İsrail makamlarının, Kudüs Yüksek İslam Komitesi Başkanı Şeyh İkrime
Sabri'ye Mescid-i Aksa'ya giriş yasağı getirmesi, İsrail’in yarım asırdan
uzun süredir işgal altında tuttuğu Filistin’e yönelik baskı, zulüm ve
yıldırma politikasının son örneğini teşkil etmektedir.
Kutsal mekanlar ile bu mekanların himayesinden sorumlu kurumların işlerine
müdahale anlamına da gelen bu keyfi kararın, Filistin’in Kudüs İşleri
Bakanı Fadi el-Hedmi'nin son yedi ayda üç kez İsrail güçlerince gözaltına
alınması örneğinde de olduğu gibi, İsrail’in Kudüs’ün hukuki statüsünü
aşındırmaya yönelik girişimlerinden ayrı düşünülemeyeceği açıktır.
Dikta rejimlerinde dahi görülmeyen bu tür faşizan uygulamalar İsrail
yönetiminin gerçek yüzünü tüm çıplaklığıyla ortaya sermektedir.
Uluslararası toplumun tüm üyelerini, İsrail’in bu sorumsuz ve pervasız
tutumu karşısında Filistin halkının meşru haklarına sahip çıkmaya ve İkrime
Sabri’ye yönelik yasağın kaldırılması için çaba göstermeye davet ediyoruz.