoruz. Eğer biz olmasaydık Libya bugün bir Suriye olurdu. Eğer Trablus’a yapılan saldırıyı biz püskürtmeseydik olurdu, ama bugün Libya’yla deniz yetki alanları anlaşması imzalıyoruz, en son hidrokarbon anlaşması imzaladık. Birileri kuduruyor da, sana ne ben istediğim ülkeyle anlaşma imzalarım. Libya Hükümeti Malta’yla imzalayınca sorun yok, bizimle imzalayınca bu Hükümet anlaşma imzalayamaz diyor. Yani bu ayrıcalık sadece Avrupa Birliği üyelerinde mi var? Malta’nın kendisi bile şaşırdı bu tepkilere, çünkü Malta dürüst ve adaletli tutum sergileyen bir ülke. Kendisi küçük, ama nüfusu küçük bir ada devleti ama duruşuyla, ilkeli duruşuyla, saygın bir ülke onlar da şaşırdılar. Bizde imzaladık kimse bir şey demedi, siz imzalayınca niye tepki geliyor diye bize de söyledi. Sonuçta Suriye’nin ülkemize yönelik bir terör yuvası haline gelmesine de izin vermememiz gerekiyor. Suriye’nin bölünmesine izin vermememiz gerekiyor. Özellikle Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK’ya, YPG’ye, PYD’ye ülkeyi bölmesi için aydınlıkçı gündemini devam ettirmesi için verilen desteklerinde farkındayız, buna da engel olmak için her türlü tedbiri alıyoruz ve alacağız. Nasıl kuzeyde güvenlik koridorları terör koridoru kurmak isteyenler önce DAEŞ’ti, sonra PKK. Bunlara darbe vurarak güvenlik koridorları kurduysak, Suriye’nin de bölünmesine izin veremeyiz. Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Ve bundan sonra da bu konularda bugüne kadar olduğu gibi ne gerekiyorsa da yapacağız, bunu da siz Hataylı hemşerilerimizle paylaşmak isterim.

Tabi Suriye meselesinin de siyasi şekilde çözülmesi yani siyasi çözüm burada hayati derecede önemli. BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde rejimle muhalefetin bir anayasa ve sonra bir seçim süreci dahil hepsini içeren bir yol haritası konusunda uzlaşması gerektiğini söylüyoruz. Bundan rahatsız olanlar da var, başka bir çare var mı onu söyleyin? Yani bu iç savaş 50 yıl daha sürsün mü? Suriye’nin birliği, bütünlüğünün devam etmesi için teröristlerden bahsetmiyoruz biz terörist teröristtir, ama ılımlı muhaliflerle rejimin bir yol haritası üzerinde mutabakata varması gerekiyor. Ancak Suriye’de birliği, beraberliği bu şekilde tesis edebiliriz. Ancak ülkesine dönmek isteyen başta Türkiye’deki Suriyeliler dahil bu şekilde onları ülkelerine güvenli bir şekilde döndürebiliriz. Evet, biz güvenli bölgelere 520 binden fazla Suriyeliyi döndürdük. Evet, İdlib bölgesinde yaptığımız briket evlerle birçok milyonlarca Suriyelinin Türkiye’ye gelmesi değil, orada yaşaması için gerekli desteği veriyoruz. Elbet yeni 250 bin konutluk projemizle beraber 1 milyondan fazla Suriyeliyi yine güvenli bölgelere döndüreceğiz. Ama Suriye’nin her yerine yani oralardan gelen insanların da dönmesi için başka da çare yok. Bir ülkenin istikrarı ve huzuru için, birliği için bu uzlaşının şart olduğunu bir kere daha vurgulamak istiyoruz.

Yani bu önümüzdeki süreçte Suriye’nin bu tarafları arasında bir anayasa komisyonunda da netice almaları için biz çabamızı sürdüreceğiz. Suriye’de geçiş sürecinin başlaması bu uzlaşma bakımından da önemli bir aşama olacaktır. Aynı şekilde anayasayı da biraz önce söylemiştim. BM gözetiminde adil ve şeffaf bir seçimin Suriye’de yapılması için biz de gerekli desteği vereceğiz. Bu amaçla kurulmasına öncülük ettiğimiz anayasa komitesinin de artık 9 turda bir netice alınmadı, bu önümüzdeki turlarda netice alması için de gerekli çalışmaları sürdüreceğiz garantör ülkelerle birlikte.

Yani bu konuyu en son geçen ay New York’ta Rus ve İranlı mevkidaşlarımla da görüştük. Bakınız dedik Astana Platformu diyoruz, Astana Platformuna alternatif oluşturmak isteyenler var. Biz bu platformda esir takası dahil anayasa komisyonu birçok mesafe kat ettik, ama sonuç yok. Eğer sonuç odaklı olmazsa Astana Platformu da zayıflar ve ortadan kaybolur. Dolayısıyla, sonuç odaklı adımların atılmasının zamanı geldi ve geçti bile diye uyarılarımızı da yaptık.

Yine Suriye’nin Özel Temsilcisi Pedersen’la da aynı şekilde çalışıyoruz o toplantıya da … yine ülkenin kuzey batısında … yine Cilvegözü Sınır Kapımız üzerinden bölgeye gönderilen BM insani adımların koordinasyonu … ve 6 aylık bir uzatma oldu, ama Rusya’ya 1 yıllık olması konusunda … Suriyeli mültecilere destek veren sivil toplum örgütleri de var. Ve hepinize bu gönülden yaptığınız çalışmalar için de teşekkür etmek istiyorum … ülke kendi topraklarına bu kadar göçmen gelmesini istemez … bu iş bir sosyal problem, siyasi problem olmaya da … sentezini iyi yapmak önemli. Sadece göçmen düşmanlığıyla bu sorunların … pandemi öncesinde 80 milyon olan dünyada göçmen ve mülteci sayısı … ülkesini terk eden insanlar buna dahil değil, bu maalesef önümüzdeki yıllarda da … buna bir çare bulamadığı da aşikar dolayısıyla da bununla da baş etmek durumundayız politikalar … üstlendiği yükün azaltılması bakımından da önemlidir … bir başka konu Suriyeli kardeşlerimizin biraz önce de söyledim ülkelerine dönme … gönüllü ve onurlu dönüşleri de artırarak inşallah devam ettirmiş olacağız.

Değerli hemşerilerim … bunları takip ediyoruz. Dünyada köklü değişimler var ve bu dönemde Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının da aynı zamanda bunlarla mücadele ederken Türkiye yüzyılı olması için çalışıyoruz. Bu hayal mi? Hayal değil. Gelecek sene Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak edeceğiz ve Cumhuriyetimiz ikinci asrına girecek. Dolayısıyla, Cumhuriyetimizin ikinci asrı Türkiye asrı olacaktır. Ve bunun için hedefleri, vizyonları ortaya koyuyoruz. İnşallah ayın 28’nde Türkiye Yüzyılı Vizyonumuzu Sayın Cumhurbaşkanımız tüm milletimizle ve dünya kamuoyuyla da paylaşmış olacak. Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz, son 20 yıla bir asra bedel eser başarıyı hep birlikte başardık. Dolayısıyla, Türkiye yüzyılı da bir hayal değildir. İnşallah önümüzdeki nice 20 yıllarda bunun ötesine hep birlikte geçeceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde önümüzdeki yüzyıl bizim için başarı dolu yıllar olacaktır. Daha fazlasını yapacağız, daha fazlasını başaracağız ve bizim lügatimizde durmak yok. Yolumuza durmadan, yorulmadan inşallah devam edeceğiz. Çevremizdeki fırtınalar büyük olabiliri, inişli çıkışlı krizler olabilir, ama biz bunlara beraber göğüs gereceğiz ve gerekli dirayeti göstereceğiz. Ama aynı zamanda her kriz beraberinde birçok fırsat getirir bu fırsatları da en iyi şekilde değerlendireceğiz.

Hatay’ın yetiştirdiği değerli fikir insanımız Cemil Meriç’in sözleriyle ifade edersem; ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir. Bu duygularla hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Bu akşam bizlerle beraber olduğunuz için çok çok teşekkür ediyorum. Şimdi sorusu olan varsa sizler bir taraftan yemeğinizi lütfen yiyin, servisler de yapılsın. Ben de sizin sorularınızı elimden geldiği kadar cevaplamaya çalışacağım.

Kıymetli basın mensupları sizlere de çok teşekkür ediyorum.

* Interpress deşifresidir.