DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tanklara, uçaklara, helikoptere karşı zayıf durumdaydı, ama polisimizin de yüreği vardı, imanı vardı, vatan-millet sevgisi vardı. Hiç kimsenin giremez dediği yerlere girerek o hainleri inlerinden aldı, çıkardı; o yüzden polisimize teşekkür ediyoruz.

Nasıl polisimizle askerimiz Güneydoğu’da bazı şehirlerde PKK teröristlerini şehirlerden temizliyorsa, şimdi yine darbeye karşı olan askerimizle polisimiz birlikte bu paralel çeteyi devletin hücrelerinden tek tek temizliyor. İnlerindeyiz, inlerinden çıkarıyoruz. Kaçanların izindeyiz, izlerini sürüyoruz, nereye giderlerse gitsinler getireceğiz. Getireceğiz ve milletçe hesabını soracağız nereye giderlerse gitsinler.

Sevgili kardeşlerim;

Bunlardan 8 tanesi helikopterle Yunanistan’a, Batı Trakya’ya kaçtı. Orada tutuklandılar, Yunanistan kanunlarına göre kaçak girmeden dolayı 2 ay ceza aldılar, şimdi Türkiye’ye iade davası devam ediyor. Bunların halini gördünüz mü, oradaki rezilliklerini gördünüz mü? Fareler gibi oraya sindiler, saklandılar. O onursuz insanlar eğer gerçek asker olsalardı, Türk ordusuna leke sürerdi, ama biz onları asker olarak görmediğimiz için, bağlı oldukları terör çetesinin ne kadar rezil, ne kadar pespaye olduğunu orada da gördük, bunların yüzünde gördük. Bunlarda utanma yok. Nereye giderlerse gitsinler getireceğiz.

Şimdi de terörist başını Pensilvanya’dan alıp getirmek için çalışmaları sürdürüyoruz. Belgelerimizi verdik. Şimdi son darbeyle ilgili işte görüyorsunuz hepsi tek tek itiraf ediyorlar. Genelkurmay Başkanı’nı, en yakınındaki kişi derdest ettikten sonra sizi kanaat önderimizle görüştürelim demiş. Kim sizin kanaat önderiniz? Fethullah Gülen demiş. Tabii Genelkurmay Başkanı reddetmiş. Ben alıntı yaptım, onlara köpek demek yanlış, köpeğin bile bir sadakati vardır, sahibine sadakati vardır. Şimdi bunları getireceğiz, net bir şekilde istiyoruz.

Şimdi sevgili kardeşlerim, dün Antalya’da da anlattım. Dedim ya, sizlerle gurur duyuyoruz. Gerçekten bu süre içinde sizlerle, milletimizle binlerce kez gurur duyacağımız hadiselerle karşı karşıya kaldık. Özellikle de Türkiye’yi seven, hatta Türkiye’yi sevmediği halde hayranlığını gizleyemeyen, şaşkınlığını gizleyemeyenlerden alıntılar yapıyorum. Hepsinin ortak söylediği şu: Sizin ne kadar büyük bir milletiniz varmış, böyle bir milleti temsil ettiğiniz için ne kadar şanslısınız Mevlüt Çavuşoğlu diyen çok dostumuz, arkadaşımız oldu. Darbeye darbe yapan millet Türk milletidir; tarihe böyle geçti, “darbeye darbe yapan millet Türk milleti”. Bakınız dünyanın her yerinden destek geldi, dualar geldi.

Şimdi birçok dost ve kardeş ülke bu teröristlerin o ülkelerdeki yapılanmalarıyla ilgili adımları atmaya başladı. Daha ilk akşam Somali, Bakanlar Kurulu kararı alarak bunların oradaki yuvalarını kapattı ve sınırdışı için, ülkeyi terk etmeleri için bir hafta süre verdi. Bu Somali’ye, bu Somalilere ne yapsak azdır. Bugüne kadar biz Somali’yi, Somalili kardeşlerimizi hiç yalnız bırakmadık, onlar da kardeş olduğunu böyle bir zor günde hemen gösterdiler.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bunları terör örgütü olarak ilan etti. Buradan Sayın Başbakan Hüseyin Özgürgün’e ve KKTC Hükümetine teşekkür ediyorum.

Aynı şekilde Azerbaycan’da, Nijer’de, birçok ülkede adımlar atılmaya başlandı, oralardaki terör yuvaları kapatılmaya başlandı. Bazılarını da biz aradık. Kırgızistan’ı aradım örneğin, biz her zaman Kırgızistan’ın yanında olduk. Burada isim veriyorum, çünkü gerçekleri söylüyoruz. Ama bugün bu çetenin en çok, en güçlü olduğu yerlerden bir tanesi de Kırgızistan. Kırgızistan Dışişleri Bakanı kardeşime dedim ki; eğer bunlara karşı tedbir almazsanız bizim de size bundan sonra bakışımız farklı olacak. Bizim kardeşlerimizden beklentimiz bu. Kardeşine kastedene sahip çıkmayacaksın. Kardeşliğini zor günlerde belli edeceksin.

Tüm dünyada birçok kişi biraz da suçluluk psikolojisiyle bizi arıyor, gerekli adımları atacaklarını söylüyorlar. Ama biz bizzat takip edeceğiz. Çünkü hangi ülkede ne tür bir yapılanma var bunları biliyoruz. Biz zamanında bunlara çok yardımcı olduk. Dedik ki; okuldur, eğitimdir. Ama bu hainlerin gerçek gündeminin ne olduğunu, gizli ajandasının ne olduğunu o gün bilmiyorduk. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra öğrendik.

Sevgili kardeşlerim; dünyadaki soydaşlarımız, Avrupa’daki ve dünyanın her yerindeki vatandaşlarımız sokağa döküldü. Şimdi Avrupa’daki vatandaşlarımız da oy kullanıyor, kendi oylarıyla seçtiği Hükümete büyük bir destek verdi onlar da. Dolayısıyla yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza ve kardeşlerimize de çok teşekkür ediyoruz.

Ve Evladı Fatihanlar bize Balkanlardan güçlü destek gönderdi. Aynı şekilde Ahıska Türkleri de. Ahıska Türklerinin kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? Stalin zamanında 2. Dünya Savaşında önce Ahıska Türklerini Nazilere karşı savaştırıyor, savaş bittiği gün trenlere dolduruyor, ondan sonra böyle istifleme, afedersiniz hayvanı bile yüklemediğiniz şekilde birçok Ahıskalı Türk kardeşimiz Gürcistan’dan Sibirya’ya, Orta Asya’ya giderken hastalıktan, açlıktan ölüyor. Kurtulanlar ise Azerbaycan’a, Türkmenistan’a, Özbekistan’a, Kazakistan’a sığınıyor ve orada da kendilerine bu kardeşlerimiz sahip çıkıyorlar. Şu anda dünyanın her yerinde 500 bine yakın Ahıska Türkü var. Hepsinden o kadar güçlü destek aldık ki. Gittikleri hiçbir yerde tüm zorluklara rağmen Türkçeyi, yani dilini, İslam’ı, yani dinini, örf ve adetlerini hiç unutmamış, bugün bile yaşatan Ahıska Türkleri de dünyanın her yerinde dimdik ayaktaydı ve Türk Hükümetinin, Cumhurbaşkanının yanında olduğunu gösterdi.

Biliyorsunuz Ukrayna’da bu çatışmalardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kalan Ahıskalı kardeşlerimizi getirdik Erzincan’a, Kars’a; o bölgeye yerleştirdik. Bugün aramızda Dünya Ahıska Türkleri Federasyonu Başkanı var. Kazakistan’dan Almatı’dan geldi. Evet, aramızda Ziyatdin Kasanov kardeşimiz var, tüm dünyadaki Ahıska Türklerini temsil ediyor. Kendisinin Almatı’da verdiği bir arsa üzerine de 500 öğrencilik okul, 300 öğrencilik de yurt yaptık, şu anda oradaki kardeşlerimize eğitim veriyor. Ziyatdin Bey, çok teşekkür ediyorum. Ben belki konuşmama devam edeceğim, ama bu aşamada iki kelam etmek için sözü çok değerli dostum Dünya Ahıska Türkleri Birliği Başkanı Ziyatdin Kasanov’a veriyorum.