Reform Eylem Grubu’nun (REG) dördüncü toplantısı, Dışişleri Bakanımız ve
Başmüzakereci Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun başkanlığında Adalet Bakanımız
Sayın Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Dr. Berat Albayrak
ile İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’nun katılımları ile 29 Ağustos
2018 tarihinde Ankara’da Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı’nda
gerçekleştirilmiştir.
Toplantıya, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Sayın Volkan Bozkır, TBMM AB
Uyum Komisyonu Başkanı Sayın Mehmet Kasım Gülpınar, Türkiye-AB Karma
Parlamento Komisyonu Başkanı Sayın İsmail Emrah Karayel ile Kamu
Başdenetçisi Sayın Şeref Malkoç katılım sağlamıştır. Ayrıca
Cumhurbaşkanlığı, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve
Eşitlik Kurumu ve OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu üst düzey temsilcileri
katılım sağlamıştır.
11 Aralık 2015 tarihinde düzenlenen son Reform Eylem Grubu’ndan bu yana
Türkiye olarak ciddi bir değişim sürecinden geçtik. 15 Temmuz hain darbe
girişimi ile net bir şekilde görülen ülkemizin maruz kaldığı hayati tehdit,
olağanüstü hal (OHAL) döneminde alınan tedbirler vasıtasıyla bertaraf
edilmiş ve terörle mücadelemizde önemli bir mesafe kaydedilmiştir.
Ülkemizde OHAL döneminin sona ermesi nedeniyle, BM Medeni ve Siyasi Haklar
Sözleşmesi’nin 4.maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 15.
maddesi uyarınca yapmış olduğumuz derogasyon bildirimlerimiz de geri
çekilmiş ve bu durum BM Genel Sekreteri ve Avrupa Konseyi Sekreteryasına
iletilmiştir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimizde ilk kez toplanan Reform Eylem Grubu
toplantısında, ilk gündem maddemizde, AB’ye üyelik hedefimiz doğrultusunda,
OHAL sürecinin sona ermesinin yansımaları ve siyasi reform sürecimiz bütün
boyutlarıyla ele alınmıştır. Yargı ve temel haklar alanında reformlara
devam etme iradesi noktasında kararlığımız net olarak ortaya konmuştur.
Geçmiş olduğumuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de bu kararlığı
destekleyecek ve besleyecektir. Daha az bürokrasi, daha etkin ve etkili bir
çalışma anlayışı ile kararların daha hızlı alınması üzerine kurulan yeni
sistemde, reformlar çok hızlı bir şekilde hayata geçirilebilecektir.
Reform Eylem Grubumuz siyasi reform sürecine ivme kazandırılması konusunda
mutabık kalmıştır. AB’ye üyelik hedefimiz kapsamında kurucu üyesi olduğumuz
Avrupa Konseyi’nin ve adayı olduğumuz AB’nin standartları ve müktesebatı
geçmiş dönemde olduğu gibi, atacağımız adımlarda çıpa görevi görecektir.
Bu çerçevede Bakanlıklarımızda önemli deneyim elde eden AB ile ilişkileri
koordine eden birimlerin korunmasına ve güçlendirilmesine özen
gösterilecektir.
Son dönemde ülkemize yöneltilen ekonomik tehdit ve Trump yönetiminin
küresel ekonomik sistemi etkileyen açıklama ve tutumları, Türkiye ve AB’nin
birbirinin değerini anlaması için önemli bir fırsat olmuştur. Esasında
Türkiye ve AB’nin, Gümrük Birliğinin güncellenmesini sağlamaları, kurallara
dayalı bir ekonomi düzenini savunmak ve bu ilkenin ne şekilde işletilmesi
gerektiğini küresel boyutta göstermesi açısından anlamlı olacaktır. Buna
yönelik olarak çalışmaların hızlandırılması ve gerekli girişimlerde
bulunulması konularında mutabakat sağlanmıştır.
Önümüzdeki dönemde, yargı alanında atılacak adımlara, halihazırda
uygulanmakta olan Yargı Reformu Stratejisi temelinde devam edilecektir.
Yargı Reformu Stratejisi bütün paydaşların, Türk hukuk camiasının ve sivil
toplumun katılımıyla güncellenecektir. Yeni Yargı Reformu Stratejisine
ilişkin çalışmaların 2018 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır.
Hazırlık döneminde başta AB olmak üzere, Avrupa Konseyi ve diğer
uluslararası kuruluşların ortaya koyduğu ilkeler ve değerlendirmeler ile
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihadı dikkate alınacaktır. Yeni
Strateji ile toplumun yargıya olan güveninin daha da artırılması, sistemin
erişilebilirliğinin geliştirilmesi, etkinliğinin artırılması ve makul
sürede yargılama hakkının daha etkin korunması amaçlanmaktadır.
Temel hak ve özgürlükler kapsamında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı’nın uygulanmaya devam
edilmesinin önemi teyit edilmiştir. 2019 yılının Mart ayında sona erecek
Eylem Planının uygulama sonuçlarının tüm yönleriyle analiz edilerek
gerektiğinde güncellenmesi ve yeni bir Eylem Planı hazırlanması da dahil
olmak üzere tüm seçeneklerin değerlendirilmesinin gerekliliği üzerinde
durulmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan 100 Günlük İcraat Programında
AB ile yürüttüğümüz katılım müzakereleri kapsamında siyasi kriterler, Yargı
ve Temel Haklar (23. Fasıl) ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlik (24. Fasıl)
fasılları ile ilgili önümüzdeki 100 günde atılması öngörülen adımlar da yer
almaktadır.
Programda, Yargı ve Temel Haklar Faslı ile ilgili olarak, özellikle son
yıllarda hayata geçirilen reformların uygulama sürecine ve geliştirilmesine
ağırlık verilmesi hedeflenmektedir. Yargı hizmetlerinin daha hızlı, verimli
ve erişilebilir hale getirilmesi kapsamında atılacak adımlar, özellikle
temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesine önemli bir katkıda
bulunacaktır. Toplantıda, Adalet Bakanlığımız tarafından yürütülen
çalışmalar kapsamında
- Yargıda “hedef süre” uygulamasına geçilmesi,
- İnsan Hakları Tazminat Komisyonunun yetkisinin genişletilmesi,
- Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının daha etkin hale getirilmesi,
- İstinaf mahkemelerinin sayısının artırılması,
- Lekelenmeme hakkının daha etkili şekilde korunmasına yönelik tedbirler
ile ilgili gelişmeleri ele aldık.
31 Temmuz 2018’de yürürlüğe giren ve İnsan Hakları Tazminat Komisyonunun
yetkisini genişleten yasal düzenleme, Anayasa Mahkemesinin etkinliğini
artıracaktır. Komisyonun makul sürede yargılamaya ilişkin şikâyetlerdeki
uzmanlığı göz önüne alındığında, değişikliğin uygulamaya olumlu katkısı
olacağı öngörülmektedir.
İnsan onurunun korunması amacıyla, şikâyetler için soruşturma öncesi ön
değerlendirme süreci getirilerek lekelenmeme hakkı güçlü bir güvenceye
kavuşturulmuştur. Bu kapsamda, bir yıldan daha az sürede 21.000 kişi haksız
iftiralara karşı korunmuştur.
Özellikle son dönemde çocuklara karşı işlenen cinsel saldırı ve istismar
suçlarıyla ilgili vicdanları dağlayan haberler gündeme taşınmıştır. Bu
nedenle, 100 Günlük İcraat Programında da çocuklara karşı cinsel istismar
suçuyla mücadelede cezaların caydırıcılığının arttırılması konusu öncelikli
hedef olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, REG toplantımızda, geçtiğimiz
Nisan ayında TBMM’ye sevk edilen ancak kadük durumda kalan Türk Ceza Kanunu
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun taslağının en yakın
zamanda TBMM’de yeniden gündeme alınması konusunda mutabık kalınmıştır.
Çocukların korunması amacıyla, ayrıca, çocuk adalet sistemi kapsamında
ikincil mağduriyetlerinin önüne geçilmesi için 59 adet adli görüşme odası
kurulmuş olup, bu görüşme odalarının yaygınlaştırılmasına devam
edilecektir.
Toplantımızda ayrıca cezada alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olan
uzlaştırma kurumu ele alınmıştır. Uzlaştırma alanında yapılan reform
sonrası, 2017 yılında 223.400 dosya uzlaştırma yoluyla çözümlenmiş, asliye
ve çocuk ceza mahkemelerinin iş yükü bu ölçüde azalmıştır. 2017 yılında
elde edilen başarının kalıcı hale getirilmesi ve daha ileri seviyeye
taşınması için çalışmalara devam edilecektir. Uzlaştırmanın uygulama
alanının genişletilmesi ve toplumda bilinirliğinin artırılmasına yönelik
adımlar atılacaktır.
REG toplantımızın ikinci gündemi olarak, katılım müzakerelerimizin Adalet,
Özgürlük ve Güvenlik Faslı (24.Fasıl) kapsamındaki konuları ele aldık.
Toplantıda, İçişleri Bakanlığımız koordinasyonunda başarıyla uygulanan
2016-2018 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı’nın devamı niteliğindeki
2019-2021 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı’nın güncelleme
çalışmalarına hız kazandırılmasına karar verilmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 100 Günlük İcraat Programında yer alan
24. fasıl kapsamında atılması öngörülen adımlar, AB Komisyonunun 2018 yılı
Türkiye İlerleme Raporunda iyi düzeyde ilerleme kaydedildiği belirtilen bu
fasıldaki reformlarımızın devamlılığına ilişkin kararlılığımızı
göstermektedir. Bu kapsamda göç yönetimi, sınır güvenliğinin artırılması,
terörle mücadele, organize suçlarla mücadele gibi konulara ilişkin hedefler
taahhüdümüz altındadır.
Programda açıklanan hedeflerden dört yeni geri gönderme merkezi kurulması,
etkili bir göç yönetimi için kayıtları güncellenmiş olan Suriyeli
misafirlerimizin sayısının %23 arttırılması ve sınır güvenliğini artırmaya
yönelik tedbirler 18 Mart Türkiye-AB Mutabakatı kapsamında taahhütlerimize
bağlılığımızı bir kez daha teyit etmektedir.
18 Mart Türkiye-AB Mutabakatı çerçevesinde, Türkiye, ahde vefa ilkesine
göre hareket etmiş ve üstüne düşeni yapmıştır. Düzensiz göçün engellenmesi
konusunda Türkiye’nin çabaları sayesinde muazzam bir başarı sağlanmış ve
Ege Denizi’ndeki düzensiz geçiş sayıları ciddi ölçüde düşmüş, can
kayıplarının önüne geçilmiştir. Ülkemizin 18 Mart Türkiye-AB Mutabakatını
uygulamaya yönelik koyduğu kararlılık AB tarafından yayımlanan raporlarda
da teyit edilmektedir.
AB tarafından da 18 Mart Mutabakatından kaynaklanan taahhütlerine bağlılık
konusunda aynı kararlılığı sergilemelerini bekliyoruz. Bu çerçevede AB’den
temel beklentimiz, başta AB’ye katılım müzakerelerinin tekrar
canlandırılması olmak üzere Vize Serbestisi Diyaloğunun neticelendirilmesi,
Gümrük Birliğinin güncellenmesi müzakerelerine başlanması, Gönüllü İnsani
Kabul Programının uygulamaya geçirilmesi ve ülkemizdeki Suriyelilere mali
yardımın hızlandırılmasıdır.
Ülkemiz göç yönetimine insan odaklı yaklaşımını sürdürmeye devam edecektir.
En fazla sığınmacı barındıran ve hem miktar hem de milli gelirine oranla en
fazla insani yardım sağlayan ülke olarak Türkiye başarılı bir insani sınav
vermektedir. Başta AB olmak üzere, uluslararası toplumdan beklentimiz
külfet ve sorumluluk paylaşımıdır.
Toplantıda, Türkiye-AB Vize Serbestisi Diyalogu ele alınmıştır. Vize
Serbestisi Yol Haritası kapsamında kalan yükümlülüklerle ilgili çalışma
kağıdımızı Şubat ayında AB Komisyonuna ilettik. İkinci nesil pasaportların
2 Nisan’da basılmaya başlanmasıyla birlikte, kalan yedi yükümlülüğümüz
altıya düşmüştür. 31 Mayıs tarihinde de AB tarafıyla teknik bir toplantı
gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte vize serbestisine ilişkin önümüze
siyasi nitelikli farklı engeller çıkartılmamasını ve çabalarımızın
karşılığını almayı umuyoruz.
Yargı ve Temel Haklar ile Adalet, Özgürlük ve Güvenlik fasıllarının bir an
evvel müzakereye açılması reform ve uyum çalışmalarımızı teşvik edecektir.
Türkiye, AB’ye üyelik hedefi doğrultusunda, önümüzdeki süreçte
çalışmalarına kararlılıkla devam edecektir. Ülkemiz, siyasi reformlar
alanında her geçen gün çıtayı daha yukarıya çeken ve geleceğin inşasında
demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının korunmasını esas alan bir
duruş sergileme kararlılığını sürdürmektedir. Reformlarımız
gerçekleştirilirken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile AB’nin norm ve
müktesebatının da dikkate alınmasına devam edilecektir.
Bir sonraki REG toplantısının Adalet Bakanlığımız ev sahipliğinde 11 Aralık
2018 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır.