Hanımefendiler, değerli mevkidaşlarım, hocalarım, basın mensupları, sevgili
gençler, kıymetli misafirler, kış mevsiminin bir anlık, güneşin ise bir
yaşam tarzı olduğu, geleneği simgeleyen zeytin ağacının yeniliği ve umudu
simgeleyen badem ağacına komşu olduğu, Asya, Avrupa ve Afrika’nın birbirine
kaynaştığı, dünya nüfusunun her yıl gelmeyi iple çektiği Antalya’mıza hoş
geldiniz.
Dünyanın ilk meclisi Patara’nın ev sahibi olan, yani insanın konuşarak,
müzakere ederek, sorunlarına çözüm arama geleneğinin başladığı bu kentte
Antalya diplomasi Forumunu zat-ı devletlerinin himayelerinde düzenliyoruz.
Bugün dünya siyaseti yine bir düşünce ekosistemine kavuşuyor. 2019 yılında
temelini attığımız forum, gözlerini zorlu, ama umutlu bir dünyaya açıyor.
Zor ve umut arasındaki köprüyü ise ortak düşünce ve ortak hareket
oluşturacak. Bu salonda bulanan, bizi internet üzerinden izleyen ve
izleyecek olan hiç kimse son birkaç yılda yaşadığımız türden bir küresel
salgını daha önce yaşamadı. Maalesef çok insanımızı kaybettik, hepsini
rahmetle anıyoruz.
Acımız kadar ümidimiz de büyük, tarihte hiçbir küresel salgına karşı
insanlık bu kadar hızlı şekilde aşı geliştiremedi. Türkiye’den Almanya’ya
giden iki değerli bilim insanının başarısı yabancılar iflah olmaz bir
husumet ve korkuyla bakan kesimlere de ders oldu. Sınamalar mı kazanacak,
ümit mi galip gelecek?
Saygıdeğer cumhurbaşkanları, değerli konuklar; sınamaları, risk ve
tehditleri küçümseyemeyiz. Esasında devletlerarası, milletlerarası
ilişkilerin en akışkan, en belirsiz dönemlerinden birini şaşıyoruz, güç
dengelerinde sürekli bir değişim var. Devletler işbirliğinin yanında bir
rekabet, hatta mücadele halinde. Güçlü bir türbülansta ayakta durmaya
çalışan bir uluslararası sistemin çığlıklarını duyuyoruz. İnsanoğlu hala
adaletsizlik, açlık, kuraklık, çatışma, düzensiz göç ve salgın
hastalıkların pençesi altında inliyor. Popülizm, yabancı düşmanlığı ve
İslam karşıtlığı yükseliyor. İklim değişikliği, terörizm hala hepimizi
sınıyor, başlayan çatışmalar da sonlandırılamıyor. Temel dış politika
aktörleri tarih içinde çok değişmedi aslında, ancak paydaşlar çoğaldı,
sivil toplum, yardım ve düşünce kuruluşları, iş dünyası, medya, sanat ve
bilim çevreleri artık diplomasinin etkin oyuncuları. Diplomasi bu
çalkantılı ve çok paydaşlı dönemde her zamankinden daha fazla ihtiyaç
duyduğumuz bir siyaset aracı. Bunların hepsi yenilikçi diplomasi kavramını
karşımıza çıkarıyor. Bu kavram 2017 yılında Zat-ı Devletlerinin
Büyükelçiler konferansı nutkunda ifadesini bulan girişimci ve insani dış
politikamızın ve 2019 yılında dünyaya ilan ettiğimiz yenilikçi gündem
mantığını oluşturuyor.
Bir yandan dış politikanın yüz yıllardır kullanılan geleneksel yöntemlerini
en etkin şekilde kullanıyoruz. Türkiye, en zor coğrafyalar dahil dünya
üzerinde uzman kadroları emanet ettiğimiz 252 temsilcilik ile en büyük
beşinci hariciye teşkilatına sahip. Gerek liderler düzeyinde, gerek
Büyükelçiler düzeyinde dünyanın her köşesinde sorun çözmeye çalışan
girişimci bir diplomasi uyguluyoruz.
Diğer taraftan, yeniden Asya, dijital diplomasi ve bugün bizleri burada
buluşturan Antalya Diplomasi Forumu girişimleriyle geleceğin etkin dış
politika enstrümanlarını oluşturduk. Değişime, karşımıza çıkan farklı
sınamalara karşı yeni bir mecra, hatta yeni bir politika aktörü daha ortaya
koyuyoruz. Bir şeyi biliyoruz, aynı şeyleri tekrar tekrar yaparak farklı
sonuçlar elde edemeyiz. İşte bu yüzden Antalya Diplomasi Forumunun bu yılki
başlığını yenilikçi diplomasi, yeni dönem yeni yaklaşımlar olarak
belirledik. Yaklaşımlarımızı, enstrümanlarımızı, aktörlerimizi,
girişimlerimizi platformlarımızı gözden geçirmek zorundayız, gerektiğinde
bunları yenilemeye ve çeşitlendirmeye mecburuz. Bu yüzden diplomasi
siyah-beyaz ağır çekim sessiz bir film gibi değil, üç boyutlu bir renk
cümbüşü olarak görmek ve kurgulamak durumundayız ve azmindeyiz.
Dış politika ve diplomasi durağan değil, dinamik bir siyaset alanıdır,
Sayın Cumhurbaşkanımızdan öğrendiğimiz de budur. Dış politika aynı zamanda
bir düşünce, bir inovasyon alanıdır, çünkü diplomasi zihinlerde başlar.
Burada biz rekabetçiliğini değil uluslararası işbirliğini öne
çıkarmaktayız, çünkü birlikte düşünmeden birlikte harekete geçemeyeceğiz,
birlikte harekete geçmeden de insanlığın karşı karşıya olduğu sorunlara
çözüm bulamayacağız. Antalya Diplomasi Forumu birlikte düşünme ve hareket
tarzları geliştirmek için diplomasi dünyasına yeni bir ortam, yeni bir
sahne sunuyor.
Sayın Cumhurbaşkanım, Saygıdeğer Hanımefendi, sayın devlet başkanları,
hükümet başkanları, değerli konuklar; sanırım Antalya Diplomasi Forumu,
henüz daha ilk fiziksel toplantısını dahi yapmadan tanınmış, hatta belirli
bir ivme kazanmış dünyanın ilk ve tek düşünce platformu. ADF bu ilk yıllık
toplantısından önce çalışmalarına teknolojinin imkânlarından faydalanarak
başladı. Arabuluculuk konusuna hasrettiğimiz ilk çevrimiçi toplantıyı
düzenlediğimizde dünya henüz webinar kelimesine yeni alışmaktaydı. Bugüne
kadar hepsi üst düzey çevrimiçi 7 toplantı düzenlendi. Münih’ten Bişkek’e
fiziksel toplantılarımız da oldu.
Ayrıca, sosyal medya platformları üzerinden ADF söyleşileri, ADF 120 saniye
ve ADF fikir gibi formatlarla değişik görüşleri takipçileriyle buluşturmaya
devam etti.
Antalya Diplomasi Forumu, yeni teknoloji ve yenidünya koşullarının bir
temsilcisi olarak yaşam buldu, bu yaklaşımı devam ettirmek azmindeyiz.
Antalya Diplomasi Formu bundan sonra da bir öngörü, vizyon ve teknoloji
ekosistemi olarak düşünce dünyasına hizmet verecektir.
Forumun bu ilk yıllık toplantısında toplam 25 oturum düzenleyeceğiz,
bunlardan ikisi liderler forumu şeklinde olacak. Bu oturumlarda bazen
yüzümüzü küresel ortama çevirerek tüm insanlığı ilgilendiren ortak
eğilimlere bakacağız, bazen de yakın coğrafyamızdaki bölgesel konulara
odaklanacağız. Üç gün boyunca güncel sorunlara hangi yeni yaklaşımları
getirebileceğimizi birlikte tartışacağız. Ve tabii dış politika aktörleri
olarak kadın ve gençleri öne çıkaracağız.
Saygıdeğer katılımcılar, bugün burada diplomasiye katkı veren devlet
adamlarından akademisyenlere, özel sektörden medyaya ve kanaat önderlerine
kadar farklı kesimlerin fikirlerini buluşturmayı amaçladık.
Antalya Diplomasi Forumuna sadece bugünün değil yarının liderleri olacak
gençlerimizi davet ettik. Farklı coğrafyaların kendine has ses, düşünce ve
deneyimlerini de biraraya getirmek istedik, özellikle Afrika, Asya ve
Avrupa’nın güçlü varlığını hedefledik, çünkü dünyanın dinamikleri bu
kıtalara özel bir ilgi göstermemizi gerektiriyor.
Dünya sathında her 5 dışişleri bakanından biri bugün şu anda Antalya’da,
yani bir Birleşmiş Milletler ortamı burada vücut bulmuş durumda. Hep
birlikte Antalya’da toplanan bu zihinsel birikim ve enerjiyi kullanıp
diplomasinin değişmeyen ilke ve yöntemlerini yenilikçi yaklaşımlar ile
birleştireceğiz. Uluslararası sorunların, yani hepimizin ortak sorunlarının
çözüm için inovasyon peşinde olacağız.
Çağrımıza olumlu yanıt veren hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımıza girişimimize başından beri verdikleri güçlü destek
ve himayeleri için şükranlarımızı sunuyorum.
Hepinizi yeniden saygıyla selamlıyor, hepimize çalışmalarımızda başarılar
diliyorum.
Saygılarımla.