Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal'ın Olağan Basın Toplantısı, 16 Ocak 2013

Arkadaşlar,

Öncelikle günaydın. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Olağan basın toplantımıza hoş geldiniz. Yılın ilk toplantısı olduğu için hepinize iyi yıllar diliyorum. Bugün bir-iki açıklamayla başlamak istiyorum. Hemen arkasından eğer varsa sorularınıza geçmeyi arzuluyorum.

Öncelikle, dün akşam Irak hakkında açıklama yaptık ama burada tekrarlamak isterim. Irak’ın Felluce kenti yakınlarında meydana gelen ve Irakiye Listesine mensup bir milletvekiline yönelik intihar saldırısını kınıyoruz. Bu saldırıda hayatını kaybeden tüm Iraklı kardeşlerimize Allah’tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Dün açıklama yaptığımız için saldırının ayrıntılarına girmeyeceğim.

İkinci olarak, önümüzdeki gündeme ilişkin birkaç bilgi vermek istiyorum. Bunlardan biri Somali hakkında. Biliyorsunuz, 2012 yılında kurulmuş olan Somali Çekirdek Grubu adı altında bir süreden beri devam eden bir dizi çekirdek grup toplantısı yapıldı. Ülkemiz de en başından beri bu grubun içinde yeralıyor. Somali’ye ilişkin tüm politikaların eşgüdümünün sağlandığı bu grup düzenli olarak her yıl üç-dört kez toplanıyor. Grubun 2013 yılındaki ilk toplantısı 18 Ocak’ta ülkemizin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirilecek. Toplantıya üye olan tüm ülkelere ilaveten gözlemci olarak davet edilen diğer ülkelerin de katılması bekleniyor. Çekirdek Grubun Ankara toplantısında Somali’de son dönemde yaşanan gelişmeler ele alınacak. Uluslararası toplumun Somali’ye yönelik politikaları gözden geçirilecek. Ülkemiz tarafından yapılmakta olan çalışmaları tabiatıyla anlatacağız. Bu çerçevede, tarafımızdan kurulmakta olan Somali güvenlik güçlerinin yeniden yapılandırılması fonu ile bu güçlerin yapılandırılmasına yönelik olarak yapılan eğitim çalışmalar, plan ve projeler hakkında da katılımcılara tarafımızdan bilgi verilmesi öngörülüyor.

Sayın Bakanımızın toplantıları bağlamında, bugünkü temaslarını hariç tutarsak, önümüzdeki ilk toplantı ayın 22’sinde Türkiye ile Belçika arasında Üçlü Bakanlar toplantısıdır. Belçika’da yapılacak. Toplantının amacı Türkiye ile Belçika’nın Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanları arasında kendi konularının eşgüdümünün yapılması. Başta terörle mücadele olmak üzere birçok konu ele alınacaktır.

Son olarak aktaracağım husus ise, Mali’deki gelişmelerle ilgili olarak bir seyahat uyarısı. Bildiğiniz ve takip ettiğiniz gibi, Mali’nin kuzeyindeki istikrarsızlık son dönemde tırmanış gösterdi. Bu çerçevede, vatandaşlarımızın bu bölgeye seyahatten imtina etmeleri ve halen burada bulunan vatandaşlarımız varsa ivedilikle bölgeden ayrılmaları çağrısında bulunuyoruz. Şu an itibariyle, Büyükelçiliğimiz Mali’de bulunduğu bilinen vatandaşlarımızın tamamıyla temas halindedir. Herhangi bir vatandaşımızın sıkıntılı bir durumu yoktur. Ayrıca, olaylardan etkilenen herhangi bir vatandaşımız henüz tespit edilmemiş durumda. Bu konudaki seyahat uyarısı az sonra yayınlanacak.

Ben burada durmak istiyorum. Varsa sorularınızı almak isterim.

SORU: Fransa’nın Mali’ye geçtiğimiz hafta içerisinde başlattığı operasyonla ilgili Türkiye’nin pozisyonu nedir? Bize bilgi verebilir misiniz? İkinci sorum daha olacak. Müsteşar Feridun Sinirlioğlu’nun Vaşington temaslarına ilişkin olarak bilgi verebilir misiniz? Ayrıca, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon da Vaşington’da temaslarda bulundu. Acaba Ayalon’la ikili temas gerçekleşti mi?

CEVAP: Mali bizim dost ve kardeş olarak telakki ettiğimiz bir ülke. Bu ülkedeki Büyükelçiliğimizi bir süre önce açtık. Mali’nin kuzeyinde silahlı unsurlarla güneye doğru yapılan ilerlemeleri ve bunun sonucunda meydana gelen gelişmeleri biz tabii ki hem yakından hem de kaygıyla izliyoruz. Bu çerçevede, Mali’nin toprak birliği ve bütünlüğünü ve siyasi istikrarına verdiğimiz önemi bir kez daha tekrarlamak isterim. Bunu özellikle vurgulamak istiyoruz. Mali’nin en kısa sürede yeniden birlik ve bütünlük içinde, barışçı istikrar ortamına kavuşmasını ümit ediyoruz. Tabiatıyla serbest seçimler yoluyla, ulusal uzlaşı ve demokratik ortamın yeniden tesisi için mevcut tüm çabaları her ülke gibi Türkiye de yakından izleyecektir. Afrika Birliği’nin, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunun da bu konuda kararları var. O kararların da dikkate alınması gerekiyor. Türkiye her zaman olduğu gibi Mali halkına ve yönetimine desteğini sürdürecek. Bu noktada, seyahat uyarımızı da bir kez daha tekrarlamak isterim.

Sayın Müsteşarımız Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Bill Burns, Müsteşar Yardımcıları Phil Gordon, Beth Jones ve Enerji İşleri Özel Temsilcisi Carlos Pascual ile görüştü. Görüşmelerde Türk-Amerikan ilişkilerinin gündemindeki birçok konu ele alındı. Tarihi çok önceden belirlenmiş ve Amerika’yla ilişkilerimizde tüm gündemi değerlendirecek bir siyasi istişare toplantısıdır esasen. Yani olağan bir toplantı. Toplantının gündemi ikili ilişkilerimizin yanı sıra tabii ki Türkiye’nin çevresindeki bölgeleri ile küresel konuları içeriyor. Bu meyanda, Suriye’yi, Irak’ı, İran konusundaki girişimleri, Ortadoğu Barış Sürecini, Arap Baharını, Türk-Amerikan ekonomik ilişkilerini görüştüğümüzü söyleyebilirim. Bunun yanı sıra, Patriotların konuşlandırılması dahil NATO bağlamındaki konular da diğer hususlar ele alınırken tabiatıyla görüşüldü. Görüşmelerimiz sadece bu saydığım konularla sınırlı da değil. Güney Asya, Balkanlar ve Avrupa’daki ekonomik kriz de gündemimizdeydi. Sayın Müsteşarımızın temasları devam edecek. Yarın ülkemize dönmesi öngörülüyor. İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon’la görüşmeyi Amerikalı mevkidaşıma da sormuşlar. Onun da söylediği gibi, bizimle İsrail arasında şu anda Amerikan Dışişleri Bakanlığında veya Washington’da benim bilgim dahilinde yapılmış bir temas yok.

SORU: Terörle mücadele kapsamında, Avrupa’yla ilişkiler konusunu sormak istiyorum. Belçika’da üçlü bir toplantı yapılacağını söylediniz. Belçika’da PKK’yla doğrudan …(anlaşılmıyor). Fransa’da yaşanan olaydan sonra Avrupa’yla ilişkilerde terörle mücadele konusunda yeni bir konsept, yeni bir çalışma ve ilişkilere yeni bir şekil verme gibi bir önerisi olacak mı Türk tarafının? Bu noktada Avrupa’dan temel beklenti nedir? İstenilen şey nedir? Türkiye terörle mücadele konusunda özellikle masaya ne götürecek Avrupa’ya?

CEVAP: Belçika’yla yapılacak olan toplantı zaten bugünkü basınımızda da yer almış durumda. Bunlara ilaveten şunu söylemek isterim: Bizim AB ülkeleriyle, Avrupa ülkeleriyle birçok konuda istişaremiz devam ediyor. Bunun içinde tabiatıyla bizim için en önemli konulardan biri olan terörle mücadele de var. Hepinizin bildiği gibi, birçok konuda karşılıklı yürütülen diyalog ve işbirliği var. Takip ettiğimiz taleplerimiz var. Belçika’da yapılacak olan toplantı, uzun süreden beri üzerinde çalışılan, bu konunun diğer boyutlarının da müştereken tüm Bakanlarla birlikte ele alınmasını öngören bir toplantı. Bizim terörle mücadele kapsamında Avrupa ülkelerinden veya herhangi bir ülkeden işbirliği gösterilmesi taleplerimizde tabiatıyla bir değişiklik olmayacaktır.

SORU: Mali’de ne kadar Türk vatandaşı vardı? Onların Türkiye’den gönderilecek bir uçakla tahliyesi gibi bir plan gündeminizde var mı?

CEVAP: Mali’deki vatandaşlarımızın tam sayısını şu anda bilmiyorum. Öğrenebilirim. Size hemen geri döneyim. Ancak, şu anda vatandaşlarımızın tahliyesi gibi bir durumdan ya da operasyondan bahsedilmiyor. Tabiatıyla gelişmelere göre her türlü işlem tezekkür edilecektir. Ama şu anda böyle bir fiziki hazırlığımız yok.

SORU: Koordinatör Vali Veysel Dalmaz hakkında dış basında bazı haberler vardı. Osmanlı Valisi iddialarıyla. Bir rahatsızlık sözkonusu mu? Herhangi bir girişiminiz oldu mu?

CEVAP: Arkadaşlar, müsaadenizle ben bir iki hususu hatırlatarak başlamak isterim. Sayın Valimiz eşgüdüm amacıyla atanmıştır. Suriye’deki gelişmeler çerçevesinde, bunların Türkiye’ye etkileri hususunda, özellikle ülkemize sığınan Suriyeliler ve yaşadıkları kamplar ve bunlara ilişkin tüm faaliyetlerin yani ekonomik, insani yardım, sosyal, eğitim gibi konuların eşgüdümünden sorumlu olarak geçtiğimiz yılın Eylül ayında atandı. Biliyorsunuz, o dönemden bu yana birçok yerde ilgili kurum ve kuruluşlarımız tarafından kamuya açık olarak bu konuda bilgilendirmeler yapıldı. Son olarak, birçoğunuzun da şahit olduğu üzere, Büyükelçiler Konferansında kendisine Sayın Bakanımız tarafından bir plaket de takdim edildi. Bunlar dururken yabancı basında çıkan yanıltıcı bir haberi esas almak doğru değildir diye düşünüyorum. Sayın Valimiz, daha önce Dışişleri Bakanlığımızca ve bu konudan sorumlu diğer kurumlarımızca da açıklandığı üzere, Suriye’deki yaşananların Türkiye’ye etkisine ilişkin gelişmelerden sorumlu olarak komşu ve mücavir Valilikler arasında bir eşgüdüm görevi görmek için atanmıştır.

SORU: Selçuk Bey aslında cevap verdiniz ama Fransa’nın Mali’ye yaptığı operasyona Türkiye destek veriyor mu? Karşı çıkıyor mu? Yoksa farklı bir pozisyon mu sözkonusu? Biraz daha ayrıntılı değerlendirme yapabilir misiniz?

CEVAP: Tabiatıyla, ilke olarak Türkiye her zaman bütün gelişmelerin diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesinden yanadır. Tek taraflı hareket ve harekatları hiçbir zaman tercih etmez. Buradaki temel çıkış noktamız Mali halkının istikrarı, biran önce refaha ve huzura kavuşmasıdır. Bu yöndeki her türlü gelişmeyi yakından izliyoruz.

SORU: Fransa’da öldürülen üç PKK mensubun ardından Fransa Cumhurbaşkanı Hollande bir açıklama yapmıştı. Başbakan Erdoğan ne görüştüğünü açıklasın diye sormuştu. Resmi kanallardan Fransa’dan bir izahat istendi mi? ……(anlaşılmıyor)

CEVAP: Şimdi arkadaşlar, Sayın Başbakanımız bir açıklama yapıp bir çağrıda bulunduktan sonra herhalde o konuda resmi girişim yapma ihtiyacı da kalmamıştır. Bunun dışında ayrıca bir resmi girişimden benim en azından bu sabah itibariyle bilgim yok. Ancak, burada Sayın Başbakanımızın yaptığı bir çağrı sözkonusudur. Bu herhalde en üst düzeyde yapılmış bir girişim olarak değerlendirilmelidir. Zaten Sayın Başbakanımız da orada gerekli açıklamayı yaptı, izahatın beklendiğini söyledi. Bu konuda, her zaman her konuda olduğu gibi, Fransa yetkilileriyle temas halindeyiz. Onun dışında bende su an başka bir bilgi yok.

SORU: Selçuk Bey, Başbakan bir izahat istedi ama bunun diplomatik olarak bir prosedürü olması gerekmez mi? İkincisi, zaten Başbakan grup toplantısında bazı sorularımız vardı ve bunlar Fransa’ya iletildi dedi. Bu iletilen nedir? Öncelikle bunu sormak isterim. Bir de, PKK’lıların öldürülmesi olayından sonra Fransa’nın adli işbirliği konusunda Türkiye’yle hiçbir şekilde işbirliğine gitmediği yönünde de haberler çıktı. O süreçte, Fransız yetkililerden doğru, tatmin edici bilgiler alabildiniz mi? ……. (anlaşılmıyor)

CEVAP: Öncelikle, Sayın Başbakanımızın yaptığı açıklamalara ekleyecek bir husus yok derken şunu söylemek istedim. Burada onu aslında ihsas ettim. Yapılan bazı temasların varolduğunu da söyledim. Benim kastettiğim, Ankara’da yapılan bir girişim olmadığıdır. Paris’te tabiatıyla konu Büyükelçiliğimiz yetkilileri tarafından izlenmiştir, izlenecektir. Sorularımızı da Sayın Başbakanımızın yaptığı açıklama çerçevesinde görmeniz ve değerlendirmeniz gerekir. Öbür taraftan, Fransa’yla adli işbirliği konusunda bir takım sıkıntılar yaşandığına dair haberler konusunda, en azından bana intikal etmiş, bilgi yok. Bahsettiğiniz Paris’teki olaydan sonra birçok spekülasyon yapılıyor, ortalıkta haber yayılıyor. Sonuçta bizim Fransız yetkililerden ilk andan itibaren istediğimiz, konuya ilişkin ayrıntılı bilgilerin aktarılmasıdır. Bu çerçevede emniyet makamlarımız da zaten doğrudan kendi muhataplarıyla temas etmiştir ve etmektedir. Sonuç itibariyle, bu emniyet boyutu da ağırlıklı olan bir konudur. Türkiye tabi ki konuyu ve kendisine sunulacak belgeleri, bilgileri izlemeye devam edecektir. Ancak, burada soruşturmayı tamamlaması beklenen taraf Fransa’dır.

SORU: Bu biraz devam sorusu olacak. Öldürülen kadınlar Türk tabiiyetinde olan insanlar anladığımız kadarıyla. Bizimkilerin izahat istemesi de bundan kaynaklanıyor. Soruşturma bitmeden bir ön bilgi alınabildi mi acaba Fransa makamlarından?

CEVAP: Bu üç kişi benim bildiğim kadarıyla, sizin de söylediğiniz gibi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Ancak Fransız tarafında da tahmin ediyorum bu ilke esastır, bizim yönetim sistemimizde bu ilke her zaman esastır: soruşturmanın gizliliği denen bir boyut var. Dolayısıyla, bize intikal etmiş şu an bir bilgi olsa dahi, benim herhalde şu aşamada bunu kamuoyuyla paylaşabileceğimi düşünemezsiniz. Ama bu konudaki temaslarımız sürecek.

SORU: Bu üç kadının bir tanesi, Başbakanın bahsettiği, daha doğrusu Hollande’ın temasta olduklarını söylediği, Fidan Doğan’ın adli sicil kaydına ilişkin farklı haberler var. Bunlardan bir tanesi aslında hakkında herhangi bir soruşturma, arama emri olmadığı. Buna ilişkin net bir bilgi var mı sizde? Böyle bir durum yoksa belki de Fransa’da bir siyasi partiyle temas kurması olağan dışı olmayabilir. O yüzden soruyorum.

CEVAP: Öncelikle, bu kişilerin adli sicil kayıtlarını Bakanlığımız tutmuyor. İkincisi, bendeki bilgilere göre üç örgüt mensubundan Sakine Cansız’ın 2005 yılından bu yana uluslararası kırmızı bültenle aranmakta. Diğerleri hakkında değişik bilgiler tabiatıyla mevcut. Ama bunların adli sicil kaydı var mı yok mu? Bunlar tahmin ediyorum ki, Bakanlığımızın, en azından bu toplantının kapsamı dışında olan konular.

SORU: Soruşturmanın tamamlanması Fransa’nın sorumluluğundadır büyük ölçüde dediniz. Bir süre öngörüyor musunuz? Bu temaslar sürüyor anladığım kadarıyla. Gizli olanları paylaşamıyorsunuz zaten. Soruşturma ne zaman biter? Bu olay Türkiye’nin beklediği ölçüde ya da kamuoyunun beklediği ölçüde aydınlığa kavuşur dediğiniz bir zaman dilimi var mı? Yoksa bilinmeyen bir dosya olarak rafa mı kaldırılacaktır? Nedir burada öngörülen? Karşılıklı güven, işbirliği ilişkisi var mı Fransız Bakanlarla?

CEVAP: Sorduğunuz birçok soru daha önce cevapladığım unsurları içeriyor. Bizim değil, Fransa’nın bu soruşturmayı bitirmesi gerekiyor. Ama ne zaman, nasıl biter, hangi koşullarda biter, bunları bence Fransız meslektaşıma sormak durumundasınız. Bir de, Fransız İçişleri Bakanlığı’na, soruşturmayı yürüten kuruluşlara sormak durumundasınız. Biz bu konuda temaslarımızı tabiatıyla sürdüreceğiz.

SORU: Pakistan’da da bazı gelişmeler yaşanıyor. Pakistan Başbakanı …….(anlaşılmıyor). Türk şirketiyle bir temasa geçtiniz mi? Ayrıca, geçen hafta İran uçağı indirilmişti. O uçağın hala Sabiha Gökçen havalimanında bekletildiği haberleri var. Uçak niye indirilmişti?

CEVAP: Öncelikle Pakistan’dan başlamak isterim. Pakistan’daki gelişmeleri dost ve kardeş bildiğimiz Pakistan’ın huzur ve istikrarına verdiğimiz önem çerçevesinde yakından izliyoruz. Sizin bahsettiğiniz olay bir yabancı haber ajansı kaynaklı. O haberi gördük. Pakistan kaynaklarında ise henüz böyle bir ithamı doğrulayan bilgiye rastlamadık. Bilgi mahiyetinde aktarayım: sözkonusu Türk şirketinin üstlendiği iki elektrik santralli gemiyle Karaçi'ye elektrik sağlama projesidir. Dava konusu olan 15 kiralık enerji santrali projesinden sadece bir tanesi. Şirketimiz de, geçtiğimiz Mart ayında yanılmıyorsam, gemilerine ilişkin mağduriyetin giderilmesi için değişik hukuki süreçler başlattı. Ayrıca, şu an itibariyle ve benim gördüğüm kadarıyla Pakistan Federal Yüksek Mahkemesinin kararında yolsuzluk kuşkusunun ötesinde bir bulgu yok, olmadığını anlıyorum ama bu konuyu Pakistan iç politikasındaki gelişmelerle birlikte takip ediyoruz. Bugün basına yansıdı, toplantıya gelmeden ben de gördüm. Zaten şirketimiz de bugün bir açıklama yapmış.

Diğer soruya gelir isek, bu açıkçası Gümrükler Genel Müdürlüğümüzü ilgilendiren bir konu ama genel olarak şunu söyleyebilirim: Gümrükler Genel Müdürlüğümüz veya herhangi bir makamımız, herhangi bir soru sorma ihtiyacı hissettiğinde, herhangi bir şirkete bu soruyu tevcih ettiğinde veya bir araştırma başlatmak istediğinde, tabiatıyla o araştırma kendi mecrası içinde yürüyecek ve sonuçlanacaktır. Tahmin ediyorum ki ancak ondan sonra bilgiler kamuoyuyla paylaşılacak duruma gelecektir. Ama biz de bu konuda ilgili kurumlarımızla temastayız. Fakat, bu esasen Gümrük Müsteşarlığımız tarafından yürütülen bir çalışmadır.

SORU: Yine Fransa’yla ilgili soracağım. Selahattin Demirtaş’ın bazı açıklamaları vardı. Özellikle Fransa’da istihbaratı o binayı sürekli gözetlediği, bir şekilde takip altında tuttuğu, hatta …(anlaşılmıyor) olduğunu da ifade etti. Fransız makamlara bu konuyu sordunuz mu? Sürekli izlenen bir bina mıydı bu? Bununla ilgili girişimi oldu mu Türkiye’nin?

CEVAP: Bu konuda Sayın Demirtaş’ın yaptığı açıklamalar da dahil olmak üzere, önceki açıklamalarıma ekleyecek bir husus yok. Soruşturma süreci denen bir hukuki kavram var. Bu soruşturma sürecinde Fransız makamlarıyla tabiatıyla irtibatımız var. Olacak da. Ancak, soruşturmayı onlar yapıyor. Dolayısıyla, şu anda içeriğini bilmediğim bir görüşme hakkında burada bir yorumda bulunmam doğru olmaz.

SORU: Bütün bu gelişmelerin Fransa’yla ilişkileri nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz? Bu yılın ilk yarısı içinde Hollande ziyareti sözkonusuydu. Ziyareti geciktirmesi veya ilişkilerde pürüz yaratması sözkonusu mu?

CEVAP: Terörle mücadele konusu bildiğiniz gibi gerek AB ülkeleriyle gerek çeşitli ülkelerle çok taraflı ve ikili çerçevede her zaman düzenli olarak konuştuğumuz bir konu. Burada her ülkenin zaman zaman farklılaşan tavırları olabiliyor, ama terörle mücadele konusunda bizimle işbirliği yapan, gayet yakından çalışan ülkeler de mevcut. Fransa’da da bu durum geçerli. Her kanaldan Fransa’yla temaslarımız sürecek. Fransa’yla ikili ilişkilerimizin geliştirmesi yönünde, biliyorsunuz, yeni Fransız Hükümeti’yle beraber her iki tarafta da siyasi iradenin olduğu malum. Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Hollande’ın bu yıl içinde ülkemizi ziyareti konusunda bir çalışma yapılıyor. Bu ziyaretin gerçekleşmesi hususunda henüz diplomatik düzeyde temaslarımız sürüyor. Tarih belirlenmiş değil. Ancak, her ülkeyle olduğu gibi Fransa ile de çok yönlü istişaremiz var.

Başka soru olmadığını anlıyorum arkadaşlar. Teşekkür ediyorum.