SC-17, 14 Mart 2020, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Sosyal Medyada Yer Alan Açıklamaları Hakkındaki Soruya Cevabı

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın bugün (14 Mart) sosyal medyada yer alan açıklamaları, bu ülkenin izlediği tutarsız, hukuk dışı ve gayriinsani politikaların somut bir kanıtıdır.

Kapısına gelen sığınmacılara, insan değil, düşman muamelesi yapan, kadın, çocuk demeden üstlerine gaz, kurşun ve tarım ilacı sıkan, Nazi uygulamalarını hatırlatır şekilde paralarını ve eşyalarını alarak ülkemize gönderen Yunanistan, insanlık adına utanç verici bu uygulamalarıyla iddia ettiği gibi Avrupa Birligi’nin sınırlarını korumamakta, aksine AB’nin üzerinde kurulduğu tüm ilke ve değerleri ayaklar altına almaktadır.

Yunanistan bu uygulamalarıyla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme, BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve BM İşkenceye Karşı Sözleşme gibi sözleşmelerin tamamını aynı anda ihlal etmekte, dilinden düşürmediği uluslararası hukuku, insan haklarını ve Avrupa değerlerini hiçe saymaktadır. Mültecilerin ve sığınmacıların korunmasına ilişkin temel ilkeler, komşumuzun günlük ihtiyaçlarına göre şekillenmemelidir. Meriç’te yaşananların insanlığa ve komşuluğa yaraşır hiçbir yanı yoktur.

Ayrıca Bakan Dendias, Kuzey Makedonya dört yıl önce sığınmacılara kapısını kapattığında ülkesinin eylem ve söylemlerini de tamamıyla unutmuş gözükmektedir.

Sorunlara insani bir bakış açısıyla yaklaşamayan Yunanistan’ın AB’yi ve sığınmacıları, kısa vadeli siyasi çıkarları için araç olarak kullanmaya çalışması bölgemizdeki sorunların asıl kaynağıdır.

Bakan Dendias, Libya konusunda da yanlış yoldadır. Zira, Yunanistan uluslararası hukuka aykırı maksimalist deniz yetki alanı iddialarıyla sadece Türkiye’nin değil, Libya’nın da haklarını ihlal etmiştir. Libya’nin meşru Hükümetiyle yaptığımız mutabakat muhtıraları Libya’da belirli bir kesimin değil, tüm Libya halkının menfaatinedir. Yunanistan’ın bir rahatsızlığı varsa, arkamızdan konuşmak yerine bizle ve Libya’nın meşru Hükümeti ile masaya oturup konuşmalıdır.

Yunanistan’ın Arnavutluk’taki azınlığını Yunan ulusal azınlığı olarak tanımlarken, ülkesindeki Türk azınlığa Türk dememesi de iki yüzlülüğün ta kendisidir. Dendias, AİHM’nin bu konuda Yunanistan’ı mahkum ettiğini herhalde hatırlamak istememektedir.

Arzumuz, bölgemizdeki sınamaların tamamına, suçlama oyunlarına başvurmaksızın, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, işbirliği ile akılcı ve ortak çözümler bulabilmektedir.