Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bugün (18 Nisan) gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin örnek demokrasisini ve Kıbrıs Türk halkının siyasi olgunluğunu yansıtan biçimde, şeffaflık içinde cereyan etmesinden büyük memnuniyet duymaktayız. Kıbrıs Türk halkının gücü, birliğini, beraberliğini ve toplumsal dayanışmasını demokrasi ilkeleri çerçevesinde sürdürebilmesinden ileri gelmektedir. Resmi olmayan seçim sonuçlarına göre Başbakan Sayın Eroğlu’nun seçimleri kazandığı bildirilmiştir. Sonuçlar, Kıbrıs Türk halkının hür iradesini yansıtmakta olup, bu vesileyle Kıbrıs Türk halkını, tüm adayları ve siyasi partileri kutluyoruz.

Sayın Eroğlu’na KKTC Cumhurbaşkanlığı makamına seçilmesinden dolayı tebriklerimizi sunuyor, engin devlet tecrübesine sahip bir lider olarak, BM kapsamlı çözüm müzakerelerini kaldığı yerden sürdürme kararlılığını takdir ediyor ve yeni görevinin hayırlı olmasını diliyoruz. Cumhurbaşkanı Sayın Talat’ı da görev süresince gösterdiği liderlik ve vizyondan ötürü kutluyor ve bundan sonra da değerli katkılarını sürdürmesini temenni ediyoruz. Sayın Talat’ın iki yıldır devam eden müzakerelerde ortaya koyduğu dinamizm, yapıcılık ve samimiyet, süreci sonuç alacak bir aşamaya taşımıştır. Kıbrıs Rum tarafının da aynı iyi niyetle müzakerelere gerekli katkıyı sağlaması durumunda, tüm ilgili tarafları tatmin edecek bir çözüme kısa sürede varılabilecektir.

Kıbrıs Türkü’nün Ada’nın eşit sahibi olarak hukukunu ve hürriyetini koruma kararlılığı, ulusal dava etrafındaki birliğini sağlayan ortak değerdir. Kıbrıs Türk tarafı bu anlayışla, daha önce olduğu gibi, son iki yıldır devam eden BM kapsamlı çözüm müzakerelerini de adil ve kalıcı bir çözüme ulaştırma yönündeki iradesini tüm Dünya önünde en açık biçimde ortaya koymuştur. Türkiye, Ada’da bir an önce adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılmasının Doğu Akdeniz’in bir barış, istikrar ve işbirliği sahasına dönüşebilmesi bakımından da önem taşıdığı inancıyla, Anavatan ve Garantör olarak kapsamlı çözüm müzakerelerine ve Kıbrıs Türk tarafının yapıcı tutumuna tam destek vermekte, uluslararası toplumun da menfaatlerinin bu noktada birleştiğini değerlendirmektedir.

Özel ilişkilerimizin ruhuna uygun olarak her zaman olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tüm kurumlarıyla yakın işbirliği içinde çalışacağımız, Kıbrıs Türk halkını her alanda ve her koşulda desteklemeye devam edeceğimiz, ahdi ve tarihi sorumluluklarımızı hassasiyet ve kararlılıkla yerine getirmeyi sürdüreceğimiz tabiidir.