Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 1 Aralık 2009’da başlayan dava süreci neticesinde bir süredir beklenmekte olan istişari görüşünü 22 Temmuz 2010 tarihinde açıklamış ve Kosova’nın bağımsızlığının uluslararası hukuka uygun olduğunu karara bağlamış bulunmaktadır.
Balkanlarda kalıcı barış ve istikrarın tesisi ile bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi bakımından sözkonusu görüşün yeni bir fırsat penceresi olarak mütalaa edilmesi şüphesiz bölgenin yararına olacaktır.
Türkiye, Kosova’yı tanıyan ilk ülkeler arasındadır. Kosova’nın toprak bütünlüğünün ve demokratik değerler üzerine inşa edilmiş siyasi ve toplumsal yapısının muhafazası Balkanlar için büyük önem taşımaktadır. Esasen, bölgenin Avrupa ve Avrupa-Atlantik yapılarıyla entegrasyonunun temel hedef olarak belirlenmiş olması bu bağlamda sağlam bir zemin teşkil etmektedir.
Avrupa bütünleşmesi perspektifinin, bölge ülkelerinin tamamı tarafından paylaşılmakta olduğunu memnuniyetle müşahede etmekteyiz. Bölgenin ortak geleceğini şekillendirecek olan bu vizyon, mevcut sorunların uzlaşma kültürü çerçevesinde çözüme kavuşturulması ve Balkanların barış, istikrar ve refah alanına dönüştürülmesi için gerekli imkanı sunmaktadır. Beklentimiz, sözkonusu UAD görüşünün Kosova ve Sırbistan arasında olumlu ve yapıcı bir diyalogun geliştirilmesine matuf gayretlere ivme kazandırmasıdır. Türkiye olarak, bu yöndeki çabalara her türlü desteği vermeye hazırız.