Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Basın Bilgilendirme Toplantısı, 18 Aralık 2014, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Arkadaşlar, hepinize hoş geldiniz diyorum. En son Kasım ayı sonunda bir araya gelmiştik, bu sefer farklı bir salonda toplandık. Nedeni, diğer salonun başka bir etkinlik için kullanılıyor olması. Bundan sonra yine diğer salonda mutaden basın toplantılarını yapacağız. Bu seferlik burada yapalım dedik.

Ben hemen kısaca Sayın Bakan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı temaslar hakkında biraz bilgi vereyim, ondan sonra da sorularınızı alayım ve bu şekilde toplantıyı tamamlayalım. En son biraz önce de söyledim Kasım ayı sonunda bir araya gelmiştik. Sayın Bakan, o tarihten beri yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. 2-3 Aralık tarihinde NATO Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı için Brüksel’e gitti. Ardından Basel’de AGİT 21. Bakanlar Konseyi Toplantısı’na katıldı, peşinden Sayın Başbakanımıza refakaten 5-6 Aralık tarihlerinde Türkiye- Yunanistan üçüncü YDİK toplantısına katıldı. Kars’ta Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye Dışişleri Bakanları Dördüncü Üçlü Toplantısını yaptı, ardından KEİ Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı için Selanik’e gitti. 12 Aralık tarihinde Batı Trakya’yı ziyaret etti. Dün de İran’a bir resmi ziyaret gerçekleştirdi, yani anılan tarihten bu yana 6 tane yurt dışı ziyaret oldu.

Aynı dönem içinde 6 tane de Dışişleri Bakanı Türkiye’ye ziyarette bulundu. 28-30 Kasım tarihlerinde Yunanistan Dışişleri Bakanı Venizelos, 7-8-9 Aralık tarihlerinde ise AB Yüksek Temsilcisi ve AB Komiserleri Ankara’daydı. Gürcü Dışişleri Bakanı Beruchashvili, 10 Aralık tarihinde Ankara’ya geldi. Slovak Dışişleri Bakanı Lajcak 10-11 Aralık’ta Ankarada’ydı. Norveç Dışişleri Bakanı Borge 15-16 Aralık ve ardından da Fildişi Sahili Devlet ve Dışişleri Bakanı Diby yine 15-16 Aralık tarihlerinde Ankara’ya ziyarette bulundular. Gördüğünüz gibi aslında yoğun bir diplomasi trafiği gerçekleşmiş oldu.

Çok kısa olarak ben en son Sayın Bakanın Yunanistan’a, Selanik’e yaptığı ziyaret hakkında kısaca bilgi vereyim. Biliyorsunuz Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün Dönem Başkanlığını Yunanistan üstlenmişti. Yunanistan 1 Temmuz 2014 tarihinde üstlendiği dönem başkanlığını Moldova’ya devretti. Sayın Bakanımız, dönem başkanlığının devir teslim töreni için yapılan toplantıya katılarak bir konuşma yaptı ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütüne verdiğimiz desteği vurguladı. Tabii bunun dışında toplantının hemen öncesinden Yunanistan Dışişleri Bakanı Venizelos’la da bir ikili görüşme gerçekleştirdi, daha sonra kahvaltıda da bir araya geldiler. Aynı zamanda Sayın Bakan, Selanik’te Atatürk Evini ziyaret etti, Selanik Başkonsolosluğu’nu ziyaret etti. Ardından Gümülcine’ye geçti ve Gümülcine’de soydaşlarımızla bir araya geldi. Sayın Bakanımız, Selanik’teki ziyaret sırasında Venizelos’a Ada’yı birlikte ziyaret etme teklifinde de bulundu, zaten basına yansıdı bunu biliyorsunuz. Gümülcine’deki program ise merhum Sadık Ahmet’in mezarını ziyaretle başladı. Batı Trakya Türk Azınlığı Heyeti’ni kabulü, Gümülcine Müftülüğü’nü ziyaret, Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni ziyaret ve Gümülcine Başkonsolosu tarafından düzenlenen akşam yemeğiyle de program son buldu. Tabii, son dönemde de Yunanistan’la diplomasi trafiği yoğun bir şekilde devam etti. 28-30 Kasım tarihlerinde Venizelos buraya gelmişti, 5-6 Aralık tarihlerinde Sayın Başbakan Atina’daydı YDİK Zirvesi çerçevesinde. 12 Aralık tarihinde de Sayın Bakan Selanik’i ziyaret etti.

Ardından bir önemli ziyareti dün İran’a yaptık. Sayın Bakan, bir resmi ziyaret çerçevesinde İran’daydı. İran Dışişleri Bakanı Zarif’le hem başbaşa hem de heyetlerarası görüşmeler çerçevesinde bir araya gelindi, bir çalışma yemeği de yendi. Ardından İran Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı tarafından yine kabul edildi. Aynı zamanda Danışma Meclisi Başkanı Laricani’yle de bir görüşme yaptı. Günübirlik bir ziyaret oldu aslında yani sabah başladı, öğleden sonra 4-5 civarı temaslar bitti. İran tabii önemli bir ülke, 400 yılık bir geçmişe sahip olduğumuz ve 560 kilometrelik bir sınıra sahip olduğumuz bir ülke, tarihten gelen bağlarımız var. İki ülke arasındaki ticaret hacmi aslında arzulanan seviyede değil, yaklaşık 15 milyar dolar civarında, fakat bunun 30 milyar dolara yükseltilmesi hedefi var.

Görüşmede ikili ekonomik ilişkiler, ulaştırma sorunları biliyorsunuz gündemdeydi. Tercihli Ticaret Anlaşması’nın yürürlüğe girişi, bölgesel konular, ikili siyasi ilişkiler ele alındı. Bölgesel konular derken yani Irak’taki gelişmeler, DEAŞ’la mücadele, Suriye konuları yine gündeme geldi. Bunlar yaptığımız ziyaretler. Bunun dışında bugün Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad El Tani Türkiye’ye gelecek, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuğu olarak Türkiye’de bulunacak, beraberinde Dışişleri Bakanı da olacak. Sayın Bakanımızın, Dışişleri Bakanıyla ikili bir görüşme yapma ihtimali var. Tam saat olarak netleşmedi ama netleşince bunu da duyuracağız. Tabii iki dost ve kardeş ülke olarak ilişkilerin en üst seviyeye çıkartılmasını sağlayacak birtakım mekanizmaların temeli de bu ziyaret sırasında atılacak. Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Katar’a 14 Eylül tarihinde bir ziyarette bulunmuştu. Sayın Bakanımız da, yine aynı şekilde Katar’a Eylül ayı başında bir ziyarette bulunmuştu.

Bunun dışında söyleyeceğim bir husus da Sayın Müsteşarımız, bugün Irak’ta Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin hazırlık toplantısına katılıyor. Iraklı karşıtı, Irak Dışişleri Bakanı Müsteşarı Nizar Hayrullah’la beraber bir toplantı yapıyor. Biliyorsunuz Sayın Başbakanımızın davetine icabeten Irak Başbakanı Haydar el Abadi 25-26 Aralık tarihlerinde ülkemize gelecek. Sayın Müsteşarımızın şu anda Bağdat’ta yaptığı bu ziyaretin hazırlık toplantısı. İlk Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı 2009 yılında yapılmıştı. Bu çerçevede anılan toplantıda üzerinde mutabakata varılan hususlar hakkında görüş alışverişinde bulunuluyor, bunlar ekonomik ve ticari ilişkiler, yatırım ve bankacılık konuları, müteahhitlik, sivil havacılık gibi konular olacak. Tabii Irak’la da son dönemde artan bir ziyaret trafiğimiz var Yunanistan’la olduğu gibi. 5-7 Kasım tarihlerinde Irak Dışişleri Bakanı Caferi buraya gelmişti biliyorsunuz. Sayın Başbakanımız 20-21 Kasım’da Irak’a gitmişti, şimdi de Sayın Abadi’yi yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi toplantısı için buraya bekliyoruz.

Bunun dışında IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani’de bugün burada olacak. Yarın Sayın Başbakanımızla İstanbul’da görüşecek. Bunun dışında ben isterseniz sizin sorularınız alayım, sorular çerçevesinde daha hızlı gidebiliriz diye düşünüyorum.

Buyurun, Tülay Hanım.

SORU- Bu hafta, hafta sonu başlayan soruşturmanın ardından Avrupa Birliği’yle karşılıklı sert açıklamalar oldu, Avrupa Birliği’nin eleştirileri oldu, Sayın Cumhurbaşkanının yanıtı oldu ve Sayın Bakan önceki gün de Avrupa Birliği’nden herhangi bir yetkiliyle bir teması olmadığını söyledi, hatta AGİT temsilcisini mektubunu basına sızdırmakla eleştirdi. O basın toplantısından bu yana AB yetkilileriyle bu gergin havayı yumuşatmak için herhangi bir temas oldu mu, yoksa mesajlar basın üzerinden mi devam ediyor bu şekilde?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Teşekkür ederim. Şimdi 14 Aralık soruşturması çerçevesinde hem Sayın Cumhurbaşkanımız, hem Sayın Başbakanımız, hem Sayın Hükümet Sözcümüz, hem Sayın Bakanımız gerekli açıklamaları yaptılar. Yani Anayasa çerçevesinde kuvvetler ayrılığı prensibinin olduğunu, bu çerçevede Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu, demokratik ülkelerde yargıya müdahale edilemeyeceğini ve bunun bir siyasi süreç değil, yargısal süreç olduğunu güçlü ifadelerle vurguladılar. Öte yandan Türkiye’ye bu konuda uluslararası alanda pek çok eleştirinin yöneltildiğini biz de görüyoruz, fakat burada yanlış bir algının oluştuğunu da görüyoruz. Türkiye’de özellikle basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin olarak bir sorun bulunduğuna ilişkin eleştiriler yöneltiliyor fakat burada unutulan bir husus Türkiye’de pek çok basın organının hem iktidara, hem Hükümete istediği gibi eleştiri yöneltebileceği gerçeği. Bakıldığında pek çok gazetenin hem iktidara, hem Hükümete eleştiriler yöneltilebildiğini görüyoruz. Siz de biliyorsunuz bu yönde pek çok medya grubu var. Sayın Savcının yaptığı açıklama bu gözaltına alınmaların gazetecilikle bağlantılı olmadığı yönünde. Tabii bu hukuki süreç, ileriki aşamalarda neler gösterecek buna bakmak lazım.

Sorunuza gelirsek, Sayın Bakan, en son yaptığı basın toplantısında medya özgürlüğü temsilcisinin göndermiş olduğu mektuba atıfla bazı ifadelerde bulundu, bunun basına sızdırıldığını söyledi. Sayın Bakanın söylediği husus, basınla paylaşılan ‘bu gazetecileri derhal serbest bırakın’ ifadesinin doğru olmadığıydı. Çünkü insan hakları alanında basın özgürlüğü, medyanın bağımsızlığı tabii önemli ilkeler, fakat unutulmaması gereken önemli bir ilke daha var o da yargıya müdahale edilmemesi gerektiği. Türkiye de bir hukuk devleti olarak tabii yargı sürecine herhangi bir müdahalede bulunmuyor. Sayın Bakanın bahsettiği husus, bu tarz önyargılı ifadelerin, serbest bırakılsın şeklindeki ifadelerin, emir kipiyle kurulan bu cümlelerin yanlış olduğu yönündeydi. Dediğim gibi, Türkiye’de yargı bağımsız ve yargıya hiçbir şekilde müdahale edilmesi söz konusu değil.

AB konusuna gelince, Sayın Bakanımızın herhangi bir teması olmadığını biliyorum AB yetkilileriyle. Genel İşler Konseyi’nin bu yönde bir karar aldığını da biliyoruz, basına da yansıdı bu. Fakat Genel İşler Konseyi’nin özellikle medya, basın özgürlüğüne ilişkin olarak raporunda yayınlandığı hususların yanında pek çok olumlu hususlar da var; o raporu genel olarak değerlendirmek, genel olarak bakmak lazım. Bunun dışında sorunuza ilişkin olarak benim ilave edeceğim herhangi bir husus bulunmuyor.

SORU- Filistin’e ilişkin son günlerde önemli adımlar atıldı, son olarak da Ürdün’ün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunduğu tasarı var İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesi yönünde. Bu konuda Amerika Birleşik Devletleri’nin bir vetosu söz konusu olur mu, tasarı gerçekten işe yarar mı? Bir bunu soracağım. İkincisi de; Avrupa Adalet Divanı Hamas’ı terör örgütü listesinden çıkardı ve Avrupa Parlamentosu da Filistin’in devlet olarak tanınmasına prensipte evet dedi. Bu kararlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Tabii ABD’nin bu Ürdün’ün Güvenlik Konseyi’ne getirdiği karara ilişkin olarak nasıl bir yaklaşım içinde bulunacağını söylemem bu aşamada zor. Hamas’ın Avrupa Birliği Adalet Divanında terör örgütleri listesinden çıkarılmasına ilişkin bir karar kabul edildiğini biz de biliyoruz. Bunu olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Türkiye’nin Filistin konusundaki yaklaşımı aslında çok açık. Sabah Sayın Bakanımız zaten Filistin’in Türkiye’deki Büyükelçisine de bir ödül verirken, Türkiye’nin Filistin’e olan yaklaşımına ilişkin olarak net ifadeler kullandı. Filistin Devleti’nin Kudüs’ü başkent olacak şekilde 1967 öncesi sınırlar çerçevesinde kabul edilmesi bizim için öncelik.

SORU- Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Mogherini’nin Türkiye’yi ziyareti sırasında Türk Bakanlar da dile getirmişti, Türkiye’den liderlerin Cumhurbaşkanı, Başbakan seviyesinde AB’nin zirvelerine, toplantılarına davet edilmesi yönünde beklenti dile getirilmişti. Bu yönde olumlu bir sinyal var mı acaba AB tarafından? Gayri resmi dışişleri bakanları toplantısı mesela ya da zirveye davet şeklinde bir sinyal var mı?

Bir ikincisi; 2015 yılında ilk yarısında Türkiye’den Brüksel’e üst düzey bir ziyaret için planlanmış bir program var mı acaba? Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şu aşamada 2015 yılı için konuşmak tabii erken. Bu konuya ilişkin olarak Mogherini’nin ziyaretinde görüş alışverişinde bulunulmuştu, fakat şu aşamada benim bildiğim, üzerinde anlaşılmış herhangi bir tarih yok. Tabii bunu Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın sekretaryalarıyla da konuşmak gerekebilir. Ama şu aşamada benim bildiğim kadarıyla üzerinde anlaşılmış herhangi bir tarih yok ve herhalde 2015 yılının ilk yarısında, ilk günlerinde konuşulur, gelişmelere göre değerlendirilir ve bir karar verilir bu konuya ilişkin olarak.

SORU- Tanju Bey, Sayın Cumhurbaşkanı Ocak’ta, Sayın Başbakanın Nisan’da da kendisinin Brüksel’i ziyaret edeceğini söylemişti. Planlanan bir takvim olmadığını söylüyorsunuz şu anda.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Üzerinde uzlaşıya varılmış bir tarih olmadığını söylüyorum.

SORU- Ama Ocak o zaman hala geçerli Sayın Başbakan için?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Dediğim gibi, bir tarih üzerinde anlaşılmış değil şu aşamada bildiğim kadarıyla. Ama arzu ederseniz bunu ben de teyit edip tekrar size döneyim.

SORU- Çavuşoğlu’nun İran ziyaretinde Esad rejiminin meşruiyetini kaybettiğine dair bir açıklaması olmuştu. Karşı tarafın tepkisi nasıl oldu bu konuda? Teşekkür ediyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Esad rejiminin meşruiyetini kaybettiğini biz her platformda her zaman söylüyoruz, ilk defa söylediğimiz bir şey değil bu. Kendi insanlarını öldüren, kendi insanlarına zulmeden, milyonlarca insanı yerlerinden eden bir rejimin zaten meşru olması mümkün değil ne olursa olsun. Tabii ki İran’la bu konuda aynı görüşleri paylaştığımızı söylememiz zor. Sayın Bakanımız Tahran’daki basın toplantısında bunu zaten açık bir şekilde dile getirdi. Her konuda biz İran’la anlaşmak durumunda da değiliz, fakat önemli olan aramızdaki diyalog kanalının açık olması ve bu diyalog kanalının açık olduğu yapılan ziyaretlerle zaten ortaya konmuş durumda. Ama Suriye konusunda da İran tarafıyla yapıcı bir görüş alışverişi içinde olduğumuzu söylemem doğru olur.

SORU- Ben de Tahran ziyaretiyle ilgili soracağım. Cevad Zarif Sayın Çavuşoğlu’yla görüşmeden önce Suriye Başbakanıyla bir görüşme yaptı. Bunun özel bir anlamı var mı arka arkaya olmasının ve sizin görüşmenizde gündeme geldi mi?

Bir de, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Müsteşar Yardımcısı McGurk’in bir açıklaması oldu geçen hafta, eğit-donat programının Mart ayında başlayacağını söyledi, ama ülke ismi vermedi. Türkiye’de başlaması söz konusu mu diye soracağım.

Son sorum da, Lavrov ve Kerry birtakım görüşmeler yapıyor ve basına yansıdığı kadarıyla Moskova’da Suriyeli muhaliflerle rejimi bir araya getirme, IŞİD’e karşı mücadele konusunu görüşmek için bir araya getirme planları var. Böyle bir toplantı olursa Türkiye’nin tepkisi ne olur?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- İlk sorunuzdan başlayayım. Bu bizim görüşmelerimizde hiçbir zaman gündeme gelmedi, onu söyleyebilirim. Tabii Tahran’a yapacağımız ziyaretin tarihi aslında çok önceden belli olmuştu, yeni bir ziyaret değil, tarih belirlenmedi, gündeme gelmediğini söyleyebilirim.

İkincisi; Brett McGurk’in ifadelerini ben de aslında basından okudum, bu konuya ilişkin olarak son dönemde farklı bir gelişme yok. Özellikle eğit-donat konusunda yine Amerikalı muhataplarımızla görüşmelerimiz devam ediyor, ama her şeyin tamamlandığını söylemek zor. Birtakım ayrıntılar, detaylar basında da yer aldı, yani Kırşehir’de eğit-donatın yapılacağı ve bazı sayılar zikredildi, fakat tam anlamıyla yüzde 100 bunun Mart ayında yapılacağını söylemek şu aşamada zor.

Üçüncüsü; Lavrov ve Kerry’nin anladığım kadarıyla Suriye muhalefetine ilişkin toplantılarını soruyorsunuz. Bu konuya ilişkin olarak benim bir malumatım yok.

SORU- Moskova’da bir araya gelirlerse…

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Yani önümüzdeki dönemde öyle bir gelişme olursa tabii biz bunu değerlendiririz, yani böyle bir toplantı olursa.

SORU- İran toplantısında bu taşımacılıkla ilgili sorunda bir mesafe kaydedilebildi mi? Çünkü görüşmeler devam ediyordu, dün gelişme oldu mu?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Bu konuya ilişkin olarak görüşmeler devam ediyor ama tabii bu ulaştırma bakanlıklarının uhdesinde yürütülen bir konu aslında. Yani bu konunun iki ülke arasındaki ticarete engel olmaması gerektiği konusunda prensip olarak her iki taraf da uzlaşmış durumda, ama dediğim gibi birtakım teknik detaylar ve uygulamada bunun nasıl hayata geçileceği konusu tartışılıyor. Ama dediğim gibi Ulaştırma Bakanlığı bu işi yürütüyor, teknik detayları da Ulaştırma Bakanlığı’ndan daha net bir şekilde alabilirsiniz.

SORU- Katar Emiri’nin programı belli değil anladığım kadarıyla, Katar Dışişleri Bakanıyla net bir görüşmesi olup olmayacağı da belli değil. Bu olursa bu akşam mı olur, yarın mı olur?

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TANJU BİLGİÇ- Şimdi Katar Emiri bu akşam Türkiye’ye geliyor, yani bu akşam Sayın Başbakanla bir görüşmesi olacak, Sayın Başbakanımızın programı web sitesinde zaten ilan edilmiş durumda, orada var, yarın da Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşecek. Sayın Bakanımızla da Katar Dışişleri Bakanının bir görüşmesi olacak, ama yer konusunda henüz bir netlik sağlanmadı, onun için ben şu aşamada yer konusunda size bilgi veremiyorum, ama yarın netlik sağlandığı zaman zaten hepinizi bilgilendireceğiz yer konusunda.

Yarın bir de Hırvatistan Dışişleri Bakanının Türkiye’yi ziyareti var. Sabah tabii bir kahvaltıda Sayın Bakanla bir araya gelecek, ardından her zaman olduğu gibi bir basın toplantısı düzenleyeceğiz, ondan sonra Hırvatistan Dışişleri Bakanı kendi programına devam edecek, onun da başka programları var, başka Bakanlıklarla görüşmeleri var.

Peki, teşekkürler arkadaşlar, sağ olun.