Türk milleti, ecdadından miras aldığı vicdani anlayışın doğal bir tezahürü olarak din, dil, ırk ve etnik köken ayırımı yapmaksızın zor duruma düşmüş olan insanlara yardım eli uzatmayı bir gelenek haline getirmiştir.

Bu anlayışın bir yansıması olarak Türkiye, doğal afetler nedeniyle sıkıntılarla karşı karşıya kalmış Ermenistan’a yardım eli uzatan başlıca ülkeler arasında yer alma konusunda tereddüt göstermemiş, son olarak Ermenistan’dan Suriye’de yaşayan Ermenilere gönderilen insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konusunda her türlü kolaylığı sağlamıştır. Öte yandan, Türkiye’nin Suriye’deki çatışmalardan dolayı ülkelerini terk etmek durumunda kalan 150 bini aşkın insana din, dil, ırk ve etnik köken ayırımı yapmaksızın kucak açmış olduğunu, Suriye’den kaçan çok sayıda Ermeni’nin de ülkemiz dahil çeşitli yollardan Ermenistan’a ulaştıklarını ayrıca vurgulamakta yarar görülmektedir.

Türkiye, insani konulardaki bu hassasiyetini ayırım gözetmeksizin önümüzdeki dönemde de koruyacaktır.

İnsani konularda gelebilecek taleplerin karşılanması amacıyla atılacak adımların kapsam, yöntem ve koşullarının da ülkemiz tarafından tayin edileceği tabiidir.