Yemen Cumhuriyeti, 1990 yılında Yemen Arap Cumhuriyeti (Kuzey Yemen) ile
Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin (Güney Yemen) birleşmesiyle
kurulmuştur. 1978 yılından itibaren Yemen Arap Cumhuriyeti’nin başında
bulunan Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih Yemen Cumhuriyeti’nin
Cumhurbaşkanı olmuş ve 2011 yılında meydana gelen halk hareketine kadar
görevde kalmıştır.
2011 Ocak ayından itibaren, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan
halk hareketleri Yemen’de de etkisini göstermiştir. Sözkonusu halk hareketi
ve uluslararası kamuoyunun da baskısıyla yönetimden ayrılan Salih, Körfez
İşbirliği Konseyi (KİK) tarafından sağlanan geçiş sürecinde yetkilerini
yardımcısı Abdu Rabbu Mansour Hadi’ye devretmiş, bilahare 2012 yılında
gerçekleştirilen seçimlerde Hadi Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu gelişme
sonrasında, BM’nin de desteğiyle Ulusal Diyalog Konferansı (UDK) toplanmış
ve konferans geçiş sürecinin takvimine ilişkin kararlar almıştır. Ancak
süreç, ortaya çıkan ihtilaf nedeniyle akim kalmış, taslak anayasaya karşı
çıkan Hutiler, Eylül 2014’den itibaren eski Cumhurbaşkanı Salih’e bağlı
unsurların da desteğini alarak başkent Sana’da fiilen kontrolü ele
geçirmişler ve 6 Şubat 2015 tarihinde yönetime el koymuşlardır. Başkent
Sana ve Yemen’in kuzeyi ile batı sahilindeki vilayetler hâlen Huti
milislerinin denetimi altındadır.
Dönemin Cumhurbaşkanı Hadi’nin talebi üzerine bazı Arap ülkelerinin
katılımıyla oluşturulan Arap Koalisyonu (AK), 25 Mart 2015 tarihinden
itibaren Huti-Salih güçlerine karşı askeri operasyon başlatmıştır.
BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Hutilerin başkent Sana’dan ve ele
geçirdikleri devlet kurumlarından çekilmelerini öngören 2201 (15 Şubat
2015) ve 2216 (14 Nisan 2015) sayılı kararları Hutiler tarafından kabul
edilmemiştir.
Yemen’deki ihtilafa siyasi çözüm bulunması için BM gözetiminde Yemenli
taraflar arasında 2015 yılında İsviçre’nin, 2016 yılında ise Kuveyt’in ev
sahipliğinde düzenlenen görüşmeler sonuçsuz kalmıştır. 2016 Ekim ayında
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin o dönemki Yemen Özel Temsilcisi
Şeyh Ahmed’in taraflara sunduğu Yol Haritası’ndan da sonuç alınamamıştır.
Öte yandan, Hutiler ile eski Cumhurbaşkanı Salih yanlıları arasında 2017
yılı içinde çeşitli sorunlar ortaya çıkmış, taraflar arasında Kasım ayının
son günlerinde Sana’da şiddetli çatışmalar yaşanmış ve bu olaylar sırasında
eski Cumhurbaşkanı Salih 4 Aralık 2017 tarihinde Huti milislerince
öldürülmüştür.
Koalisyon ve meşru yönetime bağlı güçler ile başkent Sana dâhil ülkenin bir
bölümünü ve devlet kurumlarını elinde bulunduran Hutiler arasındaki
çatışmaların da etkisiyle Yemen büyük bir insani krizle karşı karşıya
kalmıştır. Çatışmaların 300 binden fazla insanın hayatına mal olduğu tahmin
edilmektedir.
Diğer taraftan, BM’nin siyasi süreci canlandırmak yönündeki çabaları hâlen
devam etmektedir. Taraflar, Kuveyt’teki son müzakerelerden yaklaşık 2,5 yıl
sonra 6-13 Aralık 2018 tarihlerinde BM gözetiminde İsveç’in başkenti
Stockholm’de biraraya gelmişlerdir.
BMGS Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Muskat, Amman, Riyad ve Kahire’de Huti
milisleri ile YMH temsilcileri arasında arabuluculuk yapmaktadır. Sözkonusu
arabuluculuk çabaları sonucunda, toplam altı ay süreli BM ateşkesi
sağlanabilmiş, ayrıca taraflar arasında esir takası mutabakatlarına
varılması mümkün olabilmiştir.
Stokholm danışmaları neticesinde taraflar, 2018 yılı içinde çatışmaların
yoğunlaştığı ve insani yardımların ulaştırılması bakımından büyük önem
taşıyan Hudeyde liman şehrinde ateşkes anlaşmasına varmışlardır. Ayrıca,
Hudeyde şehri ile şehirdeki Hudeyde, Salif ve Ras Issa limanlarından askeri
birliklerin çekilmesi, daha önce yapılmış bulunan esir değişimine ilişkin
anlaşmanın uygulanmasına dair mekanizma kurulması ve çatışmalardan en fazla
etkilenen şehirlerden biri olan Taiz’deki durumun iyileştirilmesi
konularında anlaşmışlardır. Sözkonusu mutabakatlar Stokholm Anlaşması
olarak kayda geçmiştir.
Stokholm Anlaşması’nın uygulanmasını desteklemek amacıyla, 21 Aralık 2018
tarihinde BMGK tarafından 2451 sayılı karar kabul edilmiştir.
2 Nisan 2022 tarihinde BM arabuluculuğuyla Yemen'de savaşan taraflar
arasında iki aylık ateşkes imzalanmış, ateşkes pek çok ihlalle birlikte
Ekim ayına kadar 3 defa uzatılmıştır. Ateşkesin yenilenemediği Ekim ayından
sonra çatışma hâli düşük yoğunluklu seyretmiş, taraflar arasında ilan
edilmemiş kısmi saldırmazlık durumu görülmüştür.
7 Nisan 2022'de dönemin Cumhurbaşkanı Hadi görevinden istifa ettiğini,
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Mohsen Al-Ahmar’ı görevden aldığını ve bütün
yetkilerini, Yemen’in çeşitli bölgelerini temsilen 8 üyeli kapsayıcı bir
uzlaşı makamı olarak tasarlanan Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi’ne (CLK)
devrettiğini açıklamıştır. CLK Başkanı Rashad Muhammad Al Alimi halen
Yemen’in Cumhurbaşkanı olarak görev yapmaktadır.
Yemen’deki kırılgan siyasi iklim sürmektedir. İstikrarsızlık, güvenlik ve
asayiş sorunları, temel altyapıdan yoksunluk, ekonomik ve mali bunalım
Yemenliler için zorlu sınamalar oluşturmaktadır. Yemen’in yıllık olarak
ihtiyaç duyduğu yaklaşık 4 milyar ABD doları tutarındaki insani
yardımlarda, Hutilerin Kızıldeniz’deki sivil ticari taşımacılığa yönelik
saldırıları nedeniyle %75 civarında azalma meydana gelmiştir. Savaşan
taraflar arasındaki uzlaşı ve diyalog kanallarının halen işlevsiz kaldığı
görülmektedir.