KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ (KEİ) - ÖRGÜTÜNÜN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ
KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ (KEİ) - ÖRGÜTÜNÜN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ

Ferhan ERKMENOĞLU (1)

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) Haziran 1992’de İstanbul’da kurulmuştur. Üyeleri, Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan’dır. 11 üye ülkenin Devlet ve Hükümet Başkanlarının katılımı ile imzalanan Zirve Bildirisinde Karadeniz bölgesinin barış, istikrar ve refah bölgesi olması öngörülmektedir. Bu amaca ulaşmak için seçilen araç ise ekonomik işbirliğidir.

Soğuk savaşın sona ermesi ve Berlin Duvarı’nın yıkılmasını izleyen yıllarda, gerek Balkan ülkelerinin gerek Kafkas ülkelerinin hızlı ve köklü değişim sürecine girdikleri bilinmektedir. Balkanların ve Kafkasya’nın nasıl bir çatışma ve gerilim bölgesi olduklarını hatırlamak için çok geriye gitmeye gerek yoktur. Bosna-Hersek ve Kosova bunalımları, Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgali uluslararası kamuoyunun belleğinde canlılığını korumaktadır. Tarihten kaynaklanan nedenlerle birbirlerini karşıt olarak görmüş ve bazıları iki kutuplu dünya düzeninde hasım kamplarda yerlerini almış Balkan ve Kafkas ülkeleri Türkiye’nin öncülüğünde ilk kez bir araya gelerek bölgesel ekonomik bütünleşmeye giden yolda önemli bir adım atmışlardır.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü dünyanın özellikle enerji alanında önemli üretici ülkeleri ile tüketici ülkelerini çatısı altında toplamaktadır. Örgüt üyelerinin ekonomik gelişmişlik düzeyleri farklıdır. 1989 öncesi merkezi ekonomi ile yönetilen üye ülkeler bugün bir ekonomik dönüşüm sürecinden geçmekte ve hızla serbest pazar ekonomisi koşullarına uyum sağlamaya çalışmaktadırlar. KEİ’nin özellikle Balkan’lardaki üyeleri Örgütün üye ülkeler arasındaki işbirliğini arttırarak ilerde Avrupa Birliği ile bütünleşmeyi hızlandırabileceğine inanmaktadırlar.

Balkanların yeniden inşası ve ihyası amacını taşıyan Güney Doğu Avrupa İşbirliği Girişimi (SECI) ve Güney Doğu Avrupa İstikrar Paktı’nın (İP) amaçları ve bu bağlamda yapılan çalışmalar da KEİ ile aynı hedefe yöneliktir. Diğer bir ifadeyle, KEİ’nin amaçları ve hedefleri, Balkanlar ve Kafkasya ile arasındaki bölgede geçerli olmak üzere SECI ve İP’nin amaçları ve hedefleriyle de benzerlik arzetmektedir. Ayrıca, KEİ’nin bu girişimlerden farklı olarak tamamıyla bölge içi dinamiklerin eseri olması da gözönünde bulundurulmalıdır.

KEİ bölge ülkelerinin ekonomik gelişmesine katkılar sağlayacak işbirliğini öngörürken, işadamlarının da bir araya gelmesine aracı olmaktadır. KEİ, ekonominin çeşitli sektörlerinde işbirliğini öngören bir örgüttür. KEİ İş Konseyi bu işbirliği amacıyla kurulmuştur.

Ticaret, KEİ sürecinin öndegelen, başı çeken bir unsurudur. Bölgelerarası ticaretin arttırılması, ticarette engellerin kaldırılması KEİ’nin öncelikli hedefleri arasındadır. Nitekim KEİ kuruluş belgesinde bölgede bir Serbest Ticaret Bölgesinin kurulması hedefi öngörülmektedir. Ticaretin yanısıra, doğrudan dış yatırımlar, teknoloji transferi de üye ülkelerde ekonomik gelişmeyi hızlandıran etkenler olarak KEİ’nin eylem alanı içinde yer almaktadır.

Sınır ve kıyı ticareti, ticaretin serbestleştirilmesi, KOBİ’lerin teşviki, malların ve kişilerin sınır ötesi hareketlerinin kolaylaştırılması, iş seyahatlerinde vize kurallarının yumuşatılması halen üzerinde çalışılmakta olan konular olarak KEİ gündeminde bulunmaktadır.

Öte yandan, KEİ Örgütünün en önemli işbirliği alanlarından bir diğeri de iletişimdir. İletişim ve ulaştırma şebekeleri hem ulusal hem bölgesel alanda ekonomik bütünleşmenin stratejik unsurlarını oluşturmaktadır.

KEİ iletişim alanında üç projeyi hayata geçirmiştir. Bunlardan birincisi olan ITUR projesi ile Türkiye, Ukrayna ve Rusya denizaltından 3200 km.lik fiber optik kablo sistemi ile birbirlerine bağlanmıştır. İkinci proje olan KAFOS Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve Moldovya’nın katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir. KAFOS sistemi sayesinde İstanbul ile Varna ve Kişinev arasında doğrudan bağlantı kurulabilmektedir. Üçüncü Proje ise Trans Balkan Hattı (TBL) olarak bilinen projedir. Bu proje ile İtalya, Makedonya, Arnavutluk, Bulgaristan ve Türkiye birbirine bağlanmıştır.

Ulaştırma ve iletişim sektörleri KEİ sürecinin can damarını teşkil etmektedir.

Üye ülke uzmanları hazırladıkları bir belgede, demiryolu ve karayolu ulaşımının, limanların ve bölgedeki deniz yollarının haritasını çıkarmak suretiyle KEİ ülkelerinin 2005 yılına kadar ulusal altyapılarını ve en tercihli bağlantılarını saptamış bulunmaktadırlar. Bu harita sayesinde bölgesel düzeyde en etkin maliyetli ulaştırma bağlantıları saptanmış olup mevcut altyapıya gelecekte yapılacak bağlantılar ile Avrupa ulaştırma sistemine entegrasyon sağlanabilecektir. KEİ’nin üzerinde durduğu dört önemli ulaştırma projesi bulunmaktadır. Bunlar a)Kuzey Güney yönlerinde, Baltık Denizi Orta Rusya, Azak ve Karadeniz arasında Pan-Avrupa 9 uncu koridoru, b)Doğu-Batı yönlerinde, Adriyatik Denizi, Karadeniz, Orta Asya arasında Pan Avrupa 8 inci koridoru, c)Tuna-Don Volga nehirleri arasında Pan Avrupa 7 inci koridoru ve d)Karadeniz Pan Avrupa Ulaştırma Alanı (Karadeniz PETrA’sı).

Bölge denizleri açısından ulaştırma konusuna eğilindiğinde, deniz taşımacılığının KEİ’nin önemli işbirliği alanlarından biri olabileceği görülmektedir. Öte yandan İstanbul ve Çanakkale boğazlarında artan deniz trafiği, özellikle çevre açısından deniz ulaştırması konusunu üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konuma getirmektedir.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü coğrafyasının Körfez’i takiben, dünyadaki en geniş petrol yataklarına sahip bölge olduğunu hatırlamak, enerji konusunun işbirliğindeki yerini teslim etmek için yararlı olacaktır. Hazar havzasındaki 200 milyar varil düzeyinde petrol yatağının yanısıra dünya doğal gaz rezervinin de yüzde 27’si bu bölgededir. KEİ’nin jeostratejik önemi, hem kapsadığı coğrafi alanda önemli miktarda petrol ve doğal gaz yataklarına sahip olmasından hem de Batı dünyasına yönelik enerji nakil yollarının topraklarının üzerinden geçmesinden kaynaklanmaktadır.

Temel enerji kaynaklarını teşkil eden petrol ve doğal gazın global düzeydeki stratejik önemi yadsınamaz bir gerçektir. Ancak bu kaynaklar bölgesel barış istikrar ve huzurun tesisinde de önemli roller oynayabilirler. KEİ’nin üyeleri arasında hem zengin petrol ve doğal gaz yataklarına sahip ülkeler hem bu doğal zenginliklerden yoksun ülkeler bulunmaktadır. KEİ ülkeleri "Karadeniz Bölgesindeki Enerji Durumu" başlıklı bir rapor yayımlayarak petrol ve doğal gaz konusunda bölge içi pazara, enerji yataklarının bulunmasına, enerjinin yer yüzüne çıkartılmasına, taşınmasına, dağıtımına ve pazarlanmasına ilişkin hususları da gözden geçirmişlerdir.

KEİ bölgesindeki doğal gaz ve petrol yataklarından sağlanacak enerji kaynaklarının, çevreye zarar vermeden, etkin bir şekilde boru hatlarıyla Batı dünyasındaki tüketici ülkelere pazarlanması bölgede kalıcı bir barışın tesisi kadar gönencin de artmasına yardımcı olacaktır. Böylece KEİ ülkeleri arasındaki ilişkiler daha sağlam temellere oturtulabilecektir.

KEİ ülkeleri ayrıca üye ülkelerdeki elektrik şebekelerinin birbirine bağlanmaları konusunda da bir çalışma yapmışlardır. Üye ülkeler 15 Nisan 1998’de Elektrik Enerjisi Sanayii’nde işbirliğinde bulunmayı öngören İşbirliği Muhtırasını Erivan’da imzalamış bulunmaktadırlar.

KEİ Bölgesinin kapsadığı geniş ve verimli topraklar üye devletlerin tarım alanında yoğun bir işbirliğine girmeleri için gerekli potansiyeli sağlamaktadır. Bu alanda yürütülen çalışmalarda bitki yetiştirme, toprak ıslahı, hayvan üreticiliği ve veterinerlik bilimi, su kültürü ve çevre konularına ağırlık verilmektedir.

Tarım konusunda, tarıma dayalı sanayi, gıda işleme sanayii ve ambalaj endüstrisinin ilerde cazip işbirliği alanları olabileceği değerlendirilmektedir.

Çevre korumacılığı konusu Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün önem atfettiği çalışma alanlarından bir diğeridir.

Bu çerçevede Karadeniz’e kıyıdaş ülkeler 22 Nisan 1992 tarihinde Bükreş’te Karadeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesini (Bükreş Sözleşmesi) imzalamışlardır. Bilahare KEİ üyesi altı ülke (Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya, Türkiye ve Ukrayna) Karadeniz Ekolojik Programını imzalamışlardır. Karadeniz Ekolojik Programı Karadenizin korunması ve rehabilitasyonuna yönelik bir Stratejik Eylem Planının gerçekleştirilmesini öngörmektedir. Stratejik Eylem Planı üç alanda işbirliği yapılmasını öngörmektedir. Bunlar a)Kirliliğin azaltılması, b)yaşamsal kaynakların (balıkçılık ve insan çevresinin bio-çeşitliliğinin idamesinin) yönetilmesi ve c)kıyı bölgesinin sürdürülebilir toplumsal gelişimidir.

Öte yandan, Bükreş Sözleşmesi’ne Taraf Devletler Sözleşme’nin 17. maddesi uyarınca Taraf Devletlere Sekretarya hizmeti verecek olan Karadeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonu’nu oluşturmuşlar ve anılan Komisyon 15 Ekim 2000 tarihinde İstanbul’da faaliyete geçmiştir.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü üyesi geçiş ekonomisi ülkelerinde Örgüte yararlı olabilecek uyumlu istatistik verilerin bulunmaması nedeniyle Ankara’daki Devlet İstatistik Enstitüsü bünyesinde KEİ İstatistik Veri Değişimi ve İktisadi Bilgi Eşgüdüm Merkezi kurulmuştur. Merkez, bir eşgüdüm organı olarak çalışmakta ve yazmanlık görevi yaparak üye ülkelerden istatistiki ve ekonomik bilgi toplamaktadır.

Üye ülkeler serbest pazar ekonomilerinde bankacılık ve mali işlerin taşıdığı önemin bilincinde olarak 30 Ocak 1994’de Tiflis’de Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası’nın Kurucu Anlaşması’nı imzalamışlardır. Banka özel sektör girişimciliğini destekleme amacını taşımakta ve merkezi Selanik’de bulunmaktadır. 1998’de kurulan Banka’nın KEİ’nin mali temelini teşkil etmesi ve bölgedeki projelere kredi sağlayarak bunların gerçekleşmesine yardımcı olması öngörülmektedir. KEİ Ticaret ve Kalkınma Bankasının ayrıca bölge içi ticareti canlandırması, iş alanında çeşitli transfer ve muamelelerin yapılmasına yardımcı olması, KEİ içinde mali kaynakların kanalize edilmesi, gerçekleştirilebilir ortak projelerin finanse edilmesi, uluslararası alanda ortak finansmanı teşvik etmesi ve bölgeye yatırım akışının sağlanması gibi işlevleri bulunmaktadır.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü üyesi ülkeler arasında geleceği olan bir işbirliği alanı da turizmdir. Turizm alanında üye ülkelerin özel sektörlerinin etkin bir rol oynaması gerekmektedir. Turizm alanında alt yapının güçlendirilmesi kadar üst yapının da bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeye çıkarılması gerekmektedir. Turizm alanında üye ülkeler arasında 2000 yılı için eşgüdümü ülkemiz üstlenmiştir. Bu çerçevede Turizm Bakanlığımız üye ülke katılımcılarına kurslar ve eğitim programları düzenlemiştir.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün hedeflerini geliştirmek, yeni imkanları ve işbirliği alanlarını saptamak üzere Uluslararası Karadeniz Etüdleri Merkezi Atina’da kurulmuştur. Merkez bir anlamda araştırma kuruluşu olarak görev yapmaktadır. Merkez bir süre önce KEİ Daimi Sekreteryası ile işbirliği halinde "Gelecek için Ekonomik Gündem" başlıklı bir taslak belge hazırlamıştır. Belgede KEİ’nin 21 inci yüzyılda başarılı olabilmesi için ekonominin hemen hemen tüm sektörlerinde gerçekleştirmesi gereken hususlar ana hatlarıyla belirtilmektedir. Belge KEİ’nin karar organı olan Dışişleri Bakanları Konseyi’nin gelecek toplantısında kabul edildiği takdirde ve ilerde hayata geçirildiğinde Örgütün etkinliğini arttıracak niteliktedir.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün bir diğer kuruluşu da KEİ Parlamenter Asamblesidir (KEİPA). KEİPA 25 Şubat 1993 tarihinde kurulmuştur. Uluslararası Yazmanlığı ve bir Genel Sekreteri vardır. Uluslararası Yazmanlık İstanbul’da bulunmaktadır. Üye ülke Parlamentolarının KEİ Dışişleri Bakanları Konseyi’nin aldığı kararları uygulamasında gerekli desteğin sağlanması için eşgüdümü gerçekleştiren KEİPA, üye ülkeler arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine ivme kazandırmaktadır. KEİPA KEİ’ye çoğulcu bir boyut kazandırmaktadır.

1992’de kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün diğer bağlı kuruluşu olan KEİ İş Konseyi’nin merkezi İstanbul’da olup, faaliyetleri üye ülkelerin işadamlarından oluşan bir Yönetim Kurulu tarafından yürütülmektedir. KEİ üyesi ülkelerin pazar ekonomisine dayalı kalkınma stratejilerinde özel sektörün oynayacağı önemli bir rolü olduğu kabul edilmektedir. KEİ İş Konseyi sadece üye ülkelerin iş çevrelerini biraraya getirmekle yetinmemekte, Karadeniz bölgesiyle örneğin MERCOSUR bölgesi arasında da işadamları için işbirliği imkanlarının araştırılmasına katkıda bulunmaktadır.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, Avrasya’da geleceği olan ve önemli görevler üstlenmiş bir bölgesel ekonomik işbirliği teşkilatıdır. Öte yandan KEİ’ye üye olmak veya gözlemci statüsü kazanmak için bir çok ülkenin başvurmuş olması da Teşkilatın uluslararası toplumda zemin kazanmaya başladığını göstermektedir. Ayrıca, KEİ’nin Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası örgütlerle ilişki kurması ve bu bağların güçlendirilmesi teşkilatın uluslararası toplumla daha yakın ilişkiler tesis etmesine kuşkusuz katkıda bulunacaktır.

Evsahibi ülke anlaşmasının 2000 yılı Ağustos ayında yürürlüğe girmesiyle üye ülkelerin KEİ nezdinde Daimi Temsilcilik açmaları ve Daimi Temsilci atamaları olanağı sağlanmıştır. Sözkonusu Daimi Temsilciliklerin faaliyete geçmelerinin Örgüte dinamizm kazandıracağına inanılmaktadır.

KEİ dönem başkanlığı altı ayda bir üye ülkeler arasında değişmektedir. Halen Rusya Federasyonu’nun yürütmekte olduğu Dönem Başkanlığı görevi 27 Nisan 2001 tarihinden itibaren Türkiye’ye devredilecektir. Bir önceki, halihazır ve bir sonraki KEİ Dönem Başkanlarını biraraya getirerek Örgütle ilgili bilgi alışverişini ve akışını sürekli kılmayı amaçlayan TROIKA istişareleri Romanya, Rusya ve Türkiye arasında 6 Nisan 2001 tarihinde Moskova’da gerçekleşmiştir.

Öteyandan, TROIKA istişareleri öncesinde Ocak ve Mart 2001’de düzenlenen KEİ Kıdemli Memurlar Toplantılarında KEİ’nin daha iyi yapılanması, etkinlik ve verimliliğin arttırılması amacıyla "Ekonomik Gündem 2000" başlıklı bir belge hazırlanmış ve nihai şekli verilerek Moskova’da düzenlenecek Bakanlar Konseyi’nin onayına sunulacak hale getirilmiştir. Bu belgede, ticaret, enerji, iletişim, ulaştırma, tarım, eğitim, turizm gibi konulardan örgütlü suçlar, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, karapara aklama, yolsuzluk gibi konulara uzanan bir yelpaze içerisinde Örgütün gelecekte nasıl bir yol izlemesine dair mutabakata varılan görüşlere yer verilmiştir.

25-27 Nisan 2001 tarihlerinde Moskova’da düzenlenecek KEİ Dördüncü Bakanlar Konseyi toplantısının sonunda Türkiye, altı ay süreyle KEİ Dönem Başkanlığını devralacaktır. KEİ’nin kuruluşunda önemli bir insiyatif üstlenmiş olan Türkiye kendi Dönem Başkanlığında, Örgütün etkinliklerine ivme kazandıracak kapsamlı bir Çalışma Programı hazırlamıştır.

Türkiye hazırladığı Çalışma Programında öncelikle Örgütün yapısal etkinliğini arttırmak için proje bazında çalışan bir Örgüt haline dönüşmesini öngörmekte ve Örgüte atanacak üye ülkeler personelinin uzmanlardan oluşmasını, Yazmanlığın çalışmalarında daha verimli olması için önlemler alınmasını derpiş etmektedir.

Türkiye, bir yandan Yazmanlığın etkin çalışmasını teminen önlemler alınmasını, diğer taraftan Örgütün temel çalışma alanlarına ilişkin "Ekonomik Gündem 2000" belgesinde yeralan konularda aşağıdaki etkinlikleri gerçekleştirmeyi öngörmektedir.

a)Enerji Alanında:

-KEİ Enerji Grubunun KEİ Ticaret ve Kalkınma Bankasının da iştirakiyle Türkiye’de toplanması;

-KEİ ülkelerinin elektrik sistemlerinin birbirine bağlaması;

-Enerji verimliliği konusunda Sonbaharda Türkiye’de bir eğitim semineri düzenlenmesi;

-Üç Denizin Hikayesi konusunda düzenlenen enerji konusundaki dizi konferansların dördüncüsünün 19-22 Haziran’da İstanbul’da düzenlenmesi.

b)Ulaştırma Alanında:

-KEİ Ulaştırma Çalışma Grubunun iki kez Türkiye’de toplanarak bir Ulaştırma Eylem Planı hazırlaması;

-Karadeniz Ring Koridoru kavramının hayata geçirilmesi için bir dizi çalışmalar yapılması;

-Ulaşım alt yapısının iyileştirilmesi için projeler hazırlanması;

-KEİ bölgesinde kişilerin ve malların dolaşımının kolaylaştırılması için hukuki düzenlemelere gidilmesi.

c)Yatırım ve Ticaret Alanında:

-Bölge ülkelerindeki tarife dışı engeller ve sınır geçiş uygulamalarına ilişkin çalışmaların yapılması;

-Ulaşımın kolaylaştırılması için Mutabakat Muhtırası hazırlanması;

-Sınır geçiş uygulamalarına ilişkin KEİ işadamlarının katılımıyla bir konferans düzenlenmesi;

-Ticaret Geliştirme Merkezi’nin kurulması;

-KOBİ’ler konusunda bilgi ve deneyim değişiminin sağlanması;

-KEİ ülkelerinin de davet edileceği Avrupa Patent Sistemi konulu bir seminerin düzenlenmesi;

d)Tarım Alanında:

-KEİ Tarım Çalışma Grubunun Türkiye’de toplanması;

-KEİ çiftçileri için eğitim programı düzenlenmesi;

-Arıcılık alanında proje geliştirilmesi;

-Canlı Hayvan ve Balıkçılığa ilişkin Karadeniz Sözleşmesinin sonuçlandırılması;

-KEİ ülkeleri ile FAO arasında tarım alanında işbirliği yapılması;

e)Sanayi Alanında

-Ekonominin belkemiğini oluşturan KOBİ’ler konusunda KEİ Sanayi Bakanları toplantısının düzenlenmesi;

f)KEİ Özel Sektör Kuruluşları Arasında İşbirliği:

-KEİ İş Konseyi bütçe yükünün tüm KEİ üyelerince karşılanması;

-KEİ İş Konseyi Forumlarının üye ülkelerde düzenlenmesi, bu toplantılardan birinin Ekim 2001’de İstanbul’da tertiplenmesi;

-KEİ işadamlarının vize güçlüklerinin üstesinden gelebilmeleri için bir vize kolaylığı sözleşmesinin hazırlanması;

-Sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için bir Yatırım Şartı’nın hazırlanması.

g)Örgütlü Suçlar, Uyuşturucu ve Silah Kaçakçılığı, Terörizm, Yolsuzlukla Mücadele ve Karapara Aklama Alanlarında:

-KEİ Suçla Mücadelede Çalışma Grubu’nun Mayıs 2001’de İstanbul’da toplanması,

-OECD İstanbul Merkezi’nde uyuşturucu, silah kaçakçılığı ve terörizm konularında KEİ ülkesi uzmanlarına eğitim verilmesi.

-OECD Mali Eylem Görev Gücü Çalışma Grubu’nun kara para aklama korusunda aldığı tavsiye kararlarını KEİ ülkelerinde de uygulanabilmesi için Türkiye’nin KEİ ülkeleriyle deneyimlerini paylaşması.

h)Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ile İşbirliği:

-Türkiye’nin DTÖ ile işbirliği halinde Haziran 2001’de İstanbul’da "Regionalization" konulu bir seminer düzenlenmesi;

-KEİ Ticaret Çalışma Grubu’nun DTÖ uzmanlarının katılımıyla İstanbul’da ticaretin kolaylaştırılması konusunda toplantı yapması.

Türkiye, yukarıda belirtilen etkinliklere ilave faaliyetleri de Dönem Başkanlığı sırasında hayata geçirmeye gayret etmektedir. Türkiye’nin temel amacı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütünü etkin ve verimli çalışan örnek bir Teşkilata dönüştürmektir. KEİ’nin başarısının, bölge ülkelerinde gönenci arttırarak iyi komşuluk ilişkilerinin kökleşmesine katkıda bulunacağı ve Balkanlar ve Kafkaslar dahil bu iki bölge arasında kalan KEİ alanının siyasi ve ekonomik istikrara kavuşmasını sağlayacağı değerlendirilmektedir.

(1) Daire Başkanı, Çok Taraflı Ekonomik İşler,  Dışişleri Bakanlığı