No: 153, 27 Mayıs 2013, 51. Ortaklık Konseyi Toplantısı Hk.

Türkiye-Avrupa Birliği 51. Ortaklık Konseyi Toplantısı bugün, AB Konseyi Dönem Başkanı İrlanda’nın Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Ticaret Bakanı Sayın Gilmore ile Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu AB Komiseri Füle’nin katılımıyla Sayın Bakanımızın başkanlığında Brüksel’de gerçekleştirilmiştir. Türkiye-AB arasındaki en yüksek düzeyli karar alma organı olan Ortaklık Konseyi toplantısı vesilesiyle, AB ile ilişkilerimizin tüm veçheleri kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır.

Bu bağlamda, AB ile katılım müzakerelerinde içinde bulunduğumuz aşama ile son dönemde reform sürecimizde kaydedilen gelişmeler başta olmak üzere, Gümrük Birliği’nin işleyişine ilişkin çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunulmuş, müktesebata uyum alanındaki çalışmalar gözden geçirilmiştir.

Toplantıda, Sayın Bakanımız tarafından, Avrupa Birliği ile katılım müzakerelerinin istenilen hız ve kapsamda ilerlemediğinden duyduğumuz hayalkırıklığı dile getirilmiştir. İrlanda Dönem Başkanlığı bitmeden 22. faslın açılacak olmasının memnuniyet verici olduğu; ancak ilişkilerimizi yeniden canlandırmak için bu adımın yeterli bulunmadığı ifade edilmiştir. Müzakere sürecinin hızlandırılarak sonuçlandırılması hedefimiz bir kez daha vurgulanmıştır.

Sayın Bakanımızca ayrıca, vatandaşlarımıza vize serbestisi sağlanmasının ilişkilerimize kazandıracağı ivmenin önemine ve Gümrük Birliği kapsamında AB’ye paralel olarak üçüncü ülkelerle Serbest Ticaret Anlaşmaları aktedilmesi hususunda karşılaşılan güçlüklere dikkat çekilmiştir.

Müzakere sürecimizin ilerletilmesinde önümüze çıkarılan başlıca engeller arasında yer alan Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak Sayın Bakanımız, Kıbrıs meselesinin ve AB üyelik sürecimizin birbirinden ayrı iki konu olduğuna dikkat çektikten sonra, Ek Protokol’ün uygulanmasıyla ilgili olarak AB ile aramızda görüş farklılığı bulunduğunu belirtmiş, AB Konseyi’nin Kıbrıslı Türklerin izolasyonuna son verilmesine yönelik 26 Nisan 2004 tarihli kararını hatırlatarak, bu taahhütünü yerine getirmesi halinde Türkiye’nin de daha ileri adımlar atmaya hazır olacağını bildirmiştir. Öte yandan, Türkiye’nin ve KKTC’nin tüm gayretlerine karşın Ada’da kapsamlı bir çözüm bulunamamasının, GKRY’nin siyasi irade eksikliğinden kaynaklandığını, Ada’da sağlanacak siyasi çözümün, GKRY’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin üstesinden gelinmesine de yardımcı olacağını vurgulamıştır.

Türkiye-AB ilişkilerinin önceki dönemlere göre daha önem kazandığı bir zamanda yeni bir stratejik vizyon geliştirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Türkiye stratejik tercihi olan AB tam üyeliği hedefi doğrultusunda demokratikleşme ve reform sürecini tüm hızıyla sürdürecektir. Ülkemiz AB’nin Avro krizini biran önce geride bırakarak, bundan böyle genişleme sürecine daha fazla ağırlık vermesini beklemektedir.