Türkiye-AB Siyasi Diyalog Toplantısı Ortak Bildirisi, 25 Ocak 2016, Ankara

  1. Türkiye ve AB arasında 25 Ocak 2016 tarihinde Ankara’da düzenlenen Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısını takiben, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Avrupa Birliği Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Komiser Johannes Hahn aşağıda kayıtlı bildirinin yayımlanması hususunda mutabık kalmışlardır.

  1. 29 Kasım 2015 tarihinde AB Devlet veya Hükümet Başkanları ile Türkiye arasında düzenlenen toplantı Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin yeniden canlandırılması dahil olmak üzere, ilişkilerde yeni bir ivmenin yaratılması açısından dönüm noktası olmuştur. Sözkonusu toplantıda, bölgedeki kilit ortaklar ve stratejik müttefikler olarak ortak sınamaların üstesinden birlikte gelinmesinin önemi kabul edilmiştir. Bu amaç doğrultusunda, bugünkü Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı genel işbirliği ve diyalog çerçevesinin önemli bir parçasını teşkil etmektedir. Toplantı, ortak gündemimizdeki önemli konuların kapsamlı şekilde ele alınmasına ve bir sonraki Türkiye-AB Zirvesi hazırlıklarına ışık tutmasına imkan sağlamıştır.

  2. Katılım müzakereleri Türkiye-AB ilişkilerinin başat unsuru olmaya devam etmektedir. Katılım sürecinin yeniden canlandırılması kararı ve “Ekonomi ve Parasal Politika” başlıklı 17. faslın 14 Aralık 2015 tarihinde açılmasını takiben, AB Komisyonu ve Dış İlişkiler Servisi tarafından daha çok fasıl açılabilmesini teminen sürdürülen hazırlık çalışmalarındaki ilerleme gözden geçirilmiştir. Yeni fasılların açılmasının sağlanması için sözkonusu hazırlık çalışmaları 2016 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması yönündeki taahhüt tekrarlanmıştır. Bu çerçevede, ilave fasılların açılması için hazırlık çalışmaları da başlatılabilecektir. Türk tarafı bu konuda Komisyon ile yakın işbirliğine önem atfetmektedir.

  3. Türk Hükümeti, 11 Aralık 2015 tarihinde Reform Eylem Grubu toplantısını düzenleyerek, hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanları dahil olmak üzere, siyasi reform sürecinin kararlılıkla sürdürüleceğini yinelemiştir. Taraflar, Komisyonun 2016 Mart ayının başında açıklayacağı ikinci vize ilerleme raporu ışığında, Vize Yol Haritası unsurlarının tüm katılımcı Üye Devletler nezdinde karşılanmasına ve Geri Kabul Anlaşmasının uygulanmasına bağlı olarak, Türk vatandaşlarının Şengen bölgesine seyahatlerinde vize serbestisinin Ekim 2016’ya kadar sağlanmasını teminen gerekli adımları atmaya yönelik taahhütlerini vurgulamışlardır.

  4. Türkiye ve AB mülteci krizinin ve düzensiz göçün ele alınması için büyük çaba gösterilmesi ihtiyacının bulunduğuna inanmaktadır. Taraflar 29 Kasım tarihli Türkiye-AB Zirvesinde harekete geçirilen Ortak Eylem Planının uygulanmasını görüşmüşlerdir. Türkiye tarafından geçici koruma altındaki Suriyelilerin sosyal ve ekonomik durumlarının daha da iyileştirilmesi için alınan, iş piyasasına yasal erişimlerinin sağlanmasına ilişkin mevzuatın kabulü gibi önlemler memnuniyetle karşılanmıştır. Türkiye halen ülkede bulunan iki buçuk milyondan fazla Suriyelinin barındırılması için büyük çaba sarf etmektedir. Düzensiz göçmen akımının önüne geçilmesinde ve yasadışı kaçakçılık şebekeleriyle mücadelede daha fazla sonuç alınması ihtiyacının altı çizilmiştir. Türkiye ve AB Türk Sahil Güvenlik Komutanlığının önleme kapasitesinin güçlendirilmesi amacıyla işbirliklerinin geliştirilmesi hususunda mutabık kalmış ve göçmen ve mülteci akımı hakkında eşgüdümlü bir rapor sisteminin sürdürülmesinin önemini tasdik etmişlerdir.

  5. AB, Türkiye için 3 milyar Avro fona sahip Sığınmacı Mali İmkanı kurarak kapsamlı mali desteğini önemli ölçüde genişletme taahhüdünü teyit etmiştir. İhtiyaç tespiti değerlendirmesi doğrultusunda Türkiye ile işbirliği içinde Sığınmacı Mali İmkanını son haline getirme ve uygulamasını hızlı bir şekilde ilerletme ihtiyacı vurgulanmıştır. Türkiye ve AB, Eylem Planı ve Türkiye-AB Zirve Bildirisi’nde belirtildiği şekilde külfet paylaşımı anlayışıyla yeniden yerleştirme plan ve programlarını oluşturmaya ilişkin işbirliği yapma ihtiyacını vurgulamıştır.

  6. Enerji, Türkiye-AB ilişkilerinde son derece önemli bir konudur. Türkiye AB’nin enerji güvenliği ve enerji çeşitliliği açısından önemli bir ortak olarak ön plana çıkmaktadır. Her iki Taraf, 28 Ocak tarihinde Türkiye’de gerçekleştirilecek Üst Düzey Enerji Diyalog Toplantısı ile Nisan 2016 tarihinde ilk kez gerçekleştirilmesi öngörülen Üst Düzey Ekonomi Diyalog Toplantısı için devam eden hazırlıkları memnuniyetle karşılamaktadır.

  7. Türkiye ve AB 2016 sonunda resmi müzakerelerin başlatılabilmesi amacıyla Gümrük Birliğinin güncellenmesi yönünde ilerleme sağlanması ihtiyacının altını çizmişlerdir.

  8. Türkiye ve AB, Suriye, Irak ve Libya’daki duruma ilişkin görüş alışverişinde de bulunmuştur. Suriye’deki çatışmaya kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüm getirmeye ilişkin olarak Türkiye ve AB barışçıl, kapsayıcı ve gerçek bir siyasi geçişe giden siyasi süreci ivedilikle yeniden başlatma ihtiyacını vurgulamıştır. Viyana Bildirilerinde belirtilen ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Kararıyla kabul edilen Cenevre Bildirisi’ne dayalı olarak siyasi sürece bağlılıklarını tekrar teyit etmişler ve böyle bir siyasi çözümün gerçekleştirilmesine yönelik tüm çabalara verdikleri desteği yinelemişlerdir.

  9. AB, Türkiye'nin AB operasyonları ve misyonlarına bulunduğu önemli katkıları memnuniyetle karşılamaktadır.

  10. Türkiye ve AB terörün her türüne ve tezahürüne karşı birleşmekte ve Türkiye’de, Avrupa Birliği üye ülkelerinde ve dünyanın diğer pek çok bölgesinde masum insanların hayatına mal olan menfur terör saldırılarını kınamaktadırlar. 29 Kasım tarihinde düzenlenen Türkiye-AB Zirvesi'nde terörle mücadele bir öncelik olarak tanınmıştır ve bu bağlamda taraflar çabalarını hızlandırmak ve DEAŞ’ın oluşturduğu tehditle mücadele etmek için birlikte çalışmaya yönelik kararlılıklarını yeniden teyit etmişlerdir. Bu bağlamda, AB, Türkiye'nin EUROPOL’de bir irtibat görevlisi görevlendirme kararını memnuniyetle karşılamıştır.

  11. AB ayrıca, PKK terörist saldırılarının önlenmesi amacına yönelik olarak AB terörist listesinde yer alan PKK’nın Avrupa’daki mevcudiyetine karşı mücadele iradesini sürdürmektedir. AB, çözüm sürecine acil olarak dönülmesinin önemini vurgulamış olup, tüm Türkiye halkının yararı için barışçı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmasına önem atfetmektedir.

  12. Her iki Taraf da, Kıbrıs'ta devam eden çözüm görüşmelerini memnuniyetle karşılamış ve kapsamlı bir çözüme ulaşma yönünde BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Sayın Espen Barth Eide’ın çabalarına tam ve kararlı destek vermeye devam edeceklerini kabul etmiştir.

  13. İlişkilerin belkemiğini katılım sürecinin oluşturduğuna inanan Türkiye ve AB, bu yeni ivmeden somut sonuçlar alınmasını sağlamak için kapsamlı gündemlerini ilerletme konusundaki kararlılıklarını yinelemişlerdir.

  14. Son olarak, Türkiye ve AB, İkinci Türkiye-AB Zirvesi öncesinde Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog toplantısı düzenleyerek yeni ivmeyi sürdürmek ve gerekli hazırlıkları başlatmak maksadıyla önümüzdeki altı aylık süreç için ortak bir çalışma planı üzerinde mutabık kalmışlardır.