NO:146 - 11 Ekim 2007, Nikiforos askeri tatbikatı hk. NO:140 - 3 Ekim 2007, Sayın Bakanımızın 4 Ekim 2007 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti´ne Resmi Ziyareti hk. NO:132 - 13 Eylül 2007, Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül´ün KKTC´ne Yapacakları Ziyaret hk. NO:130 - 12 Eylül 2007, GKRY Lideri Papadopulos´un;Beyanları hk. NO:117 - 17 Ağustos 2007, GKRY Dışişleri Bakanı Markulli´nin İfadeleri hk. NO:105 -;14 Temmuz 2007, KKTC´deki Çetinkaya Futbol Takımı ile İngiliz Luton Town Futbol Takımı arasında Lefkoşa´da yapılması öngörülen maçın gerçekleştirilememiş olması hk. No:39 - Fransa ile GKRY Arasında İmzalanan Savunma İşbirliği Anlaşması hk. NO:18 - 30 Ocak 2007, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi´nin Doğu Akdeniz´deki Ülkelerle Deniz Yetki Alanlarını İlgilendiren İkili Anlaşmalar Yapma Gayretlerini hk. NO:10;- 18 Ocak 2007, Mahmur Kampı kapatılması hk. NO:2 - 8 Ocak 2007, Lokmacı Kapısındaki Üst Geçidin Kaldırılması hk.; NO:185 - 8 Aralık 2006, AİHM Tarafından Dün Açıklanan Xenides - Arestis Başvurusunun Tazminatına İlişkin Karar Hk. No:194 - 22 Aralık 2005, AİHM´nin Rum Vatandaşı Xenides-Arestis´in Başvurusu Hakkındaki Kararı hk. 22 Eylül 2005, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Açıklaması No:123 - 29 Temmuz 2005, 1963 Ankara Anlaşması´nı Tüm AB Üyelerine Genişleten Uyum Protokolü hk. No:58 - 6 Nisan 2005, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nin Xenides-Arestis Başvurusu hk. TC Dışişleri Bakanlığı'nın GKRY'nin Gümrük Birliği'ne dahil edilmesi ile ilgili açıklaması (2 Ekim 2004) TC Dışişleri Bakanlığı'nın GKRY'nin AB üyeliği ile ilgili Açıklaması (1 Mayıs 2004) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti;Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş´ın AB Helsinki Sonuç Bildirisinin Kıbrıs ile İlgili Bölümüne İlişkin Açıklaması, 11 Aralık 1999 Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti´ni Ziyareti Sırasında Lefkoşa´da Basına Yaptığı Açıklama, 30 Mart 1998 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti;Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş´ın GKRY Lideri Klerides'in Kıbrıs Türk Tarafının AB Müzakerelerine Katılması Çağrısına Cevaben Yaptığı Açıklama, 14 Mart 1998 Türkiye Cumhuriyeti ;Dışişleri Bakanlığının, AB Lüksemburg Kararı İle İlgili Açıklaması, 14 Aralık 1997 Kuzey;Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümetinin, AB Lüksemburg Kararları Hakkındaki Açıklaması , 14 Aralık 1997 Türkiye Cumhuriyeti - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti;Ortak Açıklaması, 20 Temmuz 1997 Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey;Kıbrıs Türk;Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları Süleyman Demirel ve Rauf R. Denktaş'ın Ortak Açıklaması, 4 Temmuz 1997
Kuzey;Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümetinin, AB Lüksemburg Kararları Hakkındaki Açıklaması , 14 Aralık 1997

Hükümetimiz AB Dönem Başkanlığı tarafından açıklanan Lüksemburg Zirvesi sonuçlarını incelemiştir. Yapılan değerlendirmede AB ve bazı üye ülkeler yetkililerinin zirve toplantısı ve varılan sonuçlar bağlamındaki açıklamaları da dikkate alınmıştır.

Türkiye, Avrupa Birliği'ne tam üyelik için adaylığını 1963 Ankara Anlaşmasından kaynaklanan bir hak olarak görmektedir. AB'nin bu genişleme süreci öncesinde, Hükümetimiz, beklentilerini yapıcı bir zihniyetle, makul ve gerçekçi bir çerçevede belirlemiş, muhataplarına açıkca anlatmıştır.

Lüksemburg Zirve bildirisinde, AB'nin genişleme sürecinde Türkiye'ye yer verilmesi, Türkiye'nin AB'ne katılmasına yönelik bir Avrupa stratejisi geliştirilmesi, aday niteliği taşıdığının ortaya çıkması şeklinde bazı olumlu unsurlara yer verilmiştir.

Bununla birlikte, metin Türkiye açısından aşağıdaki nedenlerle kabul edilebilir nitelikte değildir.

1. Türkiye, öteki aday ülkelerle aynı çerçevede, aynı iyi niyetli yaklaşımla ve objektif kıstaslara göre değerlendirilmemiştir.

2. Türkiye'ye yeni ve olumlu unsurlar gibi sunulanların pek çoğu aslında, AB'nin Türkiye'ye karşı geçmişte üstlendiği ve yıllardır yerine getirmediği yükümlülükleridir.

3. Türkiye'nin iç yapısına ve Kıbrıs dahil dış politikasına dair yanlı, önyargılı ve abartılı değerlendirmeler yapılmıştır.

Bu değerlendirmelerde, Hükümetimiz döneminde gerçekleştirilen ve öngörülen iyileştirmeler tümüyle gözardı edilmiştir.

4. Bu yanlış yaklaşımlarla, kabul edilmesi mümkün olmayan art niyetli siyasi koşullar dayatılmak istenmiştir.

Dönem Başkanının beyanları bu yaklaşımın arkasındaki zihniyeti daha da belirginleştirmiştir.

Bu yaklaşım ve zihniyet değişmedikçe, ilişkilerimizin yapıcı ve çok yönlü bir diyalog içinde geliştirilmesi beklenemez. Bu durumda, iki tarafı doğrudan ve birlikte ilgilendirmeyen siyasal konuları da kapsayacak bir görüşme ortamı sağlanması mümkün olmayacaktır. Öteden beri oldruğu gibi, ilişkilerimizde siyasi koşul dayatılmasını reddediyoruz.

AB'nin tutumu sağlam ve güven duyabileceğimiz bir zemin oluşturmaktan uzaktır. Türkiye'nin geleceği ve AB ile ilişkileri böylesine belirsiz bir zemin üzerine inşa edilemez.

Yukarıdaki hususlar ışığında Hükümetimiz AB ile varolan ortaklık ilişkilerimizi sürdürecektir. Ancak bu ilişkilerin geliştirilmesi AB'nin yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlıdır.

Türkiye, her alanda daha gelişerek, büyük Atatürk'ün çizdiği doğrultuda kararlılık ve özgüven içinde yürümeye devam edecektir. Türkiye, AB ile bütünleşme iradesini Lüksemburg Zirvesinde ortaya konulan tutuma rağmen sürdürecektir. Ancak bunun için Avrupa Birliğinin de, yöneldiği hatalı ve sakıncalı yolda ısrar etmeme erdemini göstermesi gerekir. Türkiye'nin yerinin olmayacağı tek Avrupa Topluluğu, kendisini ayırımcılık ve hoşgörüsüzlük temelinde tanımlayıp sınırlayan bir avrupa Topluluğudur.

Kıbrıs konusundaki görüşlerimiz ayrı bir açıklama ile duyurulmaktadır.