3 Kasım tarihinde yaptığımız basın açıklamasında, İsrail’in Gazze Şeridinde sürdürdüğü ve aralarında çocukların da bulunduğu ondan fazla masum insanın hayatını kaybetmesine yol açan geniş çaplı operasyonlardan ve bunun bütün bölgede doğurabileceği olumsuz sonuçlardan duyduğumuz endişeyi dile getirmiş, ayrıca, bölgede barış zeminini zedeleyen bu tür eylemlere son verilmesi çağrısında bulunmuştuk.

Uluslararası toplumun çoğunluğu tarafından paylaşılan kaygılarımıza ve yapılan çağrılara rağmen, İsrail’in bu sabah ağır silahlar da kullandığı Gazze’deki operasyonlarında aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun yer aldığı 18 masum sivilin daha hayatını kaybetmesini ve onlarca kişinin yaralanmasını derin bir teessür ve esefle karşılıyoruz.

Çeşitli kereler vurguladığımız üzere, İsrail’in kendisine yönelik roket atışlarına karşılık orantısız ve ayrımsız güç kullanımı bölgede kalıcı güvenlik ve istikrar sağlanmasına hizmet etmemekte, aksine, Ortadoğu’daki ortamı menfi yönde etkilemekte, barış çabalarına darbe vurmakta, şiddet sarmalını ve karşılıklı husumeti körükleyerek barış içinde bir arada yaşama umutlarının gerçekleşmesinin belirsiz bir tarihe ertelenmesine yol açmaktadır.

Filistin’de Ulusal Birlik Hükümeti kurulması konusunda bir anlaşmaya yaklaşıldığı, ayrıca, kaçırılan İsrailli askerin salıverilmesi konusunda ilerleme sağlandığı bu hassas dönemde, tüm ilgili tarafların sorumluluk duygusu içinde hareket etmeleri zorunludur.

Bu çerçevede, İsrail’i bir kez daha masum sivillerin ölümüne yol açan ve barış sürecinde yıkıcı sonuçlar doğuran operasyonlarına son vermeye ve bölge barış ve istikrarı için sağduyu içinde hareket etmeye çağırıyoruz.