Zimbabve ekonomisi 2014 yılında %3,9, 2015 yılında % 1,4, 2016 yılında %0,6
büyümüş ve 2017 yılında yeniden toparlanarak %3,7 büyüme rakamına ulaşmış,
2018’de ise %4 büyüme oranını yakalamıştır.
Zimbabve Merkez Bankası, 2019 Mart ayında piyasada yerel para birimi olarak
RTGS'in tedavüle gireceğini ilan etmiş ve 1 ABD Dolarını 2,5 RGTS (Real
Time Gross Settlement) eşitlemiştir.
Ancak henüz piyasaya bu isimle yeni bir banknot sürülmemiş olup, yerel para
birimi olan Bond tedavülde dolaşıma devam etmektedir.
Zimbabve ekonomisinde, yapısal problemlerin yanısıra (altyapı eksiklikleri,
elektrik kesintileri ve yolsuzluk), düzenleyici eksiklikler, kullanılan
eski teknoloji, dış borç yükü nedeniyle likidite zorlukları içinde
bulunmaktadır.
Ekonomik ve mali sorunların yeni yönetimle birlikte aşılmaya çalışılacağı
açıklanmıştır. Halihazırda yabancı yatırım sınırlı olmakla birlikte 2007’de
uygulamaya konulan Yerlileştirme Yasası (Indigenisation and Economic
Empowernment Act) Devlet Başkanı Mnangagwa’nın yönetime gelmesiyle birlikte
elmas ve platin madenleri haricinde kaldırılmıştır.
Devlet Başkanı Mnangagwa, yatırımların artırılması ve ekonominin hızlı bir
toparlanma sürecine girmesi için ilk 100 gün hedefleri belirlemiş ve
yabancı yatırımcılar için “Investment Guidulines and Opportunities in
Zimbabwe” yatırım rehberini hazırlatmıştır.
Zimbabve’nin 2019 ihracatı 7,1 milyar Dolar, ithalatı ise 7,9 milyar Dolar
civarında gerçekleşmiştir. Başlıca ihraç malları platin, pamuk, tütün,
altın, demir cevheri alaşımları, tekstil ve giyimdir.
Zimbabve’de başta madencilik olmak üzere, tarım, altyapı, enerji,
agro-processing, turizm, sağlık, giyim ve tekstil imalat, konut, bilgi ve
iletişim teknolojileri (ICT) alanlarında yatırım imkânları mevcuttur.
Tarım, ülke GSMH'nın % 15,5 katkı sağlayan ve ekonomi ve istihdam açısından
Zimbabve'nin önemli sektörüdür. Tarımda makineleşme, ihracat için mahsul
ve/veya stratejik mahsullerin üretilmesi, bahçe bitkileri, tarım
ekipmanlarının yenilenmesi ve hayvancılık Zimbabve'de öne çıkan alanlardır.
Tarım alanında ülkemiz şirketleri için önemli yatırım fırsatları ise; tarım
şirketleriyle özel sermaye ortaklığı, çiftlik teknolojisi ve tarım
makineleri, değer ekleme, agro-processing, pamuk işletmeciliği ve tekstil
ile tütün işleme, bahçe ürünlerinin ihracatı, kereste işleme, tarım altyapı
gelişimi (sulama, seracılık, borulama, depolama ve dağıtım tesisleri,
barajlar, kanallar vb.) şeklindedir.
Karayolu, otoyol, havalimanı modernizasyonu, sınır kapısı modernizasyonu,
hidroelektrik santrali inşası gibi önemli altyapı projeleri bulunmakla
birlikte, bu projelerin önemli bir bölümü krediyi de kolaylıkla beraberinde
getiren başta ÇHC firmalarınca alınmaktadır.
Havayolu taşımacılığı, yolcu potansiyelinin yanısıra özellikle kargo
taşımacılığı bakımından değerlendirilmesi gereken bir alandır.
Zimbabve’de siyasi istikrar görünürde sağlanmış olmakla birlikte ekonomi,
yapısal sorunlar (yolsuzluk, rüşvet, irtikâp, altyapı yıpranması ve
yetersiz enerji kaynakları), yetersiz idari düzenlemeler, gelişmemiş sanayi
ve kullanılan eski teknoloji, sürdürülemeyen dış borç yükü, likidite
zorlukları gibi nedenlerle hala kırılgan bir yapıya sahiptir. Yüksek siyasi
risk algılaması nedeniyle 2018 yılı da Zimbabve ekonomisi açısından kötü
geçmiştir. Büyük cari açık ve dış borç, Zimbabve ekonomisinin görünümünü
olumsuz etkilemekte, kaynak arayışı ve temininde zorluklar yaşanmaktadır.
Nitekim uluslararası pazarlarda siyasi risk algılamasının da etkisiyle yıl
boyunca Zimbabve’ye gelen doğrudan yabancı yatırım miktarı düşük kalmaya
devam etmektedir. Hükümet uzun süredir ülke dışına nakit para çıkışına izin
vermemekte, ticaret genel olarak devlet kontrolünde sürdürülmektedir. Bunun
dışında, Zimbabve bankalarının uluslararası transferleri yapamamaları
nedeniyle offshore bankalar kullanılmaktadır.
Zimbabve’de 2000 yılında uygulamaya konan toprak Reformu Programı nedeniyle
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 2001 ve Avrupa Birliği (AB) 2002 yılında
Zimbabve’ye yönelik yaptırım rejimlerini hayata geçirmiştir. Diğer yandan,
AB tarafından uygulanan silah ambargosu devam etmekle birlikte yaygın insan
hakları ihlalleri sebebiyle 2002 yılından itibaren AB’nin Zimbabve’ye
uyguladığı ekonomik ve ticari yaptırımlar 2014 Kasım ayında kaldırılmıştır.
IMF verilerine göre Zimbabve ekonomisi 2019 yılında yüzde 8,3 oranında
küçülmüştür.