Akdeniz Forumu
Akdeniz Forumu

Selim Yenel*


I. AKDENİZ OLUŞUMLARI:

1990’ların başında Soğuk Savaşın sona ermesi ve iki kutuplu dünyanın çözülmesi ile siyasi ve ekonomik başlık altında bölgesel oluşumların çoğaldığına tanık olunmuştur. Akdeniz havzası da bu gelişmenin dışında kalmamıştır. Esasen Akdeniz’de işbirliği yapılması konusunda daha önceleri, örneğin 1980’lerde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde bazı faaliyetler olmuş, ama o günkü koşullarda fazla bir gelişme göstermemiştir. Ama değişen uluslararası ortam ile 1990’lı yılların başında çeşitli girişimler yapılmıştır.

Bununla birlikte, Akdeniz’deki bölgesel işbirliği çabaları genelde İsrail – Filistin anlaşmazlığı veya günümüzdeki ifadesiyle Orta Doğu Barış Sürecinden sürekli olarak etkilenmektedir. Esasen bölge çeşitli siyasi çekişme ve sorunlarla iç içe yaşamaktadır. Dolayısıyla Akdeniz’de işbirliği oluşumlarına hangi ülkelerin katıldığı, başarı açısından önemli bir kıstas olmuştur.

Öncelikle 1990 yılında "5 + 5" adlı bir girişim görülmüştür. Avrupa yakasından Fransa, İtalya, İspanya, Malta ve Portekiz, Akdeniz kıyısından ise Cezayir, Fas, Libya, Moritanya ve Tunus’un üye olduğu bu oluşum Ekim 1991’de Cezayir’de yapılan Bakanlar toplantısı ile faaliyete geçmekle beraber meydana gelen siyasi sıkıntılar nedeniyle 10 yıl boyunca yürümemiştir.

Sözkonusu "5 + 5" girişimindeki ülkelerin daha ziyade Akdeniz’in batısından oluşması ve tıkanması sonucu Mısır, bunu bir ölçüde dengelemek için Akdeniz Forumu adını alacak şekilde oluşacak girişime ön ayak olmuştur. Aynı zamanda, İtalya ve Yunanistan, Dışişleri Bakanları düzeyinde Kasım 1992’de bir araya gelerek, Doğu Akdeniz’de işbirliği sürecinin başlatılması amacıyla Mısır Dışişleri Bakanına üçlü bir toplantı yapılmasını önermişler, bu toplantı 18 Aralık 1992’de Roma’da gerçekleştirilmiş ve bir ortak bildiriyle sonuçlanmıştır.

II. SÜRECİN GELİŞİMİ

Bunun ardından Mısır, Akdeniz’de işbirliği sürecinin Dışişleri Bakanları düzeyinde bir toplantıyla başlatılmasını önermiş ve bu öneri çerçevesinde Mısır, Fransa, İtalya, Portekiz, İspanya ve Tunus’un katılımıyla, 16-17 Kasım 1993 tarihlerinde Kahire’de uzmanlar düzeyindeki hazırlık toplantısı düzenlenmiştir. Burada Akdeniz’de işbirliği için ilk aşamada belirli sayıda ülkeden müteşekkil bir "core group" oluşturulması ve anılan gruba, Kahire toplantısına katılan ülkelerin yanısıra, Türkiye, Yunanistan, Cezayir ve Fas’ın da dahil edilmesi hususunda görüş birliğine varılmıştır. Mısır, Kahire Toplantısı ve bu toplantıda Türkiye’nin işbirliğine dahil edilmesi yönünde alınan kararlar hakkında tarafımıza bilgi vermiştir.

Nihayet 17 Şubat 1994 tarihinde Fransa, İspanya, İtalya ve Portekiz, "Akdeniz Forumu" konusundaki ortak yaklaşımlarını belirleyen bir açıklama yapmışlardır. Bu açıklamada:

- Mısır’ın bir Akdeniz Forumu oluşturulması yönündeki önerisinin büyük ilgiyle karşılandığı, Akdeniz Forumunun nihai hedefinin tüm Akdeniz havzası ülkelerini bir araya getirmek olacağı,

- Forum’un, etkili olabilmek amacıyla, ilk aşamada sınırlı bir devletler grubundan oluşacağı,

- Her yıl, "Akdeniz Forumu Dışişleri Bakanları Toplantısı" düzenleneceği ve iki toplantı arasında ihtiyaç duyuldukça, memurlar düzeyinde toplanılacağı, Bakanlar düzeyindeki ilk toplantının 1994 yazında Mısır’da gerçekleştirilebileceği,

- Forumda, Bakanların diledikleri her konuyu dile getirebilecekleri,

- Forumun, gelişmeye açık bir nitelik taşıyacağı, bu meyanda, Bakanların, konuları inceleme görevinin bir grup uzmana verilmesini kararlaştırabilecekleri, ancak bu "ad hoc" grupların sınırlı sayıda tutulacağı ve raporlarını verdikten sonra feshedileceği gibi hususlar yer almıştır.

5 + 5’in karşılaştığı siyasi sıkıntılardan kaçınılmasının hedeflendiği ve ekonomik konulara da ağırlık verildiği bu oluşum, 3 – 4 Temmuz 1994 tarihlerinde İskenderiye’de yapılan Bakanlar Toplantısı ile başlamıştır. Türkiye, Akdeniz’de bir işbirliği süreci kurulmasına verdiği önemi ve katkıda bulunma arzusunu üst düzey temaslarda açıkça ortaya koymuş ve İskenderiye’de yapılan "Çekirdek Grubu Ülkeler" (Türkiye, Yunanistan, Cezayir, Fas, Mısır, Fransa, İtalya, Portekiz, İspanya ve Tunus) toplantısına katılarak, Akdeniz Forumunun kurucuları arasında yer almıştır. Anılan toplantıda, Malta da üyeliğe kabul edilmiştir.

II. SÜRECİN YAPISI

Başlangıçta, Akdeniz Forumu çerçevesinde üç çalışma grubu oluşturulmuştur. Siyasi Çalışma Grubu (terorizm dahil olmak üzere, Akdeniz havzasındaki tüm siyasi oluşumlarla ilgilenmesi öngörülmüştür), Ekonomik ve Sosyal Çalışma Grubu (Kuzey ve Güney Akdeniz arasında enerji, turizm, bilim ve teknoloji, çevre, göç, istihdam ve özel sektörün harekete geçirilmesi konularında çalışması öngörülmüştür), Kültürel Çalışma Grubu (Kültürlerarası diyalog, eğitim işbirliği, Akdeniz uygarlık mirasının korunması ve bilgi alışverişi alanlarında faaliyet göstermesi öngörülmüştür).

Daha derli toplu işbirliğinin gerçekleştirilebilmesi amacıyla, 12-13 Nisan 1996 tarihlerinde Tunus’ta yapılan Siyasi Çalışma Grubu II. Toplantısında Yüksek Düzeyli Memurlar Toplantısı ve Siyasi Çalışma Grubunun birleştirilmesi, ayrıca, Ekonomik ve Sosyal Çalışma Grubunun sosyal yönünün Kültürel Çalışma Grubu tarafından ele alınması ve isminin Ekonomik Çalışma Grubu olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştır.

9 Şubat 1998 tarihinde Madrid’de yapılan Yüksek Düzeyli Memurlar Toplantısında, Forumun esnek karakterinin korunması, ekonomi ve kültür boyutlarına önem verilmesi, Avrupa-Akdeniz (Euromed/Barselona) Sürecinin yaptığı yanlışlardan ders alınarak, çalışmaların Barselona Sürecine katkıda bulunması; ancak Forumun bağımsızlığının korunması hususları üzerinde durulmuştur.

III. DIŞİŞLERİ BAKANLARI TOPLANTILARI

Dışişleri Bakanları toplantıları düzenli olarak her yıl gerçekleştirilmiştir. Her yıl bir ülke dönem başkanlığını üstlenmekte olup, teknik düzeydeki toplantılarla Bakanlar toplantısına ev sahipliği yapmaktadır. Bakanlar toplantısı sonunda Başkanın sonuçları adlı bir belge çıkmakta ve ileride yapılacaklara yön vermektedir. Şimdiye kadar gerçekleştirilen toplantılar şunlardır:

Akdeniz Forumu Bakanlar Toplantıları

3 – 4 Temmuz 1994 İskenderiye, Mısır
8 – 9 Nisan 1995 St. Maxime, Fransa
28 – 29 Temmuz 1995 Tabarka, Tunus (Olağanüstü)
9 – 10 Mayıs 1996 Ravello, İtalya
11 – 12 Temmuz 1997 Cezayir
20 – 21 Nisan 1998 Palma de Mallorca, İspanya
4 – 5 Mart 1999 Malta
30 –31 Mart 2000 Funchal, Portekiz
9 – 10 Mayıs 2001 Tanca, Fas
25 – 26 Ekim 2001 Agadir, Fas (Olağanüstü)
21 – 22 Mayıs 2002 Delos, Yunanistan
Akdeniz Forumu’nun kuruluşunu simgeleyen Dışişleri Bakanlarının ilk toplantısında, Türkiye, Akdeniz’de özel sektörler arasında, KEİ benzeri bir işbirliği mekanizması oluşturulması teklifinde bulunmuş ve konuya ilişkin bir çalışma kağıdı dağıtmıştır.

8-9 Nisan 1995 tarihleri arasında Sainte-Maxime’de yapılan ikinci Bakanlar Toplantısı’nda, Akdeniz Forumunun geleceğe dönük hedefleri saptanmış ve uygulamalar konusunda görüş alışverişinde bulunulmuştur.

Toplantıda üzerinde en hassasiyetle durulan konu üyelik müracaatları olmuştur. Arnavutluk, GKRY, Hırvatistan, İsrail, Libya, Moritanya ve Slovenya, üyelik müracaatlarında bulunmuş; Rusya Federasyonu, Suriye ve Ürdün Forum’a olan ilgilerini beyan etmişlerdir. Yapılan tartışmalar sonucunda, Forumun genişlemesine ilişkin iki kıstas belirlenmiştir: Katılacak ülkelerin Akdenizli olmaları ve katılım konusunda üyeler arasında "görüş birliği" sağlanması. Bu çerçevede bugüne dek başka herhangi bir ülke üyeliğe kabul edilmemiştir.

Öte yandan, toplantıda, Ekonomi Çalışma Grubu’nun tavsiye etmiş olduğu öncelikli işbirliği alanları kabul edilmiş, Akdeniz’in kuzey ve güney kıyıları arasında ekonomik ve sosyal dengesizliğin azaltılması ve refah düzeyinin artması için bölgesel bütünleşmeye önem verilmesinin ve ticaretin geliştirilmesinin altı çizilmiş, diğer platformlarda tekrarların önüne geçilmesi hususunda mutabakata varılmıştır.

Bu arada, AB’nin ön ayak olduğu Barselona (Avrupa - Akdeniz/Euromed) Süreci için 1995 yılında çeşitli çalışmalar başlamıştır. Bu kapsamda, Dışişleri Bakanları Olağanüstü Oturumu, 28-29 Temmuz 1995 tarihlerinde Tunus’un Tabarka kentinde yapılmıştır. Toplantının gündemini, ağırlıklı olarak Avrupa-Akdeniz Süreci oluşturmuş, sürecin, istikrar, işbirliği ve güvenlik konusunda etkili ve halkları birbirine yaklaştırıp, anlaşmazlıkları ortadan kaldıracak bir adım olacağı vurgulanmıştır.

9-10 Mayıs 1996 tarihlerinde İtalya’nın Ravello kentinde yapılan üçüncü toplantıda genişleme konusu tekrar gündeme gelmiş ve koşullar uygun olduğunda "Akdenizlilik" ve "görüş birliği" temelinde genişlemeye gidilmesi arzusu dile getirilmiştir. Siyasi işbirliği alanında, Akdeniz bölgesinde istikrar, güvenlik ve refah koşullarının oluşturulabilmesi için ülkeler arasında tam bir uyum olması gereği üzerinde durulmuş ve iyi yönetim, sürdürülebilir kalkınma, demokratik süreç, açık toplum ve insan kaynaklarının geliştirilebilmesi için istikrar çağrıları teyit edilmiştir.

Ülkemiz bu toplantıda, Ekonomik Çalışma Grubu’nun başkanlığını üstlenmiştir.

11-12 Temmuz 1997 tarihlerinde Cezayir’de gerçekleştirilen Dördüncü Dışişleri Bakanları Toplantısında Forum’un esnek ve gayri resmi yapısı üzerinde durularak, bu özelliğinin korunması gereğine değinilmiş ve Forumun ülkeler arasında önleyici diplomasi, sürekli diyalog ve anlayışın gelişmesine olan katkısı dile getirilmiştir.

Ekonomik Çalışma Grubu’nun başkanlığını yürüttüğü süre içinde ülkemizin yaptığı çalışmalar ve hazırlanan raporlar tüm üye ülkeler tarafından takdirle karşılanmış, başkanlığın bir sene daha Türkiye’de kalması üzerinde görüş birliği mevcutken, Yunanistan’ın savunduğu rotasyon ilkesi gereği, adaylığımız geri çekilmiştir.

Malta’da yapılan Beşinci Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda ise o sıralarda Euromed’de ele alınmakta olan "Avrupa-Akdeniz Barış ve İstikrar Şartı", organize suçlar, uyuşturucu madde, silah kaçakçılığı ve kara para aklama ile mücadele ile terorizm alanlarında yaptığı çalışmaları ele alınmıştır

Öte yandan, çalışma gruplarının başkanlıkları belirlenmiş, bu çerçevede Akdeniz Forumu Dönem Başkanlığını üstlenen Portekiz, YDM Komitesi; Cezayir, Ekonomik Çalışma Grubu başkanlığına seçilmiş, Kültürel ve Sosyal Çalışma Grubu başkanlığı ise ülkemiz tarafından, Akdeniz Forumu 7. Bakanlar toplantısına kadar yürütülmek üzere Yunanistan’dan devralınmıştır. Bu çerçevede, 26-27 Kasım 1999 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen Kültürel ve Sosyal Çalışma Grubu Toplantısında, Grubun faaliyetlerinin geliştirilmesi imkanları üzerinde durulmuş, mevcut projeler listesinin, üye ülkelerin katkılarıyla geliştirilmesi ve güncelleştirilmesi, ayrıca, Antalya toplantısına sunulan ve genelde Türkiye’nin oluşturduğu yeni projelerin, üye ülkelerce değerlendirilerek, görüş ve destek taleplerinin bildirilmesi kararlaştırılmıştır. Ülkemiz Toplantıda, kültür, bilim, eğitim, ve arkeoloji gibi alanlarda çeşitli projeler sunmuştur.

Bununla birlikte Forum’da çalışmaların bir türlü somuta indirgenemediği, daha çok sözel anlamda kaldığı görülmüştür. Bu sorunun üstesinden gelebilmek üzere 1999 sonbaharı ile 2000 Mart ayına kadar Portekiz Dönem başkanlığı sırasında çalışmalar yapılmıştır. Sonuç itibariyle en büyük değişiklik, Foruma daha fazla işlerlik kazandırmak amacıyla daha önceki Yüksek Düzeyli toplantılarda ülkemizin Fransa ve İtalya ile birlikte yapmış olduğu öneriler doğrultusunda, Foruma başkanlık edecek olan ülkenin tüm diğer faaliyetlerden sorumlu hale getirilmesi, dolayısıyla eşgüdümün daha düzenli bir biçim alması olmuştur. Bu meyanda, ekonomik ile kültürel ve sosyal grup kaldırılmış olup, gerek görüldüğünde dönem başkanlığının uhdesinde konunun uzmanlarının bir araya gelerek, konuları değerlendirmeleri kararlaştırılmıştır. Böylece daha esnek ve pratik bir yapı sağlanmış olmaktadır. Buna karşılık Yüksek Düzeyli Memurların yılda üç veya dört kez bir araya gelmeleri kararlaştırılmıştır.

Ne yazık ki Mart – Aralık 2000 arasında herhangi bir teknik toplantı yapılmadığı için epey vakit kaybına uğranılmıştır. 10-11 Mayıs 2001 tarihleri arasında Fas’ın Tanca kentinde yapılan Dışişleri Bakanları düzeyindeki sekizinci toplantıda Orta Doğu Barış Süreci önemli yer tutmuş, bunun haricinde dört tema ele alınmıştır. Bu temalar I) Akdeniz’de işbirliği ve ayrılıklar, II) Bölgesel bütünleşme ve yatırımlar, III) Akdeniz’in tanıtımı ve IV) Akdeniz’de güvenlik konuları olmuştur.
Bu kez yine Bakanlar toplantısından sonra uzun zaman hareket olmamış ve yukarıdaki alanlardaki çalışmalar ancak o yılın sonunda meydana gelmiştir. Bu dönemdeki tek somut gelişme terorizmle mücadele alanında gerçekleşmiştir. Birkaç yıldır İspanya’nın başkanlığında yılda bir kez toplanan Terorizmle Mücadele Çalışma Grubu bir "davranış kodu" hazırlamış ve Kıdemli Memurlara sunmuştur. Sözkonusu kod 20-21 Mayıs 2002 tarihlerinde Yunanistan’ın Mykonos ve Delos adalarında düzenlenen Dokuzuncu Bakanlar Toplantısı’nda kabul edilmiştir.

Bu toplantıda ilk kez yeni bir uygulama yapılmış ve her ülkeden aydınların katılımı da sağlanmıştır. Ülkemizden Profesör Halil İnalcık’ın da katıldığı ve Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Boutros Ghali’nin "moderator" olarak hazır bulunduğu toplantıda ağırlıklı olarak kültürlerarası diyalog ve Orta Doğu Barış Süreci ele alınmıştır.

Toplantıda ayrıca, yasadışı göç, Akdeniz’in iki yakası arasındaki ekonomik fark, 11 Eylül saldırılarının Akdeniz ekonomileri üzerindeki etkileri, çatışmaların önlenmesi, kara paranın aklanması gibi konular da ele alınmıştır.

IV. TÜRKİYE’NİN DÖNEM BAŞKANLIĞI

Foruma başkanlık etmemiş olmamamız nedeniyle Türkiye Yunanistan’ın ardından dönem başkanlığına talip olmuş ve bu talebimiz 27-28 Şubat 2002 tarihlerinde Atina’da düzenlenen Kıdemli Memurlar Toplantısında kabul edilmiş, ardından 20-21 Mayıs 2002 tarihlerinde Mykonos-Delos’ta yapılan Bakanlar Toplantısında onaylanmıştır.

Başkanlığın getireceği pratik sorumluluk, yılda 3-4 kez toplanan Kıdemli Memurlar Grubu toplantılarına ev sahipliği yapılması ile dönemin sonunda Bakanlar Toplantısı düzenlenmesidir.

Bu çerçevede Türkiye ilk Kıdemli Memurlar Toplantısı’nı 3 – 4 Ekim 2002 tarihlerinde İstanbul’da düzenlemiştir. Forum Bakanlar toplantıları genelde Euromed Bakanlar toplantıları öncesinde gerçekleştirilmektedir. Bu durumda, Forumun 10. Bakanlar Toplantısının ülkemizde, İtalyan Dönem Başkanlığı (2003 ikinci yarısı) sırasında Aralık 2003 de yapılacak Euromed Bakanlar (Barselona VI) toplantısından kısa bir süre önce, 2003 Eylül veya Ekim aylarında yapılması öngörülmektedir.

V. FORUM’UN DEĞERLENDİRİLMESİ

Akdeniz Forumu’nun başlangıcından itibaren, üye ülkelerin yaklaşımları ve öngörülen faaliyetler, Forum’un bir anlamda "think-tank" olarak işlev göstereceği ve daha ziyade kültürel ve bilimsel işbirliği çerçevesinde gelişeceği görüşünü güçlendirmiştir. Zaman zaman daha etkili olması ve belirli bir sekretaryaya sahip olması fikirleri gündeme gelmiş, ancak mevcut esnek yapının korunmasının daha uygun olacağı görüşü hep ağır basmıştır. Çeşitli proje ve faaliyetler için mali kaynaklara ihtiyaç duyulması ve Forumun bu imkana sahip olmayışı, Forumu ister istemez olumsuz etkilemektedir.

1995 sonunda Barselona Sürecinin başlaması ve AB’nin, Süreci ekonomik açıdan desteklemesi ile birlikte, Akdeniz bölgesindeki faaliyetlerin ivmesi önceleri bu yöne kaymıştır. Bununla birlikte, Akdeniz Forumuna kıyasla daha işlevsel bir altyapıya (AB Komisyonu fiili bir sekretarya hizmeti görmektedir) ve mali imkanlara sahip olan Barselona Sürecinin, bölgedeki ihtilaf ve gruplaşmalar nedeniyle uygulamada pek çok sorun ve yetersizlikle karşılaştığı da bir gerçektir. Sonuçta Euromed Orta Doğu Barış Sürecindeki siyasi sorunlar nedeniyle tıkanmış ve tali konular dışında fazla bir varlık gösterememiştir.

Bu bakımdan önceleri Euromed’in gölgesinde kalacağı sanılan Forum’un, üye ülkeler arasında özellikle siyasi konularda serbest bir görüş alışverişi olanağını sağlayan, esnek bir çerçeve olarak mevcudiyetini sürdürmesinin zaman içinde olumlu yansımaları ortaya çıkmıştır. Nitekim, terorizmle mücadele konusu her iki oluşumda gündemde olmasına rağmen Forum ilk kez bir davranış kodunu kabul etmiştir. Şimdi de Euromed içinde bu belgenin çalışılmalara temel alınması öngörülmektedir.
Ekonomik konularda proje bazındaki çalışmalara yine Euromed için bir ön hazırlık şeklinde yaklaşılmaktadır. Bu nedenle, Ekonomik Çalışma Grubunun üyeler arasında bölgeyi ilgilendiren ekonomik gelişmeler hakkındaki kavramsal görüş değişimine ağırlık vermesi, somut projelerin ise uzman çalışma gruplarında incelenmesi düşüncesi hakim gelmiştir.

Kültürel başlık altında ise, çeşitli projeler değerlendirilmekte ve bilhassa kültürel diyalog konusunda bilim adamlarının bir araya getirilmesi öngörülmektedir. Üye ülke temsilcileri İstanbul’da düzenlenen Uygarlıklararası Uyum Toplantısı’na ve başarısına atıfta bulunarak, İstanbul toplantısının Forum bünyesinde sürdürülecek kültürel diyalog için önemli bir örnek teşkil ettiğini belirtmektedirler.

Akdeniz bölgesi siyasi durum nedeniyle istenen yapıya sahip olamamıştır. Mevcut oluşumlar, yukarıda izah edilen nedenlerle, fazla varlık ve gelişme gösterememektedir. Bununla birlikte bu faaliyetler ülkelerin biraraya gelmesine ve çeşitli konuları ele almalarına vesile oluşturmaktadır. Bu kapsamda Forum ilk kez bazı imkanlara sahiptir. Bu çerçevede Forumun daha fazla ortaya çıkması üzerinde de durulmaktadır. Nitekim, üzerinde mutabakata varılan belirli konularda, Avrupa – Akdeniz Süreci içinde Forum üyelerinin birlikte yönlendirici rol almaları öngörülmektedir. Yine bu bağlamda Avrupa – Akdeniz Sürecinde ilerleme kaydedilemeyen ve tıkanan alanlarda çalışmalar yapılması da tasarlanmaktadır. Forum’da Türkiye ve şimdilik Malta dışındaki ülkeler AB ve Arap Grubuna bağlı bulunduklarından, birlikte hareket etme imkanı bir ölçüde sınırlı olmakla birlikte, iyi belirlenmiş ve gerçekten ileri gidilebilecek alanlarda harekete geçilebileceği düşünülmektedir. Dönem başkanlığımız sırasında bu yönde çalışılacaktır.

Sonuç itibariyle Forum, niteliği, çalışma usulleri ve mevcut yapısı ile bir yandan kendi çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan Euromed için bir koordinasyon ortamı olarak yarar sağlayabilecektir.

DİPNOT
* Elçi, AB Ekonomik İşler Genel Müdür Yardımcısı, Dışişleri Bakanlığı.