Kuraklık ve Çölleşmeyle Mücadele

İklim değişikliğinden kaynaklanan kuraklık, çölleşme ve arazi tahribatı, ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımı ve gıda güvenliğiyle doğrudan alakalıdır. Bu çerçevede, konunun giderek artan oranlarda uluslararası çevrelerde ele alınmaya başlanması sonuç vermiş, 1992 yılında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde gerçekleştirilen BM Çevre ve Kalkınma Konferansında alınan kararlar çerçevesinde, Hükümetlerarası Müzakere Komitesi kurulması ve bu alanda bir Sözleşme kabul edilmesi planlanmıştır. Müzakere Komitesi tarafından olgunlaştırılan “Özellikle Afrika’da Ciddi Kuraklık ve/veya Çölleşmeye Maruz Ülkelerde Çölleşme ile Mücadele için Birleşmiş Milletler Sözleşmesi”(BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi-BMÇMS) 1994 yılında kabul edilmiş, 50 ülke tarafından onaylamasından sonra 26 Aralık 1996'da resmen yürürlüğe girmiştir. Türkiye Sözleşmeye 1998 yılında taraf olmuştur. Sözleşmeye 196 ülke ve AB taraftır.

Sözleşme, çevre ve kalkınma konusunu sürdürülebilir arazi yönetimiyle ilişkilendirmektedir. Sözleşme; küresel ölçekte çölleşmenin durumunu ortaya koymayı, ülkeleri çölleşme ile mücadele konusunda çalışmalar yapma konusunda teşvik etmeyi, yapılan iyi uygulamaları yaygınlaştırmayı, çölleşmeden etkilenen ülkelerde sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına katkıda bulunmayı, çölleşme ile mücadele konusunda işbirliğini geliştirmeyi, bu alandaki çalışmaları desteklemeyi, ulusal ve küresel fonları harekete geçirmeyi hedeflemektedir. Sözleşme’nin 21.Maddesi uyarınca Sözleşme’yi uygulamak ve çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklığı ele almak üzere mali kaynakların seferber edilmesinde ülkelere yardımcı olmak üzere Küresel Mekanizma (GM) kurulmuştur.

Ülkemiz 12 - 23 Ekim 2015 tarihleri arasında düzenlenen BMÇMS 12. Taraflar Konferansı’na (COP 12) evsahipliği yapmıştır. COP12’de, “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi"nin, 15.3 nolu Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bağlamında, çölleşme, kuraklık ve seller nedeniyle ortaya çıkan arazi tahribatının giderilerek, 2030 yılı itibariyle arazi bozulumunun dengelenmesine yönelik çalışmalar üzerine yoğunlaşılmıştır. Ankara'da yapılan BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı hazırlıkları, Konferans sırasındaki ve sonrasındaki karar alma süreçleri başarıyla yürütülmüştür. Kuraklığa ve toprak tahribatına en fazla maruz kalan ülkelere teknik destek sağlanması ve bu ülkelere yönelik pilot projelerin hayata geçirilmesi, Dönem Başkanlığımızın öncelikli hedefi olmuştur. Bu çerçevede, BMÇMS Sekretaryasıyla bilistişare hazırlanan “Ankara Girişimi” hayata geçirilmiş; ülkemizin sürdürülebilir arazi yönetimindeki tecrübelerinin, öncelikle Afrika kıtasındaki ülkelerle paylaşılmasına yönelik faaliyetler, ilgili misyonlarımızın desteğiyle yürütülmüştür.

Kurak ve yarı kurak bir iklim kuşağında yer alan ve ciddi çölleşme ve erozyon sorunlarıyla karşı karşıya bulunan ülkemiz, toprağın korunması, toprak kaynaklarının geliştirilmesi, çölleşme ve erozyonla mücadele, çığ ve heyelan kontrolü, ağaçlandırma, tuzlanmanın ortadan kaldırılması konularıyla ilgili kapsamlı politika ve stratejiler belirlemiş olup, bunları çok sayıda proje ile hayata geçirmektedir.

BMÇMS 15. Taraflar Konferansı (COP 15) 9-20 Mayıs 2022 tarihlerinde Abidjan’da (Fildişi Sahilleri) düzenlenmiştir. COP15’de kuraklığa karşı dayanıklılığı artırmak, arazi bozulmasını önlemek veya en aza indirmek üzere arazi restorasyonu konularında kararlar kabul edilmiş, “çölleşme ve göç”, “arazi kullanım hakkı”, “kum ve toz fırtınaları”, “ cinsiyet ve kuraklık” konuları da ele alınmıştır. 16. Taraflar Toplantısının, 2024 yılında Suudi Arabistan’da 17. Taraflar Toplantısının ise 2026 yılında Moğolistan’da düzenlenmesi öngörülmektedir.