Ekselansları, çok değerli Büyükelçiler, çok değerli konuklar, tarihi Ankara Palas’a hoş geldiniz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca içinde bulunduğumuz Ankara Palas çok önemli etkinliklere ev sahipliği yaptı. Bu akşam da dost ve kardeş ülkelerle diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun 25. yıldönümünü hep birlikte kutluyoruz.
Türkiye 1991 yılında Bağımsızlıklarını kazanan yeni devletleri ilk tanıyan ülkelerin başında olmuştur. 1992 yılında Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, Moldova, Ukrayna, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Belarus’la, Gürcistan’la diplomatik ilişkilerimizi tesis ettik. Yine 25 yıl önce Balkanlarda ve Doğu Avrupa’da bağımsızlığını kazanan birçok ülkeyle, dost ülkeyle de diplomatik ilişkilerimizi tesis ettik. Bu yıl içinde yine o dost ülkelerle diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun 25. yılını o ülkelerin Büyükelçileriyle ve dostlarımızla bu yılsonu gelmeden inşallah ayrı bir etkinlikte kutlayacağız. Bu sene diplomatik ilişkilerimizin kurulmasının esasen 25. yıldönümünü çok sayıda etkinliklerle kutladık. Başkentlerde konferanslar düzenledik, aynı şekilde sergiler ve bazı etkinlikleri değişik şehirlerde düzenledik. Bugünkü etkinliğimizle esasen bu kutlamaları taçlandırıyoruz.
Çok değerli konuklar,
Aradan geçen 25 yılda ilişkilerimiz her alanda gelişti. Halklarımızın zenginleşmesi için hep birlikte çalıştık. Bölgemizde barış, güvenlik ve istikrar için birlikte çaba gösterdik. Ulaştırma projelerini geliştirdik, hayata geçirdik, enerji boru hatları inşa ettik. İş adamlarımızın çalışmalarını kolaylaştıracak adımları yine birlikte attık. Vatandaşlarımızın rahat seyahat etmeleri için birlikte önlemler aldık. Yüksek düzeyli işbirliği mekanizmaları kurduk, güçlü işbirliği toplantıları düzenledik, bölgedeki istikrarı, güveni ve işbirliğini güçlendirmek için. Hepsinden önemlisi bütün bu çalışmalarımız sırasında birbirimize saygı gösterdik. Bu yüzden bugün sadece diplomatik ilişkilerimizin 25. yılını kutlamıyoruz. Bugün aynı zamanda 25. yılda elde ettiğimiz kazanımları ve başarıları kutluyoruz. Önümüzde nice 25 yıllar var, hep beraber el ele bu başarılarımızı daha da arttıracağız. İnsani, siyasi, kültürel ve ekonomik bütün alanlarda yine hep beraber olacağız, beraber çalışacağız. İnşallah diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun 50. yıl dönümünde bütün dünya bizim başarılarımızdan söz ediyor olacak.
Çok değerli konuklar, saygıdeğer dostlar;
Bugün ayrıca kısaca Türk Konseyi olarak bilinen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin kurucu belgesi Nahçıvan Anlaşmasının imzalanmasının 8. yıldönümünü kutluyoruz. 3 Ekim günü üye ülkelerde Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü olarak kutlanıyor. Bu vesileyle Türk dili konuşan bütün millet ve toplulukların bu anlamlı gününü canı gönülden kutluyorum. Türk Konseyi bölgemizde ve tüm dünyada refah, istikrar ve barışa katkıda bulunmaya devam edecektir.
Çok değerli konuklar,
Bu vesileyle dost ve kardeş ülkelerle diplomatik ilişkilerimizin 25. yıldönümüne özel anma pulu bastıran PTT’ye huzurlarınızda teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca ilişkilerimizdeki unutulmaz anları yansıtan bir fotoğraf sergisi hazırladık, sergiyi hep birlikte dolaşacağız eğer görmeyen varsa. Serginin hayata geçirilmesi için zengin arşivini bize açan Anadolu Ajansına, bugün kendilerine konuk oldum bu sabah, verdiği destek için teşekkür ediyoruz. Birazdan bu özel sergiyi sizler de göreceksiniz.
Sizlere bu akşam bize katıldığınız için özellikle çok teşekkür ediyorum nice başarılı ve işbirliğiyle dolu, barış ve istikrar dolu 25 yıllar diliyoruz. Ve bu akşam bu etkinlik vesilesiyle çok değerli bir dostumuza da huzurlarınızda Bakanlığımızın nişanını takdim etmek istiyorum. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’la beraber yaklaşık 25 yıl önce Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’un temellerini atmıştık. TÜRKSOY bu yaklaşık 25 yıl içinde gerçekten ortak kültürümüzü gelecek nesillere aktarmak ve dünyaya tanıtmak için çok önemli çalışmalar yapıyor. Bu hizmetlerin giderek artığını görmekten şahsen büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu bakımdan 2008 yılından bu yana TÜRKSOY Genel Sekreterliğini yürüten Profesör Düysen Kaseinov’a çok şey borçluyuz. Kendisinin çalışmalarını sadece Dışişleri Bakanlığım döneminde değil, daha önceki görevlerimde de yakından takip ettim ve birçok etkinliğine de katıldım. Sayın Kaseinov, geçmişte Kazakistan’ın Kültür Bakanlığı’nı da yaptı. Dolayısıyla, bu görevi de layıkıyla yapan, aynı zamanda bir sanatçıdır. Bu tecrübeleri sayesinde kendisi Türk dili, kültürü ve sanatının korunmasına ve araştırılmasına TÜRKSOY olarak büyük katkı sağlıyor. Türk halkları arasında kardeşliğin ve dayanışmanın güçlendirilmesine yönelik önemli çalışmaları yine bu süreçte gerçekleştirdiler. Biz Sayın Kaseinov’a olan şükran duygularımızı Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülünü sunarak ifade etmek istedik. Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülünü ülkemizin tarihinin, dilinin, kültürünün ve sanatının tanıtılmasında üstün başarı gösteren kimselere veriyoruz. Sayın Kaseinov bu ödülü en çok hak edenlerden, isimlerden biridir. O nedenle bu ödülü kendisine takdim etmekten büyük bir mutluluk ve onur duyuyorum. Kendisini de buraya davet ediyorum.
Çok teşekkür ediyorum katılımlarınız için.