DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Arkadaşlar bizim Amerika’ya teklifimiz
oldu. Ve Amerika’nın S-400, F-35 veya NATO sistemleriyle ilgili bazı
iddiaları oldu. Yani S-400’ün F-35’lere ve NATO sistemlerine tehdit
oluşturabileceğini söylediler. Biz de bunun karşılığında ortak bir çalışma
grubunun, ortak bir komisyonun kurulması teklifinde bulunduk. Ve bu
komisyonun içinde NATO’nun da olması gerektiğini söyledik. Amerikalılarla
şimdi bu komisyon kurulsun mu, kurulmasın mı, komisyonun amacı nedir,
neleri görüşecektir, bu konularda görüş alışverişinde bulunuyoruz ve bu
aşamadayız. Yani şu anda erteleme ya da başka durdurma gibi herhangi bir
şey söz konusu değil, gündemde de değil. Biz böyle bir çalışma grubu
olacaksa ön şartsız bir şekilde bunu yürütmek isteriz, başlatmak isteriz.
Ve Amerika’nın ortaya attığı iddialar ya da endişeler doğru mu değil mi
uzmanlar bu konuda karar versin. Biz bu konuda kendimize güveniyoruz, o
nedenle de böyle bir yapıcı teklifte bulunduk. Amerika da kendisine
güveniyorsa, daha önce de söylediğim gibi bu önerimizi kabul etmesi lazım.
İşte bu konuda karşılıklı nasıl olacak ve neleri görüşeceğiz,
görüşmeyeceğiz o konularda Türkiye ile ABD arasında görüş alışverişi devam
ediyor. Şu anda netleşen bir şey yoktur.
SORU- Sayın Bakanım peki, komisyon teklifine Amerika tarafı olumlu
yaklaşırsa, bu konuyla ilgili çaba, sinyal gelirse erteleme için bir şey
olur mu, bir adım olur mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi ertelemeyi niye biz konuşalım?
Ertelemeyle bu sürecin bir ilgisi yok, bu bitmiş bir anlaşmadır. Şu anda
ertelemeyle ilgili konuyu konuşmanın zamanı da değil. Bu komisyon oturur
çalışır ve raporunu da hazırlar, ondan sonra biz değerlendirmemizi yaparız,
yani bu ön şartlarla bir yere varmak mümkün değil, biz onu söylemeye
çalışıyoruz. Bizim teklifimiz son derece sarihtir, iyi niyetlidir,
yapıcıdır. Amerika da eğer yapıcıysa ve iyi niyetliyse bu teklifimizi kabul
eder ve uzmanlar bunu değerlendirir.
SORU- Sayın Bakanım, bir takvim var mı bu komisyonla ilgili görüşmeler için
öngörülen, zira kısa süre içerisinde S-400 bataryalarının Türkiye’ye
gelmesi bekleniyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi görüş alışverişinde bulunuyoruz
karşılıklı nasıl olabilir diye birbirimize görüşlerimizi aktardık,
aktarmaya devam edeceğiz. Önce bu konuda bir mutabakat olması lazım ki
ondan sonra çalışma grubu olacak mı, olmayacak mı buna göre karar vermemiz
lazım.
SORU- Efendim, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo Rusya’daydı, görüşmeler
gerçekleştirdi. Tabii bir yandan da bu S-400 meselesi de devam ediyor ama
bir taraftan İdlib sorunu da giderek de aslında derinleşerek devam ediyor,
bu konuyla ilgili görüşleriniz nedir acaba? Ne zaman görüşeceksiniz Sayın
Pompeo’yla?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ben Lavrov’la bu konuyu görüştüm, daha
sonra Cumhurbaşkanımız Erdoğan Putin’le telefonla görüştü iki gün önce
akşam iftardan sonra. Milletvekillerimize ve Bakanlarımıza Genel Merkezdeki
iftardan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Putin’le görüştü, ben de odadaydım.
İdlib konusunda çalışma grubunun bir an önce biraraya gelmesi konusunda iki
devlet başkanı mutabık kaldılar. Biz de Milli Savunma Bakanlığımız,
Genelkurmayımız, İstihbaratımız ve Dışişleri Bakanlığı olarak bu süreci
yürütmekle mükellefiz ve çabalarımızı yoğunlaştırdık. Öncelikle rejimin bu
saldırgan tutumu değişmesi lazım, yani saldırıların durdurulması lazım. Bir
taraftan siyasi süreç konuşulurken, Astana’dan daha yeni döndük, Anayasa
komisyonunun kurulması konusunda büyük bir mesafe kat etmişken, yaklaşımlar
olmuşken rejimin sahadaki saldırganlığı her şeyi berbat edebilir, önce bunu
durdurmamız lazım. Bu arada karşılıklı iddialar var, işte tacizler geliyor,
gelmiyor diye. Bunların da sahada delilleriyle masaya konup incelenmesi
için de bu çalışma grubunun bir an önce biraraya gelmesi gerekiyor, şimdi
buna çaba sarf ediyoruz.
SORU- Efendim, Türkiye’nin tavrı ne olur, orada çünkü gözlem noktalarımız
var ve yakın noktalarda bulunuyor?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bizim tavrımız gayet net, saldırıların
durması gerekiyor. Rejimin garantörü İran ve Rusya’dır, İran ve Rusya’nın
bu konuda yükümlülüğü var. Bizim tabii orada gözlem noktalarımıza yönelik
bir saldırı yok. Bu konuda bir sıkıntımız yok ama endişelerimiz var, her an
her şey olabilir bu saldırı çerçevesinde, bunun durdurulması için çaba sarf
ediyoruz.
SORU- Efendim, bir provokasyon ihtimaline ya da bir saldırı ihtimaline
karşı takviye güvenlik önlemleri alınıyor mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Onu Genelkurmay Başkanımıza ve Milli
Savunma Bakanımıza sormanız lazım, ama sahada arkadaşlarımız bildiğimiz
kadarıyla, İstihbaratımızın da desteğiyle zaten gerekli çalışmaları
yapıyor, detaylarını onlara sorsanız daha sağlıklı cevap verebilirler.
SORU- Kırgızistan’la ilgili bir sorumuz daha olacak, geçtiğimiz günlerde
bir iftar davetinde, Sayın Büyükelçinin katıldığı bir davetle ilgili
sıkıntı yaşandı, bununla ilgili ne söylersiniz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kırgızistan Büyükelçisine de, kendisi de
yeni geldi, bu durumu tabii biz aktardık ve Kırgızistan Dışişleri Bakanı
Cengiz kardeşim Türkiye’deyken de bu konuyu kendisiyle başbaşa detaylı bir
şekilde konuştuk. Kırgızistan bizim için kardeş ülkedir. İlişkilerimizi
zehirlemek için FETÖ’nün orada yoğun çaba sarf ettiğini biliyoruz. Maalesef
FETÖ, Kırgızistan’da da Türkiye’de geçmişte olduğu gibi birçok kuruma
sızmıştır ve yoğun bir Türkiye aleyhine kampanya yürütüyorlar. Ama yeni
yönetimin Kırgızistan’da FETÖ’ye yönelik aldığı tedbirleri de memnuniyetle
karşılıyoruz. En son yine bir mülkiyet konusunda Yüksek Mahkemenin verdiği
karar da esasen bir dönüm noktasıdır. Fakat o gün tabii burada devlet
kurumu değil bir FETÖ üyesinin iftara davet edilmesinden sonra
Büyükelçimizin verdiği tepki doğaldır ve doğru bir davranışta bulunmuştur,
ben bir FETÖ’cü ile aynı yerde teröristle bulunmak istemem diyerek orayı
terk etmiştir. Ben olsam, ben de aynısını yapardım. Dolayısıyla
Büyükelçimizi bu doğru tutumundan dolayı huzurlarınızda tebrik etmek
istiyorum.
SORU- Efendim, Ömer el Beşir’in kardeşinin Türkiye’de olduğu iddiaları var
Sudan Askeri Konseyi’nden gelen. Bu iddialara yorumunuz ne olur?
Bir de, Brüksel’de Azerbaycan Dışişleri Bakanı ile Güney Kıbrıs Dışişleri
Bakanı görüşme gerçekleştirdi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz, Doğu
Akdeniz’deki tansiyonu da hesaba katarsak.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Uluslararası ilişkilerde herkes herkesle
görüşür, yani burada bir mahsur görmüyoruz. Azerbaycan Dışişleri Bakanı
Ermenistan Dışişleri Bakanı’yla da görüşüyor, işgal edilmiş topraklar ve
diğer konularda. Bazen bu Kıbrıs konusunda gayriresmi bir şekilde Rum Lider
Anastasiadis’le ben de görüşüyorum. Yine AKEL’in Genel Sekreteri Türkiye’ye
geldi, görüştük. Burada önemli olan Kıbrıs konusunda Azerbaycan’ın
tutumudur. Azerbaycan her zaman bizim yanımızda olmuştur, bundan şüphemiz
yok.
Doğu Akdeniz’deki gelişmeler konusunda daha önce açıklamalar yaptık. Biz
burada Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının hakkını sonuna kadar
savunacağız. Bazı ülkelerden tepkiler gelmişti, arkadaşlarımız P5 ve AB
üyesi ülkelerinin Büyükelçilerini Bakanlığa davet ederek bir
bilgilendirmede bulundular, bilgilendirdiler ve herkes gerçekleri gördü.
Şimdi Türkiye kendi kıta sahanlığında sondaj çalışmalarını pekala yapar.
Bizim kabul etmediğimiz ve içinde olmadığımız münhasır ekonomik bölge ilan
edilmesi herhangi bir ülke tarafından, bunun geçerli olduğu anlamına
gelmez. Bizim olur vermediğimiz ve içinde olmadığımız bu tür açıklamaların
hiçbirisi kabul görmez, bizim için de makbul değildir.
Diğer taraftan, Türkiye kıta sahanlığını Birleşmiş Milletler’de zaten
kaydetmiştir. Aynı zamanda KKTC’nin ruhsat verdiği alanlarda da sondaj
çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kıbrıs Rum Yönetimi bizim defalarca
uyarmamıza rağmen Avrupa Birliği’ni ve uluslararası toplumu uyarmamıza
rağmen Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına almadan tek taraflı
sondaj çalışmalarını yürütüyor, sorun buradadır, bu sorunu çözmek
gerekiyor. Türkiye’ye yönelik söylemlerde bulunmak yerine sorunu kökten
çözmek lazım. O zaman işte Kıbrıs etrafında var olan rezervler iyi bir
şekilde değerlendirilir ve Türkiye üzerinden de uluslararası piyasalara
aktarılabilir, gönderilebilir. Bu akılcı yaklaşım yerine tek taraflı
adımlar atarsa, biz de gereğini yaptık, yapıyoruz ve yapacağız.
SORU- Efendim, Yönetim Hizmetleri’ne yeni atanan Genel Müdürle ilgili
sosyal medyada bazı eleştiriler oldu, bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Neden, ne diye olmuş sosyal medyada
eleştiriler?
SORU- İmam Hatipli olmasına bağlı durumlar.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Halen bu ülkede insanları İmam Hatipli,
İmam Hatipli değil diye ayırt ediyorsak gerçekten üzüntü duyarım. Hangi
liseden mezun olduğu önemli değil. Benim Bakanlığımda İmam Hatip mezunu
diplomatlar da var. Bir önceki Bakan Yardımcım, şu anda milletvekilimiz,
Dışişleri Komisyonu Başkanvekili Ahmet Yıldız da İmam Hatip mezunudur. İmam
Hatipten mezun olmuş, kolejden veya Anadolu’dan herhangi bir liseden mezun
olmuş insanlar arasında ayrım yapmak doğru değildir. Ayrıca, Bekir Beyin
yaptığı görevlere baktığımız zaman gerçekten bu anlamda tecrübeli bir
arkadaştır. Ulaştırma Bakanlığı’nda Genel Müdür olarak çalışmıştır. Ayrıca
Avrupa Birliği Bakanlığı’na bağlı Ulusal Ajans’ta Genel Koordinatör olarak
görev yapmıştır ve yine Avrupa Birliği’yle ilgili alanda ciddi bir
tecrübesi vardır.
Diğer taraftan, eğitimine baktığımız zaman, iki tane üniversite mezunu ve
doktorası var. Üç tane dili benden daha iyi konuşuyor. Şimdi kriter nedir?
Mezun olduğu lisenin ne olduğu mudur, bu şahsın bilgi birikimi var mı, yok
mu, buna bakmak lazım. Bu tür suni eleştirileri biz doğru bulmuyoruz.
Diğer taraftan Bekir Gezer Bey, personel konusunda da yine Türkiye’de en
uzman arkadaşlarımızdan bir tanesidir. Peki, neden böyle bir Genel Müdürlük
ihdas ettik ve bir Genel Müdür atadık?
Bizim İdari Mali İşler Başkanlığımız var, yine Personel var, şu anda
personelin başında da çok değerli bir Büyükelçimiz Damla Yeşim Say
Hanımefendi görev yapıyor. Diğer taraftan BTED dediğimiz, yeni isimleri
değişmiştir yeni yapılanmayla, ama bu bilgi iletişim teknolojilerinin
içinde olduğu, idari mali işler ve de personel.
Şimdi burada hepsini biz bir çatı altında toplamak istedik. Esasen bizim
diplomatlarımız, yani Bakanlığımızda çalışan diplomatlarımız bana göre
dünyanın en başarılı, en bilgili donanımlı diplomatlardır ve ben
arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Bu tür tartışmalar arkadaşlarımızı da
yıpratıyor. Fakat bu konularda personelde, idari mali işlerde ve de bilgi
iletişim teknolojilerinde, buna benzer birimlerde devamlılık gerekiyor. Bir
Büyükelçimiz geldiği zaman bu görevi üstlendiği zaman iki sene sonra tayini
çıkıyor, yeni bir arkadaşımız geliyor.
Ayrıca, bizim diplomatlarımız tekrar söylüyorum, dünyanın en donanımlı en
başarılı diplomatlarıdır. Kendi alanında görev alması gerekiyor. Yani
diplomasi alanında, personel konusunda tabii ki kariyer memurları da olduğu
için içinde yine Meslek Memurlarımız, Konsolosluk İhtisas Memurlarımız da
olması gerekiyor. Fakat idari mali işlerde, muhasebe işlerinde Büyükelçinin
ne işi var? Onlarla Büyükelçilerimizin zaman kaybetmemesi gerekiyor, kendi
alanında çalışırsa o zaman Bakanlığımıza ve diplomasimize daha çok katkı
sağlarlar. Yani biz tüm atamalarımızda gerçekten çok titiz bir şekilde buna
dikkat ediyoruz, Büyükelçi atarken de öyle. Bakanlık içinde yine tüm
atamalarda objektif kriterler koyuyoruz.
Eskiden belli bir grup diplomat sadece iyi yerlere giderdi, Bakanlığa
döndükten sonra onlar iyi yerlerde görev alırlardı. Şimdi her diplomatımız,
her iyi diplomatımız Afrika’ya da gidiyor, Avrupa’ya da gidiyor, Asya’ya da
gidiyor, Latin Amerika’ya da gidiyor. Ve oralardan gelen Büyükelçilerimiz
ve diğer diplomatlarımız da Bakanlığımızda yine aynı kriterler çerçevesinde
iyi çalışan arkadaşlarımıza en iyi yerlerde hak ettiği görevleri veriyoruz
ki şunu söylemeye çalışıyoruz, artık dünyada tüm bölgeler bizim için
önemlidir, tüm arkadaşlarımız her yere gidebilir. Her yerden gelen
arkadaşlarımız da her noktaya görevlendirilebilir. Yani ayrım yoktur. Belli
bir bölgeye gönderilmiş diplomatlar ikinci sınıf diplomatlar değildir. Biz
bunu yapmaya çalışıyoruz. Bakanlığımıza adaleti getirmeye çalışıyoruz. Ve
bu konuda da tüm arkadaşlarımızla uyumluyuz. Gerçekten ben böylesine
başarılı, çalışkan ve tüm dünyanın takdirini kazanmış diplomatlarla da
çalıştığım için gurur duyuyorum. Ve Bakanlığımızı ve diplomasimizi bu
şekilde geliştirmeye çalışacağız. Bu tür suni tartışmalara kimsenin
girmesine hiç gerek yok.