DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- … neden AGİT Özel Gözlem Misyonunun
başında bir Türk Büyükelçisi var? Emekli bir Büyükelçimiz Afakan. Şimdi
onun görevi dolarken neden bir Türk büyükelçi daha burada görev alsın;
neden? Çünkü Türkiye kriz yönetiminde objektif, deneli ve adaletlidir ve
hiçbir gizli gündemi yoktur. Ama Yemen’deki sorunu da çözmek için çaba sarf
etmemiz lazım. Birkaç gün önce Libya’daydım, Libya’daki soruna da kalıcı
bir çözüm bulmak için çaba sarf etmezsek, biz kriz yönetiminde başarısız
oluruz.
Ama sadece şu anda devam eden ve herkesi yakan krizler ve onların insani
boyutuyla ilgilenirsek de olmaz. İnsani boyutunu kesinlikle ihmal etmemiz
lazım, yer yer ülkemizde sosyal sorunlar yaratıyor gibi olsa da mazlumlara
sahip çıkan bir ecdadın torunları olarak biz bu anlayışımızı sürdürmemiz
lazım. Fakat bölgemizde çözümü bugün kadar dondurulmuş ihtilaflar ya da
kısaca dondurulmuş ihtilaflara çözüm bulamazsak, bu ihtilaflar yer yer
gelir bölgede tındırmaya sebep olur, gerilimlere sebep olur.
İşte Balkanlar’da, Batı Balkanlar’daki sorunları biz çözmek için bir
taraftan güven arttırıcı adımlar, iki gün önce bir firmamızın Belgrat’ta
imzaladığı sözleşme ortada, Belgrat’la Saraybosna arasındaki otoban ring
şeklinde tekrar kuzeyden gidip dönüp tekrar güneyden Belgrat ve Saraybosna
arasındaki ring otobanının yapılmasına katkı sağlamazsak, biz
Balkanlar’daki istikrara kalıcı katkı sağlamamış oluruz. Ekonomik
kalkınması önemli, güçlü mekanizmalarımızla bu Balkanlar’ın istikrarı için
çok önemli adımlar atıyoruz. Avrupa Atlantik entegrasyonu için de en güçlü
desteği veren ülke Türkiye’dir. Ama bir Karabağ problemini çözemezsek, bu
problemin başka yansımaları da var, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü
garanti altına alamayız. Diğer taraftan, Trans-Dinyester dahil, Güney
Osetya gibi bölgemizde etrafımızı çevreleyen bu dondurulmuş ihtilafları da
çözmek için gayret sarf etmemiz lazım.
Tamam, bu kriz yönetimi için çaba sarf edelim, ama bir de bizim için mili
ve kutsal davalar var, milli ve kutsal davaları takip etmek de Türk dış
politikasının en önemli sorumluluğudur.
Bir tanesi, Filistin meselesidir, Kudüs meselesidir. Kudüs konusunda,
Filistin konusunda herkesin sustuğu bir ortamda bile, bugün Amerika’yla iyi
ilişkiler kurmak için yarışan bazı Müslüman ülkelerin Filistin’e sesini
çıkma dediği bir ortamda bile susmayan bir ülke vardır, o da Türkiye
Cumhuriyetidir. Susmayan bir millet vardır, o da Türk milletidir.
(Alkışlar)
Ve bizim Amerikan’ın Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararından sonra
faaliyetlerimizi takip ettiniz; iki tane İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesi
ve her iki zirvenin arkasından da Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna bunu
taşımamız ve orada da her iki seferde de, her ikisinde de ezici bir
çoğunlukla, ABD ve İsrail’in tüm dünya ülkelerine baskı yapmasına rağmen
tehdit etmesin rağmen ve taahhütlerde bulunmasına rağmen çok ezici bir
çoğunlukla Filistin’in lehine karar çıkartmamız işte Türkiye’nin bu
girişimciliği sayesinde olmuştur ve kutsal davalarına sahip çıkması
sayesindedir ve biz hiçbir zaman bu davayı yalnız bırakmayacağız.
Yine milli davalarımızdan bir tanesi, buna dondurulmuş ihtilaf da deniyor,
Kıbrıs sorununun çözümü için de gerekli adımları atıyoruz. Bu tek başımıza
bize bağlı bir konu değil, garantör ülkeler var ve iki taraf var Adada. Biz
artık diyoruz ki, laf olsun diye bir müzakereye oturmak zaman kaybıdır,
neyi, nasıl müzakere edeceğiz zamanı belirlensin, takvim belirlersin, sonuç
odaklı olsun, artık kaybedecek enerjimiz yok, ne olacaksa olsun, şimdi bu
aşamadayız. Kıbrıs davasını da tabi ki çok yakından takip ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, biz işte bu izlediğimiz politikaya girişimci dış
politika diyoruz. Ama insani dış politikanızı yine ihmal ederseniz
girişimciliğin de bir faydası olmaz. Bugün insani dış politikada Türkiye
dünyada birinci sıradadır. Dünyanın en zengin ülkesi değiliz, gidiyoruz
oraya doğru tüm krizlere, sorunlara rağmen, ama en cömert ülkesiyiz.
Eskiden milli gelire göre en cömert ülkeyiz diyorduk, şimdi rakamlarla en
cömert ülkeyiz, dünyanın tepesindeyiz, bununla da gurur duyuyoruz. Nerede
mazlum varsa ona sahip çıkmakla gurur duyuyoruz. Bunu Cenabı Allah herkese
lütfetmez, dünyanın en cömert ülkesi ve milleti olmak herkese nasip olmaz,
bu haslet de herkeste olmaz… (Canlı Yayın Kesintisi)
----- / -----