Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Dışişleri Bakanları Birinci Toplantısı Gaziantep Oturumu Sonrasında Düzenlenen Basın Toplantısı, 13 Ekim 2009, Gaziantep

SAYIN BAKANIMIZ: Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Vekili Sayın, değerli Bakan arkadaşlarım, Suriyeli değerli Bakan misafirlerimiz, değerli milletvekillerimiz, Belediye Başkanlarımız, değerli basın mensupları;

Biz bugün gerçekten çocuklarımıza, torunlarımıza çok güzel bir hatıra olarak nakledebileceğimiz müstesna bir gün yaşadık. On yıllarca birbirinden suni şekilde ayrı kalmış olan şehirlerimizi, halklarımızı, kardeşlerimizi birbirine bağlayacak çok önemli adımlar attık. Beraberimdeki on değerli Bakan arkadaşım, iki Bakanlığımızı temsil eden Müsteşar arkadaşlarımız ve Suriye Yüksek Öğretim Bakanının muhatabı olarak YÖK Başkanımızla birlikte bugün sabah Halep’e ulaştık. Sabahleyin orada ilk açılış oturumunda bütün Bakanlarımızın katılımı ve görüşleriyle genel bir görüşme yapıldı. Daha sonra Halep misafirperverliğine hep beraber şahit olduk. Bizi çok güzel ağırladılar. Bir kez daha kendilerine teşekkür ediyorum. Oradan Öncüpınar-Selame kapısına ulaştık ve orada gerek Suriye tarafında gerek Türkiye tarafında son derece hissi anlar yaşardık.

İki halkın bu kadar birbirini özlediği hepimizce malumdu ama bu kadar özlemle birbirlerini bekledikleri ve kucaklaşma arzusu içinde olduklarını bir kez daha müşahede ettik. Son derece hissi ve asırların getirdiği o kültürel harmanı yansıtan bir buluşma gerçekleşti. Ben bu buluşmaya emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Öncüpınar’da yaptığımız merasim, Türkiye-Suriye tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Sadece Türkiye-Suriye arasında değil, bölgemizde de bundan sonra bu tür buluşmaların bütün kardeş ülkeler arasında gerçekleşmesini ümit ediyoruz. Bunun bölgemize ve dünyaya, bölgesel ve küresel barışa en önemli mesaj olacağını inanıyoruz. Daha sonra Antep’e intikal ettik.

Burada bir hususu daha vurgulamak istiyorum. Bugünkü tecrübeyle diplomasi tarihine yeni bir diplomasi usulü de kazandırmış olduk: Araç diplomasisi, araba diplomasisi. Çünkü Halep’den Öncüpınar’a, Öncüpınar’dan Antep’e yaklaşık iki saat ilgili Bakan arkadaşlar muhataplarıyla bir arabanın içinde birlikte kaldılar. Buraya geldiğimizde gördük ki o arabalardan çok güzel projeler çıkmış. Bakan arkadaşlarımız yol boyu ikili görüşmelere devam ettiler. Daha sonra burada bu ikili görüşme faslı heyetlerle birlikte sürdü. Son olarak da biraz önce kapanış oturumuyla genel bir değerlendirme gerçekleştirdik.

Bugünkü bütün faaliyetlerin bir ortak açıklaması size tevdi edilecek. Suriye ve Türkiye tarafından onaylanan ortak açıklama. Ancak bunun dışında, bütün bu görüşmelerde ulaştığımız 30’u aşkın 40’a yakın protokol, proje, mutabakat zaptı ve anlaşma üzerinde çalışma kararı alındı. Önümüzdeki bir hafta on gün içinde ilgili Bakanlıklarımız bu anlaşma protokol ve mutabakat zabıtlarını bir eylem planı halinde birbirlerine tevdi edecekler ve inşallah Sayın Başbakanımızın Aralık başı gibi yapılması planlanan Şam gezisinde ilk Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı Başbakanların eş-başkanlığında gerçekleşecek. Bugün yaptığımız Bakanlar Konseyi’ydi. Orada Başbakanlar eş-başkanlığında ortak kabine toplantısı yapacağız. Orada bizim yaptığımız hazırlıklar Başbakanlarımızın takdirlerine sunulacak ve nihayetinde iki ülke arasında bu tarihi adım atılmış olacak. Bundan sonra artık Türkiye ile Suriye, kaderi, tarihi ve geleceği ortak olarak, aynı yolda yürümeye devam edecek. El ele yürüyeceğiz bu yolda. Bölgemizi tekrar yükselen bir medeniyet merkezi yapmak için; bölgemizi tekrar ortak bir ekonomik havza yapmak için; Antep’i Halep’e Hatay’ı Lazkiye’ye Mardin’i Deyruzzur’a, İstanbul’u Şam’a tekrar kavuşturmak. Ankara’yı Şam’a tekrar kavuşturmak için hep beraber çalışacağız. Bu iki halk için hem bir bayram günüdür -iki bayram arasında biz bir de vize kaldırma bayramı ilan ettik- hem de bir düğündür. Düğünde nasıl geleceğini birleştiren aileler olur, bugün de Suriye ve Türkiye büyük bir düğünde bütün aileleri, aşiretleri ortak kültürü tek bir gelecek için bir araya getirdi.

Ben bütün bu çalışma temposu içinde bizimle çok yakın bir işbirliği gösteren Suriyeli kardeşlerimize tekrar teşekkür ediyorum. Başta Sayın Tourkemani olmak üzere. Ayrıca basın mensuplarına da özellikle teşekkür ediyorum. Bu tarihi günü kayda geçirmek için bizimle birlikte çok yoruldular. Eğer onları belli yerlerde üzdük ve beklentilerini karşılayamadıysak da özür diliyorum.

Bu hayırlı günün, hayırlı adımların ülkemiz ve Suriye için ve ortak geleceğimiz için yepyeni bir başlangıç olmasını diliyorum. Torunlarımıza daha güzel ülkeler, daha güzel bir bölge, daha güzel bir dünya bırakma inancıyla, bu çalışmalarımızı bugün nihayete erdirmiş olduğumuzu size bildirmek istiyorum. Tekrar teşrifleriniz için hepinize teşekkür ediyorum.

SURİYE CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI VEKİLİ : Teşekkür ediyorum Sayın Bakan. Ben her şeyden önce mutluluğumuzu dile getirmek istiyorum. Gerçekten Gaziantep’te olmaktan, aynı zamanda bu tarihi günü gerçekleştirdiğimiz için büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek istiyorum. İki ülkenin tarihinde çok önemli bir gün gerçekleştirdik. Zira bizler bu Stratejik İşbirliği Konseyi’nin kurulması kararının üzerinden bir ay geçmişken bunu yürürlüğe soktuk ve bu Konsey’in çalışma mekanizmalarını oluşturmaya başladık. Bugüne katkıda bulunduğumuz için gerçekten mutluyuz. Bugün çok uzun bir gündü, sevinçli bir gündü. Varmış olduğumuz sonuçlardan dolayı çok mutluyuz.

Bu sonuçlar öyle zannediyorum ki her iki ülke için ve her iki ülke halkları için hayırlı sonuçlara vesile teşkil edecektir. Değişik geniş alanlarda ve çok önemli stratejik alanlarda hayırlara vesile teşkil edecektir. Örneğin ekonomik alan olsun, güvenlik alanı olsun, savunma alanı olsun, sağlık, çevre ve bütün bu meseleler çok önemli çalışma eksenlerini oluşturmaktadır. İki ülke ilişkilerinin gelişmesine büyük katkıda bulunacaktır. Bizler bilfiil bu gelişmeleri iki ülkenin liderlerine, Sayın Beşar Esad ve Sayın Recep Erdoğan’a borçluyuz. Zira bu ilişkilerin temellerini kendileri oluşturdular ve Suriye ile Türkiye arasında, iki Hükümet arasında karşılıklı güveni sağladılar. Esasında iki ülkenin liderleri arasındaki karşılıklı güven bu ilişkileri bu düzeye vardırabildi, bu konseyin kurulmasını sağladı ve aynı zamanda bize bu çözümleri bulmak için yol gösterdi. Bütün zorlukları bertaraf etmek için bize yol gösterdi. Öyle zannediyorum ki biz yeni bir tarihi aşamayla karşı karşıya bulunmaktayız.

Dostum, kardeşim Dr. Ahmet Davutoğlu’nun da dediği gibi, biz Öncüpınar’da bugün vizenin kaldırılmasına ilişkin anlaşmayı imzaladık ve bu bir tarihi karardı. Geçen ayın 16’sında iki ülkenin liderleri tarafından alınmış bir karar doğrultusunda gerçekleştirildi ve biz bugün bu önemli işlemin anlaşmasını imzaladık. Çok yararlı bir anlaşma olacaktır. İki ülke vatandaşları nezdinde büyük bir sevinçle karşılanan bir karardır. Biz bunun etkilerini geçen bayram içerisinde de yakından izledik. Öyle zannediyorum ki biz bugün bu meselenin perçinleşmesi için diğer bir bayram kutluyoruz. Aynı zamanda Türkiye’deki Sayın Bakanlarla yapmış olduğumuz işbirliği çerçevesi içerisinde büyük bir başarılar gerçekleştirdik. Sadece Sayın Bakanın dile getirmiş olduğu anlaşma, mutabakat zaptları ve protokollerinin sayısı buna örnektir. 30 veya 30’dan fazla protokol, anlaşma veya memorandum hazırlanacaktır. Biz bunların hepsi üzerinde çalışıp, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki Aralık ayı içerisinde yapacağı ziyaret sırasına kadar hazır bir düzeye getirmiş olacağız.

Biz bu vesileyle Sayın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyete sonsuz teşekkürlerimizi tekrar sunarken, aynı zamanda bize göstermiş olduğunuz konukseverliğiniz için teşekkür ediyoruz. Bundan daha önemlisi, iki ülke arasındaki görüşmelerin geçtiği dostane ve verimli ortam için çok mutluyuz. Bu görüşmelerde çok verimli ve yararlı sonuçlar elde ettik. Öyle zannediyorum ki bu toplantının temel amacı da buydu.

Hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum ve ben şimdi soru ve cevap faslına geçmek üzere arkadaşlarımıza fırsat bırakıyorum. Teşekkür ediyorum.

SAYIN BAKANIMIZ : Şimdi soru kısmına geçmeden önce bir müjdeyi daha sizlere duyurmak istiyorum. Diğer projeler zamanla daha çok duyulacak ama, bugün Suriye Dışişleri Bakanımızla, Sayın Velid Muallem’le ve Sayın Tourkemani ile yaptığımız görüşmede vizenin kaldırılmasının tek başına yeterli olmadığı kanaatini birlikte paylaştık. Vizenin kaldırılmasına paralel olarak, kapılarda işlemlerin iyileştirilmesi, kolaylaştırılması için acilen ortak bir ekip kurmaya karar verdik. Bu ekip kapıların işleyişinin daha da etkin olarak çalışmasını sağlayacak. Ayrıca şu anki 8 kapının yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Vizelerin kalkmasıyla bu kapılara çok ciddi bir yığılma olacağını düşündüğümüz için en kısa zamanda çok daha fazla sayıda kapının açılabilmesi için de altyapı çalışmalarının başlatılmasına karar verdik. Böylece Mardin, Urfa, Kilis, Antep hatta bütün bu mücavir şehirlerimiz ve mükabil mücavir Suriye’deki vilayetlerimiz birbirleriyle çok daha rahat… Gümrük Bakanımızla, Gümrükten Sorumlu Devlet Bakanımızla da bu konuyu biraz konuştuk. Bu vilayetlerin üzerindeki bütün kapılar sayıları artırılarak, işlemler de kolaylaştırılacak daha etkin hale getirilecek.