No: 24, 27 Ocak 2010, Afganistan Konusundaki Londra Konferansı Hk. No: 23, 26 Ocak 2010, Bağdat'ta Meydana Gelen Bombalı Saldırılar Hk. No: 22, 26 Ocak 2010, 27 Ocak Uluslararası Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü Hk. No: 21, 25 Ocak 2010, TBMM AKPM Türk Heyeti Başkanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun AKPM Başkanlığına Seçilmesi Hk. No: 20, 24 Ocak 2010, Doç. Dr. Gün Kut'un Irk Ayrımcılığının Önlenmesi Komitesi (CERD) Üyeliğine Seçilmesi Hk. No: 19, 22 Ocak 2010, Gine'de Siyasi Sorunun Çözümünde Sağlanan Gelişmeler Hk. No: 18, 22 Ocak 2010, (Basında Yer Alan Moğolistan’a İlişkin Haberler Hk.) No: 17, 22 Ocak 2010, (ÇHC Dışişleri Bakanı Yang Jiechi'nin Ülkemizi Ziyareti Hk.) No: 16, 21 Ocak 2010, GDAÜ Dönem Başkanlığımız Kapsamındaki Siyasi Direktörler Komitesi'nin İkinci Toplantısı Hk. No: 15, 19 Ocak 2010, Orams Kararı Hk. No: 14, 18 Ocak 2010, Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye-Ermenistan Protokollerine İlişkin Gerekçeli Kararı Hk. No: 13, 18 Ocak 2010, İsrail ile Siyasi İstişareler Hk. No: 12, 17 Ocak 2010, Ülkemizin Haiti'ye İlave Yardımı Hk. No: 11, 16 Ocak 2010, Deprem Felaketi Nedeniyle Ülkemizin Haiti'ye Yaptığı İnsani Yardımlar Hk. No: 10, 14 Ocak 2010, Haiti’de Meydana Gelen Deprem Hk. - 2 No: 9, 13 Ocak 2010, Haiti’de Meydana Gelen Deprem Hk. No: 8, 13 Ocak 2010, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un Büyükelçi Oğuz Çelikkol’a Muhatap Mektubu Hk. No: 7, 12 Ocak 2010, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısının Tel Aviv Büyükelçimiz İle Yaptığı Görüşmede Takındığı Tavır Hk. No: 6, 12 Ocak 2010, İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın Açıklamaları Hk. No: 5, 11 Ocak 2010, Sayın Bakanımızın Hırvatistan ve Sırbistan Ziyaretleri Hk. No: 4, 11 Ocak 2010, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Vizelerin Karşılıklı olarak Kaldırılmasına Dair Anlaşma Hk. No: 3, 08 Ocak 2010, Sayın Bakanımızın İngiltere'ye Yapacağı Çalışma Ziyareti Hk. No: 2, 05 Ocak 2010, Almanya Dışişleri Bakanı'nın Ziyareti Hk. No: 1, 02 Ocak 2010, Pakistan'da Meydana Gelen Terörist Saldırılar Hk.
No: 15, 19 Ocak 2010, Orams Kararı Hk.


İngiliz İstinaf Mahkemesi bugün (19 Ocak) kamuoyunda Orams davası olarak bilinen, GKRY mahkemelerinin KKTC’deki taşınmaz mülklere ilişkin aldığı kararların AB mevzuatı uyarınca İngiltere’de tenfizinin mümkün olup olmayacağına ilişkin kararını açıklamış ve GKRY mahkemelerince alınan kararın İngiltere’de uygulanabileceğini bildirmiştir.

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) Orams davasına ilişkin olarak 28 Nisan 2009 tarihinde verdiği karar sonrasında Bakanlığımızca yapılan açıklamada, sözkonusu kararın müzakere sürecinde belirlenmiş parametrelere ve kurulacak yeni ortaklığın doğasına aykırı olduğu ve GKRY’nin haksız şekilde elde ettiği AB üyeliğini, çözüm çabaları aleyhine nasıl suiistimal ettiğinin açık bir örneği olduğu bildirilmişti. Maalesef, İngiliz İstinaf Mahkemesi’nin bu olumsuz unsurları teyit eden son kararı birçok açıdan düşündürücüdür.

Her şeyden önce, İngiliz İstinaf Mahkemesi’nin kararı, iki kesimliliğe, siyasi eşitliğe dayanan ve iki Kurucu Devletin oluşturacağı yeni bir ortaklık kurulmasına yönelik kapsamlı çözüm çabaları BM çerçevesinde el’an devam eden Kıbrıs sorununun daha da karmaşık hale gelmesine ve GKRY’nin çözüm hedefinden uzaklaşmasına neden olabilecek niteliktedir.

2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı’nı reddetmesine rağmen, adeta ödüllendirilerek AB’ye tek taraflı olarak üye yapılan GKRY’nin bu üyeliğinin bir sonucu olan kararın, Ada’da BM çerçevesinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılması için çabaların yoğunlaştığı ve kritik bir aşamaya ulaştığı bu noktada çözüm hedefine zarar verme riski yüksektir.

Bu kararın zamanlaması, Ada’da sürdürülen müzakerelerdeki kritik aşama göz önüne alındığında, iyi niyet ve hukuki objektiflik açısından fevkalade talihsiz olmuştur. İlgili bütün tarafların bilmesini isteriz ki, bu kararın müzakerelerdeki mülkiyet başlığı altındaki konulara etkide bulunması söz konusu olamaz.

Ada’da devam etmekte olan müzakere sürecine olumsuz etkide bulunması muhtemel olan bu kararın alınması sürecinde, garantör ülke olan İngiltere’nin izlediği yaklaşım da dikkat çekmiştir. İngiliz İstinaf Mahkemesi’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da vurgu yapılan Ada’nın kuzeyinde etkin bir hukuk sisteminin mevcudiyetini de göz ardı ettiği görülmektedir.

Anılan karar ile ilgili alınacak önlemler KKTC makamlarıyla müştereken değerlendirilmektedir.