No: 392, 13 Aralık 2014, Mavi Marmara Saldırısıyla İlgili Olarak Uluslararası Ceza Mahkemesine Yapılan Başvuru Hk.

İsrail’in Gazze’ye insani yardım götüren uluslararası yardım konvoyuna 31 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirdiği saldırı bağlamında Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığına yapılan başvuruyla ilgili olarak basında bir takım gerçeklerle bağdaşmayan iddiaların yer aldığı görülmektedir.

İsrail’in Mavi Marmara’ya saldırısı sonrasındaki hukuki süreç tam bir şeffaflık içinde yürütülmüştür. Bu çerçevede, BM Soruşturma Paneli’ne elimizdeki tüm ilgili bilgi, belge ve kanıtları içeren ulusal raporumuz sunulmuştur. Bu ulusal raporumuza erişim mümkündür. Nitekim, Panel’in eş-başkanlarının yayınladığı nihai raporda da İsrail güçlerinin işlediği suçlar, raporumuz temelinde açıklıkla yer almıştır.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı da 6 Kasım 2014 tarihli ön inceleme raporunu ulusal raporumuzu da dikkate alarak hazırlamıştır.

Ulusal raporumuzda yer alanlar dışında elimizde Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde yapılan başvuruya yardımcı olabilecek bir belge ya da bilgi bulunmamaktadır.

Kaldı ki, Savcı, elindeki veriler ışığında İsrail’in saldırısında savaş suçu oluştuğunu ortaya koyan makul hukuki temel bulunduğunu da açıklamıştır. Bunun ötesine gidilerek, Savcı tarafından soruşturma açılmaması, herhangi bir bilgi ya da belge eksikliğinden kaynaklanmamıştır. Savcının bu kararının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Statüsü çerçevesinde farklı saik ve gerekçelere dayandığı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf değildir. Taraf olmadığımız bahsekonu mahkemeyle ilişkilerimizin ileride Türkiye aleyhine emsal oluşturmayacak bir biçimde yürütülmesine de özen gösterilmektedir.

Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dört İsrailli yetkili hakkında kırmızı bülten çıkarılması talebi hususunda Bakanlığımızın istişari görüş ve değerlendirmesi ilgili kurumlarımızla paylaşılmıştır.